Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2651 E. 2022/267 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2019
NUMARASI : … Esas …. Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI :
VEKİLİ : Av. … –
DAVA :İstirdat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
YAZIM TARİHİ : 07/03/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile açılan istirdat davasında 04/07/2019 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilisi …. yedinde bulunurken 09/12/2017 tarihinde araç içerisindeki çantasından çalınan çeklere ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından İstanbul Anadolu .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile çek iptalı ve zayi davası açıldığını, mahkemenin 03/10/2018 tarihli ara kararında davaya konu edilen çek dahil olmak üzere çalınan çeklere istinaden istirdat davası açılması için süre verildiğini, bu nedenle iş bu davanın açıldığını, dava konusu çekin çalınması nedeniyle artık sonraki ciroların ve nihayetinden son kişi davalı şirketin yasal yetkili hamil olmadığını, buna rağmen davalı tarafından Konya .. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını ve çek bedelinin keşideci tarafından ödendiğini davalı şirketin takip yapma yetkisinin bulunmadığını bu nedenlerle davalı şirket tarafından tahsil edilen 40.000,00 TL’nin işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davaya konu çekin müvekkili şirketin …. isimli firma ile yaptığı ticaret neticesinde ciro yolu ile geçtiğini, şirketin müvekkili şirketten aldığı malların bedellerini muhtelif çekler ile ödediğini, bu çeklerden birinin de dava konusu çek olduğunu, müvekkili şirketin iyiniyetli hamil olduğunu, kambiyo senetlerine mahsus takip yapmaya hakkı bulunduğunu, iyiniyetli müvekkilinin 3.şahıs olması nedeniyle davacı şirket ile davacıdan sonraki ciranta arasındaki uyuşmazlıktan haberinin olma imkanının bulunmadığını, davacının müvekkilinin bedelsiz çeki kendisinin zararına iktisap ettiğini kanıtlaması gerektiğini bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….davaya konu çekin incelenmesinde ciro silsilesinde bir kopukluğun bulunmadığı, davalının geçerli ciro silsilesi ile çeki iktisap ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda, davaya konu çekin davalı tarafından kötü niyetle ya da ağır kusurla iktisap edildiği davacı tarafından ispatlanmalıdır. Davacı, davalı ile dava dışı … Arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığını ve bu nedenle davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğinin tespiti için ticari defter incelemesi talep etmiştir. Davaya konu çekin davalı şirket ile dava dışı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmaması ve bu şirketler arasında ticari ilişkinin bulunmaması kötüniyetli iktisap olgusunun ispatı için yeterli değildir. Zira davalı çekte bulunan ciro silsilesi nedeniyle yetkili hamil olup, davalı çekin edinme sebebini ispatlama yükü altında değildir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2012/3668 E. 2013/3689 K.)Anılan nedenle davacı tarafın defter incelemesi talebi yerinde görülmemiştir. Davacı açıkça yemin deliline dayandığından, kötüniyetle iktisap olgusunun ispatı yönüyle davalıya yemin teklifinde bulunup bulunmadığını bildirmesi için kesin süre verilmiş, davacı kesin süre içinde yemin teklifinde bulunmamıştır. Anılan nedenlerle, davacı tarafça, davaya konu çekin davalı tarafından kötü niyetli olarak iktisap edildiği ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin 790. Maddesine göre ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı yönündeki gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu, yasada ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı takdirde geçerli bir ciro silsilesi olacağı kabul edilmekte olup, dosya kapsamından anlaşılacağı üzere dava konusu çekin müvekkili şirket yedininde iken çalındığını, bu manada ciro silsilesinde kopukluk meydana geldiğini, ciro silsilesinde kopukluk olduğunun dosya kapsamında yer alan belgelerden açıkça anlaşıldığını, yerel mahkemenin hamilin/davalının çeki kötüniyetli iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğunun ispat edilmediği yönündeki gerekçesi hukuka aykırı olduğunu, şayet çalıntı olduğu açık olan bir çekin hamil tarafından iktisabının kötüniyetli yada ağır kusura dayandığının da ispatı isteniyorsa bu durumda müvekkilinin pozisyonunda bulunan kişilerin bu durumu ispat vasıtasının ancak ve ancak hamil ile kendisinden önceki ciro arasındaki ticari ilişkinin gerçek olup olmadığının, bu manada muvazaa bulunup bulunmadığının, çekin çalıntı nitelikte bir çek olup olmadığının bilinip bilinmediğinin irdelenmesi olacağını, bunun ispatı için ise ancak çeki elinde bulunduran davalının çeki iktisap etme nedeni ve bu çekin ciro silsilesi ile devraldığı şirket ile aralarındaki ticari ilişkinin gerçekliğinin irdelenmesi gerektiğini, mahkemece bu yöndeki talepleri dikkate alınmayarak, eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğunu, bu manada çeki elinde bulunduran davalının kötüniyetinin ancak ticari defter ve belgeleri ile çeki devraldığı şirketin defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde ile ortaya çıkarılabileceğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, çek bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Zayi olan çekin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir.
Dosya kapsamı ve davacı tarafça ileri sürülen istinaf sebeplerinin incelenmesi neticesinde, çek suretinin tetkikinde ciro silsilesi uyarınca davalının hamil olduğu, ciro silsilesinde şeklen bir kopukluk olmadığı, çekte davalı şirketin ciro yoluyla çeki aldığı şirketin dışında lehtarın ve 4 farklı şirketin daha cirosunun bulunduğu, davalı şirket ile çeki aldığı şirketin ticari defterlerinin incelenmesinin davanın ispatı açısından sonuca etkili olmadığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmasının ,çekin ticari defterlerde kayıtlı olup olmamasının davalı şirketin kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispata yeterli olmayacağı, kaldı ki davalı tarafından çeki aldığı şirketle aralarında ticari ilişki bulunduğuna dair vekil tarafından ”aslı gibidir” şeklinde onaylanan fatura suretlerinin sunulduğu, ispat yükü üzerinde bulunan davacı tarafça davalının kötüniyetli ya da iktisabında ağır kusurlu olduğunun ispatlanamamış olduğu kanaatine varıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/03/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip … e-imzalıdır

A.Ç