Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2202 E. 2022/1240 K. 09.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … – Av. … – …

DAVALI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … – …. – Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/09/2022
YAZIM TARİHİ : 15/09/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 19/07/2019 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı daıvacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili ile davalı taraf arasında müvekkiline ait … İli … İlçesi …. Mevkii … ada … parsel / Zemin kat … bağımsız bölüm gayrimenkulün tahliye ve teslimine ilişkin 13.02.2017 tarihli protokol yapıldığını, protokole göre tahliye edilmesi gereken zamanda davalı tarafın mecuru tahliye etmediğini, müvekkili tarafından 10.05.2017 tarihli ihtarnamenin davalı tarafa keşide edildiğini, mecurun tahliye edilmemesi sebebiyle Konya …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından bilirkişi incelemesi yapıldığını, raporda taşınmazın kullanımına son verilmediği, fiili faaliyetinin devam ettiği, elektrik ve su aboneliklerinin kapatılmamış olduğu hususlarının tespit edildiğini, taşınmazdaki işgalin devam etmesi üzerine Konya …Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasından yeniden tespit yapıldığını, taşınmazın boşaltılmadığı, taşınmazın camlarına içeriden asılan yazılarda “taşınmazı depo olarak kullanmaktayız yeni adresimiz….dir” yazılı olduğunu, aktif satış yapılmasa da taşınmazın depo olarak kullanıldığı ve yatak, Tv, dolaplar, kapalı koliler, sandalyeler, masa gibi mobilya mağazasının ticari ürünlerinin bulunduğu hususlarının tespit edildiğini, taşınmazın tahliye edilmemesi üzerine Konya …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından protokolde öngörülen günlük 10.000,00 TL ceza-i şart için icra takibi yapıldığını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetle takibe itirazda bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın işgalinden geçen süre için ecrimisil isteme ve dava hakları ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı tarafın Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptaliyle takibin devamına karar verilmesini, davalı tarafın müştereken müteselsilen %20’den az olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe ve davaya konu 13.02.2017 tarihli protokolün, müvekkillerinden …’na ait taşınmaz ile davacı şirket sahibi olan …’e ait olan taşınmazın takası konulu olduğunu, dolayısıyla tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olmadığı gibi ticari iş olarak da nitelendirilemeyeceğinden mahkemenin davaya bakmakla görevli olmadığını, görevli ve yetkili mahkemenin ise Konya Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, eldeki davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, takibe ve davaya konu 13.02.2017 tarihli protokolde açıkça …’nun taşınmazın devrinden itibaren 3 ay süreyle bedelsiz kullanım hakkının olduğu ve 3 ayın sonunda taşınmazdan ayrılmasının gerektiği yazılı iken talep edilen tutarı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili …’i de muhatap kabul ederek …’e husumet yöneltmenin protokolün içeriğine, anlamına, ruhuna, usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, davacı tarafın sözleşmeden ve kanundan doğmayan bir hakkının müvekkili …’e karşı kullanamayacağını, protokol metninde bu konuda müvekkili …’in isminin zikredilmemesinin beyanlarındaki haklılığın somut göstergesi olduğunu, müvekkili …’in, protokolde düzenlenen diğer konularda hak veya borç sahibi iken dava konusu hususa dair bir sorumluluğunun protokolde yer almadığını, bu sebeplerle, dava konusu edilen günlük 10.000,00 TL tutarlı tazminattan müvekkili …’i sorumlu tutmanın protokole uygun olmayıp müvekkili … yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesini talep ettiği, davacı yanın keşide ettiği Konya …Noterliği’nin 10.05.2017 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesine müvekkillerince verilen Konya … Noterliği’nin 16.05.2017 tarihli ve … yevmiye numaralı cevap ihtarnamesinde ve o tarihten sonra yapılan tüm yasal müracaatlarda yazılı belirtildiği müvekkillerinin davacı yana ödemesi gerekli bir bedel/tazminatın bulunmadığını, davacının tüm iddia ve beyanlarının asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; taraflar arasında düzenlenen 13.02.2017 tarihli protokolde davalı …’in dava konusu cezai şart alacağına dair bir sorumluluğunun yer almadığı, bu sebeple …’e husumet yöneltilemeyeceği, husumetin dava şartı olup taraflarca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi ileri sürülmese bile re’sen dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin bir protokolün asli edimlerinin yararlanıcısı ve yükümlüsü olan tarafının bir diğer ediminden sorumlu olmadığına hükmetmesinin taraflarınca anlaşılamadığını, …’in protokolde sağlanan bütün menfaatlerden faydalanması, ancak cezai şarttan sorumlu tutulmamasının protokolün ruhuna aykırı olduğunu, protokolün gecikme tazminatına ilişkin hükmünün “… Taşınmazdan üç ay içerisinde ayrılmazsa günlük 10.000,00 TL cezai şart ödenecektir” şeklinde olduğunu, protokolde ödemenin kimin tarafından yapılacağı açıkça yazılmadığını, geniş zaman kipi kullanılarak ödemenin taraflara birlikte yükletildiğinin açık olduğunu, davalı … ile …’in müteselsilen sorumlu olarak değerlendirilmesi gerekirken hukuka aykırı olarak …’nın sorumlu olmadığına hükmedildiğini, sözleşmenin bölünmezliği ilkesi gereğince sözleşmede açık hüküm bulunmadığı sürece taraflardan birisinin sözleşmenin sadece bir kısmından sorumlu olmasının mümkün olmadığını, mahkemece davalı … yönünden ne sebeple husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiğine gerekçesinde yer verilmediğini, kararın gerekçelendirilmek zorunda olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava cezai şarttan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen protokolde taşınmazın devir tarihinden itibaren 3 ay süreyle … tarafından bedelsiz olarak kullanılmaya devam edileceği, 3 ay sonra … ve … Şti bu taşınmazdan ayrılmaz ise her gün için 10.000,00 TL tazminat ödeneceği kararlaştırılmıştır. Protokol ile kararlaştırılan cezai şart, taşınmazın tahliyesini temin etmek maksadıyla konulduğuna ve taşınmazı kullananlar … ve … Şti olduğuna göre davalı … ‘nın cezai şarttan sorumlu tutulması mümkün değildir. Buna göre mahkemece davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
6-Dava dosyasının temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 09/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

O.B.