Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2422 E. 2019/1049 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … D.İş Esas … D.İş Karar

İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN : … Eğitim Merkezi Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
ALEYHİNDE İHTİYATİ
HACİZ İSTENEN : … San. Tic. A.Ş
VEKİLİ
TALEP : İhtiyati Haciz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin verilen karara yapılan itiraz üzerine mahkemece … tarihinde tanzim edilen itirazın reddine ilişkin ek karara karşı aleyhine ihtiyati haciz istenenin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
TALEP: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; toplam 70.099,48 TL bedelli 31/05/2019 düzenleme tarihli ve … nolu, 30/06/2019 düzenleme tarihli ve … nolu, 31/03/2019 düzenleme tarihli ve … nolu, 30/04/2019 düzenleme tarihli … nolu 4 (dört) adet faturalara dayalı olarak 70.099,48 TL için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin verilen karara karşı tarafça fatura alacaklarına ilişkin ihtiyati haciz kararı alınması için yargılama yapılması gerektiği, ihtiyati haczin şartlarının mevcut dosya için oluşmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden tarafın şartların oluştuğunu ispatlayamadığı gerekçeleriyle ihtiyati haczin kabulüne ilişkin karara itiraz ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF EDİLEN … TARİHLİ EK KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda … tarihli ek karar ile; “…İcra ve İflâs Kanunu’nun ihtiyati haczi düzenleyen İİK’nın 257’nci maddesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu hükümde ihtiyati haciz talebine ilişkin iki hukukî sebep yer almaktadır. Birincisi, vadesi gelmiş (muaccel) bir para borcunun ödenmemesi hâlinde uygulanması gereken İİK’nın 257,I hükmüdür. İkincisi ise vadesi gelmemiş (müeccel) bir alacak için öngörülen İİK’nın 257,II’deki kuraldır. Bu iki kuralın yanı sıra ispat yüküne ilişkin İİK’nın 258’inci maddesi de somut olayımız açısından çok önemlidir.
İcra ve İflâs Kanunu’nun 257’nci maddesinin 1’nci fıkrası uyarınca “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” Bu hükme göre, bir para alacağının vadesinin gelmesi hâlinde alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir.
İcra ve İflâs Kanunu’nun 257’nci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa”. Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.
İcra ve İflâs Kanunu’nun 258’inci maddenin 1’nci fıkrası uyarınca, “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….” Bu hükme göre, alacaklı alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiği veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK’nın 257,II hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorundadır. Daha açık bir anlatımla sadece alacağın varlığı, ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli veya tek şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için kesin bir ispat aranmamakta ise de özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. (Yargıtay 19, Hukuk Dairesi, Esas No: 2008/4717, Karar No; 2008/6504, 18.04.2008 tarih)
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar mahkememizin 26/08/2019 tarihli kararı ile ihtiyati haciz kararı verilmiş ise de; işbu dosyada alacağın muaccel olduğunun yazılı bir belgeye dayanmadığı anlaşıldığından…” gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin karşı tarafa güvenlik hizmeti vermekte olup buna ilişkin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7/2 maddesinde alacağın “çalışılan ayı takip eden ayın en geç 40. Günü muaccel olacağının açıkça belirtilmiş olduğunu, bu sözleşmenin ihtiyati haciz talep dilekçesi ekinde yerel mahkemeye sunulmuş olduğunu, yine müvekkilin karşı tarafa … Noterliğin 25/07/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borcun 7 gün içinde ödenmesi yönünde ihtar gönderilmiş ancak karşı tarafça borcun ödenmemiş olduğunu, gerek taraflar arasındaki sözleşme gerekse de karşı tarafa gönderilen ihtarname ile alacağın muaccel olduğunun ortada olduğunu, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Talep: ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine yönelik ek kararın kaldırılmasına ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince istinaf incelemesi, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılmakla birlikte hükümde kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde hükmün kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi halinde hükümdeki hataların da düzeltilmesi gerekmektedir.
İcra İflas Kanununun 257. maddesi hükmüne göre: “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1– Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2– Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.
İcra İflas Kanununun 258. maddesinde ise; İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar veri-lir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.
Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir.
(Ek fıkra:17/7/2003-4949/60 md.; Değişik: 2/3/2005-5311/16 md.) İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.” hükümleri mevcuttur.
İhtiyati haciz kararlarına itiraz 2004 sayılı İİK’nın 265/1. maddesinde düzenlenmiş ve itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Buna göre ”Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.”
İlk derece mahkemesi daha önceden verdiği ihtiyati haciz kararını itiraz üzerine kaldırırken gerekçesinde, “iş bu dosyada alacağın muaccel olduğunu, yazılı bir belgeye dayanmadığı” hususunu gösterdiği, taraflar arasında Özel Güvenlik Hizmeti Tedarik Sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmenin sözleşme bedeli başlıklı 7. maddesinde ödemelerin çalışılan ayı takip eden ayın en geç 40. gününe kadar yapılacağının hüküm altına alındığı, dosyaya konu faturaların tarihlerinin sözleşme bendi gereğince talep tarihinde süre şartını yerine getirerek muaccel hale geldiği, ayrıca talep eden tarafından ihtarname tarihine kadar muaccel hale gelen faturaya dayalı alacakların ödenmesi için karşı tarafa ihtarname keşide ettiği, iş bu ihtarnamenin de şirket yetkilisine 29/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu veriler ışığında ilk derece mahkemesi itirazın reddine karar vermesi gerekirken yanılgıyla itirazın kabulüne karar vermesi hukuka uygun bulunmadığından, yerel mahkeme ek kararının kaldırılarak HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … tarih … D.İş Esas … D.İş Karar sayılı EK KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati haciz talep tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının karşı taraftan alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince; ihtiyati hacze yönelik itiraz ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- İhtiyati hacze yönelik itirazın REDDİNE,
2- İhtiyati haciz talep eden murafaa duruşmasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince 750,00 TL ücret-i vekaletin karşı taraftan alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine,
3- İhtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3. maddesi gereğince kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
D) Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır