Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2592 E. 2020/10 K. 09.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ : 09/10/2019
NUMARASI : … D.İş Esas – … D.İş Karar

İHTİYATİ HACİZ
İSTEYEN/ALACAKLI : … Bankası A.Ş.
VEKİLİ : Av. … (Konya Barosu -…)

KARŞI TARAFLAR : 1- …(T.C Kimlik No: …)
2- … Sanayi Ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. … – …
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/01/2020
YAZIM TARİHİ : 10/01/2020
Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında ihtiyati ihtiyati haczin kabulüne ilişkin verilen karara yapılan itiraz üzerine mahkemece 09/10/2019 tarihinde tanzim edilen itirazın reddine ilişkin ek karara karşı aleyhine ihtiyati haciz istenenlerin istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
TALEP: Talep eden vekili dilekçesinde özetle; … San. Tic. A.Ş ile müvekkili banka arasında Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi uyarınca krediler kullanıldığını, kullanılan kredilerin geri ödemelerinin zamanında yapılmadığını, alacak muaccel hale gelmiş olup haklarında icra takipleri açılmaya başlanıldığını, asıl borçlu olan … A.Ş hakkında 70.491.482,94 TL üzerinden, müşterek borçlu müteselsil kefiller hakkında 70.491.482,94 TL üzerinden ihtiyati haciz kararının teminatsız olarak verilmesini, borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyaten haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından 29/08/2019 tarihinde talebin kabulü ile; … A.Ş yönünden talep edilen 70.491.482,94 TL alacağa yetecek kadar kısmının, müşterek borçlu müteselsil kefiller yönünden borçluların sözleşmede müteselsil kefil oldukları ve kefalet miktarları gözetilerek anılan borçların 65.000.000 TL alacağa yetecek kadar kısımlarının ihtiyaten haczine, talebe konu alacağın %10’u oranında teminat karşılığında borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı Borçlu … ve … İnş. San. Tic. A.Ş; yerel mahkemece alınan kararın Konya …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra edildiğini, bu karardan 09.09.2019 tarihinde bankalara yazılan haciz müzekkeresi neticesinde haberdar olduğunu, hesap özeti tebliğ edilmeden süresinden önce erken hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, hesap kat ihtarnamesine süresi içinde itiraz ettiklerini, alacaklı vekilinin talebine dayanak olarak sunduğu noter ihtarnamelerine süresi içinde Konya …Noterliğin 16.08.2019 tarih … yevmiye nolu cevabi ihtarıyla itiraz edildiğini, muaccel hale gelmiş bir borcun mevcut olmadığını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ön şartın alacağın rehinle teminat altında olmaması gerektiğini, takibe konu tüm alacaklarının ipotek ve menkul rehni ile teminat altında olduğunu, Konya …İcra Müdürlüğü … ve … esas sayılı dosyaları ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, yine Konya …İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile menkul rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını belirterek itiraz etmiş, bu nedenle her türlü cezai dava ve şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla kendisi ve yetkilisi olduğu şirket hakkında verilen ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF EDİLEN 09/10/2019 TARİHLİ EK KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın muaccel olması için kredi hesabının kat edilmesi yeterli olup, ayrıca ihtarın tebliği gerekmediği gibi, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular tarafından veya itiraz eden bu borçlular için alacaklı banka lehine rehin veya ipotek verilmeyip, başka borçlular tarafından rehin ve ipotek tesis edilmesi ve bu tesis edilen ipotek ve/veya rehinden itiraz eden kefillerin yararlanmasının mümkün görülmemesi nedeniyle de itiraz eden kefillerin itirazlarının yerinde olmadığı…” gerekçesiyle ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle kredi sözleşmesinde müvekkiline ait olduğu söylenen imzaların sözleşme asıllarını inceleme imkanları olmadığından imzaları inkar ettiklerini, müvekkilinin sadece asıl borca kefil olduğunu, başkaca bir yükümlülüğü ve sorumluluğunun bulunmadığını, davaya konu borç kefillerce teminat altına alınmamış olsa bile asıl borçlu tarafından rehin ile teminat altına alındığını, müvekkilinin müşterek müteselsil kefil sıfatına haiz olup asıl borçlu gibi davranmasının ve kefil olduğu borcu teminat altına almasının 4721 sayılı yasanın 2. maddesine aykırılık teşkil ettiğini, ihtiyati hacze itirazlarının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati hacze itiraz eden borçlular tarafından ihtiyati hacze ilişkin itiraz dilekçesinde sözleşmedeki imzalara ilişkin itiraz edilmemesine rağmen istinaf dilekçelerinde sözleşmedeki imzaları inkar ettikleri belirtilmiştir. İİK’nın 265.maddesi gereğince ihtiyati hacze itiraz nedenleri sınırlı olup, ihtiyati hacze itirazda imza sahteliğine ilişkin hususlar inceleme konusu yapılamaz, uyuşmazlığın esasına ilişkin menfi tespit davasının konusu olabilir. HMK’nın 357/1 madde ve fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinaf aşamasında ileri sürülmesi hukuken mümkün bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf taleplerinde hukuka uygunluk görülmemiştir.

İhtiyati hacze itiraz eden borçlular tarafından takibe konu tüm alacaklarının ipotek ve menkul rehni ile teminat altında olduğunu, Konya …İcra Müdürlüğü… ve… esas sayılı dosyaları ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, yine Konya 10.İcra Müdürlüğü 2019/9530 esas sayılı dosyası ile menkul rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, davaya konu borcun kefillerce teminat altına alınmamış olsa bile asıl alacaklı tarafından rehin ile teminat altına alındığından asıl borçlu gibi müteselsil kefilin de borcu teminat altına almasını beklemenin TMK 2.maddesine aykırı olduğundan ihtiyati haciz kaldırılması istenmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmeleri uyarınca kredi kullandırıldığı, kredi sözleşmesi uyarınca alacaklı banka tarafından hesap katının yapılarak Konya … Noterliği’nin 03/07/2019 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 250.041.332,74 TL kredi alacağının 3 gün içinde ödenmesinin istendiği, hesap kat ihtarnamelerinin asıl borçlu şirkete 04/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Alacaklının müteselsil kefile başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK)’nın 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir (Uygur, Turgut; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Ankara, Nisan 2012, Cilt II, s. 2541).
Müteselsil kefile ihtar çekilmesi, sadece onun takipten önce temerrüde düşürülmesi ile ilgili bir sorundur. Bu itibarla, hem asıl borçluya, hem de müteselsil kefile aynı anda ihtar gönderilip borçluya gönderilen ihtarın tebliğine rağmen verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine yasada belirtilen koşullar gerçekleşmiş olacağından bu durumda müteselsil kefil aleyhine takibe girişilebileceği ve aynı anda gönderilen ihtarnamelerin tebliğ tarihleri gözetildiğinde müteselsil kefile yapılan tebligatın asıl borçluya yapılan tebligattan sonra olması durumunda, TBK’nın 586/1 maddesindeki “borçluya gönderilen ihtarın sonuçsuz kalması” şartı gerçekleşmiş olacağından, alacağın muaccel hale gelebilmesi için kredi hesabının kat edilmesi yeterli olup ayrıca buna ilişkin kat ihtarnamesinin borçlulara tebliği gerekli değildir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 18.4.2001 tarih 2001/12-354 Esas 2001/367 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının anlaşılması ve bunun belirgin olması durumunda tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip yapılabilir.
Aynı kanunun 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları” düzenlemiş olup,
Aynı kanunun 258.maddesinin 1.fıkrası uyarınca; “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur…” Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Bununla birlikte, özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir (HMK m.200).
Aynı kanunun 45.maddesi asıl borçlular ile ilgili olarak düzenlenmiş olup, alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin, “rehni veren” hakkında doğrudan doğruya genel haciz yolu ile takibe geçilmesini önlemekte ve rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile, alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğine ilişkindir. İpoteğin kefaletinin teminatı olarak verilmediği hallerde alacaklı bankanın mütesilsil kefiller hakkında doğrudan takip yapmasında İİK’nın 45.maddesine aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Somut olayda, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi ve buna ilişkin hesap kat ihtarı gereğince alacaklı bankanın nakdi kredi alacağının varlığına kanaat oluşturacak belgeleri ibraz ettiği, bu nedenle yaklaşık ispat şartlarının mevcut olduğu gözönünde bulundurularak ilk derece mahkemesince asıl borçlu tarafından ipotek verildiği, ipoteklerin asıl kredi borcunun teminatı için verildiği, ipoteğin müteselsil kefil borçluların müşterek kefaletten kaynaklanan borcunu kapsamadığı kabul edilerek, alacağın muaccel olduğu ve rehinle temin edilmediğinden itiraz eden müteselsil kefil borçluların itirazlarının reddine karar verilmesi usul ve hukuka uygun bulunduğundan müteselsil borçluların istinaf başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Borçluların istinaf başvuru taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL karar ve ilam harcının karşı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunanlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/01/2020 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır