Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2113 E. 2019/989 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas

DAVACI : … (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Sağlık A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında … tarihinde tesis edilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 2015 yılında kurulduğunu, müvekkilinin davalı şirkette CEO-Genel Direktör olarak 12/06/2017 tarihinde azledildiğini, 25/10/2018 tarihine kadar fiilen görev yaptığını, yaptığı görev dönemi ile ilgili huzur hakkı ücretinin ödenmediğini, şirket yönetim kurulu başkanının müvekkilinin eşi olduğunu, müvekkili ile eşi arasında 2018 yılından itibaren ailevi geçimsizlik ortaya çıktığını, müvekkilinin hastanedeki yetkilerini kaldırdığını, hatta hekim olarak dahi hastanede görev yapmasına engel olduğunu, davalı tarafça … mevkiinde arsa aldığını, bu arsaya … Medikal A.Ş. ile ortak olarak bir hastane yapacaklarını, hissedarlar hisselerini zamanla … A.Ş ve … Medikal A.Ş’ye devrettiklerini, davalı şirkette çalışan doktorların Konya … İcra Müdürlüğü … Esas, Konya … İcra Müdürlüğü … Esas ve Konya … İcra Müdürlüğü… Esas sayılı takiplerinde Konya ili, … ilçesi, … Mh. … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerine kuvvetle muhtemel hacizlerin danışıklı olarak konulduğu, davalı şirketin başkaca borçlarının olduğu düşünüldüğü takdirde uzun sürecek mahkeme neticesinde müvekkilinin ilanda belirtilen parayı alma şansı olmayacağından davalı adına kayıtlı olan taşınmaz, hastane ruhsatları ve araçlar üzerine ihtiyati haciz konulmasını, dava açıldığı yönünde Konya Ticaret Sicil Müd. müzekkere yazılmasını, davanın kabulü ile 410.833,00 TL huzur hakkının azledildiği 25/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi ve ayrıca uyuşmazlık konusu hakkında sağlanan geçici hukuki koruma olup, dava konusu alacağın tahsiline ilişkin takipte alacak davası olması sebebiyle davalının dava dışı olan tüm menkul ve gayrimenkullerin üzerindeki ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin tıpkı haciz işlemi yapan diğer doktorlar gibi hastanede çalıştığını, ayrıca hastanedeki diğer doktorlar haricinde CEO’luk yaptığını, genel vekaletname verdiğini, idari işlemlere baktığını, bundan dolayı aylık 25.000,00 TL ödenmesi konusunda yönetim kurulu başkanı ve yönetim kurulu üyesinin imzasını taşıyan kararın mevcut olduğunu, davalı şirketin müvekkiline bu parayı ödemediğini, ödenmeme gerekçesinin ise kararda imzası bulunan …’ün müvekkilinin eşi olması ve aralarındaki ailevi geçimsizlik olduğunu, müvekkilinin çalışmasına karşılık bu gerekçe ile ücretin ödenmemesinin yasal olmadığını, hastanede çalışan 3 doktorun alacak göstererek davalı şirketin mal varlıklarını toplam 6 milyon TL’yi geçkin haciz işlemi yaptırmış olmalarının mal kaçırmaya yönelik olduğunu, bu nedenle yerel mahkemenin ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılarak, talepleri doğrultusunda davalı şirketin taşınmaz malları ile hastane ruhsatı üzerine ihtiyati haciz kararı verilerek fiilen kayıtlara işlenmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesi hükmüne göre: “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hükümleri mevcuttur.
Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir.
Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir.
Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacze gerek yoktur.
Fakat rehinli malın kıymetinin rehinli alacağı karşılamayacağı tahmin ediliyorsa, karşılanamayacağı (açık kalacağı) tahmin edilen bölümü için, ihtiyati haciz istenebilir. Yine alacağın rehin ile temin edilmiş olmasına rağmen, istisna olarak, ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunluluğu olmayan hallerde, alacaklı (rehinle temin edilmiş olan alacağı için) ihtiyati haciz isteyebilir.
Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir.
Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK.’nın 257 maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu fıkraya göre, borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu hallerde ihtiyati haciz talep edilebilecektir.
Somut olayda; davacı tarafın, davalı şirket yönetim kurulu murahhas yöneticisi-CEO/Genel Direktör ve ticari vekili olduğu iddiasına dayalı alacak davasında ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, dava konusu alacağın niteliğine göre alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, sunulan belgelerin tek başına alacağın varlığına kanaat getirilmesi açısından yaklaşık ispat için yeterli olmadığı, İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz koşullarının oluştuğuna dair dosyada mahkemeye kanaat getirecek nitelikte delil bulunmadığı, bu nedenlerle mahkemece ihtiyati haciz isteminin reddine dair verilen ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; incelenen ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- Davacı tarafın istinaf başvurusu ile ilgili yaptığı yargılama giderlerinin; ilk derece mahkemesince davanın esası ile ilgili kurulacak hükümde değerlendirilmesine,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır