Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2263 E. 2020/3 K. 02.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1 -… – (T.C. Kimlik No: …)
2 -… – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/01/2020
YAZIM TARİHİ : 08/01/2020
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 02/05/2019 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karşı davacıların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ciranta …’nın; müvekkili davacıları …’in keşidecisi diğer müvekkili …’in kefil olduğu 30/12/2010 vade 28/09/2010 keşide tarihli bonoyu Konya… İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, müvekkili …’e 23/10/2012 tarihinde müvekkili …’e ise 25/02/2013 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini, müvekkili …’in borcun tamamını ödediğini, …’nın tahsil edilen senedi icraya verdiğini, davalı …’nın diğer davalı …’nın oğlu olduğunu ve senet bedelinin ödendiğini bildiğini, davalı …’nın tefecilik yaptığını ve müvekkilinin de içinde bulunduğu birçok kişinin tahsil edilmiş senetlerini icraya verdiğini, borcun ödenmiş olmasına rağmen davalı …’nın senedi iadeye yanaşmadığını belirterek açıkladığı nedenlerle müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususların gerçek dışı ve davayı kazanmaya yönelik beyanlar olduğunu, …’nın işlerini takip etmesi için diğer davalı …’ya vekalet verdiğini, davalıların senede bağlı bir kısım alacağa ilişkin tahsilatları mahsup ederek icra takibinde bulunduğunu, davacı …’e 23/10/2012 tarihinde tebligat yapılmış olmasına rağmen davalının bu zamana kadar icra takibine yönelik itiraz ve şikayette bulunmadığını, davacıların icra takibine konu ödeme emrinin kendilerine tebliğinden sonra müvekkili ile borcu ödeme konusunda anlaştıklarını ancak davalıların borcu ödemek yerine dava açtıklarını, davacıların iddialarını yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini ve açıkladığı nedenlerle davanın reddi ile %20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine, davalı …’nın tazminat talebinin kabulü ile; 16.887,90 TL’nin taktiren %20’si oranında hesaplanan 3.377,58 TL tazminatın davacılardan eşit oranda alınarak davalı …’ya verilmesine, davalı …’nın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin borca ilişkin ödeme dekontlarını, davalı borçlunun imzasını içeren yazılı belgeyi göz ardı ederek davanın reddine karar verdiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davaya son veren taraf işlemleri olan feragat, kabul ve sulh, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 307 ilâ 315. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Tasarruf ilkesinin bir sonucu olarak davaya son veren taraf işlemleri hüküm kesinleşinceye kadar yapılabilir. Bir başka ifade ile taraflar davayı kabul ederek ya da davadan feragat ederek veya sulh sözleşmesi yaparak yargılamanın her aşamasında ve hatta kanun yollarında herhangi bir hükme gerek kalmaksızın davayı sona erdirebilirler. Ancak bu işlemler vekil tarafından yapılacaksa vekilin vekâletnamesinde özel yetkinin bulunması gerekir (HMK m. 74).
Davadan feragat, davayı kabul ve sulh, içerikleri itibariyle birer maddi hukuk işlemi olmakla birlikte, yapılış şekli itibariyle birer usulü işlemdir. Bu nedenle söz konusu işlemler bir taraftan maddi hukuk anlamında uygulama imkânı bulan iradeyi bozan hâllere dayanılarak iptal edilebilirken, diğer taraftan kesin hüküm gibi sonuç doğurmaktadır.
Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK m. 307). Davadan feragat eden davacı, bununla dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde istemiş olduğu haktan kısmen veya tamamen vazgeçer. Feragat, davayı kesin olarak sonuçlandıran bir hukuki neden olup, yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur.
Davacılar tarafından verilen 23/12/2019 tarihli dilekçenin, davadan feragat niteliğinde olduğu, HMK’nın 310. maddesi gereğince karar kesinleşinceye kadar davadan feragat mümkün olduğundan ve dairemizce henüz davacıların istinafı esastan incelenip karara bağlanmadığından davacıların feragat beyanı nazara alınarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacıların istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin 02/05/2019 tarih, … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- İstinaf talebinde bulunan davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davanın feragat sebebi ile reddine,
2- Harçlar Kanunu’nun 22. Maddesine göre 2/3 oranında alınması gereken 769,07 TL harçtan peşin alınan 288,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 480,62 TL karar ve ilam harcının davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davalılar davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince taktir edilen 3.400,00 TL ücret-i vekaletin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılara verilmesine,
4- Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafça herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/01/2020 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır