Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2633 E. 2022/1038 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …- (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
YAZIM TARİHİ : 20/06/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 14/10/2019 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten alacağına ilişkin davalı şirket hakkında icra takibi başlattığını, davalı şirketin takibe yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu ancak, itirazın haksız olduğunu beyan ederek davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının İİK.nın madde 67’de belirtilen oranda icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev ve zamanaşımı itirazın bulunarak, davacının müvekkiline yapmış olduğu işçiliğin ayıplı/kusurlu ve hatalı olduğundan müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, davacı ile müvekkili arasındaki ilişkinin fason işçilik yani eser sözleşmesinden kaynaklı olduğunu, davacının ayıplı işi nedeniyle birçok zarara uğradığını ve bu zararı kendisinin gidermek zorunda kaldığını, müvekkilinin ayıplı/kusurlu hatalı iş sebebi yapmış olduğu masrafları 20/02/2016 tanzim tarih ve … seri nolu fatura ile davacıya fatura ettiğini, bu faturanın davacıya tebliğe çıkarıldığını, müvekkilinin bu faturadan kaynaklı alacağı düşüldükten sonra davacıya herhangi bir borcunun kalmadığını, davacının ham maddesini müvekilinden aldığı demir konstrüksiyon işleme işini gereği gibi yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkilinin 28.320,00 TL. masraf yapmak zorunda kaldığını, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, davacının takip talebi başlatmakta haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek davanın reddine ,İİK.nın madde 67/2 uyarınca davacının % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Dava ve takip konusu cari alacağın davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olması karşısında ödemeyi ispat yükünün davalı tarafa düştüğü, davacı tarafın defterlerinde ödeme kaydının bulunmadığı, davalının ödemeye ilişkin herhangi bir belge ibraz etmediği anlaşılmıştır. Davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalı tarafın ise ödeme hususunu yazılı ve kesin delillerle ispat edemediği görüldüğünden takip konusu cari alacakdan dolayı takip talebinde yazıldığı gibi 35.139,49 TL borçlu olduğu sonucuna varılarak davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Alacağın miktarı belirli olup bu haliyle likit olduğundan asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulumuştur.” gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile 35.139,49 TL. üzerinden takibin devamına, hükmedilen 35.139,49 TL.nin % 20’si kadar icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin …. Şti’nin çelik kontrüksiyon işini üstlendiğini, müvekkilin üstlendiği bu işte davacının işlemiş olduğu çelik kontrüksiyonların kullanıldığını, ancak davacının yapmış olduğu çelik kontrüksiyonlar hatalı ve ayıplı olduğundan müvekkilinin bu ayıplı işleri düzeltmek zorunda kaldığını ve iş yaptığı firma ile sorunlar yaşadığını, bu hatalı ve ayıplı işçiliğe ilişkin fotoğrafların daha önce mahkemeye sunulduğunu, yine müvekkilinin … Adi Ortaklığı’nın Selçuklu/Konya adresindeki … Projesi işini yaptığını, müvekkilinin üstlenmiş olduğu bu işte de yine davacının işlemiş olduğu çelik kontrüksiyonları kullanmış olup, çelik kontrüksiyonlar hatalı ve ayıplı olduğu için … Adi Ortaklığı isimli firmanın işi kabul etmediğini, müvekkilinin davacının yapmış olduğu hata ve ayıpları düzelttiğini, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından da davacı tarafın yapmış olduğu işin ayıplı olduğu ve davacı tarafa bildirimde bulunulduğunun açıkça anlaşıldığını, dolayısıyla davacı tarafça sonradan müvekkilinden alacaklı olduğu iddiası ile müvekkiline takip yapması ve dava açmasının iyiniyetle bağdaşmadığını, mahkemece davacının usulüne uygun tutulmayan ticari defterleri esas alınarak hüküm kurulduğunu, dosyada alınan hesap bilirkişisi raporlarına göre davalı müvekkilinin defter kayıtlarının TTK kapsamında delil niteliği taşıdığını, bahse konu faturanın işlenmiş olduğu ve GİB’den alınan BS formunda da yer aldığının tespit olunduğunu, ancak davacı tarafa ait defter kayıtlarında bahse konu faturanın işlenmemiş olduğunu ve davacı tarafa ait ticari defter kayıtlarının da davacı tarafın beyanları ile de sabit olduğu üzere hatalı kayıtlar içerdiğinin sabit olduğunu, dolayısıyla davacının defterleri ile beyanları arasında çelişki mevcut olup davacının beyanları ile davacı ticari defter kayıtları birbirini doğrulamadığından davacıya ait ticari defterlere itibar edilemeyeceğini, davacıya ait ticari defterler sadece davacının aleyhine delil olabileceğini, yine dosya kapsamında alınan hiç bir bilirkişi raporunda davacı alacağının 35.139,49 TL olduğu yönünde bir tespit bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dahi davacı alacağının 35.139,00 TL olduğu belirtilmesine rağmen davacının talebinin, noktası virgülüne kadar aynen kabul edilmiş olmasının eksik inceleme ve değerlendirme ürünü hüküm kurulduğunu açıkça göstermek olduğunu, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacı tarafından davalı aleyhine Konya …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 35.139,49 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, borcun sebebinin cari hesap alacağı gösterildiği, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, davacının davalıya hammadde verdiği, davalının da bu hammaddeyi işleyerek çelik kontrüksiyon haline getirdiği, davalının üstlendiği iki işte davacının işlediği çelik kontrüksiyonları kullandığı, davalının davacının yaptığı işlemede hata ve ayıplar olduğunu, bu nedenle bu ayıpları düzelttiğini ve davacıya fatura ettiğini iddia ettiği, ilk derece mahkemesince tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, alınan ilk bilirkişi raporu ve ek raporuna göre davalının ayıplı işlerin düzeltimi için yaptığı masraflara ilişkin olarak davacıya kestiğini iddia ettiği 20/06/2016 tarihli 28.320,00 TL bedelli faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının kendi defterlerine göre davalıdan 28.139,00 TL alacaklı olduğu, davalının defterlerine göre davacıya 6.826,05 TL borçlu olduğu görülmüştür.
Mahkemece başka bir mali müşavir bilirkişiden de rapor ve ek rapor alındığı bu ikinci rapor ve ek raporda davalı tarafından kesilen 20/06/2016 tarihli 28.320,00 TL bedelli faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı yasal defterlerinde davacının davalıdan takip ve dava tarihi itibariyle toplam 28.139,00 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davacı beyanlarının ve davalı yasal defterlerinin 7.000,00 TL’nin davacı yasal defterlerinde sehven muhasebe hatasıyla mükerrer tahsilat şeklinde kayıt altına alınmış olduğunu doğruladığı, davacı alacağının 28.139,00 TL+ 7.000,00 TL=35.139,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kanaatine varılarak davalının davacıya kestiği 20/06/2016 tarihli 28.320,00 TL bedelli faturada yazan ve gerek tanık anlatımları gerek fotoğraflar ile belirlenen tadilat eksikliklerinin ne kadar olduğu konusunda inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alındığı, bilirkişinin raporunda, dosyadaki bilgi ve belgelere göre beyan edilen ayıplı/kusurlu/hatalı imalatın dosya üzerinden tespitinin yapılabilmesinin mümkün olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Bu açıklamalardan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının, davacının ayıplı imalat yaptığı ve bu ayıpları kendisinin düzelttiği iddiası ile ilgili olarak davalı tarafından ayıpla ilgili yaptırılmış bir tespit olmadığı, ayıplı imalatın düzeltim masrafı olduğu iddiasıyla davacıya kesilen 20/06/2016 tarihli 28.320,00 TL bedelli faturanın da davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının, davacının ayıplı imalat yaptığı iddiasını ispat edemediği, 7.000,00 TL tahsilatın mükerrer olarak borçtan düşüldüğünü davalı defterlerinin de doğruladığı bu sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.400,38 TL harçtan peşin alınan 600,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.800,28 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/06/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç