Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/20 E. 2019/188 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :
TARİHİ :
NUMARASI :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :
YAZIM TARİHİ :
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 03/12/2018 tarihinde tesis edilen ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı Konya Belediyesinde görevli… arsa sahibi adına vekaleten hareket eden …, …, …, …, …, … ile Konya … Noterliği … yevmiye numaralı 12/05/2006 tarihli “Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” yapıldığını, davalı kooperatifin sözleşmede belirtilen ada ve parseller üzerine arsa sahipleri adına inşaat yapamayacağının anlaşıldığını, bunun üzerine arsa sahiplerinin inşaat yapma görevini davalıdan alarak müvekkili ile 18/09/2015 tarihinde “Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” yaptıklarını, inşaatın bir kısmını müvekkilinin bir kısmını da davalının yapacağını, kooperatif yönetim kurulu ile … arsa sahibi adına vekaleten …, …, …, … ve davacı şirket arasında 14/01/2016 tarihinde ek protokol yapıldığını, bu ek protokole göre bir kısım taşınmazlar arsa sahiplerine kooperatif tarafından geri iade edilecek diğer birinci ve ikinci etapta kurası çekilen kişilerle ilgili olarak 12/05/2016 tarih …yevmiye nolu Konya Noterliğince düzenlenen kooperatif ile yapılan sözleşmenin devamına karar verildiğini, davacı şirkete tapudan devir ve temlik edilecek parseller üzerine davacının inşaat yapacağını, davacı şirkete iade edilecek parsellerin bir kısmı üzerine daha önceden kooperatif tarafından kısmen yapılan imalatlar , proje çizimleri, ruhsat alımları, bahçe duvarları gibi sözleşmede yazılan imalatları karşılamak ve kooperatif üzerinde bulunan hacizler, takyidatlar kısaca davacı şirkete tapuların devri için ödenmesi gereken paraları karşılamak üzere müvekkil şirketin davalı kooperatife 1.350.000,00 TL para ödemesinin kararlaştırıldığını, bu bedelin ihtiyacı karşılamaması halinde ihtiyaç duyulan kısmın da müvekkili şirketçe ödenmesine, teminat olarak da sözleşmede belirtilen taşınmazların davacı şirkete verilmesinin yer aldığını, müvekkilinin toplam 1.642.197,98 TL yi davalı kooperatifin namına sözleşmede belirtilen şekilde muhtelif yerlere ödediğini, fazladan ödemiş olduğu 292.197,88 TL için Konya … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı şirketin borca, faiz ve tüm ferilerine yönelik itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek davalı tarafın itirazının iptaline, icra inkar tazminatına karar verilmesini, takibin devamını, kooperatife ait taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulmasına, haczin davanın kesinleşmesine kadar devamına, ayrıca davalı kooperatifin tasfiye olmaması için tedbir kararı verilerek ticaret sicil müdürlüğüne bildirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince taraflar arasındaki alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden iş bu ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; … üstlendiği inşaatı süresinde yapamayacağı anlaşılınca arsa sahiplerinin kooperatifin yapmayı taahhüt ettiği dairelerin bir kısmının yapımını müvekkili şirkete devrettiğini, her ne kadar sözleşme noterden yapılmamış ise de müvekkil şirkete arsa payı verilmiş olması nedeniyle 18/09/2015 tarihli adi yazılı düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin Yargıtay içtihatları doğrultusunda geçerli olduğunu, arsa sahipleri ile müvekkil kooperatif arasında 18/09/2015 tarihli sözleşmeye 14/01/2016 tarihinde ek protokol yapıldığını, müvekkilinin 1.350.000,00 TL yi kooperatifin nam ve hesabına kooperatifin ödemesi gerekip de üyelerden aidat toplayamaması nedeni ile ödeyemediği 292.197,88 TL’yi müvekkili şirketin ödemek zorunda kaldığını, Konya …Noterliğinden 30/04/2018 tarihinde ihtarname göndererek 530.048,00 TL ödenmesi talep edilmiş ise de yapılan hesaplaşmada kooperatifi ilgilendiren kısmının 292.197,88 TL olduğunun tespit edildiğini, Konya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, borcun tamamına kooperatif tarafından suiniyetli olarak itiraz edildiğini, takibin durduğunu, müvekkili şirketin mağduriyetinin giderilmesi ve alacağın koruma altına alınabilmesi için mahkemece ihtiyati haciz taleplerinin reddine yönelik 03/12/2018 tarihli kararın kaldırılarak, ihtiyati haciz taleplerinin ve kooperatifin tasfiye edilmemesine yönelik tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati haciz/tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İİK. 257. maddesi hükmüne göre: “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:

1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.
İİK’nın 258. maddesinde ise; İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.
Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir.
(Ek fıkra:17/7/2003-4949/60 md.; Değişik: 2/3/2005-5311/16 md.) İhtiyatî haciz talebi-nin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.
İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyizi düzenleyen İİK’nın 265. Maddesinde ise; (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihti-yatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.
(Ek ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir.
Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.
İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.
(Ek fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.; Değişik:2/3/2005-5311/17 md.) İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri mevcuttur.
Davaya konu 14/01/2016 tarihli ek protokolün 3.maddesi uyarınca iade edilen taşınmazlar üzerine kooperatif tarafından kaba inşaat yapılan kısım için davacı şirket tarafından yapılacak ödemelerin 1.350.000,00 TL’yi aşması halinde ihtiyaç duyulan bedelin davacı şirket tarafından ödenmesine ve fazladan ödenen bu bedel karşılığında teminat olarak kooperatif tarafından arsa sahiplerine verilen ve sözleşmenin 5.maddesinde gösterilen dairelerden dilediği birinin davacı şirkete verilmesi düzenlenmiştir.
Alacağın varlığına dayanak 14/01/2016 tarihli ek protokole ilişkin usulen düzenlenen bir hesap özeti bulunmamaktadır. İhtiyati hacze konu borcun davalı tarafından kabulüne ilişkin İİK’nın 258. maddesi gereğince alacağın varlığı ve muacceliyetine ilişkin yaklaşık ispata yarar delil ve belgeler sunulmadığından alacağın varlığı ancak yargılama yapılarak toplanacak delillerle ispatlanabileceğinden; ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar usul ve yasaya uygun kabul edilmiştir.
Davacının davalı kooperatifin tasfiye olmaması için ihtiyati tedbir talebi hakkında ilk derece mahkemesince karar verilmemiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 391.maddesi hükmüne göre:
(1) Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.
(2) İhtiyati tedbir kararında;
a) İhtiyati tedbir talep edenin, varsa kanuni temsilcisi ve vekilinin ve karşı tarafın adı, soyadı ve yerleşim yeri ile talep edenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
b) Tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığı,
c) Tereddüde yer vermeyecek şekilde, neyin üzerinde ve ne tür bir tedbire karar verildiği,
ç) Talepte bulunanın, ne tutarda ve ne türde bir teminat göstereceği, yazılır.
(3) İhtiyati tedbir talebinin reddi hâlinde, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır.
Ancak; istinaf yoluna başvurulan bir kararın ilgili daire tarafından istinaf incelemesinin yapılabilmesi için öncelikle gerekçeli karar yazılarak, taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulması gerekmektedir. İstinaf denetiminin de bu gerekçeli karar üzerinden yapılması mümkündür.
Anayasanın duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması başlıklı 141/3.maddesi “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli yazılır.” hükmüne haizdir. Somut olayda, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi hakkında ilk derece mahkemesince herhangi bir karar verilmemiştir. (Emsal: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/7425-12150 E.K nolu, 2013/12461-17276 E.K. nolu, 2012/327 -2012/1023 E.K. nolu ilamları)
Bu durumda mahkemece ihtiyati tedbir talebi hakkında kararın gerekçeli şekilde yazılması ve taraflara tebliği sonucunda kanuni süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulabileceğinden, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebine ilişkin istinaf başvurusu hakkında karar tayinine yer olmadığına, davacının ihtiyati hacze ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ihtiyati hacze ilişkin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının ihtiyati tedbir talebi hakkında karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL istinaf karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
7-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/02/2019 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f ve İİK 265/son maddeleri gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır