Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2517 E. 2022/171 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM . HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2019
NUMARASI : Esas Karar
ASIL DAVADA
İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … -T.C Kimlik No: …

BİRLEŞEN KONYA .ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
E. K. SAYILI DAVA DOSYASINDA
İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … -T.C Kimlik No: …

DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
YAZIM TARİHİ : 21/02/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve birleşen Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyaları ile açılan alacak davasında 01/10/2019 tarihinde tesis edilen asıl davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka bildirilen bonolara dayalı olarak davalı borçludan alacaklı olup, söz konusu alacağa dayanak bonoların vade tarihinin geçmiş olmasına rağmen şimdiye kadar davalı borçlu tarafından ödenmediğini, arabuluculuk görüşmesi yapıldığını anlaşmanın sağlanamadığını, dava konusu bono tutarı olan toplam 12.390,00 TL bono bedelinin, (200,00 TL bono bedelinin TTK 732. maddesinde anılan sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği) vade tarihlerinden (TTK m. 778/1-d, 725/1-b) tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2. maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faizi ile tahsiline, ayrıca 12.190,00 TL bono bedelinin % 0,3 oranında komisyonu ile birlikte davalı borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın 23/02/2014 düzenleme tarihli 23/04/2018 vade tarihli 310,00 TL. bedelli bonoya dayalı olarak davalıdan alacaklı olduğunu, vade tarihi geçmiş olmasına rağmen davalının borcunu ödemediğini, tarafları ve konusu aynı olan seri senetlerden diğerlerine ilişkin Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası ile açılan davanın halen devam ettiğini, usul ekonomisi açısından öncelikle birleştirme kararı verilmesini, davanın kabulü ile bono bedelinin vade tarihinden tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faizi ve bono bedelinin %0,3 oranında komisyonu ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın tarafının kendisi olmadığını, davaya konu bono senetlerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, dava dilekçesinde davalı …’ın T.C Kimlik numarasının yazılmadan dava açıldığını, isim benzerliğinden kaynaklı bir yanlışlığın olduğunu, gerekli tahkikat yapılarak durumun düzeltilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…asıl dava ve birleşen dava yönünden; mahkememizin, 6502 sayılı yasanın 83., 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. ve 5. maddeleri 6100 sayılı kanunun 1, 2, 20, 114/1-c ve 115/1-2 maddeleri gereğince görevsiz olduğu tespiti yapıldığından davanın görev yönünden usulen reddine, dosyanın görevli ve yetkili Konya Tüketici Mahkemesine gönderilmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu senetler kambiyo senedi olup mutlak ticari iş niteliğinde olduğunu, bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, davalının olayda tüketici vasfı bulunmadığını, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının nama yazılı senetlere istinaden alacak talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.

İlk derece mahkemesince birleşen dosya yönünden kesin olarak karar verildiği, davacının istinaf talebinin asıl dosyaya yönelik olduğu anlaşıldığından davacı-birleşen dosya davacısının asıl dosyaya yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Tüketicinin Korunması Hakkındaki 6502 sayılı Kanunda tüketici kavramı, 3/1- k maddesinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiler “tüketici” 3/1-1 maddesinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da banka hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edildiği ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletildiği, temel ilkeler başlıklı 4/5 maddesinde ise tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebileceği, bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olacağı, aynı kanunun 73/1 maddesinde ” tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2.maddesinde de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, somut olayda; davacının davalının dava dışı … devre mülk satış sözleşmesi gereğince verdiği nama yazılı senetlere istinaden alacak talebinde bulunduğu, nama yazılı senet üzerinde yapılan cironun alacağın temliki sonucunu doğuracağı bu durumda senedi temellük edene karşı keşideci her türlü def’ilerini ileri sürebileceği (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 20/10/2011 tarih 2011/3304 Esas 2011/19632 Karar sayılı ilamı), taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 28/02/2017 tarih 2017/561 Esas 2017/2628 Karar sayılı ilamı) kabul edilerek ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu görevsizlik kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince davacının asıl dosyaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının asıl dosyaya yönelik istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/02/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G