Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2464 E. 2019/1181 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … D.İş Esas – … D.İş Karar

İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN/ALACAKLI : … Bankası A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAFLAR : 1- … (T.C Kimlik No: …)
: 2- … Sanayi Ve Ticaret A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne ilişkin verilen karara karşı borçlu … Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından yapılan itiraz üzerine mahkemece … tarihinde tanzim edilen itirazın reddine ilişkin ek karara karşı aleyhine ihtiyati tedbir istenenin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
TALEP: Talep eden vekili dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile … A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmesine istinaden borçlu firmaya kredi kullandırıldığını, kredi borç ve faizlerinin ödenmesi için Beşiktaş … Noterliğin 26.06.2019 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesine rağmen borcun bugüne kadar ödenmediğini, fazlaya ilişkin tüm alacak ve faiz hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere … Holding A.Ş – …- …-… ve … İnşaat A.Ş için 75.656.709,31 TL nakit, …- … Tic.A.Ş için 155.970.306,01 TL nakit bankanın alacağının teminat altına alınması için borçluların menkul ve gayrimenkul, 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından 17/09/2019 tarihinde borçlu … hakkındaki talebin reddine, borçlular hakkındaki talebin kısmen kabulü ile … ve … A.Ş yönünden 155.970.306,01 TL den sorumlu olması, diğer borçlular … İnşaat Tesisat A.Ş, … Holding A.Ş., … ve …’nın ise 70.000.000,00 TL’den sorumlu olması şartıyla talebe konu alacağın %10’u oranında teminat karşılığında borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ: Borçlular itiraz dilekçesinde özetle; yerel mahkemece alınan kararın Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra edildiğini, bu karardan 21.09.2019 tarihinde ödeme emri ile haberdar olduğunu, hesap özeti tebliğ edilmeden süresinden önce erken hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, hesap kat ihtarnamesine süresi içinde itiraz ettiklerini, alacaklı vekilinin talebine dayanak olarak sunduğu noter ihtarnamelerine süresi içinde Konya … Noterliğin 04.07.2019 tarih … yevmiye nolu cevabi ihtarıyla itiraz edildiğini, muaccel hale gelmiş bir borcun mevcut olmadığını, takibe konu tüm alacaklarının ipotek ve menkul rehni ile teminat altında olduğunu, her türlü cezai dava ve şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla kendisi ve yetkilisi olduğu şirket hakkında verilen ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF EDİLEN EK KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; “…Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi ile ilgili takip yapıldığı, takibin aynı borca yönelik olduğu, borcun rehinle temin edilmiş olduğu ileri sürülerek İ.İ.K.’nın 257/1. maddesinde belirtilen yasal şartın bulunmadığı da ileri sürülmüş ise de; İ.İ.K. 45/1 ve B.K. 586. maddesindeki yasal düzenlemeler asıl borçluya yönelik olup incelenen ipotek belgelerine göre kefillerin borcu teminat altına alınmadığından ve alacak ipotekle teminat altına alınmış olsa dahi kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapmakla herhangi bir yasal engel bulunmadığından ve ipoteğin paraya çevrilmesi ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takiplerin tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla başlatıldığı…” gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle kredi sözleşmesinde müvekkiline ait olduğu söylenen imzaların sözleşme asıllarını inceleme imkanları olmadığından imzaları inkar ettiklerini, müvekkilinin sadece asıl borca kefil olduğunu, başkaca bir yükümlülüğü ve sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin kefil sıfatına sahip olduğu ve davaya konu borcun da rehin ile teminat altına alındığı hususunda herhangi bir çekişme bulunmadığını, müvekkilinin müşterek müteselsil kefil sıfatına haiz olup asıl borçlu gibi davranmasının ve kefil olduğu borcu teminat altına almasının 4721 sayılı yasanın 2.maddesine aykırılık teşkil ettiğini, ihtiyati hacze itirazlarının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati hacze itiraz eden borçlular tarafından sözleşmedeki imzaların tarafına yada şirket yetkilisine ait olup olmadığını bilmedikleri belirtmelerine rağmen istinaf dilekçelerinde sözleşmedeki imzaları inkar ettikleri belirtilmiştir. İİK’nın 265.maddesi gereğince ihtiyati hacze itiraz nedenleri sınırlı olup, ihtiyati hacze itirazda imza sahteliğine ilişkin hususlar inceleme konusu yapılamaz, uyuşmazlığın esasına ilişkin menfi tespit davasının konusu olabilir. HMK’nın 357/1 madde ve fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinaf aşamasında ileri sürülmesi hukuken mümkün bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf taleplerinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden borçlular tarafından takibe konu tüm alacaklarının ipotek ve menkul rehni ile teminat altında olduğunu, Ankara … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, yine Konya … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davaya konu borcun kefillerce teminat altına alınmamış olsa bile asıl alacaklı tarafından rehin ile teminat altına alındığından asıl borçlu gibi müteselsil kefilin de borcu teminat altına almasını beklemenin TMK 2.maddesine aykırı olduğundan ihtiyati haciz kaldırılması istenmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmeleri uyarınca kredi kullandırıldığı, kredi sözleşmesi uyarınca alacaklı banka tarafından hesap katının yapılarak Beşiktaş … Noterliği’nin 26/06/2019 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 185.421.885,76 TL nakit, 1.995.835,54 TL gayri nakit kredi alacağının 1 gün içinde ödenmesinin istendiği, hesap kat ihtarnamelerinin asıl borçlu şirkete 01/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Alacaklının müteselsil kefile başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK)’nın 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir (Uygur, Turgut; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Ankara, Nisan 2012, Cilt II, s. 2541).
Müteselsil kefile ihtar çekilmesi, sadece onun takipten önce temerrüde düşürülmesi ile ilgili bir sorundur. Bu itibarla, hem asıl borçluya, hem de müteselsil kefile aynı anda ihtar gönderilip borçluya gönderilen ihtarın tebliğine rağmen verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine yasada belirtilen koşullar gerçekleşmiş olacağından bu durumda müteselsil kefil aleyhine takibe girişilebileceği ve aynı anda gönderilen ihtarnamelerin tebliğ tarihleri gözetildiğinde müteselsil kefile yapılan tebligatın asıl borçluya yapılan tebligattan sonra olması durumunda, TBK’nın 586/1 maddesindeki “borçluya gönderilen ihtarın sonuçsuz kalması” şartı gerçekleşmiş olacağından, alacağın muaccel hale gelebilmesi için kredi hesabının kat edilmesi yeterli olup ayrıca buna ilişkin kat ihtarnamesinin borçlulara tebliği gerekli değildir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 18.4.2001 tarih 2001/12-354 Esas 2001/367 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının anlaşılması ve bunun belirgin olması durumunda tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip yapılabilir.
İcra İflas Kanununun 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları” düzenlemiş olup,
İcra ve İflâs Kanunu’nun 258.maddesinin 1.fıkrası uyarınca; “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur…” Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Bununla birlikte, özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir (HMK m.200).
Aynı kanunun 45.maddesi asıl borçlular ile ilgili olarak düzenlenmiş olup, alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin, “rehni veren” hakkında doğrudan doğruya genel haciz yolu ile takibe geçilmesini önlemekte ve rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile, alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğine ilişkindir. İpoteğin kefaletinin teminatı olarak verilmediği hallerde alacaklı bankanın müteselsil kefiller hakkında doğrudan takip yapmasında İİK’nın 45.maddesine aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Somut olayda, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi ve buna ilişkin hesap kat ihtarı uyarınca alacaklı bankanın nakdi kredi alacağının varlığına kanaat oluşturacak belgeleri ibraz ettiği, bu nedenle yaklaşık ispat şartlarının mevcut olduğu gözönünde bulundurularak ilk derece mahkemesince asıl borçlu tarafından ipotek verildiği, ipoteklerin asıl kredi borcunun teminatı için verildiği, ipoteğin müteselsil kefil borçluların müşterek kefaletten kaynaklanan borcunu kapsamadığı kabul edilerek, alacağın muaccel olduğu ve rehinle temin edilmediğinden itiraz eden müteselsil kefil borçluların itirazlarının reddine karar verilmesi usul ve hukuka uygun bulunduğundan müteselsil borçluların istinaf başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Borçlular … ve … İnş. San.Tic. A.Ş.’nin istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunanlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır