Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2150 E. 2022/1279 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

İSTİNAF EDEN DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 19/09/2022
YAZIM TARİHİ : 21/09/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 25/04/2019 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının araçlarına müvekkili şirkete ait … Petrolden yakıt aldığını, ticari emtianın teslimatı konusunda davalı borçlunun itirazının bulunmadığını, borcunu ödemeyen borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, davalı borçlunun itirazlarının yasal bir dayanağının bulunmadığını, davalının faturadan kaynaklı borcunun bulunduğunu ve ödenmediğini ve açıkladığı nedenlerle davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalıdan 10.154,07 TL alacağın tahsiline, itiraz eden borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince “… Taraflar arasındaki ihtilaf; davaya ve takibe konu 30/11/2016 tarihli 2 adet ve toplam 10.154,07 TL bedelli fauralara konu hizmetin davalıya sunulup sunulmadığı ile faturalara konu bedelin davalı tarafça ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
Takibe ve davaya konu 30/11/2016 tarihli ve 6.693,41 TL bedelli faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, 3.460,66 TL bedelli faturanın ise taraf defterlerinde kayıtlı olmadığı bu yönüyle taraf defterlerinin birbirini doğruladığı ancak takip tarihi itibariyle bakiye alacak-borç tutarı yönünden defterlerin birbirini doğrulamadığı anlaşılmıştır.
Davaya konu 3.460,66 TL bedelli fatura yönünden ispat yükü davacı üzerinde olup, faturaya konu hizmetin davalıya sunulduğunu ispat yükü altındadır. Ancak davacı bu hususu ispatlayamamış olup bu fatura yönünden davanın reddi gerekmiştir.
Davaya konu 6.693,41 TL bedelli fatura benimsenerek bizzat davalının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık faturaya konu hizmetin davacı tarafça sunulduğunun kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…) Bu aşamada, ödeme iddiasında bulunan davalı ispat yükünü üzerine almıştır. Bu iddianın ispatı yönüyle davalı tarafça 06/10/2016 tarihli ve 19/09/2016 tarihli iki adet tahsilat makbuzu ile 17/10/2016 tarihli ekstre sunulmuştur. Davaya konu fatura 30/11/2016 tarihli olup, davalının ödeme belgesi olarak sunduğu belgeler ise faturadan önceki tarihlere ilişkin olduğundan bu faturaya yönelik ödeme olarak kabul edilememiştir. Dolayısıyla davalı ödeme iddiasını usulünce ispatlayamamıştır. Ancak davacı ticari defterlerine göre davacının alacağı 4.793,41 TL olduğundan artık fatura bedelinin bakiye kalan kısmının ödendiğinin kabulü zorunludur. Tüm bu nedenlerle takip tarihi itibariyle davacının 4.793,41 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın bu tutar üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK’nın 67/2. Maddesine göre; ” Bu davada (itirazın iptali davasında) borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Somut olayda; davalının, takibe itirazının haksız olması ve alacağın da likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir. …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; şirket temsilcisi olarak davacıya kesinlikle borcunun olmadığını, ödediğine ilişkin belgelerin dosya içinde bulunduğunu, ayrıca kredi kartı ile ödediklerine ilişkin belgelerin mevcut olduğunu, borca ilişkin imzaya dayalı bir borçlarının olmadığını, davanın ve icra inkar tazminatının reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacı tarafından motorin satışından kaynaklı olarak 30/11/2016 tarihli 6.693,41 TL tutarlı fatura ve 30/11/2016 tarihli 3.400,66 TL yakıt bedeli (faturasız) alacağı için Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile toplam 10.154,07 TL asıl alacak, 248,77 TL faizi üzerinden davalı şirket hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı ancak davalı şirket yetkilisinin 1.celsede alınan beyanında; alacağa konu edilen fatura borcunun 06/10/2016 ve 19/09/2016 tarihli tahsilat makbuzlarıyla ödendiği, diğer bakiye kısmın ise alacaklı oldukları … turizm şirketine ait kredi kartıyla 17/10/2016 tarihinde 5.000,00 TL olarak ödendiği, davacıya borçlarının kalmadığı, yine aynı alacağa ilişkin olarak Konya …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından kambiyo takibi yapıldığını, bildirmiş, tahsilat makbuzu suretleri ile kredi artı ekstresi sunduğu görülmüştür.
Davalı süresinde cevap ve delil bildirmemiş ise de davalı tarafından ödemeye ilişkin ibraz edilen belgeler itiraz mahiyetinde olup, ödeme belgelerinin hakkı ortadan kaldıran özelliği nedeni ile yargılamanın her safhasında nazara alınması gerekir.
Davalı şirket yetkilisinin bildirdiği Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyanın, dosya arasına alındığı görülmüş, dosyanın incelenmesinde; keşidecisinin dosyamız borçlusu şirketin yetkilisi olan … olduğu, 08.10.2016 tanzim, 08.11.2016 vade tarihli 3.650,64 TL ve 21.10.2016 tanzim, 21.11.2016 vade tarihli 3.042,86 TL (ki iki bono toplamı 6.693,50 TL, 30/11/2016 tarihli fatura ile aynı miktarda) bedelli bonolara istinaden kambiyo takibi yapıldığı, İDM dosyası arasında bulunan icra dosyası kapsamına göre dosya borcunun ödenmediği görülmüştür.
İlk derece mahkemesince tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak alınan 15/02/1019 tarihli raporda, defterlerin usulünce tutulduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, “davacının icra takibine konu kesilen açık fatura ve bonolar yakıt alacağı davalının yasal defterlerinde icra takibine konu olan fatura kasadan peşin olarak ödenmiş olduğu, diğer bono ve yakıt alacağı tutarları be davacının ne de davalının yasal defterlerinde bir işlemin-bir kaydın bulunmadığı, davalının yasal defterlerinde davacıya borcunun bulunmadığı ancak icra takibine konu olan faturaya istinaden davalı 1.900,00 TL ödemede bulunduğu, fatura bedelinden bu miktar tenzil edecek olursak davacının, davalıdan 4.793,41 TL alacaklı olduğu” kanaatinde bulunulduğu, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verdiği, karara karşı davalı tarafça istinaf talebinde bulunulduğu, anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, icra takibine konu edilen akaryakıt satışının yapılıp yapılmadığı, bedelinin davalı tarafından ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda; 30/11/2016 tarihli 6.693,41 TL tutarlı faturanın davalının ticari defterlerinde yer aldığı, bu fatura ya istinaden 1.900,00 TL ödeme yapıldığının sabit olduğu, takibe konu edilen 30.11.2016 tarihli 3.460,66 TL bedelli akaryakıt satışına ilişkin taraf defterlerinde kayıt bulunmadığı, bu malın davalıya teslim edildiğinin ispatlanmadığı, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı, delil bildirilmediği, ödeme belgesi olarak sunulan ödeme makbuzlarının ve dava dışı … turizme ait kredi kartı ödeme tarihinin takibe konu edilen fatura tarihinden önce olduğu, bu nedenle takip konusu fatura ilişkin ödeme olarak kabul edilemeyeceği, davalının ödeme itirazını usulünce ileri sürülmüş delillerle kanıtlayamadığı, tüm bu gerekçelerle davanın kısmen kabulüne ve itirazın haksız ve alacağın likit olması nedeniyle, kabul edilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı talebinin kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle, davalının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 327,43 TL harçtan peşin alınan 82,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 245,43 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/09/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Y.