Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2203 E. 2021/2446 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … Mak. San. Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … Enerji San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, davalı borçlunun davacı alacaklıdan mal aldığını, davalının 18 adet faturadan kaynaklı borcunu ödemediğini, bunun üzeri 18 adet faturanın bakiyesi olan 13.211,73 TL üzerinden Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı yanın itirazının hukuka aykırı olduğunu, ticari defterlerin incelenmesi neticesinde alacakları olduğunun ispatlanacağını, açmış oldukları itirazın iptali davasının kabulüne, takibin devamı ile davalı yanın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yapılan yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana hükmedilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.

CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Konya …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin dayanağı olarak gösterilen ve dava dilekçesinde belirtilen faturalara dayalı olarak davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bahsi geçen faturalarda yazılı malların, müvekkili şirkete teslim edilmediğini, dava konusu faturalarda “teslim alan” kısmında ismi ve imzası bulunan şahıslar ile müvekkili şirketin en küçük bir bağlantısının olmadığını, faturalarda ismi geçen şahısların müvekkili şirketin çalışanı veya temsilcisi olmadığını, müvekkili şirketin yetkililerinin bu şahıslardan bir tanesi dahi tanımadıklarını, İcra takibine ve davaya konu faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini ve bu faturaların müvekkili şirketin ticari defterlerinde de kayıtlı olmadığını, davacı şirketin kendi kendine “tek taraflı olarak” fatura düzenleyip, müvekkili şirket aleyhine icra takibi yaptığını, müvekkili şirkete, icra takip tarihinden önce herhangi bir ihtarname tebliğ edilmediğini, davalı şirketin herhangi bir temerrüdünün söz konusu olmadığını, buna rağmen icra takibinde talep edilen 1.130,52 TL işlemiş faizin ve takip tarihinden sonrası için talep edilen yıllık % 19,50 faiz oranının herhangi bir hukuki dayanağının bulunmadığını, bütün bu sebeplerle, davacı alacağının esası bakımından gerçek dışı, alacağın fer’ileri bakımından hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini, %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak kendilerine verilmesini ve yapılan yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davacı yandan alınarak kendilerine ödenmesini talep ettikleri görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “… Davalı vekili davacı müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, davalı borçlunun davacı alacaklıdan mal aldığını, davalının 18 adet faturadan kaynaklı borcunu ödemediğini, bunun üzeri 18 adet faturanın bakiyesi olan 13.211,73 TL üzerinden Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı yanın itirazının hukuka aykırı olduğunu, ticari defterlerin incelenmesi neticesinde alacakları olduğunun ispatlanacağını, açmış oldukları itirazın iptali davasının kabulü ile davalı yanın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiş, davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir, İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlendiği, Konya …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ilamsız icra yolu ile 13.211,73 TL asıl alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, takip dayanağının 18 adet fatura olduğu, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durduğu, tarafların ticari defterlerinde uyuşmazlık konusu alacakla sınırlı olmak üzere Mali Müşavir bilirkişi … vasıtası ile bilirkişi incelemesi yapıldığı, SMMM tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan … havale tarihli bilirkişi raporunda; davalının davacıya 13.211,73 TL borcunun bulunduğunun bildirildiği görülmüş, dosyanın incelenmesi neticesinde davalı yanın ticari defterlerini ibraz etmekten kaçındığı, davalı yanın takip öncesi de temerrüde düşürülmediği hususları da dikkate alınarak mahkememizce bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime açık olması ve Yüksek Yargıtay 19. H.D’nin 16/01/2017 tarih, 2016/11472; 185 sayılı kararı da dikkate alındığında Konya …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibine karşı davalı tarafın itirazında haksız olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, hükmedilen 13.211,73 TL üzerinden İİK.67/2.maddesi gereğince %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
Davanın KABULÜNE,
1-Konya …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile 13.211,73 TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
2- Hükmedilen 13.211,73 TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE, …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi tarafından, davacı şirketin dayandığı dava konusu faturalardaki imzalar ile davalı şirketin temsilcisi, ortakları ve çalışanlarına ait imzalar karşılaştırılmak suretiyle, faturalardaki imzalar üzerinde “imza incelemesi” yapılarak, bu imzaların davalı şirketin temsilcisi, ortakları veya çalışanlarına ait olmadığının tespit edilmesi ve bu tespite dayalı olarak, davacının faturalarda yazılı malları davalıya teslim edip etmediğinin saptanması gerekirken, gerek icra dosyasına sunulan borca itiraz dilekçesinde, gerek cevap dilekçesinde, gerekse bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ifade ettikleri savunmalarının üzerinde durulmadan, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın iddiasının ispatı bakımından davasını, davalı şirketin ticari defterlerine hasretmiş olmadığını, davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınmasının, davacının dava konusu faturalarda yazılı malları davalıya teslim ettiğinin ve davacının ticari defterlerindeki kayıtların, alacağına ispatına yeterli olduğunun katını olamayacağını, mahkemece “13.211,73 TL. üzerinden takibin devamına” hükmedilmesinin, bu bedele hangi tarihten itibaren ve ne oranda faiz işletileceği hususunda olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacağın likit ve muaccel olması ile davalının haksız ve kötü niyetli olması şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava dilekçesinde davacı vekili delil olarak yemin ve ticari defter ile sair delillere de dayandığı, delil listesinde ise soyut olarak ticari defter ve kayıtlar ibaresini kullanarak, davacı müvekkiline ait defter ve kayıtlara mı, yoksa davalı şirkete ait defter ve kayıtlara mı veya her ikisine mi dayandığının belli olmadığı, ayrıca davalının SGK kayıtlarıyla fatura tarihindeki işçilerin sorulmasını talep ettiği, davalının ise kendi defter ve kayıtlarını delil gösterdiği ayırca yemin delili ve sair delillere de dayandığı görülmüştür.
Yukarıdaki verilerden de anlaşılacağı üzere davacı genel olarak ticari kayıt ve defterlere, davalı ise kendi ticari defter ve belgelerine dayandığı, davacının davalının ticari defter ve kayıtlarını kabul edeceği yönünde (HMK 222/5) bir delil belirtmediği anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince itiraza konu Konya …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının getirtildiği, ön inceleme duruşmasında taraflardan ticari defter ve belgelerini sunmaları için süre verildiği, davacının defterlerini ibraz ettiği, davalının ise defterlerini ibraz etmediği, aynı ara kararında dosya ve ticari defterlerin incelenmesi için bilirkişiye verileceği yönünde usulüne uygun bir ara karar kurulmadığı, sadece bilirkişiye 700.00 TL ücret takdirine ilişkin hüküm kurulduğu, bu hükme istinaden dosyanın ve defterlerin bilirkişiye tevdi ile rapor tanzim edildiği, raporda özetle; davacının 2017 yılına ait defteri incelediği, defterin e-defter olarak tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde olup ve e-defter tebliğine uygun tutulduğu, bu nedenle sahibi lehine delil teşkil edebileceğinin belirtildiği, konu faturaların açık fatura olarak düzenlendiği ve defterdeki açık cari hesaba kaydedildiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2017 yılı öncesinde de mevcut olduğu, konu faturaların irsaliyeli olduğu, fatura teslimi, ürün satışı ve ürün teslimi tarihlerinin aynı olduğu, ürünlerin teslimine ilişkin tüm faturaların imzalandığı, bir kısmında ise sadece isim yazılı olduğu, faturalara yasal süresi içerisinde itiraz edildiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı, davalının ödeme iddiasının olmadığı, davalı defterlerini ibraz etmediğini belirterek asıl alacak tutarının 13.211,73 TL olduğunu rapor ettiği, raporunda açıklayıcı tablo ve bilgilere, defter özetlerine yer verdiği görülmüştür.
Davalı vekili faturalarda isimleri yazılı bulunan kişilerin müvekkili şirketin çalışanı olmadığını, bu kişilerin ortak veya temsilci olmadıklarını, en küçük bir bağlarının bulunmadığını, hatta ortakların dahi bu kişileri tanımadığını, imzaların çalışanlarına gösterildiğini ve çalışanların gösterilen konu faturadaki imzaların kendilerine ait olmadığını beyan ettiklerini, konu malların şirketlerine teslim edilmediğini, defterlerin ve faturaların davacı tarafından tek taraflı olarak düzenlendiğini ve kendilerini bağlamayacağını, bu şekilde düzenlenen belgelere istinaden düzenlenen bilirkişi raporunu da kabul etmediklerini belirterek rapora itiraz edip, imza incelemesi yapılmasını talep ettikleri anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince bilirkişi raporuna karşı yapılan itiraz değerlendirilmeden bu konuya ilişkin herhangi bir ara karar kurulmadan davanın bilirkişi raporu doğrultusunda kabulüne karar vermiş, davalı ise bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinde belirttikleri hususlar ve yukarıda özetlenen nedenler doğrultusunda verilen kararı istinaf ettiği anlaşılmıştır.
Konu itirazın iptali dava dosyası ile dosya içerisinde bulunan icra dosyası beraberce değerlendirildiğinde; takibe ve davaya konu 18 adet irsaliyeli faturanın “eksiksiz teslim alan” kısmında bazılarının isim ve imza içerdiği, bazılarının ise sadece imza içerdiği, istinaf eden davalı vekilinin itirazları doğrultusunda irsaliyeli faturada bulunan imza sahipleriyle isimlerin davalı şirkette çalışıp çalışmadıkları, şirketin ortağı, temsilcisi veya müdürü olup olmadıklarına dair araştırma yapılmadan eksik incelemeye dayalı karar verildiği, gerekçeli kararda belirtilen Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/11472 Esas sayılı içtihadında ise taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair defter kayıtları ve fatura haricinde sipariş formu ve bir takım yazılı belgelerin bulunduğu, dosyamızda ise fatura ve ticari defterlerden başka bir delil bulunmaması nedeniyle gerekçeli kararda belirtilen Yargıtay içtihadının iş bu dosyaya delil teşkil etmeyeceği, davacının münhasıran davalının ticari defterlerine dayanmadığı, ilk derece mahkemesince yukarıda anlatılanlara dikkat edilmeden, eksik inceleme neticesinde ve takdirde hata edilerek karar ittihazına gidildiği anlaşıldığından davalının istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile Konya Asliye …. Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan toplam 225,63 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır