Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2381 E. 2022/275 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2019
NUMARASI :… Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
YAZIM TARİHİ : 08/03/2022
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, davalı banka tarafından müvekkiline 850.000,00 TL bedelli teminat mektubu verildiğini, 21.12.2018 tarihinde müvekkilinin kesin teminat mektubunun nakde çevrilmesini talep ettiğini ancak, davalının bu talebe herhangi bir cevap vermemesi üzerine müvekkilinin daha önce yazılan yazıyı ilgi tutarak ikinci bir yazı ile tekrar nakde çevirme ve ilk talep gününden itibaren işleyecek faizi de talep ettiğini, bu yazının da aynı gün yani 04.12.2018 tarihinde davalı banka şubesine tebliğ edildiğini, müvekkilinin bu iki talebine rağmen davalı banka tarafından söz konusu kesin teminat mektubunun nakde çevrilmemesi üzerine, davalı aleyhine takip başlatıldığını ancak, davalının haksız itirazı ile takibin durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının teminat mektubunun nakde çevrilmesi konusundaki talebinin usulüne uygun olmadığını, yazılı taleplerinde teminat mektubuna konu riskin gerçekleştiği yönünde bir açıklamanın bulunmadığını, davacının tazmin talebinden sonra, teminat mektubunun süresiz hale getirilerek bu şekilde düzenlenen teminat mektubunun davacı tarafından teslim alınmasının riskin gerçekleşmediğini gösterdiğini savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece…”Somut olayda, davacı Üniversite tarafından davalı Banka’ya gönderilen 21/11/2018 tarihli 1. talep yazısı ile 04/12/2018 tarihli 2. talep yazısında teminat mektubunun nakde çevrilmesi istenilmesine rağmen, dava konusu teminat mektubunun garanti altına aldığı riskin gerçekleştiği (dava dışı …nin 4734 s. Kanun ve 4735 s. Kanun ve ihale dökümanları ile sözleşme hükümleri gereğince edimini yerine getirmediği) konusunda açık bir beyanın bulunmadığı görülmüştür.
Davacı Üniversitenin davalı Banka’ya gönderdiği teminat mektubunun nakde çevrilmesine ilişkin talep yazılarında, “davacı Üniversite İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı’nın, Konya SGK İl Müdürlüğü Meram Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 12/11/2018 tarih ve E…. sayılı yazısına istinaden kesin teminat mektubunun nakde çevrilerek gelir kaydedilmesi gerektiğinin bildirildiğinin” yazılması ve bu yazıya Üniversite İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı’nın ve/veya SGK İl Müdürlüğü’nün yazı suretinin eklenmesi de, Mahkememizce rizikonun gerçekleştiğine dair açık bir beyan olarak kabul edilmemiştir.
Yukarıda yazılı emsal içtihatta da belirtildiği üzere davalı muhatap bankaya rizikonun gerçekleştiği açıklamasını içermeyen yazıların yeterli olmadığı, davalı Banka’nın dava konusu teminat mektubunu nakde çevirmemesi işleminde herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı sonucuna varılarak davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı Banka tarafından fer’i nitelikte tazminat talebinde bulunulmuş ise de; davacı Üniversite tarafından başlatılan icra takibinin haksız olmakla birlikte kötü niyetli olarak yapıldığı davalı Banka tarafından ispat edilemediğinden ve iyi niyetin varlığı karine olarak mevcut olduğundan davalı Banka’nın 2004 s. İİK.nin 67/2. maddesi gereğince şartları oluşmayan tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiş..” gerekçesiyle, davanın ve davalının şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkilinin teminat mektubunu nakde çevirme talebinin mektup metnine, hukuka ve yasaya uygun olduğunu, davalı bankanın bu talebi yerine getirmemesinin geçerli bir sebebinin bulunmadığını, bankanın teminat mektubu vermekle asli bir borç yüklendiğini ve müvekkili ile lehine kesin teminat mektubu verilen şirket arasındaki iç ilişkiden bağımsız olarak, müvekkili idarenin talebi halinde teminat mektubunu derhal nakde çevirmek zorunda olduğunu yani, müvekkili idarenin talebi üzerine bu borcu ifa etme zorunluluğu bulunduğunu, müvekkili idare tarafından kesin teminat mektubu davalı bankaya usulüne uygun olarak ibraz edilmesine rağmen, bankanın başvurunun yapıldığı tarihte derhal ödeme yapması gerekirken hiçbir neden ileri sürmeden ödemeden kaçındığını ayrıca, davalının müvekkili idarenin talebine herhangi bir itirazda da bulunmadığını, müvekkili idarenin davalı bankaya yazdığı yazılarda rizikonun gerçekleştiğinin açıklandığını kaldı ki, davalı bankanın rizikonun gerçekleştiği açıklamasını içermeyen yazıların yeterli olmadığı hususunda bir itirazının da bulunmadığını, davalı bankanın müvekkilinin iki defa nakde çevirme talebi olmasına rağmen herhangi bir itiraz ileri sürmediğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, banka teminat mektubundan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.

İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava konusu icra takip dosyasının incelenmesine, davacı tarafça davalı aleyhine 19.12.2018 tarihinde, 850.000,00 TL asıl alacak, 5.868,49 TL işlemiş faiz (21.11.2018-19.12.2018) olmak üzere toplam 855.868,49 TL’nin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiziyle tahsili istemi ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafça itirazda bulunulduğu, itiraz üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Hukukumuzda banka teminat mektuplarının nakde çevrilmesi konusunda açık bir düzenleme bulunmamakta, 6098 sayılı TBK’nın 128. maddesinde düzenlenen üçüncü kişinin fiilini üstlenme kapsamında değerlendirilmektedir.
Banka teminat mektupları ile banka (garanti veren ), muhataba (garanti alan) karşı bir üçüncü kişinin (lehtar) fiilini taahhüt etmektedir. Bir garanti sözleşmesi oluşturan banka teminat mektuplarıyla bankalar belirli bir riski garanti edip, mücerret bir borç altına girmediklerinden, garanti edilen riskin doğmaması ya da sona ermesi halinde muhataba karşı sorumlu tutulmayacaklardır. Teminat mektupları, garanti sözleşmesi sayıldığından ve garanti sözleşmesi ile belli bir risk garanti edildiğinden mutlaka tazmin taleplerinde teminat mektubu ile garanti edilen riskin gerçekleştiğinin belirtilmesi, yazılı tazmin talebinde mutlaka lehtarın teminat mektubu ile garanti edilen yükümlülüğü yerine getirmediği belirtilerek tazmin talebinde bulunulması gerekmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde ise, davacı tarafça, dava dışı şirket lehine davalı banka tarafından teminat mektubu verildiği, teminat mektubunda belirtilen risk gerçekleştiği için davalıdan paraya çevirme talebinde bulunulduğu ancak, davalı tarafından paraya çevirme talebinin herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin iki kez yerine getirilmediği bu nedenle davalı aleyhine takip başlatıldığı iddia edilmiş, davalı tarafından ise, talep yazısında 231.489,53 TL’nin ödenmesi ifade edilmiş ise de, bu tutar dışında bakiye mektup tutarı için teminat mektubuna konu riskin gerçekleştiği yönünde bir açıklamaya yer verilmediği ayrıca, teminat mektubunun … lehine verildiğinin mektup metninde açıkça yazılı olmasına rağmen SGK İl Müdürlüğü yazısında ”…. -…. İş ortaklığı adına ihale edilen ” Özel Güv. Hizm. ” işinden dolayı açıklamasının yapıldığı hususlarının tespit edilmesi nedeniyle mektup metnine ve usulüne uygun olmayan tazmin talebi uyarınca işlem yapılamadığı ayrıca, talepten sonra teminat mektubunun süresiz hale getirilmesinin de riskin gerçekleşmediğini gösterdiği savunulmuştur.
Dava konusu 09.06.2015 tarih, … referans numaralı teminat mektubunun incelenmesinde; ”İdarenizce yapılan İhale sonucunda SİLAHSIZ ÖZEL GÜVENLİK HİZMETİ ALIMI İŞİ (161 KİŞİ) işini taahhüt eden yüklenici … LTD. ŞTİ’nin 4734 sayılı Kanun ve 4735 sayılı Kanun ile ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerini yerine getirmek üzere vermek zorunda olduğu kesin teminat tutarı 850.000.-TL (YL.SEKİZYÜZELLİBİN TL)’yi … garanti ettiğinden, yüklenici; taahhüdünü anılan Kanunlar ile ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine göre kısmen veya tamamen yerine getirmediği takdirde,
Protesto çekmeye, hüküm ve adı geçenin iznini almaya gerek kalmaksızın ve … LTD. ŞTİ. ile idareniz arasında ortaya çıkacak herhangi bir uyuşmazlık ve bunun akıbet ve kanuni sonuçları dikkate alınmaksızın, yukarıda yazılı tutarı ilk yazılı talebiniz üzerine derhal ve gecikmeksizin idarenize nakden ve tamamen, talep tarihinden ödeme tarihine kadar geçen günlere ait kanuni faiziyle birlikte ödeyeceğimizi ….’nın imza atmaya yetkili temsilcisi ve sorumlusu sıfatıyla ve …. ad ve hesabına taahhüt ve beyan ederiz.
Bu teminat mektubu 31/12/2018 tarihine kadar geçerli olup, bu tarihe kadar elimize geçecek şekilde tarafınızdan yazılı tazmin talebinde bulunulmadığı takdirde hükümsüz olacaktır ” ifadelerini taşıdığı anlaşılmıştır.
Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Meram Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 12/11/2018 tarihli yazısında; “Müdürlüğümüzde … sicil sayılı dosyada işlem gören ve Makamınızca … ŞİRKETİ-…-…. İŞ ORTAKLIĞI adına ihale edilen “ÖZEL GÜV. HİZM.” işinden dolayı Müdürlüğümüze 12.11.2018 tarihi itibariyle 196.753,75 TL borç aslı, 34.735,78 TL (30.11.2018 itibariyle hesap edilmiştir.) gecikme zammı olmak üzere toplam 231.489,53 TL borcunun bulunduğu tespit edilmiştir. Bilgi edinilmesini, anılan işverenin söz konusu işle ilgili kesin teminatının nakde çevrilerek, en geç 15 gün içinde Kurumuz hesaplarına yatırılmasını…” beyanları ile talepte bulunulduğu anlaşılmıştır.
4735 sayılı Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanunu’nun kesin teminat ve ek kesin teminatların geri verilmesi başlıklı 13. maddesinde “Yüklenicinin bu iş nedeniyle idareye ve Sosyal Sigortalar Kurumuna olan borçları ile ücret ve ücret sayılan ödemelerden yapılan kanuni vergi kesintilerinin yapım işlerinde kesin kabul tarihine, diğer işlerde kabul tarihine veya varsa garanti süresinin bitimine kadar ödenmemesi halinde, protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin teminatlar paraya çevrilerek borçlarına karşılık mahsup edilir, varsa kalanı yükleniciye geri verilir.” hükmü düzenlenmiştir.
29.9.2018 tarih, 27012 (2. Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Prim Ve İdari Para Cezası Borçlarının Hakedişlerden Mahsubu, Ödenmesi ve İlişiksizlik Belgesinin Aranması Hakkında Yönetmeliğin 7/4-b maddesinde de “İşverenin ve varsa alt işverenlerin borcunun bulunduğunun anlaşılması halinde, borcun niteliği ve miktarı ayrı ayrı belirtilerek bir yazı ile idareye bildirilir. İdare, bu yazının alındığı tarihten itibaren en geç bir ay içinde kesin teminatı paraya çevirerek Kurumun hesabına yatırmak ve yatırılan paranın tutarını, tediye mahallini, ödeme tarihini, banka hesap numarasını, işyerinin sicil numarasını, işverenin adını ve soyadını, işveren tüzel kişilik ise unvanını yazı ile ilgili üniteye bildirmekle yükümlüdür…” hükmü yer almaktadır.
… Üniversitesi Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı’nın 21/11/2018 tarihli, davalı banka Konya Şubesi’ne hitaben yazılan yazısında; ” Üniversitemiz İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı’nın 14/11/2018 tarih ve … sayılı yazısında yüklenici … LTD. ŞTİ.’ye ait 09/06/2015 tarih ve … nolu 850.000,00 TL tutarındaki Kesin Teminat Mektubunun, Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Meram Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 12/11/2018 tarih ve E…. sayılı yazısına istinaden kesin teminat mektubunun nakde çevrilerek gelir kaydedilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Bu nedenle, bahsi geçen ekteki kesin teminat mektubunun nakte çevrilerek Başkanlığımızın …. Kampüs Şubesi nezdindeki …. iban nolu hesabına gönderilmesi hususunda gereğini rica ederim.” denilerek, kesin teminat mektubun nakde çevrilmesi talep edilmiş ve davacı tarafından yapılan bu nakde çevirme talebi, işbu talep yazısının yazıldığı tarih olan 21/12/2018 tarihinde Halk Bankası Konya Şubesi’ne tebliğ edilmiştir.
Davalı banka tarafından bu talebin yerine getirilmemesi nedeniyle … Üniversitesi Rektörlüğü Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı tarafından davalı bankanın Konya Şubesi’ne hitaben yazılan 04.12.2018 tarihli yazı ile daha önce yazılan yazı ilgi tutularak; “İlgi sayılı yazımızla Bankanıza ait 09.06.2015 tarih ve … Referans Numaralı teminat mektubunun ekli Sosyal Güvenlik Kurumunun 12/11/2018 tarih ve E…. sayılı yazıları gereğince nakde çevrilmesi için şubenize ilgi sayılı yazımız 21.11.2018 tarihinde teslim edilmesine rağmen bugüne kadar nakde çevrilmediği kayıtlarımız tetkikinden anlaşılmaktadır. Şubenizce teminatın nakde çevrilerek hesaplanacak ve yasal faizi ile birlikte ilgi yazımızda belirtilen hesaba aktarılmasını, aksi halde yasal işlem başlatılacağının bilinmesi gerekir.” denilerek ikinci bir yazı yazılarak nakde çevirme talebi tekrar edilmiş ve bu yazının da 04/12/2018 tarihinde davalı banka Konya Şubesi’ne tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça, teminat mektubunun vadesi 31.12.2018 iken, talep üzerine vadesinin 30.09.2021 tarihine kadar uzatıldığı, bu durumun bankanın Anıt/Ankara Şubesi’nin 13.07.2018 tarihli yazısı ile davacıya bildirildiği, davacının 26.07.2018 tarihli yazısı ile de mektup vadesinin uzatıldığına ilişkin teyit istenilmesi üzerine de, şubenin 27.07.2018 tarihli yazısı ile mektup vadesinin 30.09.2021 tarihine kadar uzatıldığı hususunun ikinci kez bildirildiği, akabinde davacı … Üniversitesi Rektörlüğü Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı’nın Konya Şubesi’ne muhatap 21.11.2018 tarihli yazısı ile ”… yüklenici ….’ye ait 09/06/2015 tarih ve … nolu 850.000,00 TL tutarındaki Kesin Teminat Mektubunun, Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Meram Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 12/11/2018 tarih ve E…. sayılı yazısına istinaden kesin teminat mektubunun nakde çevrilerek gelir kaydedilmesi gerektiği bildirilmiştir.” açıklaması ile talepte bulunulduğu, 04.12.2018 tarihli yazısı ile de teminat mektubunun nakde çevrilmesi talebini yinelediği, tazmin talebi incelendiğinde davacı talep yazılarında ”Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Meram Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 12/11/2018 tarih ve E…. sayılı yazısına istinaden nakde çevrilerek 231.489,53.-TL nın ödenmesi” ifade edilmiş ise de, bu tutar dışında bakiye mektup tutarı için teminat mektubuna konu riskin gerçekleştiği yönünde bir açıklamaya yer verilmediği ayrıca, teminat mektubunun … Ltd. Şti. lehine “Silahsız Özel Güvenlik Hizmeti Alımı İşi (161 kişi)” işi için verildiği teminat mektubu metninde açıkça yazılmış olmasına rağmen, Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Meram Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 12/11/2018 tarihli yazısında ise, “… ŞİRKETİ-….ŞTİ-…İŞ ORTAKLIĞI adına ihale edilen “ÖZEL GÜV.HİZM.” işinden dolayı..” açıklamasının yapıldığı hususlarının tespit edilmesi nedeniyle, mektup metnine ve usulüne uygun olmayan tazmin talebi uyarınca işlem yapılmadığı öte yandan, dava konusu teminat mektubunun vadesi 31.12.2018 iken, talep üzerine vadesi 30.09.2021 tarihine kadar uzatılan teminat mektubunun 07.12.2018 tarihinde ”süresiz” olarak düzenlendiği, aynı tarihli yazı ile teminat mektubunun vadesinin süresiz olarak uzatıldığının davacıya bildirildiği ve düzenlenen mektup örneğinin aynı tarihte, aslının da 10.12.2018 tarihinde teslim edildiği, davacının tazmin talebinden sonra, tazmine konu edilen teminat mektubunun ”süresiz” hale getirilerek, bu şekilde düzenlenen teminat mektubunun davacı tarafından teslim alınmasının da teminat mektubuna konu riskin gerçekleşmediğini gösterdiğini, bu nedenle tazmin talebinin hukuka uygun olmadığı ve hukuka aykırı tazmin talebinden zaten davacı tarafından da vazgeçildiği savunulmuş ve işbu savunmaya esas belgeler ibraz edilmiş ise de, yüklenici … Ltd.. Şti.’nin ihale kapsamındaki taahhüdünü ilgili kanunlar ile ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine göre kısmen veya tamamen yerine getirmediği zira, teminat mektubunda yüklenicinin ihale kapsamındaki taahhüdünü ilgili kanunlar ile ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine göre kısmen veya tamamen yerine getirmediği takdirde nakde çevirme talebinde bulunulabileceğinin açık ve net olarak belirtildiği, davalı bankanın teminat mektubu vermekle, davacı ile lehine kesin teminat mektubu verilen şirket arasındaki iç ilişkiden bağımsız olarak davacının talebi halinde teminat mektubunu derhal nakde çevirmek zorunda olduğu, dava konusu teminat mektubunda; “…yüklenici; taahhüdünü anılan Kanunlar ile ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine göre kısmen veya tamamen yerine getirmediği takdirde, Protesto çekmeye, hüküm ve adı geçenin iznini almaya gerek kalmaksızın ve … LTD. ŞTİ. ile idareniz arasında ortaya çıkacak herhangi bir uyuşmazlık ve bunun akıbet ve kanuni sonuçları dikkate alınmaksızın yazılı tutarı ilk yazılı talebiniz üzerine derhal ve gecikmeksizin idarenize nakden ve tamamen , talep tarihinden ödeme tarihine kadar geçen günlere ait kanuni faiziyle birlikte ödeyeceğimizi…” denilerek, mektupta yazılı tutarı ilk yazılı talep üzerine derhal ve gecikmeksizin davacıya nakden ve tamamen, talep tarihinden ödeme tarihine kadar geçen günlere ait kanuni faiziyle birlikte ödeneceğinin taahhüt edildiği, davacının davalı bankaya yazdığı yazılarda rizikonun gerçekleştiğinin açıklandığı, davalının da talep anında yazıların yeterli olmadığı hususunda bir itiraz ileri sürmediği, dava konusu teminat mektubunun, ister süreli olan, isterse de sonrasında süresiz hale getirilen metninin yukarıda belirtilen niteliği gereğince bankaya ibraz edildiğinde banka tarafından teminat mektubunun beklenmeksizin paraya çevrilerek ödenmesi gerektiği, Yargıtay 11. HD’nin 2020/3556 E-2021/505 K., 2015/ 11227 E-2016/5274 K., 2020/4877 E-2021/818 K, 2009/11432 E- 2011/2072 ve 19 HD.’nin 2016/3199 E-2016/ 10669 K. sayılı ilamlarının da bu doğrultuda olduğu, aksi yöndeki davalı savunmalarının ispatının yine, Yargıtay 11. HD’nin 2021/4378 E-2022/2654 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere davalı bankaya ait olduğu kanaatine varıldığından, davalı tarafın işbu savunmalarına itibar edilmemiştir.
Bu durum karşısında, mahkemece davalı muhatap bankaya rizikonun gerçekleştiği açıklamasını içermeyen yazıların yeterli olmadığı, davalının teminat mektubunu nakde çevirmemesi işleminde herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin kabulünün aksine, davacının talep yazısının riskin gerçekleştiğini belirten açıklıkta olduğu, teminat mektubunun niteliği de nazara alındığında banka tarafından nakde çevirme isteminin kabulü gerekirken yerine getirilmemesi doğru görülmediğinden davacı tarafça teminat mektubu bedeli olan 850.000,00 TL ile davalı bankadan ilk talep tarihi olan 21.11.2018 tarihinden takip tarihi olan 19.12.2018 tarihi arasında işlemiş yasal faizi olan 5.868,49 TL’ni talep edebileceği ve bu itibarla, davalının itirazında haklı olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin, icra inkar tazminatı talebinin incelenmesinde ise, 2004 sayılı İİK’nın 67/2 maddesinde ”Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Anılan yasal düzenleme uyarınca, borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Her ne kadar, davalı tarafça, Yargıtay 19. HD’nin 2009/1067 E-2009/10296 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun geçici 13. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 138. maddesi uyarınca davalı banka İİK’da hükme bağlanan tazminatlardan muaf olduğundan aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği savunulmuş ise de, davalı bankanın 5411 sayılı Yasa’nın geçici 13. maddesi kapsamına giren uyuşmazlıklar yönünden tazminattan muaf tutulabileceği, dava konusu uyuşmazlığın bu kapsamda olmadığı ve yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca, borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, takibe konu alacağın ve davalının sorumlu olduğu borç tutarının belirlenebilir (likit) nitelikte olduğu ve bu itibarla, davacı lehine asıl alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve yukarıda belirtilen gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2019 tarih, … Esas- … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf başvurusunda bulunan davacı harçtan muaf olduğundan harç ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan 4,50 TL posta ve tebligat giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davanın KABULÜ ile, davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile takibin DEVAMINA,
2- İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca 850.000,00 TL asıl alacağın %20’si olan 170.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59.843,42 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince takdir edilen 59.843,42 TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 45,5‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge AdliyeMahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 03/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T