Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2200 E. 2019/977 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … D.İş Esas – … D.İş Karar

İHTİYATİ
TEDBİR İSTEYEN : … (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … A.Ş.

TALEP : İhtiyati Tedbir

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Talep eden tarafından Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş Esas sayılı dosyası ile açılan ihtiyati tedbir talebine ilişkin … tarihinde tesis edilen tedbir talebinin reddine ilişkin karara karşı ihtiyati tedbir isteyenin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendiğinde;
TALEP: Talep eden vekili dilekçesinde özetle; karşı taraf banka müvekkili … ….Noterliğin 23/08/2019 tarihli … yevmiyeli işlemi ile keşide ettiği ihtarnamede “müvekkil …’in … A.Ş’nin bankaya olan borçlarına kefil olduğunu, borcun 1 iş günü içinde ödenmesi gerektiğini, aksi halde … yönünden ipotek veren sıfatıyla takibe geçileceğini” ihtar ettiğini, müvekkilinin ihtarnamede belirtilen kredi ve borçların asıl, müşterek, müteselsil borçlusu olmadığını, bankaya borcunun olmadığını, söz konusu kefaletin 6098 sayılı TBK 584/1.maddesinde belirtilen eş rızası şartını taşımadığını, kefalete eş rızasının muvafakatinin olmadığını, ipoteğin asıl ilişkisi olan kefaletin hükümsüz olması nedeniyle buna bağlı test edilen ipoteğin de hükümsüz olduğunu, ipotek edilen taşınmazın 4721 sayılı TMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra edinilmiş olup müvekkilinin ve eşinin aile konutu olabilecek mesken niteliğindeki tek taşınmazı olduğunu, davalı bankanın müvekkili aleyhine her an icra takibi başlatması, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna gitmesinin kuvvetle muhtemel olduğundan müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığı konusunda menfi tespit davası açılacağını, bankaca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna gitmemesi, bu yollara başvurulmuş ise de takiplerin ve işlemlerin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; “…alacaklı vekilinin İhtiyati tedbir talebinin dayanağı olan belgelerin alacağın varlığına yönelik yeterli kanaati oluşturmadığı gibi alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiği, ihtiyati tedbire yönelik düzenlemelerin 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, dosya içeriğine göre ihtiyati tedbir talebinin uyuşmazlık konusu olmadığı…” gerekçesiyle alacaklı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; menfi tespite ve ipoteğin fekkine yönelik ihtiyati tedbir talebinde bulunmalarına rağmen mahkemece sanki alacak iddiasıyla ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş gibi değerlendirme yapıldığını, mahkemenin taleplerini ve gerekçelerini değerlendirmede yanılgıya düştüğünü, eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini, davalı bankanın kötüniyetli olarak hareket ettiğini, arabuluculuk görüşmesinin ilk oturumunun 13/09/2019 tarihinde yapıldığını, görüşmeye katılan davalı vekilinin süre istediğini, arabuluculuk süreci tamamlanmadan ihtiyati tedbir talebinin reddini fırsat bilen davalı vekilinin icra takibi başlattığını, dava şartı zorunlu arabuluculuk süreci henüz tamamlanmış olup davalı banka aleyhine menfi tespit davası açılacağını, takibin devamının müvekkilinin telafisi güç zararlara uğrayacağını, yerel mahkemece verilen … tarihli kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın istinafıdır.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati tedbir isteyen ipotek veren ile aleyhine tedbir istenen ipotek alacaklısı banka arasında Konya ili, … İlçesi, … Mah. … ada … parsel … Blok … arsa paylı 2.kat … nolu bağımsız bölüm mesken taşınmaz üzerine 04/12/2018 yevmiye tarihli … yevmiye nolu resmi senet ile asıl borçlu … A.Ş. lehine 1.dereceden 1.800.000,00 TL’lik ipotek tesis edildiği, tedbir isteyen tarafından ipotekle ayni teminat verildiği, şahsi kefaletin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 581 ve devamı maddelerinde; kefalet sözleşmesinin düzenlendiği, aynı Kanunun 584. maddesinde eş rızasına yönelik düzenleme yapıldığı, düzenlemeye göre eşlerden birinin mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabileceği, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olmasının şart olduğunun düzenlendiği, Türk Medeni Kanunu’nun 881 ve devamı maddelerinde ise ipoteğe yönelik düzenleme yapıldığı, aynı Kanunun 193.maddesinde eşlerden her birinin diğeri ve 3.kişilerle aksi bir hüküm bulunmadıkça her tür hukuki işlemi yapabileceği, aynı yasanın 194.maddesinde ise eşlerden her birinin diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyeceği, aile konutu devredemeyeceği veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlamayacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda; tedbir isteyen ipotek veren tarafından Konya ili, … İlçesi, … Mah. … ada … parsel … Blok … arsa paylı 2.kat … nolu bağımsız bölüm mesken taşınmaz üzerine 04/12/2018 yevmiye tarihli … yevmiye nolu resmi senet ile asıl borçlu … A.Ş. lehine 1.dereceden 1.800.000,00 TL’lik ipotek tesis edildiği, taraflarca tedbir isteyen ipotek verenin borca ilişkin kefaletinin bulunduğunun iddia olunmadığı, TBK’nın 603.maddesinin şahsi teminatlara ilişkin olduğu, bu hükmün ayni teminat olan ipotek tesisi sırasında uygulanamayacağı, davaya konu ipotek tesis işleminin Medeni Kanunun 881 ve devamı maddeleri gereğince tesis edildiği, ipotek veren yönüyle müteselsil kefalete ilişkin hükümler uygulanamayacağı gerekçesiyle tedbir isteyenin sıfatına göre ihtiyati tedbir talebinde haklılığın yaklaşık olarak ispatlanmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddi gerekirken ilk derece mahkemesince alacağın varlığına yönelik yeterli kanaati oluşturmadığı gibi alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle somut olaya uymayan gerekçe ile ihtiyati tedbir talebinin reddi hukuka uygun görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle; dairemizce, ihtiyati tedbir isteyenin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden karar verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) İhtiyati tedbir isteyenin istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … D.İş Esas … D.İş Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf başvurusunda bulunan tedbir isteyen tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- Tedbir talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
B) İhtiyati tedbir isteyenin talebi ile ilgili HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- İhtiyati tedbir isteyenin talebinin esastan reddine,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İhtiyati tedbir talebi sırasında yapılan masrafların ihtiyati tedbir talep eden üzerinde bırakılmasına,
4- Tedbir talebinin incelenmesi için duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
C) Kararın tebliğ işlemlerinin HMK’nın 359/3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır