Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2543 E. 2022/23 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ….
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2019
NUMARASI : …. Esas …. Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. ….

DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/01/2022
YAZIM TARİHİ : 27/01/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 02/10/2019 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı şirket tarafından yatırılan paraların istendiği an geri çekilebileceği ve bu paralar karşılığında yüksek faiz verileceği vaatleri ile binlerce kişiden para toplandığını, müvekkilinden de 01/01/2001 tarih 01241 sayılı tahsilat makbuzu karşılığı 18.324,00 DM para tahsil edildiğini, müvekkiline bir kısım hisse senetleri verildiğini, davalının Bankalar Kanununun 10. maddesine aykırı olarak mevduat topladığını, davalının Sermaye Piyasası Kanunu 30 ve 31. maddelerine aykırı olarak SPK dan her hangi bir izin olmadan ve izin belgeleri olmadan izinsiz aracılık faaliyetinde bulunduğunu, davalının tacir olup basiretli bir iş adamı gibi davranmadığını, davalının eski TTK ve eski Borçlar Kanunu hükümlerini ihlal ettiğini, davalının şirket hisse senetlerini SPK kaydına aldırmaksızın halka arz ettiklerini, davalının SPK mevzuatına uymayarak küçük yatırımcıları zarara uğrattığını, SPK mevzuatının amacının küçük yatırımcıların zarar görmelerinin engellenmesi olduğunu, SPK tarafından yapılan denetlemelerde şirket hisse senetlerinin izinsiz bir şekilde halka arz edildiğinin ortaya konulduğunu, davalıca şirket sermayesinin tamamı ödenmediği halde hamiline yazılı hisse senetleri çıkarıldığını, şirket yönetim kurulu üyeleri ve çalışanları hakkında yasalara aykırı bu tip faaliyetleri nedeniyle haklarında bir çok ceza soruşturması yapılarak kamu davaları açıldığını, davalının mal varlığı üzerine dava değerince karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkili ile davalı arasında eski TTK, BK, SPK ve sair mevzuata aykırı olarak kurulan ilişkinin hükümsüzlüğünün tespitine, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinden tahsil edilen 9.368,91 Euro’nun tahsil tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının yabancı parayla açılmış bir vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket vekili cevap dilekçesi ile özetle; iş bu davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, gerçeğe aykırı ve iyi niyetle bağdaşmayan iddia ve isnatlar içerdiğini, davacının elinde bulundurduğu hamiline hisse senetlerine dayanılarak…’un 11/11/2006 ve 16/12/2006 tarihli genel kurula katıldığını ve asaleten oy kullanıldığını, bu durumda davaya konu hisse senetlerinin dava dışı şahıslara devir edildiğinin kabulü gerektiğini, yani davacının dava tarihi itibariyle davalı şirketten aldığı hisse senedi söz konusu olmadığını, davacının tüm iddialarının zamanaşımına uğradığını, davacı da dahil olmak üzere hiçbir üçüncü şahısa davalı şirketin hisse senedi satışı yapmadığını, davacının sunduğu tahsilat belgesinde ismi geçen Yonoz isimli şahsın müvekkili şirketin yetkilisi veya çalışanı olmadığını, şirket kayıtlarında davacının para ödediğine dair herhangi bir kayıt gözükmediğini, SPK denetim raporlarının resmi kayıt – resmi belge niteliğinde olmadığını, neticeden açılan davanın öncelikle zamanaşımı sebebiyle bilahare esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…davada HMK 190. ve MK 6. maddelerine göre ispat yükü davalı şirkete para verdiğini iddia eden davacı taraftadır, HMK hükümlerine göre davacı iddialarını senet veya belgeyle ispatlamak zorundadır. Davacı taraf bu davada yemin deliline de dayanmadığı…” gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin hisselerini davalı yana bir ödeme yapmaksızın devren iktisap ettiği yönündeki tespitin geçersiz olduğunu, dosyadaki tahsilat makbuzu dikkate alınmayıp makbuzda imzası bulunan …’ın davalı şirket ile ilgisinin bulunup bulunmadığı davalı şirket adına para toplama faaliyetinde bulunup bulunmadığının dahi araştırılmadığını, eksik inceleme neticesinde hatalı hüküm kurulduğunu, söz konusu raporlarda yer alan tespitler davalı şirketlerle müvekkili arasındaki ilişkinin ortaklık ilişkisi olmadığını vadedilen yüksek kar payının bir sonraki yatırımcıdan elde edilen parayla sağlandığı hileli bir yatırım sözleşmesi olduğunu açıkça gösterdiğini, SPK denetleme dairesinin XI-6/63-2, XII-11/105-2,XX-10/2-2, XX-16/6-2 sayılı 30.05.2005 tarihli raporun 134.sayfasında ise şirket tarafından yasal olmayan kayıtlarda tutulan iş çizelgesine göre paraların nasıl kayıt altına alındığı, hisse senetlerinin nasıl satıldığı, nasıl aracılık yapıldığı, nasıl açığa satış yapıldığının anlatıldığını, yüksek faiz garantisi ve paraların her istediğin an geri çekilebileceği garantisi ile inandırılıp, güven telkin edilen ve yatırdığı parasını alamayacağının anlaşılması üzerine işbu davayı açtığı ileri sürülen davacıya karşı paranın yatırılış tarihine göre zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek zamanaşımı def’inin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşır bir tutum olmadığının kabulü gerekeceğini, BK’nın 28.maddesi gereğince diğer tarafın hilesiyle akit icrasına mecbur olan tarafın hatası esaslı olmasa bile, o akit ile ilzam olunamayacağını, yüksek mahkeme ilamlarında da yer aldığı gibi hileli işlem yapan kötü niyetli tarafın zamanaşımı sürelerinden yararlanamayacağının ortada olduğunu, açıklanan nedenlerle eksik ve hatalı değerlendirme neticesinde verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre … Holding A.Ş. antetli “Tahsilat Makbuzu” başlıklı 01/01/2001 tarihli belge ile davacıdan 500 DM karşılığı 18.324,00 TL tahsil edilerek bu tahsilat karşılığında davacıya 000093 nolu 20’lik hisse, 000095 nolu 10’luk hisse, 000075 nolu 5’lik ve 000098 nolu 1’lik hisse olmak üzere 36 adet hisse verildiği, tahsilat makbuzu üzerinde davalı şirkete ait hiçbir kaşe ve imzanın olmadığı, tahsil eden kısmında davacının beyanına göre … isimli bir kişinin imzası bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde yukarıda bahsedilen hamiline yazılı hisse senetlerinin sunulduğunun belirtildiği, dosyada hisse senetlerinin davacı vekili tarafından aslı gibidir yapılmış onaylı suretlerinin bulunduğu, dosyada hisse senetlerinin asıllarının mahkeme kasasına alındığına dair bir kayıt olmadığı görülmüştür.
Mahkemece alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporuna göre davacı tarafından verilen paraya ilişkin davalı ticari defterlerinde herhangi bir kayıt olmadığı, davacı tarafından sunulan hisse senetlerinden 20, 10, 5 ve 1’lik hisse senetlerinin davalı şirketin 11/11/2006 ve 16/12/2006 tarihlerinde yapılan olağan genel kurullarında dava dışı… adlı bir kişinin elinde olduğu ve bu kişi adına işlem gördüğü bu şekilde davacı tarafından sunulan hisse senetlerinden kaynaklanan ortaklık haklarının 3.kişiler tarafından kullanıldığı anlaşılmıştır.
Davacı , tahsilat makbuzu ile ödediği bedel karşılığında davalı şirkete ait 36 adet hamiline yazılı hisse senedini aldığını iddia etmiş, bu iddiasına dayanak olarak da tahsilat makbuzunda numaraları belirtilen hisse senetlerini dosyaya ibraz ettiğini dava dilekçesiyle bildirmiştir. Ancak dosya kapsamından hisse senet asıllarının sunulup sunulmadığı anlaşılamamaktadır. Bu sebeple hisse senet asıllarının davacıda olup olmadığı sorulup senet asıllarının incelenmesi gerekir. Hisse senetlerin hamiline yazılı niteliği gözetildiğinde hisse senedi aslını elinde bulunduran kişi senet üzerinde bu belge nedeniyle kurulan ortaklık ilişkisinin geçersiz olduğunu, ödenen bedelin iadesine ilişkin hak iddia edebilecektir. Bu durumda hisse senedi asıllarının davacı tarafından ibrazının sağlanması, ibraz edilmesi halinde bu durumunun sonuca etkisi üzerinde durularak hüküm kurulması gerekmekte olup, bu sebeple HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili esasa ilişkin delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/10/2019 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/01/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G