Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2660 E. 2022/119 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … – […] UETS
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
YAZIM TARİHİ : 09/02/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … TİCARET Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında … tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında düzenlenen 05/11/2010 tarihli satış sözleşmesi gereği Konya İli Sancak Mahallesi Ebumüslüm Sokak …pafta, … ada, … parselde bulunan arsa üzerine inşa edilecek olan … Blok’taki Zemin Kat: … bağımsız bölüm nolu dairenin 60.000 TL anahtar teslim fiyatı üzerinden müvekkiline satıldığını, sözleşme gereği daire bedelinin 15.000 TL’sinin peşin, 5.000 TL’sinin 30/12/2012 tarihinde, 10.000 TL’sinin ise 30/06/2013 tarihinde ödendiğini, bakiye 30.000 TL için keşidecisi davacı müvekkili …, lehtarı … Gayrimenkul Ltd. Şti olan, vade tarihi 15/12/2010’dan başlamak üzere 1’er ay arayla 15/11/2015 tarihine kadar 500’er TL bedelli 60 adet senedin müvekkilince düzenlenerek davalı … Gayrimenkul Ltd. Şti’ne teslim edildiğini, söz konusu senetlerden ilk 33’ünün toplam bedeli olan 16.500 TL’nin de vade tarihlerinde davalı şirkete ödendiğini, yapılan ödemelere karşın davalı firma daireyi teslim edemeyeceğini anladığı için kalan 13.500 TL bedelli 27 adet senedin ödemelerine devam etmemesini, bu senetlerin tamamını iade edeceğini, ödediği bedellerin de geri ödeneceğini beyan ettiğini, ancak senetleri iade etmediğini ve cirolayarak davalı …’ya verdiğini, davalı …’nın teslim aldığı bedelsiz senetlerden dolayı müvekkili aleyhine Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, müvekkilinin mağdur edildiğini davalı firmanın sözleşmenin feshi dolayısıyla müvekkilince yapılan ödemelerin tamamı kadar sebepsiz zenginleştiğini beyan ederek müvekkilinin 27 adet senetten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespiti ile senetlerin ve Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin iptaline, müvekkili tarafından davalı … Gayrimenkul Değerleme Sağlık İnş. Tic. Ltd. Şti’ne yapılan 46.500 TL ödemenin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin icra takibine konu bonoları ciro yoluyla devralan iyiniyetli 3.kişi konumunda olduğunu, taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi bilmesinin mümkün olmadığını, iyiniyetli olarak alacağını tahsili amacıyla icra takibi yaptığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….davacının; dava dışı … Ltd. Şti. İle yapmış olduğu sözleşmenin feshedildiği, bu nedenle davaya konu senetlerin bedelsiz kaldığı iddiasıyla davalıya karşı menfi tespit davası açtığı, 6102 sayılı TTK 778/a, 687.maddeleri uyarınca bono tanzim eden borçlunun bono hamillerden biri ile kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan şahsi defileri bono hamiline karşı ileri süremeyeceği, başvuran hamilin bonoyu iktisap ederken bile bile bono borçlusunun zararına kötüniyetle hareketi halinde şahsi defilerin kötüniyetli hamile karşı ileri sürülebileceği ve bu kötüniyetin varlığının her türlü delille ispatının mümkün olduğu ancak davacının davalının kötü niyetli olduğunu ispatlayamadığı anlaşılmıştır.Davacı her ne kadar yemin deliline dayanmış ise de; dava dayanağı bedelsizlik olup ,bedelsiz senedi kullanmak TCK nun 156/1 maddesi uyarınca hapis cezasını gerektiren bir suçtur. Bu nedenle yemin deliline başvurulamayacağı da açıktır.(Yargıtay 19 HD nin 2014/15036 esas-2015/569 karar sayılı ve 20.1.2015 tarihli kararı da aynı yöndedir.)Bu nedenle davacıya yemin delili hatırlatılmamış olup kötü niyetli iktisap olgusu ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu mevcut durumda iyiniyetli 3. kişi olduğunu iddia eden davalı …’nın müvekkilinin keşideci olduğu senetleri cebri icra yoluyla tahsil etme girişiminde senetlerin lehtarı olan … Gayrimenkul’den böyle bir alacağının var olup olmadığını, var ise bu alacağın icra yoluyla tahsili girişiminde niçin … Gayrimenkul’ün takip talebinde borçlu olarak gösterilmediği hususları ilk derece mahkemesince gerçekleştirilen yargılama sürecinde dikkate alınmadığını, müvekkilinin tanzim etmiş olduğu senetlerin lehtarı olan … Gayrimenkul’den senetlerin temel ilişkisindeki “taşınmaz teslimi” borcunu tahsil edemediği gibi bu teslim borcuna karşılık ödemiş olduğu paralar ile vermiş olduğu senetleri de geri alamadığını, bu firmanın kendisini iyiniyetli 3. kişi olarak tanıtan davalı … ‘ya senetleri cirolayıp teslim ettiğini, bu hususun … Gayrimenkul firması ile davalı … arasındaki ticari defterleri ve banka hesapları hareketlerinin incelenmesi neticesinde ortaya çıkabileceğini, mahkemenin gerekli araştırmayı yapmadığını,Türk Medeni Kanunu’nun 2. Maddesine göre herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğunu, mevcut durumda davalı tarafın haklarını kullanırken dürüstlük kurallarına riayet etmediğini, elindeki bedelsiz senetleri cebri icra yoluyla tahsile girişirken lehtara karşı talebini yöneltmediğini, hakkın kullanımı esnasında davalı taraf gerçekten iyiniyetli olsaydı icra takibinde sadece müvekkilini borçlu göstermeyeceğini aksine aradaki lehtar olan firmaya karşı da takibe girmesi gerektiğini, nihayetinde davalı tarafın herhangi bir ticari ilişkisi var ise alacağını talep ederken lehtarı da icra dosyasında borçlu olarak göstermesi gerektiğini, davalı tarafın lehtar yokmuş gibi davranarak salt keşideciye karşı cebri icra yoluyla tahsile kalkışmasının davalı tarafın hem lehtarın durumunu hem de müvekkiliyle lehtar arasındaki hukuki münasebeti bildiğini gösterdiğini, ilk derece mahkemesince bu hususun göz ardı edildiğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacının … Gayrimenkul Değerleme Sağlık İnşaat Tic.Ltd.Şti.’den 05/11/2010 tarihli harici sözleşmeyle inşa edilecek olan bir daire satın aldığı, bu sözleşmeye istinaden davaya konu bonoları keşide ederek … Gayrimenkul Değerleme Sağlık İnşaat Tic.Ltd.Şti.’ye verdiği, bu şirketin bir kısım bonoları davalıya cirolayarak devrettiği, davalının ciro yoluyla devraldığı 16 adet bonoya dayalı olarak davacı hakkında Konya 10.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında toplam 9.299,31 TL alacak için kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlattığı, davalının hem şirkete hem de …’ya karşı dava açarak bonolardan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespiti ile bonoların ve icra takibinin iptalini ve davalı şirkete ödediği 46.500,00 TL’nin istirdatını talep ettiği, ilk derece mahkemesince davalı …’ya yönelik menfi tespit davasının tefrik edilerek yukarıda belirtilen esasa kaydedildiği, davalı … Gayrimenkul Değerleme Sağlık İnşaat Tic.Ltd.Şti.’ne karşı açılan istirdat davasına ise devam edilerek asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle istirdat davasının usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesine konu olan karar davalı …’yla ilgili tefrik edilen menfi tespit davasında verilen davanın reddine dair karar olup, davalı … Gayrimenkul Değerleme Sağlık İnşaat Tic.Ltd.Şti.’ne karşı açılan istirdat davasında verilen görevsizlik kararının akibeti dosyadan anlaşılamamaktadır.İlk derece mahkemesi davalı şirket ile ilgili istirdat davasında görevsizlik kararı vermiş ise de davacının davalı şirkete karşı da menfi tespit davası bulunmaktadır. Bu konuda ilk derece mahkemesince bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.
Somut olayda; davacının dava konusu bonoları … Gayrimenkul Değerleme Sağlık İnşaat Tic.Ltd.Şti.’nden satın aldığı daire için verdiği bu itibarla tüketici konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Bonolarda metnin yan tarafında ”… İnşaat” şeklinde ibare bulunduğu, bonoların sıralı bonolar olduğu görülmüştür. Bu nedenle ihtilafın çözümünde tüketici mahkemesi görevli olup, görev kamu düzenine ilişkin olup aynı zamanda dava şartı olduğundan yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiğinden mahkemece görev yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilmesi doğru olmadığından ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.3 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile Konya Asliye … TİCARET Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 230,55 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/02/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç