Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2590 E. 2022/1309 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av….- …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
YAZIM TARİHİ : 22/09/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 03/10/2019 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili davacının … ili merkezinde hazır beton imalatı ve satışı ile iştigal etmekte olduğunu, davalı …’in ise inşaat yapım işleriyle faaliyet gösterdiğini, davalının müvekkilinden … ilinde yapmış olduğu inşaatlar için hazır beton satın aldığını, davalıya teslim edilen betonlara ilişkin olarak fatura tanzim edilerek defter kayıtlarına işlendiğini, davalının davacıya cari hesaptan kaynaklı bakiye borcunu ödemediğini, bu nedenle borçlu aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı itirazı üzerine takibinden durdurulduğunu, davalı itirazında sadece borcunun olmadığına ilişkin beyanda bulunduğunu, bunun dışında herhangi bir itiraz ve defi ileri sürmediğini, davalı itirazının haksız olduğunu, müvekkilinin alacağının likit olması nedeniyle inkar tazminatının verilmesini gerektiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve en az % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili davalının aralarında … ili merkezinde 1400 m2’lik inşaatlar için birim fiyatı katma değer vergisi dahil 106,00 TL üzerinden toplamda 148,400,00 TL karşılığında hizmet sözleşmesi yaptıklarını, müvekkilinin işe başlamadan önce anlaşılan bedeli 08/11/2017 tarihinde davacı şirkete ödendiğini, ancak davacının anlaşmaya uygun olmayacak şekilde müvekkiline 30/11/2018 tarih …. nolu 4,856,88 TL, 06/12/2017 tarih … nolu 43,315,44 TL, 12/12/2017 tarih … nolu 4,776,64 TL, 18/12/2017 tarih … nolu 12,050,16 TL, 06/01/2018 tarih … nolu 17,152,48 TL, 24/01/2018 tarih … nolu 23,410,02 TL, 24/02/2018 tarih … nolu 20.461.20 TL, 12/03/2018 tarih … nolu 19.137.24 TL, 24/03/2018 tarih …nolu 19,558,50 TL, 16/04/2018 tarih … nolu 21.716.72 TL bedelli faturaları tanzim ettiğini, bu faturaların anlaşılan fiyatlar dahilinde olmadığını, aralarında farklılıklar bulunduğunu, yine müvekkili davalının 08/10/2018 tarihli … nolu 20,401,20 TL lik bedelli iade faturası düzenleyip davacıya tebliğ ettiğini, müvekkilinin davacı ile görüşmesi üzerine 13.000,00 TL bakiyede anlaşılarak müvekkilinin bu tutarın 7.000,00 TL’sini ödediğini, davacının davalının iyi niyetini suistimal ettiğini, davalının ikametinin … ili olduğundan yetkili mahkemelerin Aksaray Mahkemeleri olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; bilirkişi raporu, ilgili icra dosyası ile tüm dosya kapsamı bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının, davaya ve takibe konu faturalardaki hizmetin davalıya sunulduğunu ispat etme yükü altında bulunduğu, dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan bilirkişi raporları ile takibe konu 7 adet faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının takibe konu faturaları defterlerine işlemesi nedeniyle bu faturalara konu hizmetin davalıya sunulduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu bakımdan ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davalının fatura bedellerinin ödendiğini ispat etmesi gerektiği, davalının bu hususu ispat edemediği, ayrıca davalı tarafından düzenlenen iade faturasının davacının defterlerinde yer almadığı, iade faturasına konu malın davacıya iade edildiğinin davalı tarafça usulüne uygun delillerle ispat edilemediği, tarafların ticari defterlerinden de sabit olduğu üzere takibe konu faturlardan doğan bakiye 32.297,00 TL alacağın davacıya ödenmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, 32.297,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 6.459,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira delillerin yerinde incelenmeden sadece bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulduğunu, cevap dilekçesinde de belirttikleri gibi taraflar beton dökme hizmeti hususunda anlaşmış olup müvekkilinin ödemeyi daha beton dökümü gerçekleşmeden peşin olarak yaptığını, dava dosyasında inşaata verilen metreküp betonun ölçümünün yapılmasını talep etmelerine rağmen yerel mahkemece bu husus ile ilgili bir ara karar kurulmadığını, peşin ödeme yapan müvekkilinin iyiniyetinin kurbanı olduğunu ileri sürerek yerel kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Fatura satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır. Fatura tek başına alacağın varlığını ispatlamaya yeterli değildir. Faturanın tebliğ edilmiş olması da faturada belirtilen alacağın doğmasına sebep olan edimin ifa edildiğini göstermez. Faturaya dayalı olarak alacak talebinde bulunan kişi, faturada belirtilen alacağın doğmasına sebep olan edimin (mal teslimi, hizmet ifası vs.) ifa edildiğini ispatla mükelleftir. Fatura tek başına alacağın varlığını ispatlamaya yeterli olmamakla birlikte faturanın kabul edilerek ticari deftere kaydedilmiş olması ve faturayla ilgili olarak Vergi Dairesi’ne BA-BS bildirimi verilmesi faturaya konu malın teslim edildiğine veya hizmetin gerçekleştirildiğine karine teşkil etmektedir. Dava konusu somut olayda davacı tarafça icra takibine dayanak yapılan faturaların davalı tarafın ticari defterine kaydedildiği anlaşılmaktadır. Buna göre davalı taraf, faturalarda belirtilen malları almadığı veya faturadan kaynaklanan borcu ödediği yönündeki savunmalarını geçerli delillerle ispatlamakla yükümlüdür. Davalı taraf faturalarda belirtilen malların teslim edilmediğini geçerli delillerle ispatlayamamıştır. Davalı tarafça yerel mahkeme kararının verildiği tarihten sonra tek taraflı olarak yaptırılmış olan tespit, faturalarda belirtilen malların teslim edilmediğini ispatlamaya elverişli değildir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirilerek davalı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı kanaatine varıldığından davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 2.206,20 TL harçtan peşin alınan 551,55‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 1.654,65‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/09/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

O.B