Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/193 E. 2019/428 K. 13.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … Yapı Malz. San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … (T.C Kimlik No: …)

2- … (T.C Kimlik No: …)

DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davalı … aleyhinde açılan davanın reddine, davalı … yönünden açılan davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalıların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında inşaat yapı malzemeleri satışı ile ilgili açık hesap olarak devam eden ticari ilişkiye ait faturaların ödenmediğini, alacağın tahsili için başlattığı icra takibinin davalıların itizarı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar, yetkisiz mahkemede davanın açıldığını, davacı ile satın alma sözleşmesine istinaden cari hesap ilişkisi içinde çalıştıklarını TTK’nın 89. ve devamı maddeleri uyarınca cari hesap sözleşmesinin, hesap kesilmeden alacak talep edilmeyeceğine dair bir anlaşma olduğunu, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi sona erdirilmeden ve dönem sonu gelmeden takip yapılamayacağını, bu nedenle davanın reddini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; ”…davanın cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, davalılarca takipten sonra 16.000,00 TL’ sının borca mahsuben haricen ödendiği ve davanın kalan bakiye alacağın tahsiline yönelik olduğu, taraf defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ve alınan raporlara ve özellikle davalı defterlerine göre; davacının davalı …’tan herhangi bir alacağı olduğunun tespit edilemediği, davalı …’ın defter ve kayıtlarına göre ise, takip tarihi itibariyle davacıya 57.625,52 TL borçlu olduğu, bu davalının toplam ödemesinin defterlerine göre 16.685,00 TL olduğu, davalı …’ın HMK. 222/4. Maddesi gereğince defterlerinin aleyhine delil teşkil ettiği, neticeten takipten sonra ki 16.000,00 TL’sı tutarında haricen yapılan ödeme düşüldükten sonra dahi davalı …’ın davacıya 24.940,52 TL’ sı borcu bulunduğu kanaatine varıldığı, davacının talebiyle bağlı kalınarak davacının davalı … yönünden açtığı davasının kabulü ile bu davalının Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 17.715,41 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, kabul edilen 17.715,41 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 3.543,08 TL icra inkar tazminatının bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı … yönünden açılan davanın ise reddine karar vermek gerekmiştir.’’ gerekçesi ile karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı …, haksız ve kötüniyetli icra takibi nedeni ile lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.
Davalı …, yetkisiz mahkemede dava açıldığını, taraflar arasında süren ticari ilişki sebebiyle cari hesap ilişkisi bulunduğunu, faturalandırmanın davacı tarafından belirli olmayan aralıklar ile yapıldığını,davacı ile hesap mutabakatı yapılmadığı, nitekim davacının icra takibine girişmesinin ardından cari hesap kontrolü sonucu bir kısım ödeme olduğundan bahisle davasını icra takibine girişilen miktardan düşük bir miktar itibarı ile açtığını, davanın tamamı ile reddi gerektiğini savunmakla birlikte, davacının dahi dava açarken icra takibindeki meblağdan 16.000,00 TL düşerek talepte bulunduğundan, bu durumda icra takibine girişilen miktar tutarınca borçlu olmadığına ilişkin itirazında haklı olduğu halde aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, söz konusu nedenden ötürü yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmasının da hatalı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari satımdan kaynaklanan faturaya dayalı bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafın mal satımına dayanarak takip ve dava açtığı, taraflar arasında da ticari ilişkinin varlığının çekişmesiz olduğu, TBK’nın 89/1. maddesi uyarınca borcun ifa yerine ilişkin aksine bir hüküm yoksa para borçlarının ifa yeri alacaklının ikametgahı olduğu ve alacaklının da ikametgahının Konya ili sınırları içerisinde olduğu, söz konusu ticari ilişki kapsamında davacının davalılara mal teslimlerini gerçekleştirdiği, davacının kestiği faturalara davalı … tarafından süresinde itiraz edilmeyerek kendi defterlerine kaydedildiği, davalının teslim aldığı faturalardaki malların bedelinin tamamını ödediğini ispat edemediği, davalı ticari defterlerinde kanıtlanmış ödemeler düşüldükten sonra bakiye borç bulunduğu, davalı tarafın taraflar arasında cari hesap sözleşmesi olduğunu iddia ettiği ancak TTK’nın 89/2 maddesi uyarınca yazılı cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece davacının davalı … yönünden açtığı davasının kabulüne ve dava, itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin olup alacağın, davalı yönünden bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir, yani likit alacak niteliğinde olduğu gözetilerek, yargılama sonunda itirazın haksızlığı belirlenen alacak tutarı üzerinden davacı yararına İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, davalı … yönünden açılan davanın reddine, davalı … tarafından kötüniyetli takip yapıldığına dair iddiasını ispata yarar delil sunulamadığından kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ne var ki … yönünden kabul edilen asıl alacağın içerisinde takip öncesi işlemiş olduğu iddia edilen faiz tutarı da bulunmaktadır. İşlemiş faiz yönünden davacı davalıyı temerrüde düşürmediği takdirde takip öncesi işlemiş faiz gerçekleşmeyeceğinden davacının 17.715,41 TL ‘sı tutarındaki talebinin içerisinde 1.215,41 TL’ sı takip öncesi işlemiş faiz tutarı bulunduğundan talepten bu miktarın düşülmesi gerekmektedir.
Buna göre ilk derece mahkemesince verilen karar incelenip değerlendirildiğinde; davalı …’ın istinaf kanun yoluna başvuru talebinin reddine, davalı …’ın istinaf kanun yoluna başvuru talebinin kabulü, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davalı …’ın istinaf kanun yoluna başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf talebinde bulunan davalı … tarafından yatırılan 302,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davalı …’ye iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
Davalı … aleyhinde açılan davanın kısmen kabulü ile;
1-Davalı …’ın Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 16.500,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
– Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
– Asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 3.300,00 TL icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gereken 1.127,12 TL harçtan peşin alınan 302,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 824,58 TL karar ve ilam harcının davalı …’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Dava açılırken davacı tarafından yatırılan 302,54 TL harcın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince taktir edilen 2.725,00 TL ücret-i vekaletin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafça (davalı … ile ilgili yapmış olduğu yargılama giderleri 112,00 TL dışında) yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 355,80 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.187,20 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları nazara alınarak 1.105,00 TL’sinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,

6- Davalı … tarafından (istinaf kanun yoluna başvuru sırasında yatırdığı başvuru harcı) yapıldığı anlaşılan 98,10 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları nazara alınarak 6,70 TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
B) Davalı …’ın istinaf kanun yoluna başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
– Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
– İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
– İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
D) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
E) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır