Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2491 E. 2019/1138 K. 13.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … D.İş Esas – … D.İş Karar
İHTİYATİ HACİZ
İSTEYEN/ALACAKLI : … Bankası A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAFLAR : 1- … (T.C Kimlik No: …)
2- … Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin verilen karara yapılan itiraz üzerine mahkemece … tarihinde tanzim edilen itirazın reddine ilişkin ek karara karşı aleyhine ihtiyati tedbir istenenin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
TALEP: Talep eden vekili dilekçesinde özetle; … San.Tic.A.Ş ile müvekkili banka arasında Genel Nakdi Ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi gereğince krediler kullanıldığını, kullanılan kredilerin geri ödemelerinin zamanında yapılmadığını, alacak muaccel hale gelmiş olup haklarında icra takipleri açılmaya başlanıldığını, asıl borçlu olan … A.Ş hakkında 20.899.674,78 TL üzerinden, müşterek borçlu müteselsil kefiller hakkında 20.899.674,78 TL üzerinden ihtiyati haciz kararının teminatsız olarak verilmesini, borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyaten haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından 29/08/2019 tarihinde talebin kısmen kabulü ile ihtarnamede yazılı 19.033.112,40 TL alacağa yetecek kadar kısmının ihtiyaten haczine, fazlaya ilişkin talebin reddine, talebe konu alacağın %10’u oranında teminat karşılığında borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiş, Borçlu … ve … San.Tic. A.Ş tarafından yerel mahkemece alınan kararın Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra edildiğini, bu karardan 09.09.2019 tarihinde bankalara yazılan haciz müzekkeresi neticesinde haberdar olduğunu, hesap özeti tebliğ edilmeden süresinden önce erken hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, hesap kat ihtarnamesine süresi içinde itiraz ettiklerini, alacaklı vekilinin talebine dayanak olarak sunduğu noter ihtarnamelerine süresi içinde Konya … Noterliğin 16.08.2019 tarih … yevmiye nolu cevabi ihtarıyla itiraz edildiğini, muaccel hale gelmiş bir borcun mevcut olmadığını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ön şartın alacağın rehinle teminat altında olmaması gerektiğini, takibe konu tüm alacaklarının ipotek ve menkul rehni ile teminat altında olduğunu, Konya … İcra Müd. … ve … esas sayılı dosyaları ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, yine Konya … İcra Müd. … esas sayılı dosyası ile menkul rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını belirterek her türlü cezai dava ve şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla kendisi ve yetkilisi olduğu şirket hakkında verilen ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiştir.
İSTİNAF EDİLEN İLK … TARİHLİ EK KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…anılan kredi sözleşmesine asıl borçlu … ve … San ve Tic. A.Ş. adına kayıtlı Konya İli … İlçesi … Köyü … ada … parsel,Konya İli … İlçesi … Köyü … ada … parsel, sayılı taşınmazların ipotek verdiği, söz konusu ipoteklerin asıl borçlunun kredi borcu için verildiği, asıl borç için ipotek teminatı verilmesinin kefil olan borçlular aleyhine ihtiyati haciz talebinde bulunulmasına engel olmayacağı, İİK.45.maddesinin uygulanmayacağı, Yargıtay 11. HD’nin 14/09/2017 tarih ve 2017/2465 E. 2017/4383 K., Yargıtay 11. HD’nin 22/11/2016 tarih ve 2016/13086 E. 2016/9051 K. sayılı ilamlarının da benzer mahiyette olduğu, alacağın muaccel olduğu ve rehinle temin edilmediği…” gerekçesiyle borçlular … ve … San. ve Tic. A.Ş’nin ihtiyati hacze itirazlarının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle kredi sözleşmesinde müvekkiline ait olduğu söylenen imzaların sözleşme asıllarını inceleme imkanları olmadığından imzaları inkar ettiklerini, müvekkilinin sadece asıl borca kefil olduğunu, başkaca bir yükümlülüğü ve sorumluluğunun bulunmadığını, davaya konu borç kefillerce teminat altına alınmamış olsa bile asıl borçlu tarafından rehin ile teminat altına alındığını, müvekkilinin müşterek müteselsil kefil sıfatına haiz olup asıl borçlu gibi davranmasının ve kefil olduğu borcu teminat altına almasının 4721 sayılı yasanın 2.maddesine aykırılık teşkil ettiğini, ihtiyati hacze itirazlarının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati hacze itiraz eden borçlular tarafından ihtiyati hacze ilişkin itiraz dilekçesinde sözleşmedeki imzalara ilişkin itiraz edilmemesine rağmen istinaf dilekçelerinde sözleşmedeki imzaları inkar ettikleri belirtilmiştir. İİK’nın 265.maddesi gereğince ihtiyati hacze itiraz nedenleri sınırlı olup, ihtiyati hacze itirazda imza sahteliğine ilişkin hususlar inceleme konusu yapılamaz, uyuşmazlığın esasına ilişkin menfi tespit davasının konusu olabilir. HMK’nın 357/1 madde ve fıkrası gereğince ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinaf aşamasında ileri sürülmesi hukuken mümkün bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf taleplerinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden borçlular tarafından takibe konu tüm alacaklarının ipotek ve menkul rehni ile teminat altında olduğunu, Konya … İcra Müd. … ve … esas sayılı dosyaları ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, yine Konya … İcra Müd. … esas sayılı dosyası ile menkul rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, davaya konu borcun kefillerce teminat altına alınmamış olsa bile asıl alacaklı tarafından rehin ile teminat altına alındığından asıl borçlu gibi müteselsil kefilin de borcu teminat altına almasını beklemenin TMK 2.maddesine aykırı olduğundan ihtiyati haciz kaldırılması istenmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmeleri gereğince kredi kullandırıldığı, kredi sözleşmesi gereğince alacaklı banka tarafından hesap katının yapılarak Konya … Noterliği’nin 03.07.2019 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 250.041.332,74 TL kredi alacağının 3 gün içinde ödenmesinin istendiği, hesap kat ihtarnamelerinin asıl borçlu şirkete 04.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Alacaklının müteselsil kefile başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK)’nın 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir (Uygur, Turgut; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Ankara, Nisan 2012, Cilt II, s. 2541).
Müteselsil kefile ihtar çekilmesi, sadece onun takipten önce temerrüde düşürülmesi ile ilgili bir sorundur. Bu itibarla, hem asıl borçluya, hem de müteselsil kefile aynı anda ihtar gönderilip borçluya gönderilen ihtarın tebliğine rağmen verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine yasada belirtilen koşullar gerçekleşmiş olacağından bu durumda müteselsil kefil aleyhine takibe girişilebileceği ve aynı anda gönderilen ihtarnamelerin tebliğ tarihleri gözetildiğinde müteselsil kefile yapılan tebligatın asıl borçluya yapılan tebligattan sonra olması durumunda, TBK’nın 586/1 maddesindeki “borçluya gönderilen ihtarın sonuçsuz kalması” şartı gerçekleşmiş olacağından, alacağın muaccel hale gelebilmesi için kredi hesabının kat edilmesi yeterli olup ayrıca buna ilişkin kat ihtarnamesinin borçlulara tebliği gerekli değildir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 18.4.2001 tarih 2001/12-354 Esas 2001/367 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının anlaşılması ve bunun belirgin olması durumunda tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip yapılabilir.
İcra İflas Kanununun 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları” düzenlemiş olup,
Aynı kanunun 258.maddesinin 1.fıkrası gereğince; “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur…” Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Bununla birlikte, özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir (HMK m.200).
Aynı kanunun 45.maddesi asıl borçlular ile ilgili olarak düzenlenmiş olup, alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin, “rehni veren” hakkında doğrudan doğruya genel haciz yolu ile takibe geçilmesini önlemekte ve rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile, alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğine ilişkindir. İpoteğin kefaletinin teminatı olarak verilmediği hallerde alacaklı bankanın mütesilsil kefiller hakkında doğrudan takip yapmasında İİK’nın 45.maddesine aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Somut olayda, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi ve buna ilişkin hesap kat ihtarı gereğince alacaklı bankanın nakdi kredi alacağının varlığına kanaat oluşturacak belgeleri ibraz ettiği, bu nedenle yaklaşık ispat şartlarının mevcut olduğu gözönünde bulundurularak ilk derece mahkemesince asıl borçlu tarafından ipotek verildiği, ipoteklerin asıl kredi borcunun teminatı için verildiği, ipoteğin müteselsil kefil borçluların müşterek kefaletten kaynaklanan borcunu kapsamadığı kabul edilerek, alacağın muaccel olduğu ve rehinle temin edilmediğinden itiraz eden müteselsil kefil borçluların itirazlarının reddine karar verilmesi usul ve hukuka uygun bulunduğundan müteselsil borçluların istinaf başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Borçluların istinaf başvuru taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunanlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır