Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/21 E. 2019/379 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : …
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE …. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Elektirik Dağıtım A.Ş
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye …. Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili, dava dışı ….Ltd.Şti. ‘ nin yüklenicisi olduğu ”Konya … Camii …. yılları restorasyon ve çevre düzenlemesi” inşaat işinin müvekkili şirkete …. Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalı inşaat alanında …. tarihinde elektrik enerjisinde meydana gelen kesinti akabinde voltaj dalgalanması sonucu uzama kablosu izolasyon dayanımının ortadan kalkması ile yangın meydana geldiğini, yangın neticesinde hasar oluştuğunu, hasar bedelini sigortalıya ödeyen müvekkilinin sigortalının haklarına halef olduğunu ve sigortalıya ödenen tazminatın davalının kusuru ile oluştuğu anlaşıldığından, hasar ödemesi için davalıya başvurulmasına rağmen davalı tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle 116.289,74 TL’sının ödeme tarihinde itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, sigortalı şirketin yüklenicisi olduğu inşaat alanındaki tesise ilişkin elektrik tesislerinde kısa devrelere ve dolaylı temaslar ile yangın tehlikesine karşı korunma yöntemlerinin Elektrik Tesislerinde Topraklamalar Yönetmeliği, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği ve Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’nde açıklanmış olduğunu, tesisin şantiye içerisinde bakım, onarım ve işletmesi abone sahibine ait olduğundan burada oluşacak muhtemel arızalardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, olay tarihinde müvekkili şirkete ait hatlarda elektrik dalgalanması meydana gelmediğini, faiz ve tazminat talebinin de yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sigortalı şantiye alanındaki elektrik tesisatının bakım arıza ve onarımı ile ilgili konularda davalının herhangi bir yetki ve sorumluluğunun bulunmadığı, bu nedenle davalının kusurunun da bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, ilk derece mahkemesinin kararının eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu hükme esas alınmak sureti ile verildiğini, konusunda uzman ve akademisyen bilirkişilerden oluşacak yeni bir heyete dosya tevdi edilerek yerleşik yargıtay içtihatlarında açıklanan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak, yangının çıkış sebebi ve kusurun irdelenmesinin gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, sigortalı inşaat alanında uğranılan hasarın rücu’an tazmini istemli davada, davalının yangın hasarı nedeniyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine, konusunda uzman bilirkişi heyetlerinden alınan raporların birbirini doğrulamasına, elektrik tesislerinde kısa devrelere ve dolaylı temaslar ile yangın tehlikesine karşı korunma yöntemlerinin Elektrik Tesislerinde Topraklamalar Yönetmeliği, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği ve Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinde açıklanmış olup, şantiye elektriği kullanan işletmedeki tesislerin bu yönetmeliklerdeki hususları sağlamış olması gerektiği, elektrik güç sistemlerinde oluşabilecek kısa devrelerin, sigortalar aracılığıyla kesileceği, elektrik sistemlerinde oluşan pasif hata akımlarının ise kaçak akım röleleri vasıtası ile algılanarak tesislerde hem çarpılmaya karşı can güvenliği, hem de yangına karşı mal güvenliğinin sağlanmış olacağı, yangının yangın bölgesine kadar çekilmiş olan seyyar kablonun temas noktalarında sıkı bir irtibat olmaması sebebi ile akımın hava üzerinden atlayarak devresini tamamlaması olarak tanımlanan ”ark” olayının yaşanmış olmasından kaynaklandığı, söz konusu yangının ve hasarın şebekede oluştuğu söylenen voltaj dalgalanmasından kaynaklı olamayacağının anlaşılması karşısında meydana gelen hasardan dolayı davalının sorumluluğuna gidilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi doğru olmuş, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacının istinaf kanun yoluna başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine … tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır