Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2224 E. 2019/1001 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … Mad ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVALI : … Mob. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında … tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı, tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firmanın müvekkili şirket hakkında Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığını, müvekkilinin müvekkili şirketin icra takibine konu herhangi bir borcunun olmadığını, takibin tamamen kötü niyetli olarak başlatıldığını, takibe süresi içinde itiraz edilmediğinden eldeki davayı açmak zorunda kaldıklarını belirterek davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibe konu edilen senedin iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, ancak davalı vekilinin katıldığı duruşmalarda açılan davayı kabul etmediklerini beyan ettiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde davayı ne şekilde ispat edeceğine yönelik taleplerinin açıklanmadığını belirterek davanın reddi ile kendileri lehine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile; davalının davacı aleyhine başlattığı Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı 26.761,22 TL’lik icra takibinin 4.082,22 TL’lik asıl alacak kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile bu kısım yönünden işlemiş faiziyle birlikte takibin iptaline; fazlaya ilişkin talebin reddine, borç olmadığının tespitine karar verilen 4.082,22 TL’lik asıl alacak tutarının % 20’si oranındaki 816,44 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yasal süresi içerisinde talep edilmemiş olması nedeniyle davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete karşı bir borcu olmadığı halde yerel mahkeme tarafından alınmış birden fazla bilirkişi raporuna rağmen davanın kısmen kabulüne karar verilerek hatalı hüküm kurulduğunu, dosyada davalıya yapılan ödemelerin hepisinin çek, hesap bildirim cetveli ve muavin defter kayıtlarında da mevcut olduğunu, yerel mahkemenin ödemelerin hiç birini dikkate almayarak yalnızca davalı tarafın ticari defterlerini nazara alarak karar verdiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince eksik inceleme sonucunda karar verildiğini, lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, 31/01/2019 tarihli dilekçede davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere tazminat talep edildiği halde yerel mahkemece yasal süre içerisinde talep edilmediği gerekçesiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiğini, icra inkar tazminatının her aşamada talep edilebileceğini belirterek yerel mahkeme kararının “icra takibinin 4.082,22 TL’lik alacak kısmı yönünden davanın kabulüne, davacı lehine 816,44 TL kötü niyet tazminatına, davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına” ilişkin bölümlerinin kaldırılarak davanın reddine ve müvekkili şirket lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN EK KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince 30/09/2019 tarihinde davacı tarafından istinaf karar harcının yatırılmaması nedeniyle düzenlenen ve tebliğ edilen muhtırada belirtilen bir haftalık kesin süre içerisinde eksik harcın ikmal edilmediği anlaşılmakla HMK’nın 344. maddesi gereğince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili 08/10/2019 tarihli ek kararın istinafına ilişkin dilekçesinde; belirlenen harcın yatırılması için verilen sürenin kısıtlı olması ve müvekkili ile görüşememesi nedeniyle harcın yatırılamadığını, ancak gerekli harcın küçük bir kısmının tamamlanamamış olması nedeniyle kanuna başvuru haklarının yok sayılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen ek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Açılan dava menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalının istinaf başvurusunun değerlendirmesinde; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf Dilekçesinin Reddi” başlıklı 346/(1). maddesinde; istinaf dilekçesinin, kanuni süre geçtikten sonra verileceği veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar vereceği,
Hukuk Muhakemeleri Kanununun “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341.maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiş, 2018 yılı değerleme oranına göre yapılan hesaplamaya göre 2019 yılı için istinaf kanun yoluna başvurma kesinlik sınırı 4.400,00 TL olarak belirlenmiştir.
İlk derece mahkemesinin karar tarihi … olup, davalının istinaf istemine konu ettiği miktar ise 4.082,22 TL’dir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na 6763 sayılı Kanun ile ilave edilen Ek-Madde 1 hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar veya değeri 4.400,00 TL’yi geçmeyen malvarlığına ilişkin kararlar kesin olup, HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Dava dosyasının incelenmesinde; istinaf kanun yoluna başvuran davalının reddini talep ettiği miktarın 4.082,22 TL olduğu nazara alındığında; istinaf kanun yoluna başvuran davalı yönünden kararın kesin olduğu, istinaf kanun yolunun açık olmadığı, bu nedenle HMK’nın 352/1.b maddesi gereğince ön inceleme sonucunda, aynı yasanın 346/1 maddesi gereğince
davalının istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin reddine,
Davacının istinaf başvurusunun incelenmesinde; davacının ilk derece mahkemesi kararına karşı süresinde istinaf talebinde bulunduğu, ancak; HMK’nın 344. maddesi gereğince yatırmak zorunda olduğu harçları yatırmadığı, eksik harçların tamamlanması hususunda usulüne uygun düzenlenen muhtıra ile süre verilmesine rağmen yasal bir mazeret bildirmeden eksik harçların tamamlanmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince davacının istinaf kanun yoluna başvurusunun yapılamış sayılmasına karar verildiği anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin istinaf başvurusu ile ilgili vermiş olduğu ek kararda hukuka aykırılık bulunmadığı, her ne kadar davacı vekilince ek kararın istinaf dilekçesinde müvekkiline ulaşamadığı gerekçe gösterilmiş ise de; kendisine tanınan yasal süre içerisinde kabul edilebilir bir mazeret bildirmediğinden usul ve yasaya uygun ilk derece mahkemesinin ek kararına yönelik davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru dilekçesinin REDDİNE,
2- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 44,40 TL harcın talep halinde davalıya iadesine,
3- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6- İstinaf başvurusunda bulunan taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
7- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3. maddesi gereğince; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 352 ve 362/1.a maddeleri gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır