Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2125 E. 2019/1123 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … Ltd. Şti.
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

MÜDAHİLLER : 1- … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
: 2- … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
: 3- … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
: 4- … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
: 5- … (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
: 6- …
VEKİLİ : Av….
: 7- … A.Ş.
: 8- … Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
: 9- … Ltd.Şti.
VEKİLİ : Av. …
: 10- … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

: 11- … Anonim Şirketi
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
: 12- … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
: 13- … (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
: 14- … Ltd.Şti.
VEKİLİ : Av. …
: 15- … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
: 16- … Anonim Şirketi
VEKİLLERİ : Av. …
: 17- … Ltd.Şti
VEKİLİ : Av. …
: 18- … Ltd.Şti.
VEKİLİ : Av. …
: 19- … (T.C Kimlik No: …)

: 20- … Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

: 21- … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
: 22- … Anonim Şirketi
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
: 23- … Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Konkordato (Malvarlığının Terki Suretiyle)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan konkordato davasında … tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı, bir kısım müdahillerin istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yıllardır büyükbaş ve küçükbaş hayvan yemi üreten bir firma olduğunu, malvarlığının 3.kişilere devri ve aktifin tamamen terki suretiyle konkordato talep ettiklerini, müvekkilinin beyanına göre bu hale gelmesinin temel sebebinin … Bankası olduğunu, 25 milyonluk fabrikayı düşük bir expertiz raporu ile ipotek aldığını, taşkın ipoteği serbest bırakmadığından başka bankalardan kredi kullanmasına izin vermediğini, yüksek kredi vaadi ile yüksek teminat alıp çok minimal kredi kullandırıp teminatın değerlendirilmesinin engellenmesinin banka eksenli çalışan şirketlerin batış sebebi olduğunu, müvekkilinin yaklaşık 20 milyon tahmini değerli aktif değerine karşılık toplamda 29.364.850,00 TL borcu bulunduğunu, konkordato talebinin başarıyla tatbiki halinde borcu yaklaşık karşılama oranının %72 civarında olduğunu, iflas etmesi halinde borcu karşılama oranının ise yaklaşık %12 olacağını, konkordato talebinin tasdiki halinde borcu karşılama oranının %60 oranında artış gösterebileceğini, iflas ile konkordato arasında ciddi farkın alacaklıların faydasına olacağını, şirketin borçlarını ödeme güçlüğü içerisine düştüğünü, malvarlığını alacaklılara terk etmek sureti ile konkordato hükümlerinden yararlanmak istediğini beyan ederek, 2004 s. İİK.nın 285 vd. maddeleri gereğince davacı şirket lehine 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesini, müvekkili şirkete tasfiye memuru atanmasını, müvekkilinin malvarlığının korunması amacıyla konkordato mühletinin sonuna kadar 6183 sayılı kanuna göre yapılacak takiplerde dahil olmak üzere müvekkiline karşı icra iflas yoluyla takip başlatılmasının engellenmesini, ihtiyati tedbir/haciz kararlarının uygulanmamasını, çeklere karşılıksız şerhi vurulmasının önlenmesini, geçici mühlet kararı ile birlikte alacaklılar tarafından yapılabilecek takas ve mahsup işlemlerinin engellenmesini, ana teminat olan Konya İli, … İlçesi, … köyü, … mevkinde … parselde kain … m2 fabrika ve müştemilatının uluslararası bir firma olan … A.Ş ye 15.500.000,00 TL + KDV olarak takyidatlardan arındırılarak satışına ilişkin 30/11/2018 tarihinden evvel tasfiye memuruna yetki verilmesini, ana teminat dışında bulunan malvarlığının alacaklılara tahsisine ilişkin alacaklar kuruluna ve tasfiye memuruna yetki verilmesi, şüpheli alacaklıların alacaklılara tahsisine karar verilmesini , böylelikle aktifin terki suretiyle gerek ana teminatın 3.kişilere satışı ve gerekse diğer teminat ve mevcudatın alacaklılara terki veya alacaklılar kurulunun öngöreceği şekilde satılarak bedelinin yasal çerçevede paylaşılması şeklinde konkordato taleplerinin kabulüne, gerekli tedbirlere karar verilmesini TMK 2.maddesi kapsamında talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Davacının davasının kabulü ile; a) Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … Ltd. Şti’nin 24/04/2019 tarihli konkordato projesinin tasdikine, b) Tasdik edilen Konkordato Projesi Gereğince ; aa) Davacı borçlu … Ltd. Şti.’nin bütün malvarlığının alacaklılara terkine, bb) Alacaklıların, kendilerine terk edilen borçlu şirketin mal varlığı üzerinde, aşağıda isimleri yazılı alacaklılar kurulu ve tasfiye memuru aracılığı ile tasarrufta bulunmalarına (mal varlığı üzerinde doğrudan tasarruf etmek veya bu malların tamamını ya da bir kısmını 3. kişiye devretmek yetkilerine sahip olmalarına), cc) Aşağıda isimleri yazılı alacaklılar kurulu ve tasfiye memuru tarafından, (konkordato kararının kesinleşmesinden sonra) davacı borçlu şirketin mal varlığının paraya çevrilerek aşağıda yazıldığı şekilde paraların alacaklılara dağıtılmasına; aaa) Personel alacaklarının, konkordato mühleti içerisinde konkordato komiserinin izni ile doğan alacakların ve kamu alacakları ile rehinli alacaklıların alacaklarının, tasfiyenin gerçekleştiği tarihteki güncel tutarının tamamının ödenmesine, bbb) Kalan bedelin, adi alacaklılara 24/04/2019 tarihli proje ekinde yer alan sıra cetvelindeki (tamamı %100 kabul edilmek suretiyle) oranlar üzerinden ödenmesine, dd) Adi alacaklıların, karşılanmayan adi alacakları yönünden, alacaklarından feragat etmiş sayılmalarına, ee) Davacı borçlu şirketin adi alacaklılara olan bütün sorumluluğunun sona ermesine, adi alacaklıların her türlü haklarından vazgeçmiş sayılmalarına, adi alacaklıların, her türlü cezai yaptırım taleplerinden vazgeçmiş sayılmalarına, 2-Tasfiye memuru olarak … T.C nolu …’nin atanmasına, kararın kesinleşmesinden ve kararın (görevin) kendisine tebliğinden itibaren derhal göreve başlamasına, kendisine göreve başladığı tarihten itibaren aylık 1.500 TL. brüt ücret takdiri ile ücretin tasfiye edilecek paradan kendisine ödenmesine, 3-Konkordato tasfiye memurunun, konkordato masasının muhafazası ve paraya çevrilmesi veya lüzumu halinde malların devri için gerekli bütün işlemleri yerine getirmesine ve 2004 s. İİK’den doğan bütün görevleri yerine getirmesine, 4-Konkordato tasfiye memurunun, alacaklar kurulunun nezaret ve denetimine tabi olmasına, konkordato tasfiye memurunun mal varlığının paraya çevrilmesine ilişkin kararlarına karşı öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklılar kurulu nezdinde itiraz edilebilmesine, alacaklar kurulu kararına karşı da şikayet yoluna gidilebilmesine, 5-Alacaklılar kurulu olarak; a) … (… Bankası A.Ş.) , b) Av. … (…) , c) … (… A.Ş.), d) … (… Ltd. Şti.) , e) … (… Ltd. Şti.) , f) … (… Ltd. Şti.) , g) … (… Ltd. Şti) ‘nin görevlendirilmesine (yapılan görevlendirmenin tasdikine), h)Alacaklar kuruluna, tasfiyenin sonuna kadar yapacakları görevden dolayı her hangi bir ücret takdirine yer olmadığına, 6-Mal varlığının terki suretiyle konkordatonun tasdikine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, davacı borçlu şirketin bu malları üzerinde hiç bir tasarrufta bulunamamasına ve bu mallar hakkında tasarruf yetkisine sahip kişilerin imza yetkisinin sona ermesine, 7-Konkordatoya muvafakat etmeyen alacaklıların, borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhfaza etmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Müdahil … Ltd.Şti vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı borçlu aleyhine fatura ve çek alacaklarına ilişkin Konya … İcra Müd. … Esas, … Esas ve … Esas sayılı dosyalarından takip başlatmış olup, bu miktarlardan alacaklı olduğunu, iş bu davanın ikame edilmesinin gerekçesinin MK. 2.maddesine aykırılık teşkil ettiğini, konkordato projesinin uygulanabilir olmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, konkordatonun tasdiki için İİK’nın aradığı şartlar gerçekleşmediği halde yerel mahkeme tarafından tasdik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacaklıların zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, mahkemenin kararının alacaklıların alacağından vazgeçilmesi şeklinde olmaması gerektiğini, hakkaniyete aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … Ltd. Şti vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket açısından gerekli usulün takip edilmediğini, alacağını bildirme imkanının yasal olarak tanınmadığını, konkordato komiserinin kesin mühlet kararı sonrası alacaklılar toplantısı için gönderdiği 17/04/2019 tarihli yazı ile haberdar olduğunu, İİK 299.maddesi uyarınca komiser tarafından ilan ile ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklarını bildirmeye davet olunacakları , ayrıca ilanın birer suretinin adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderileceğinin açıkça belirtildiğini, bu hususun müvekkiline gönderilmediğini, bu nedenle alacaklılar listesinde müvekkili şirketin alacağını fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sadece asıl tutarına tutarı olan 123.456,00 TL’ye yer verildiğini, müdahale tarihi olan 19/04/2019 tarihinde müvekkilinin alacağının 174.090,71 TL olarak güncellenmesi gerektiğini, davacı şirketin talebinin kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, kabul kararın kaldırılarak, talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahillerden … Ltd. Şti., … A.Ş., … A.Ş, … Ltd.Şti, mahkemenin konkordatoyu tastik kararının hukuka uygun olmadığını, İİK’nın 206. maddesinin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmemesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe, yeterli teminata bağlanmış olması gerekirken bu şartın yerine gelmediğini ve ayrıca konkordato tasdik harcının da yatırılmadığını, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talebin reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Müdahil … Bankası A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının davayı açmasındaki asıl amacının alacaklıların alacaklarına kavuşmasını sürüncemede bırakmak ve zaman kazanmak olduğunu, şirket kaynakları ile orantılı, alacaklılara zarar verme ihtimali olmayan ve başarı ihtimali mevcut bir konkordato teklifinde bulunulmadığını, davacı borçlunun iyi niyetli olmadığını, konkordato projesinin mahkeme tarafından tasdik edilebilmesi için birlikte gerçekleşmiş olması gereken koşulların gerçekleşmediğini, yerel mahkemenin konkordato projesinin tasdikine ilişkin kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … Bankası A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili bankanın Alaaddin Şubesine sunulan “kredi ödemelerinin ticari faaliyete devam etmemesi sebebi ile yapılandırma talebi olmadığına” dair dilekçeden de anlaşılacağı üzere firmanın ön koşul olan iyi niyet şartı gerçekleşmediğini, müvekkili bankanın davacıdan alacaklı olduğunu, kredi sözleşmelerinde gerek asaleten gerekse kefaleten müvekkili bankaya karşı doğmuş ve doğacak borçlarının teminatın teşkil etmek üzere müvekkili banka nezdinde doğmuş ve doğacak her türlü hak ve alacaklarının müvekkili bankaya rehinli olduğunun düzenlendiğini, firma ortaklarının kredinin %50 fazlası tutarında şahsi kefaletlerinin bulunduğunu, konkordato projesinde müvekkili bankanın alacak rakamından tenzilat yapılması öngörüldüğünü, bunun kabulünün mümkün olmadığını, sözleşmelerinin teminatında bulunan iki taşınmazın davacı firma adına kayıtlı olmadığından rehin alacağı olarak müvekkili bankanın alacak hesabında nazara alınmadığını, firmanın teminatın da Konya … Mah. … ada … parsel …kat …blok .. nolu maliki … olan taşınmaz üzerinde 25/01/2018 tarih … yevmiye nolu 660.000,00 TL ipotek, Konya … Mah. … ada … parsel … kat … blok … Giriş … nolu taşınmaz üzerinde 25/01/2018 tarih … yevmiye nolu 1.000.000,00 TL ipotek bulunduğunu, bu ipotek bedelleri doğrultusunda rehinli alacaklı olarak hesaba dahil edilmemiz faiz ve fer’ileriyle diğer alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla bu rakam üzerinden rehinli alacak olarak banka alacağının hesaplanması gerektiğini, alacak hesabında tabloda belirttikleri birçok alacağın ödeme projesine dahil edilmediğini, borçlunun keşideci ve/veya ciranta sıfatı banka müşterilerinin teminatına vermiş olduğu vadesi gelmemiş veya vadesi geçmiş fakat tahsil edilmemiş çekleri bulunduğunu, borçlunun çek başına bankamız sorumluluk bedeli olarak 1.600 TL ödediği , takibe intikal etmiş 5 adet, 9 adet karşılıksız olarak muamele görmüş ancak sorumluluk bedeli talep edilmemiş ve 5 adette ödenebilir statüde çeki bulunduğunu, alacaklarının bu miktarla sınırlı olmayıp alacağa yazı tarihinden itibaren de faiz ve masraf işlemeye devam edeceğini, bu alacaklarının da projeye dahil edilmediğini, kararda kabul anlamına gelmemek kaydıyla firma kefilleri tarafından verilen teminatla ve yapılacak diğer işlemler ile ilgili açık bir hüküm bulunmadığını, müvekkili banka ile konkordato talep eden şirket arasında Ticari Ürün ve Hizmet Paket Sözleşmesi ve Kredi Genel Sözleşmeleri imzalanmış bulunduğunu, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Müdahil … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkili bankanın müşterisi olduğunu, çeşitli krediler kullandırıldığını, konkordato talebinin geçici mühlete ilişkin 04/12/2018 tarihli ilan ile öğrenildiğini, kesin mühlet kapsamında alacaklılar toplantısında müvekkili bankaca red oyu kullanıldığını, konkordato projesine her aşamada itiraz edildiğini, müvekkilinin itirazları değerlendirilmemiş olup yerel mahkeme tarafından komiser raporları çerçevesinde tasdik kararı verildiğini, ön projede alacağımızın %36 sından vazgeçilmesi gerektiği, güncel alacak miktarı dikkate alındığında satış gelirlerinin alacağı karşılama oranının çok daha düşük olacağını, konkordato projesinde 190.720,00 TL belirtilen rehinli alacak tutarına ilişkin güncel oran ile işleyen temerrüt faizinin tahsilatta dikkate alınması gerektiğini, rehinle karşılanamayan adi alacağın çoğunluğunun firmaya KGF kefaletiyle kullandırılan kredilerden kaynaklandığını, henüz kefalet tutarı ödenmemiş ise de imzalanan protokoller gereğince müvekkili bankanın adı geçen kuruma karşı da bir yükümlülüğü bulunduğunu, dolayısıyla söz konusu alacağın tahsiline ilişkin tenzilata gidilemeyeceğini, projenin muayyen bir ödeme niyeti içermediğini, mal varlığını alacaklılara terk etme iradesi içerdiğini, şirketin faaliyetlerini sonlandırdığı hususları dikkate alındığında kabul edilebilirliği bulunmadığını, konkordato projesinin alacaklıların alacaklarını %64 ünü karşılar nitelikte olup bakiye alacaktan feragat edilmesi talebini içerdiğini, yerel mahkemece verilen konkordatonun tasdikine ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Müdahil … A.Ş vekilince verilen 04/12/2019 tarihli dilekçe ile yerel mahkeme kararı ile konkordato komiserinin görevinin sonlandırılmış olması , tasfiye memurunun görevinin ise kesinleşmeyle birlikte başlayacağının hükmedilmesi sebebiyle davacı borçlunun malvarlığını koruması ve bu işlemlere ilişkin borçlu hesabından zorunlu harcamaların yapılması için tedbir netiliğinde olmak üzere tasfiye memuru …’nin görevlendirilmesini, tasfiye memuruna konkordato projesine dahil mal varlığının korunması için konkordato hesabından zorunlu giderlenin yapılması kapsamında tedbir niteliğinde yetki verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, “2004 s. İİK.nin 309/a vd. maddelerine göre açılan Malvarlığının Terki Suretiyle Konkordato” davasıdır.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince 29/11/2018 tarihli ara karar ile “…2004 s. İİK.nın 287/1. ve 287/4. maddeleri gereğince, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı davacı … Ltd. Şti’ne bugünden itibaren geçerli olmak üzere 3 ay geçici mühlet verilmesine, 2004 s. İİK’nın 287/3. maddesi gereğince “konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla” …’nın geçici konkordato komiseri olarak görevlendirilmesine…” karar verildiği, bir kısım tedbirlere hükmedildiği, 09/01/2019 tarihli duruşma ara kararı uyarınca 09/01/2019 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle konkordato kesin mühleti verilip tedbirlere hükmedilmiştir.
İlk derece mahkemesince görevlendirilen konkordato komiseri … tarafından düzenlenen 28/12/2018 tarihli raporda; Davacı kurumun başvuru belgeleri arasında sunduğu rayiç değer bilançosuna göre varlık değerinin 32.550.825,17 TL, tarafımdan yapılan inceleme, mutabakatlar ve değerlendirmeler sonucu varlık bedelinin 27.256.612,68 TL olduğu tespit edilmiş, buna göre varlık değeri 5.294.212,49 TL azalış göstermiştir. Bunun; eksi yöndeki fark bedelinin yüksek oranla değerlemeler sonucu varlık hesabının 27.256.612,68 TL olarak dikkate alınması gerektiğini, davacı kurumun başvuru belgesinde bulunan rayiç değer bilançosunda 26.709.140,19 TL borç tutarı hesaplanmasına rağmen borç tutarının, 29.697.705,41 TL, eksi yönde bor artışının 2.988.565,22 TL olduğu, rayiç değer bilançosunda 5.841.684,98 TL varlık fazlası bulunduğunun beyan edilmesine karşın 2.441.092,73 TL borca batık olduğunun tespit edildiği, ön projede yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen tutar ile iflas halinde alacaklıların eline geçecek tutarın karşılaştırılması sonucunda konkordato teklifine göre %75 oranında 22.273.279,06 TL geçeceği, iflas halinde ise 14.848.852,71 TL geçeceği, davacının geçici mühlet içinde ticari faaliyet göstermediği, ana taşınmaz olan fabrika binasının merkez dışı kırsal alanda bulunması sebebiyle 3 ücretli güvenlik personeli istihdam edilerek koruma altına alındığı belirtmiş, 02/05/2019 tarihli raporda; bildirilen alacak tutarlarının davacı tarafından onaylandığı çekişmeli tutar bulunmadığı, rehinli alacaklılar ile müzakerelerin sonuçlandığı, … A.Ş’nin projeyi onaylamamasına rağmen 01/07/2019 tarihine kadar alacak bakiyesinin tasfiye edilmesi şartı ile faiz indirimi yapması haricinde herhangi bir anlaşma sağlanamadığı, konkordato projesi müzakeresi ve alacaklılar toplantısı, korkondato projesinin oylanma süreçlerinin sonuçlandığı, alacaklı sayısına göre %59,28 oranında, alacak tutarına göre %54,45 oranlarında mal varlığının terki sureti ile konkordato projesinin kabul oy aldığı, alacaklılar kurulu üyelerinin raporda listelendiği, davacı şirketin halihazırdaki mali durumunun alacaklılar toplantısında sunulan varlıkların borçları karşılama oranlarının rapor tarihi itibariyle herhangi bir sapma meydana gelmediği, 14/06/2019 tarihli raporda ise; davacı şirketin ödeme aczi ve sermaye yetersizliği nedeniyle ticari faaliyetlerini durdurarak mal varlığının terki suretiyle konkordato talebinde bulunduğu, komiser tarafından alacaklılarla yapılan toplantıda 2004 s. İİK.nın 302. maddesinde yazılı nisabi aşan oranda adi alacaklıların konkordato projesini kabul ettikleri, 2004 s. İİK.nın 305. maddesinde konkordato projesinin tasdikinin şartlarının oluştuğu, alacaklılar kurulunun ve tasfiye memurunun belirlendiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça 69.179,75 TL’lik konkordato (tamamlama) harcı yatırılmıştır.
Mal varlığının terki suretiyle konkordato ile adi konkordatodaki gibi belli bir miktar ödeme taahhüdünde bulunmaksızın mal varlığındaki aktifleri tamamen veya kısmen alacaklılarına devrederek bu malların tasfiyesinden elde edilecek hasılatın aralarında paylaştırılması veya mal varlığını satın almak isteyen bir 3.kişiye devredilmesi ve satış bedelinin paylaşılması suretiyle borçlunun mal varlığının yetmediği borç kısmından kurtulma amaçlandığından; mal varlığının terki suretiyle konkordatoda İİK 309/b maddesi uyarınca alacaklıların malların tasfiyesi ya da üçüncü kişiye devri suretiyle karşılanamayan alacaklarından feragat edip etmedikleri, feragat etmiyorlarsa borçlunun sorumluluğunun ne olduğu, konkordato tasfiye memurları ile alacaklılar kurulu üyelerinin belirlenmesi ve bunların yetkileri, kanun tarafından belirlenmemişse malların tasfiye usulü ve eğer mallar üçüncü kişiye devredilecekse, bu devrin şekli ve teminatlandırılması, alacaklılara yönelik ilânların ve ilgili yerlere bildirimlerin 288. madde uyarınca yapılacağı, konkordato kapsamı dışında kalan mallar varsa bunlar açıkça belirtilmesi gerekir. Borçlu, malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisini alacaklılara terketmek suretiyle malvarlığının onlar tarafından tasfiye edilmesini talep eder ve bu talep kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacaklarının yarısını (1/2’sini) veya kaydedilmiş olan alacaklıların 1/4’ü ve alacaklarının ise 2/3’sini aşan çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilip mahkemece tasdik edilmesiyle sonuçlanır ve borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisi alacaklılara geçer, alacaklılar haklarını konkordato tasfiye memurları ve alacaklılar kurulu aracılığıyla kullanır, Adi konkordatodan farklı olarak borçlunun alacaklılarına belirli bir oranda ödeme taahhüdünde bulunması söz konusu değildir. Zira borçlu malvarlığının tümünü veya bir kısmını alacaklılarına terkettiği için paraya çevirme sonunda elde edilecek miktarın borçların ne kadar kısmını karşılayabileceğinin baştan itibaren bilinmesi mümkün değildir. Ayrıca bu konkordatoda alacaklının ekonomik durumunun iyileştirilmesi değil, malvarlığının tasfiyesi suretiyle borçların tahsili amaçlanmaktadır.
Bu konkordatonun tasdik edilebilmesi için paraya çevrilme halinde elde edilecek meblağın iflas yoluyla tasfiye halinde elde edilecek bedelden fazla olacağının öngörülmesi gerekir.
Malvarlığının terki suretiyle konkordatoda, konkordato hükümlerinin yerine getirilmesi ve imtiyazlı alacakların tam olarak ödenmesi için kural olarak teminat şartı da söz konusu değildir. Zira borçlu malvarlığını alacaklılarına terketmeyi teklif etmektedir. Tastik şartları hususunda 2004 sayılı İİK’nın 309/a-l maddelerinde açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, İİK’nın 309/l maddesinin yaptığı yollama sonucu niteliğine aykırı düşmedikçe adi konkordatoya ilişkin İİK’nın 305. maddesi hükümlerinin uygulanması gerekir.
Konkordatonun tasdiki için borçlunun dürüst olma şartının varlığının mevcut olup olmadığı, doktrinde tartışılmakla birlikte ağırlıklı görüş ve Yargıtay uygulamasında bu şartın varlığının gerekli olduğu kabul edilmektedir.
Malvarlığının terki suretiyle konkordato sonucu paraya çevirme halinde elde edilecek gelirin, iflas yoluyla tasfiye halinde elde edilecek gelirden fazla olması öngörülebilmeli ve kaydedilmiş alacaklıların ve alacak miktarının yukarıda belirtilen oranlar tutarındaki bir çoğunluk tarafından kabul edilmiş olması, son olarak da konkordatonun tasdiki için gerekli gider ve harçların depo edilmesi gerekmektedir.
İcra İflas Kanunu’nun 303.maddesi uyarınca borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı haklar: “(1)Konkordatoya muvafakat etmeyen alacaklı borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhafaza eder. Konkordatoya muvafakat eden alacaklı da kendi haklarını, borçtan birlikte sorumlu olan kişilere ödeme mukabilinde devir teklif etmek ve onlara toplantıların günü ile yerini en az on gün önce haber vermek şartıyla bu hükümden yararlanır. Alacaklı müracaat hakkına halel gelmeksizin borçtan birlikte sorumlu olan kişilere konkordato müzakerelerine katılma yetkisini verebilir ve onların kararını kabul taahhüdünde bulunabilir.” şeklinde düzenlendiği, ilk derece mahkemesince de hükmün 7.bendinde konkordatoya muvafakat etmeyen alacaklıların borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhafaza etmesine şeklinde hüküm kurulduğundan müdahillerin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
İlk derece mahkemesince 09/01/2019 tarihli duruşma ara kararı uyarınca 09/01/2019 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle konkordato kesin mühleti verildiği, İİK 289/6.maddesi uyarınca kesin mühlet kararının İİK 288.maddesi uyarınca 18/01/2019 tarihinde Basın İlan Kurumu resmi ilan portalında ilan edildiği, İİK 299.maddesi uyarınca, İİK 288.maddesi uyarınca yapılan ilanla alacaklıların ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklarını bildirmeye davet olunduğu, kanun uyarınca ilanın birer suretinin adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderileceğinin belirtildiği, ilanda alacaklarını bildirmeyen alacaklarını bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakeresine kabul edilmeyeceklerinin ihtarının yazıldığı, İİK 300.maddesi uyarınca konkordato komiserinin iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet ederek; komiserin alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini 302.madde gereğince vereceği raporda belirteceğinin düzenlendiği, ilan örneğinin müdahil … yetkilisine 16/01/2019 tarihinde elden bizzat tebliğ edildiği ve müdahil alacaklı şirket tarafından 24/04/2019 tarihli dilekçe ile sunulan malvarlığının terki suretiyle konkordato projesini onaylayıp kabul ettiği, tutanaktaki nisabın ve alacak tutarını onayladığı, varlıkları nakde çevrilerek sıra cetveline göre dağıtımımını onayladığını kabul ve tasdik ettiğini belirtmesi karşısında İİK’nın 308/a bendi uyarınca konkordatoya itiraz eden alacaklıların istinaf yoluna başvurabileceği düzenlendiğinden bu yöne ilişkin istinaf talebinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Müdahiller … … Şubesi’ne 18/01/2019 tarihinde elden tebliğ edildiği, müdahil … A.Ş … Ticari Şubesine 17/01/2019 tarihinde elden tebliğ edildiği, İİK 288.maddesi uyarınca bildirilen alacak yönüyle çekişme çıktığı ve çekişmeli alacak yönüyle İİK 308/b maddesi kapsamında çekişmeli alacaklar hakkında dava açıldığının usulen belgelendirilmemesi karşısında bu yöne ilişkin istinaf taleplerinde hukuka uygunluk görülmemiştir. … Bankası A.Ş.’nin tedbire ilişkin talebinin incelenmesinde; İİK 287.maddesi uyarınca konkordato talebi üzerine mahkemenin İİK 297.maddesinin 2.fıkrasınındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun mal varlığının muhafazası için gerekli gördüğü tüm tedbirlerin alınacağının düzenlendiği, ilk derece mahkemesince … tarihli konkordatonun tasdikine ilişkin karar uyarınca tasfiye memuru olarak …’nin atanmasına, kararın kesinleşmesinden sonra derhal göreve başlamasına karar verildiği, konkordato komiseri …’nın görevinin karar tarihi itibariyle son bulmasına karar verildiği, alacaklıların terk edilen borçlu şirketin malvarlığı üzerinde alacaklılar kurulu ve tasfiye memuru aracılığıyla tasarrufta bulunmalarına karar verildiği, konkordato tasfiye memurunun alacaklılar kurulunun nezaret ve denetime tabi olmasının, konkordato tasfiye memurunun konkordato masasının muhafazası ve paraya çevrilmeye veya lüzumu halinde malların devri için gerekli bütün işlemleri yerine getirmesine karar verildiği, İİK 306/2.madde ve fıkrası uyarınca tasdik kararında tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli bir kayyum tayin edebileceğinin belirtildiği, İİK’nın 309/c maddesi 3.bendi uyarınca konkordato tasfiye memurlarının konkordato masası muhafazası ve paraya çevrilmesi veya lüzumu halinde gerekli bütün işlemleri yerine getirileceğinin belirtildiği, bu yönüyle müdahilin istinaf talebinin bulunmaması, ilk derece mahkemesince tasdik kararının kesinleşmesine kadar İİK 297.maddesinin 2.fıkrasınındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun mal varlığının muhafazası için gerekli gördüğü tüm tedbirlerin alınabilecek olması karşısında talep hakkında hüküm kurulmasına gerek görülmemiştir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan konkordato raporlarının gerekçeli, denetimine elverişli ve somut olayın özelliklerine uygun olması, müdahillerce ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla; müdahillerin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Müdahillerin istinaf başvuru taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan harç yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan müdahiller tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın İ.İ.K’nın 308/a maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine … tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır