Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2654 E. 2022/264 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av. … –

İSTİNAF EDEN DAVALI :

VEKİLİ :Av….-
DAVA : Tazminat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
YAZIM TARİHİ : 04/03/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında 27/06/2019 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket çalışanı …’in müvekkili şirkete ait … plakalı araç ile 27/03/2017 tarihinde seyahat ederken davalı tarafa ait petrol istasyonunda mola verdiğini ve yakıt ihtiyacını gidermek istediğini, görevliye mazot koymasını söylediğini, istasyon görevlisinin ise hatalı şekilde kurşunsuz benzin koyduğunu, araca yanlış yakıt konulduğundan habersiz olan müvekkili şirket çalışanının aracı çalıştırarak hareket ettiğini, kısa bir süre sonra araç ile ilerleyemediğini, aracın teklemeye başladığını, araca benzin konulduğunu fişi kontrol edince farkettiğini, durumun davalı petrol istasyonuna bildirildiğini, yetkilinin ustası ile gelerek yakıtı boşalttıklarını, araca yeniden mazot koyulduğunu, ancak aracın çalışmadığını, çekici vasıtasıyla servise getirildiğini, yaptırılan tespit sonrası araçtaki zararın akaryakıt dolumundan kaynaklandığının tespit edildiğini ve bu nedenlerle 11.859,00 TL hasar tazminatı, 1.000,00 TL değer kaybı tazminatı, 800,00 TL araç mahrumiyet tazminatı, 100,00 TL akaryakıt bedeli ve 736,80 TL tespit masrafı olmak üzere toplam 14.495,80 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemelerin Kula Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın aracına benzin istediğini, hatta benzin pompası depoya girmeyince şirket çalışanının bu durumu davacı şirket çalışanına bildirdiğini, davacı şirket çalışanının bazı pompaların girmediğini beyan ederek yanlarında huni taşıdıklarını beyan ettiğini, beyan üzerine ihtiyacın giderildiğini, aracın arıza haberi sonrası bakım yapılması gerektiğinin bildirildiğini, yoksa ağır hasar olabileceğinin söylendiğini, ama bu hususun davacı çalışanınca dikkate alınmadığını, asli kusurun davacı şirket çalışanında olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Somut olayda davacı zararını ve davalını kusurunu usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekmektedir. 15/04/2019 tarihli bilirkişi raporu ile araca yanlış akaryakıt dolumu nedeniyle, araçta 11.811,16 TL tutarında hasar, 800,00 TL tutarında araç mahrumiyet zararı, yanlış akaryakıt bedelinden kaynaklanan 100,00 TL zarar oluştuğu ve araçta değer kaybının oluşmadığı tespit edilmiş aynı rapor ile de davaya konu olayda davacı çalışanının % 25, davalının % 50 ve davalı çalışanının % 25 oranında kusurlu olduğu rapor edilmiştir. TBK’nın 66. maddesine göre; Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz. Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, ödediği tazminat için, zarar veren çalışana, ancak onun bizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir. Anılan yasal hüküm gereğince, rapor ile tarafların çalışanlarına yükletilen kusurdan taraflar kendi kusurları gibi sorumludur. Anılan nedenlerle bilirkişi raporu ile tespit edilen zararların % 75 kusur oranına isabet eden kısımdan davalının sorumlu olduğu sonucuna varıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı 736,80 TL tespit masrafının tazminat olarak davalıdan tahsilini talep etmiş ise de bu masraf yargılama giderlerinden olduğundan dava değerine katılmamış, kabul red oranına göre taraflara yükletilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 8.858,37 TL hasar tazminatı, 600,00 TL araç mahrumiyet tazminatı ve 75,00 TL hatalı akaryakıt tazminatı olmak üzere toplam 9.533,37 TL tazminatın 27/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talep ile değer kaybı tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin merkezinin Kula olduğunu, davacının Konya’da dava açtığını, yetkili mahkemede dava açmadığını, kamera kayıtları incelendiğinde asli kusurun davacı şirket çalışanında olduğunu, benzin pompasına ve aracına baka baka motorin yerine benzin aldığının ve huniyi de kendisinin verdiğinin açık olduğunu, benzin pompası depoya girmeyince şirket çalışanı “abi benzin pompası girmiyor” dediğinde bazı pompalar sığmıyor onun için huni taşıyoruz diyerek huniyi getirdiğini, bu hususun sunulan kamera kaydıyla sabit olduğunu, tanzim edilen bilirkişi raporunda taraflarına addedilen kusur oranlarının hatalı olduğunu, davacı şirket çalışanının şoför olduğunu, aracın bakım ve gözetiminden sorumlu olduğunu, ona verilen kusur oranının düşük olduğunu, davacı şirketin de çalışanına gerekli eğitimi ve sorumluluğu vermesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak öncelikle yetki yönünden davanın reddi, mahkeme aksi kanaatte ise davacı şirketinde müterafik kusuru dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, araca yanlış akaryakıt konulması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacı şirkete ait araca davalı şirkete ait petrol istasyonunda motorin yerine benzin konulması sonucu uğranılan zararın tazmininin talep edildiği, TBK’nın 114/2. maddesi gereğince haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümlerin, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hâllerine de uygulanacağı, HMK’nın 16.maddesi gereğince de haksız fiile dayalı davalarda zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu bu sebeple davalının yetki itirazının yerinde olmadığı, mahkemece davalının yetki itirazının reddedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum olmadığı anlaşılmıştır.
Esasa ilişkin olarak ise, ilk derece mahkemesince iki ayrı bilirkişi raporu alındığı, makine mühendisi bilirkişi tarafından verilen ilk raporda olayda davalı şirketin asli ve %70 oranında, davalı şirket çalışanı akaryakıt pompa görevlisinin ise tali ve %30 oranında kusurlu olduklarının, davacı şirket çalışanının ise kusursuz olduğunun bildirildiği, İTÜ’den seçilen 3 kişilik bilirkişi kurulundan alınan ikinci raporda ise davacı şirket çalışanın %25, davalı şirket çalışanı akaryakıt pompa görevlisinin %25, davalı şirketin ise %50 oranında kusurlu olduklarının bildirildiği, mahkemece ikinci rapor hükme esas alınarak davalı tarafın %75 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek karar verildiği, mahkemenin kusur dağılımı yönünden davalı lehine olan ikinci raporu hükme esas aldığı, istinaf edenin sıfatına göre yeni bir rapor alınmasının sonuca etkili olmayacağı, ilk derece mahkemesinin delilleri değerlendirmesi sonucu verdiği kararda usul ve yasaya aykırı bir durum olmadığı anlaşıldığından davalının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 651,22 TL harçtan peşin alınan 166,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 485,22 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/03/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç