Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2123 E. 2022/115 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :….
KARAR NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2019
NUMARASI : …. Esas …. Karar

DAVACI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. ….
İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. ….
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/02/2022
YAZIM TARİHİ : 07/02/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 19/06/2019 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin temsilcileri aracılığı ile yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarından ve bu arada davacıdan, davalı şirkete ortak olacakları, kendilerine yüksek faiz verileceği ve istenildiği takdirde de paralarını geri alabilecekleri vaadiyle paralar toplandığını, davacının da bu şekilde davalı şirket temsilcilerinin taahhütlerine inanarak davalı şirkete tahsilat makbuzu karşılığında 21.465 DM yatırdığını, davalının müvekkilini davalı şirkete ortak yapmadığı gibi her hangi bir kâr payı da ödemediğini, davacının yatırdığı paraları da iade etmediğini, davalı şirketin SPK kararlarına aykırı olarak izinsiz hisse senedi bastırıp halka arz ettiğini, davalı şirketin davacıdan tahsil ettiği bedelin davacıya verilen hisse senetlerinin nominal bedellerinin çok üzerinde olduğunu beyan ederek, öncelikle davacının davalı şirkete ortak olmadığının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL.’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde terditli 2. talepleri olarak davacının davalı şirkete ortak olduğunun tespiti ile davalı şirket tarafından davacıya verilen hisse senetlerinin nominal bedellerinin üzerinde tahsil edilen fark bedel karşılığında şimdilik 5.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili 10/04/2019 (harç yatırma tarihi) havale tarihli dilekçesi ile 5.000 TL olarak açmış olduğu davasını 46.269,15 TL artırarak 51.269,15 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, gerçeğe aykırı iyiniyetle bağdaşmayan iddia ve isnatlar içerdiğini, davacı dahil olmak üzere hiçbir 3.şahsa şirket olarak hisse senedi satışı yapılmadığını, davacının şirket kayıtlarında para ödemesi gözükmediğini, taleplerinin zamanaşımına uğradığını, açıklanan nedenlerle yersiz ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Davacının terditli davasının terditli ilk talebi yönünden kabulü ile; a)Davacı … ile davalı …Ş. arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, b)51.269,15 TL. alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin Kombassan Holding hakkında vermiş olduğu kararlarını yasal olarak uygulayarak davanın kabulüne karar verdiğini, bunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafından ibraz edilen hamiline yazılı hisse senetlerinin dava dışı 3.şahıs tarafından bankaya depo edilip katılım belgesi alınmak suretiyle 2006 ve 2009 genel kurullarında temsil edilmiş olmasının dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, SPK denetim raporu ekinde dava dayanağı makbuzun bulunmadığı tespitine rağmen davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, taleple bağlılık ilkesinin usule aykırı şekilde ihlal edildiğini, hatalı olarak SPK raporları eksik olarak dikkate alınmış olup bu raporları değerlendirip karara bağlayan SPK karar organının kararlarının dikkate alınmadığını, SPK karar organının 10/07/2003 tarihli denetim raporunu görüştüğü 08/08/2003 tarihli kararların dikkate alınmadığını, davanın kabulü yönündeki kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre … Holding A.Ş. antetli “Tahsilat Makbuzu” başlıklı 01/01/2001 tarihli belge ile davacıdan 21.465 DM tahsil edilerek bu tahsilat karşılığında davacıya …. nolu 20’lik hisse olmak üzere toplam 40 adet hisse verildiği, tahsilat makbuzu üzerinde davalı şirkete ait hiçbir kaşe ve imzanın olmadığı, tahsil eden kısmında …. isimli bir kişinin imzası bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde yukarıda bahsedilen hamiline yazılı hisse senetlerinin sunulduğunun belirtildiği, dosyada hisse senetlerinin onaylı suretlerinin bulunduğu, dosyada hisse senetlerinin asıllarının mahkeme kasasına alındığına dair bir kayıt olmadığı görülmüştür.
Mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporuna göre davacı tarafından verilen paraya ilişkin davalı ticari defterlerinde herhangi bir kayıt olmadığı, davacı tarafından sunulan hisse senetlerinin … tarafından 03/11/2006 ve 11/12/2009 tarihlerinde …. Katılım Bankası Konya Şubesi’ne tevdi edildiği bu şekilde davacı tarafından sunulan hisse senetlerinden kaynaklanan ortaklık haklarının 3.kişiler tarafından kullanıldığı anlaşılmıştır.
Davacı , tahsilat makbuzu ile ödediği bedel karşılığında davalı şirkete ait 40 adet hamiline yazılı hisse senedini aldığını iddia etmiş, bu iddiasına dayanak olarak da tahsilat makbuzunda numaraları belirtilen hisse senedi asıllarını dosyaya ibraz ettiğini dava dilekçesiyle bildirmiştir. Ancak dosya kapsamından hisse senet asıllarının sunulup sunulmadığı anlaşılamamaktadır. Bu sebeple hisse senet asıllarının davacıda olup olmadığı sorulup senet asıllarının incelenmesi gerekir. Hisse senetlerin hamiline yazılı niteliği gözetildiğinde hisse senedi aslını elinde bulunduran kişi senet üzerinde bu belge nedeniyle kurulan ortaklık ilişkisinin geçersiz olduğunu, ödenen bedelin iadesine ilişkin hak iddia edebilecektir. Bu durumda hisse senedi asıllarının davacı tarafından ibrazının sağlanması, ibraz edilmesi halinde bu durumunun sonuca etkisi üzerinde durularak hüküm kurulması gerekmekte olup, bu sebeple HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili esasa ilişkin delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/06/2019 tarih …. Esas …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 875,55 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Konya …. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırılan teminatın yatırana iadesine,

7-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/02/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G