Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2541 E. 2022/21 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :….
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA…. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2019
NUMARASI : …. Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
Av. ……

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – T.C Kimlik No: …

DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/01/2022
YAZIM TARİHİ : 27/01/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 26/03/2019 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilİ kooperatifin ortağı olduğunu, 22/06/2012 ila 22/06/2014 tarihleri arasında birikmiş 11.405,00 TL borcu bulunduğunu, 2012 yılında yapılan genel kurulda aidatların belirlendiğini, 2013 yılında yapılan genel kurulda ise 2. ve 3. blok üyelerine göre eksik ödeme yaptığı tespit edilen 1. blok üyelerinin söz konusu eksik ödemeleri Temmuz 2014’ten itibaren aylık 892 TL’lik 12 eşit taksitle ödemesi kararının alındığını, sözlü ihtarlara rağmen borcunu ödemeyen davalıya karşı Konya …. İcra Müdürlüğü’nün …/…. esas (sonradan yapılan düzeltme beyanı ile …/…. Esas) sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borcu olmadığını iddia ederek takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, yapılan itirazın haksız beyanla davalarının kabulüne, davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız yere itirazda bulunan davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; 2004 yılından beri davacı kooperatifin üyesi olduğunu, 2010 yılına kadar toplam 34.045,00 TL ödeme yaptığını, 2010 yılında yapılan genel kurulda bankadan kredi çekerek borcunu kapatanların tapularının verilmesi kararlaştırılmakla kendisinin de Finansbank’tan 47.000,00 TL kredi çekerek kooperatife olan borcunu ödediğini, tapusunu aldığını, 2014 yılına kadar kendisinden kooperatif borcu olarak herhangi bir talepte bulunulmadığını, 22/06/2014 tarihinde ise ödenmesi gereken 73.000 TL’den 61.595 TL yatırılan paranın düşülmesi ile 11.405,00 TL aidat borcu olduğunun kendisine ihtar edildiğini, oysa kendisinin 34.045,00 TL makbuzlu aidat ödemesi ve 47.000,00 TL konut kredisi olmak üzere davacı kooperatife toplam 81.045,00 TL ödeme yaptığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi borcunun olmadığını, aksine konut kredisi için ödemiş olduğu 18.978,00 TL faiz ile birlikte toplamda 100.023,00 TL ödediğini, bu tutardan ödenmesi gereken 73.000,00 TL düşüldükten sonra kendisinin 27.000,00 TL alacaklı olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “….kesinleşmiş genel kurul kararları uyarınca davalının emsali bir üyenin kooperatife yaptığı ödemeler toplamının ise 84.304,00 TL olduğu; buna göre davalının davacı kooperatife takip tarihi itibariyle 5.709,00 TL. borcu bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 5.709,00 TL üzerinden takibin devamına; alacağın likit olmadığı, davalının takibe itiraz etmekte hukuki menfaatinin bulunduğu ve bu hakkını kullanmış olmasının kötüniyetten kaynaklanmadığı anlaşılmakla davacı tarafın icra inkar tazminatı ve fazlaya dair taleplerinin reddi…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; 5.709,00 TL. asıl alacak tutarı yönünden davalının Konya …. İcra Müdürlüğü’nün …/…. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin 5.709,00 TL asıl alacak tutarı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme sonucu hazırlandığını, kök ve ek raporların itirazlarını karşılar nitelikte olmadığını, müvekkili kooperatif tarafından herhangi bir üyenin itiraz etmediği genel kurul kararları ile belirlenen 1.blok icra takip tarih olan 02/01/2016 tarihine kadar toplam aidat miktarının 73.000,00 TL olduğunu, icra takip tarihi olan 02/01/2016 tarihine kadar davalının davacıya ödemesi gereken ait miktarı toplamının 17.000,00 TL olduğunu, davalının ödemesi gereken toplam tutarın ise 73.000,00+17.000,00 TL=90.000,00 TL olduğunu, davalının icra takip tarihine kadar davalı kooperatife toplamda 78.595,00 TL ödeme yaptığını, davalının müvekkiline 11.405,00 TL borcu bulunduğunu, her ne kadar bilirkişi raporunda 1.blok üyeleri için 2010-2011 yılı genel kararlarında aidat miktarı belirlenmediğini tespit edilmiş ise de davacı kooperatif tarafından 1.blok üyelerinin isteği doğrultusunda 2010 yılının Ağustos ayından sonra üyelerin aidat miktarlarının peşin olarak ödemesinin kararlaştırıldığı, 13/06/2010 tarihinde gerçekleşen genel kurulun 7.maddesi uyarınca kredi çekmek isteyen veya elden ödeyecek üyeler için 30.000,00 TL aidat ödemelerine yönetim kurulu tarafından oy birliğiyle karar verildiğini, müvekkili kooperatifin defterleri incelendiğinde görüleceği üzere kooperatifin diğer üyeleri tarafından 73.000,00 TL aidat gideri ödendiğinin ortaya çıkacağını, kooperatif üyelerinin eşitliği ilkesine göre davalının da aynı miktarda aidat ödemesi gerektiğini, ek bilirkişi raporunda 26/11/2019 tarihinde yapılan genel kurulda genel kurulun 8.maddesi uyarınca belirlenen ara ödemelerin … ada … parselde kayıtlı üyeler için verildiğini, dava konusu 1.blok üyeleri için Temmuz ve Ağustos ara ödemelerin aylık 600,00 TL olarak belirlendiğini, açıklanan nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olarak düzenlendiğini, davacı kooperatifin 20/06/2009 tarihinde yapılan 2008 yılı olağan genel kurul toplantısında, … ada … parselde bulunan kooperatif üyelerinin 2009 Temmuz ayında 5.000 TL, 2009 Ağustos ayında 3.000 TL olmak üzere 2 farklı ara ödemesi yapması kararı dikkate alınmış ve kooperatifin emsal alacağı bu karara göre belirlendiğini, … ada… parselde bulunan kooperatifin üyelerinin yani kooperatifin 2.kısmında bulunan üyelerinin ara ödeme yapması hususunda karar alındığını, bilirkişi raporuna göre kooperatifin alacağının 84.304,00 TL olarak belirlendiğini, 2009 Temmuz ve Ağustos aylarında yapılması gereken toplam 8.000,00 TL ara ödemelerin şahsıyla alakası olmadığını, haksız yere üzerine yükletilen 8.000 TL dikkate alınmadığı takdirde kooperatife ödemesi gereken toplam bedelin 76.304,00 TL olduğunu, bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere kooperatife ödediği toplam bedelin 78.595,00 TL olduğunu, bu durumda kooperatife yaptığı fazla ödemeden dolayı davacı kooperatiften alacaklı olduğunu, ayrıca 2010 yılı genel kurulunda bankadan kredi çekerek borcunun tamamını kapatanlara tapuları teslim edilecek ve hiçbir şekilde başka aidat ödenmeyeceği şekilde karar bulunduğunu, kendisinin bankadan kredi çekerek tapu kaydını üzerine aldığını, kooperatifin işleminin kendi içinde çelişkili olduğunu, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak davanın reddine, davacı alacaklının icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; aidat alacağının tahsili için yapılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Bilirkişi raporunda 13.06.2010 tarihli genel kurulda 2010 Temmuz ayından geçerli olmak üzere aidat bedeli olarak 650,-TL. belirlendiği, daha sonra yapılan 05.06.2011 ve 24.06.2012 tarihli genel kurullarda davalının üyesi olduğu 1. Kısım için herhangi bir aidat belirlenmediği, 09.06.2013 tarihli genel kurulda Temmuz 2013 ayından itibaren geçerli olmak üzere aidat bedeli olarak 650,-TL. belirlendiği tespit ve görüşü bildirilerek, Temmuz 2011 ve Haziran 2013 tarihleri arası için aidat belirlemesi yapılmaksızın, davalının ödemesi gereken tutarların hesaplandığı, davacı vekilince, 2010 yılı Ağustos ayından sonra 1. Blok üyelerinin isteği doğrultusunda, bu blok üyeleri tarafından aidat miktarlarının peşin ödenmesi kararı alındığı, bu karar doğrultusunda 1. Blok üyeleri tarafından 2014 Haziran sonuna kadar olan süre için aidatların peşin ödendiği, nitekim davalının da 12.11.2010 tarihinde 30.000,-TL. peşin ödeme yaptığını bildirilerek rapora itiraz ettiği, bilirkişi tarafından davacının bu itirazlarının yerinde bulunmadığı , davalı kooperatifin 20.06.2009 tarihli genel kurulunda 2009 Temmuz ayından geçerli olmak üzere 600,-TL. aidat miktarı belirlendiği, 13.06.2010 tarihli genel kurulun 7. maddesinde, “Banka ve Finans Kurumları ile görüşülerek en uygun şartları taşıyan ve kredi faizi uygun olan banka veya finans kurumuna başvurulmasına, kat irtifakı kurularak, ipotek işleminden sonra kredi kullanılmasına, üyelerin aidat yerine kredi taksiti ödemesine ve kredi işlemleri için yönetim kurulunun yetkili kılınması”na, 11. maddede de, “ortak ödemelerinin tespitine geçildi. 1. Blok aylık 650,-TL….aidat ödenmesi…”ne oybirliğiyle karar verildiği, 05.06.2011 ve 24.06.2012 tarihli genel kurullarda davalının üyesi olduğu 1. Kısım için herhangi bir aidat belirlenmediği, 09.06.2013 tarihli genel kurulda Temmuz 2013 ayından itibaren geçerli olmak üzere aidat bedeli olarak 650,-TL. belirlendiği, davalı tarafça 12.11.2010 tarihinde 30.000,-TL. yatırıldığı, bu nedenle davacının davalının üyesi olduğu 1.kısım üyelerinin aidatlarının peşin ödenmesine karar verildiği yönündeki itirazının haklı olduğu, ayrıca 20/06/2019 tarihinde yapılan genel kurulun 8.maddesi uyarınca karar verilen 5.000,00 ve 3.000,00 TL’lik ara ödemelerin kooperatifin 2.kısmında bulunan üyelere yönelik olduğu, bu hususun davacı tarafça da istinaf dilekçesinde belirtildiği, bu ara ödemelerden davalının sorumlu olmadığı, bu haliyle dosyadaki mevcut bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda bilirkişiden ek rapor veya yeni bir bilirkişiden rapor alındıktan sonra delilleri değerlendirip hüküm tesis etmek üzere dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların istinaf başvuru taleplerinin KABULÜ ile; Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/03/2019 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 110,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 97,50 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-İstinaf başvurusunda bulunanlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/01/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G