Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2382 E. 2022/274 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2019
NUMARASI : …. Esas -…. Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
YAZIM TARİHİ : 08/03/2022
Taraflar arasında görülen davada Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – …. Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı, davalı ile iş yeri devri için anlaştıklarını, devir karşılığında 01/09/2018 vade tarihli, 60.000,00 TL bedelli senet imzalayıp verdiğini, iş yerini devraldıktan sonra devir alınan yerin belediye tarafından yıkılacağını öğrendiğini, bu nedenle iş yerini davalıya iade ettiğini, sözleşmeyi feshettiklerini, ancak, 60.000,00 TL bedelli senedin tarafına iade edilmediğini, senedin iadesi için gönderilen ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, bedelsiz kalan senedin iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu iş yerini tüm eşyaları ile birlikte devraldığını, davacının da iş yerini kendisine devretmesini talep ettiğini, müvekkilinin de 60.000,00 TL’ye devralmış olduğu iş yerini aynı bedelle devretmeyi kabul ettiğini, dükkanda yaklaşık 2 ay kadar faaliyet gösteren davacının bir gece dükkanı boşaltarak tüm malları da alarak kaybolduğunu, davacının iddia ettiği gibi dükkanın müvekkiline iade edilmediğini, müvekkiline olan borcu ödememek için işbu davayı açtığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ”…Somut olayda davaya konu senedin iş yerinin devri karşılığında düzenlendiği hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı iş yerinin davalıya iade edildiğini iddia etmiş davalı ise iş yerinin iade edilmediğini savunmuştur. Bu bakımdan taraflar arasındaki ihtilaf iş yerinin iade edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Somut olayda ispat yükü davacıda olup, iş yerinin devralındığı şekli ile davalıya iade edildiğini HMK’nın 201. maddesi uyarınca yazılı delillerle ispatlaması gerekmektedir. Somut olayda, davacı tarafça HMK’nın 202. maddesinde belirtildiği şekilde yazılı delil başlangıcı niteliğine haiz bir delil sunulmadığından ve davalının da tanık dinlenmesine muvafakati olmadığından davacı tarafça iddia edilen hususların tanıkla ispatı mümkün değildir. Bu nedenle de davacının tanık dinletme talebi yerinde görülmemiştir. Davacı tarafça işyerinin devredildiği şekilde davalıya iade edildiği yazılı delillerle ispatlanamadığından davacıya yemin delili hatırlatılmış, davalı da 21/05/2019 havale tarihli dilekçesi ile yemin deliline dayanmaktan vazgeçtiğini beyan etmiştir. Anılan nedenlerle davacı tarafça usulüne uygun delillerle ispatlanamayan davanın reddine…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı, davalının bahse konu senet karşılığında iş yerinin tüm eşyalarını verdiğini beyan ettiğini ancak hangi eşyaları verdiğini ispat edemediğini, iş yeri hakkında herhangi bir araştırma yapılmadığını, bahse konu iş yeri sahibinin dinlenilmesi talep edilmesine rağmen mahkemece tanığın dinlenilmediğini, tanıkların işyerinin nasıl teslim aldığı ve nasıl teslim edildiği hususlarına ilişkin olarak dinletileceğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafça, davalı ile iş yerinin devri için anlaştıkları, devir karşılığında 01.9.2018 vade tarihli, 60.000,00 TL bedelli senedi verdiği, iş yerini devraldıktan sonra yerin belediye tarafından yıkılacağını öğrendiği, bu nedenle iş yerini davalıya iade ettiği ancak, bedelsiz kalan senedin kendisine iade edilmediği ileri sürülmüş, davalı tarafça senedin iş yeri devri karşılığında alındığı, iş yerinin içerisindeki eşyaları ile birlikte devredildiği, davacı tarafından iş yerinin iade edilmediği, davacının borcunu ödememek için kötüniyetli olarak bu davayı açtığı savunulmuştur.
Somut olayda, taraflar arasında iş yeri devri hususunda anlaşma yapıldığı ve dava konusu senedin işbu anlaşma nedeniyle davalıya verildiği uyuşmazlık konusu değildir. Her ne kadar yargılama sırasında davacı tarafça iş yerinin eşyasız devralındığı, senedin de ”hava parası” olarak verildiği iddia edilmiş ise de, iddianın değiştirilmesi mahiyetinde olan bu hususun HMK’nın 141. maddesi uyarınca ön inceleme aşamasına kadar serbestçe, ön inceleme aşamasında ancak karşı tarafın açık muvafakati ile mümkün olduğu ve davalı tarafça iddianın değiştirilmesine muvafakat edilmediği belirtildiğinden, dava dilekçesinin ıslahı sağlanmaksızın ileri sürülemeyeceği, iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında olduğu değerlendirilmiştir.
Davacı tarafça, dava konusu senedin bedelsiz kaldığı iddia edildiğinden ispat yükü davacı üzerinde olup, davacının senedin bedelsiz kaldığını yazılı delille ispat etmesi gerekmektedir. Her ne kadar davacı tarafça tanık dineltilmek istenilmiş ise de, mahkemece tanık dinletme talebi reddedilmiş ve yemin deliline de dayanılmış ise de, 21.5.2019 tarihli dilekçe ile yemin delilinden vazgeçildiği beyan edilmiştir.
Bu itibarla, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı kanaatine varıldığından davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/03/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T