Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2454 E. 2019/1081 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … Bankası A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında … tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın dava konusu 17 adet bonodan dolayı toplam 12.300,00 TL. alacaklı olduğunu, davalının bonolara istinaden borcunun dava tarihine kadar ödemediğini, toplam 12.300,00 TL bono bedellerinin vade tarihlerinden (TTK.nın m. 778/1-d, 725/1-b) tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2. maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faizi, toplam bono tutarının % 0,3 oranında komisyonu (TTK.nın m. 778/1-d, 725/1-b) ve protesto masrafı ile birlikte davalı borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle olarak arabuluculuk yönünden itirazda bulunduğunu, arabuluculuk faaliyetlerinin mernis adresine ulaşmadığı için gerçekleşmediğini, dolayısıyla arabuluculuk faaliyetinin usulüne uygun yapılmadığını, dava konusu senetlerini tüketici bonoları olduğundan görev itirazında bulunduğunu, dava konusu senetlerden dolayı borcunun bulunmadığını, birinci derece muhatabı olan ve davacıya senetleri tahsile veren şirkete (… İnş. ve Turz. Tic. Ltd. Şti.) 28/03/2017 tarihli Konya … Noterliği kanalı ile gönderilen ihtarname sonucu aralarındaki sözleşmeyi fesh ettiğini, bunun sonucunda bahsi geçen şirket davacıya tahsile verdiği senetleri geri çekmesi gerektiğini, ödenmedi gösterilen 25/07/2016 tarihli 3.500,00 TL. tutarlı senedin tamamı ile 25/07/2017 tarihli 3.500,00 TL. tutarlı senedin 2.100,00 TL’lik kısmının ödendiğini, yine 02/08/2016 tarihli Caycuma (Zonguldak) … Noterliği kanalı ile bahsi geçen şirkete gönderilen ihtarname sözleşmesinden görüleceğini beyan ederek, haksız ve kötü niyetli davanın reddi ile yargılama masraflarının davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, mahkemenin görevsiz olması nedeniyle davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili ve görevli Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu uyuşmazlığın bonolara ilişkin alacağın olup olmadığına ilişkin olduğunu, tarafların sıfatları, tacir olmaları veya tüketici olmaları gibi hususların bonolardaki alacağı ilgilendirmediğini, bu konuda TTK’nın 4 ve 5. maddelerin de tarafların ne olduklarına bakmaksızın kıymetli evraktan kaynaklı uyuşmazlıkların mutlak ticari dava niteliğinde olduğununu, bu nedenle görevsizlik kararı vermesinin usule ve kanuna aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının nama yazılı senetlere istinaden alacak talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki 6502 sayılı Kanunda tüketici kavramı, 3/1- k maddesinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiler “tüketici” 3/1-1 maddesinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da banka hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edildiği ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletildiği, temel ilkeler başlıklı 4/5 maddesinde ise tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebileceği, bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olacağı, aynı kanunun 73/1 maddesinde ” tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2.maddesinde de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacının; davalının dava dışı … İnşaat ve Turizm Sanayi Ltd. Şti.’ne devre mülk satış sözleşmesi gereğince verdiği nama yazılı senetlere istinaden alacak talebinde bulunduğu, nama yazılı senet üzerinde yapılan cironun alacağın temliki sonucunu doğuracağı bu durumda senedi temellük edene karşı tüketici keşidecinin her türlü def’ilerini ileri sürebileceği (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 20/10/2011 tarih 2011/3304 Esas 2011/19632 Karar sayılı ilamı), taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 28/02/2017 tarih 2017/561 Esas 2017/2628 Karar sayılı ilamı) kabul edilerek ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu görevsizlik kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır