Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/19 E. 2019/503 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

… ESAS SAYILI DOSYADA
DAVACI : … Sağlık Med. İnş. Mak. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Tıbbi Aletler San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit

BİRLEŞEN … ESAS SAYILI DOSYADA:
DAVACI : … Sağlık Med. İnş. Mak. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … Tıbbi Aletler San. Tic. Ltd. Şti.
2- …
3- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptal

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …

Davacı tarafından, davalılar aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit ve bu dosya ile birleşen Konya Asliye … Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili asıl davada, davalıdan aldığı emtia bedeli karşılığı olarak toplam 545.000,00 TL tutarlı 7 adet çek verdiğini, daha sonra aralarında anlaşma yaparak aynı borç için ayrıca kamu hastanelerinden olan hak edişlerini de davalı şirkete temlik ettiğini, davalının temlik edilen hak edişler nedeni ile 105.000,00 TL fazladan tahsili de olduğu halde, 7 adet çeki ve temlikler nedeni ile fazladan tahsil ettiği 105.000,00 TL’yi iade etmediğini ileri sürerek bedelsiz kalan 7 adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile fazla ödemenin istirdadını talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili birleşen davada, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin, grup şirket olarak birlikte faaliyet yürüten davalılar tarafından iptal edilmesi nedeni ile sözleşmeye konu emtianın davacı tarafından davalıya iadesi nedeni ile düzenlenen faturaya (iade faturası) dayalı alacağın tahsili için başlattıkları icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili, davacının çek bedellerini ödemediği halde borcun cari hesaba tahvil edilip, davacının kamu hastanelerinden olan alacakları da temlik alınarak ticari ilişkinin yürütüldüğünü, davacının bayiilik sözleşmesine aykırı olarak tek kullanımlık emtiayı steril edip tekrar sıfır emtia gibi sattığını, bu ve bunun gibi davacının kusurlu hareketleri neticesinde bayiilik sözleşmesinin iptal edildiğini, dava konusu edilen 7 adet çekin bedelleri yüksek olduğundan ve temlik alınan alacak nedeni ile yapılan tahsilatlar çeklerin toplam bedelini ve cari hesaba tahvil ettikleri alacaklarını karşılamadığından, davacıdan esasında kendilerinin alacağı bulunduğundan asıl davanın reddini, birleşen davada ise davacının bayiilik sözleşmesinin iptali sonrasında emtianın elinde kaldığı iddiası ile iade faturası düzenlediğini, davacının elinde emtia kaldığı iddiasının asılsız olduğu gibi, iade edilen emtia da bulunmadığından davacının bayiilik sözleşmesi davacının kusurlu davranışları neticesinde iptal edildiğinden birleşen davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ‘… 1-Dava konusu …/KONYA Şubesine ait 29/02/2016 keşide tarihli, … çek nolu 80.000,00 TL bedelli çekin keşidecisi davacı şirket olup, alacaklısı davalı … Ltd. Şti. tarafından halen Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine konudur.
2-Dava konusu … Bankası KONYA Şubesine ait 29/02/2016 keşide tarihli, … çek nolu 75.000,00 TL bedelli çekin keşidecisi davacı şirketin sahibi … olup, alacaklısı davalı … Ltd. Şti. tarafından halen Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine konudur.
3-Dava konusu … Bankası KONYA Şubesine ait 31/03/2016 keşide tarihli, … çek nolu 75.000,00 TL bedelli çekin keşidecisi davacı şirketin sahibi … olup, alacaklısı davalı … Ltd. Şti. tarafından halen Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine konudur.
4-Dava konusu …/KONYA Şubesine ait 31/03/2016 keşide tarihli, … çek nolu 80.000,00 TL bedelli çekin keşidecisi davacı şirket olup, alacaklısı davalı … Ltd. Şti. tarafından halen Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine konudur.
5-Dava konusu … Bankası KONYA Şubesine ait 30/04/2016 keşide tarihli, … çek nolu 75.000,00 TL bedelli çekin keşidecisi davacı şirketin sahibi … olup, alacaklısı davalı … Ltd. Şti. tarafından halen Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine konudur.
6-Dava konusu …/KONYA Şubesine ait 30/04/2016 keşide tarihli, … çek nolu 80.000,00 TL bedelli çekin keşidecisi davacı şirket olup, alacaklısı davalı … Ltd. Şti. tarafından halen Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine konudur.
7-Dava konusu …/KONYA Şubesine ait 31/05/2016 keşide tarihli, … çek nolu 80.000,00 TL bedelli çekin keşidecisi davacı şirket olup, alacaklısı davalı … Ltd. Şti. tarafından halen Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine konudur.
-Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı … Ltd.Şti., davalı … Ltd. Şti. adına düzenlediği 02/02/2016 tarih … nolu 233.388,00 TL bedelli, 20/02/2016 tarih … nolu 249.294,89 TL bedelli ve yine 20/02/2016 tarih … nolu 154.656,00 TL bedelli 3 adet toplam 637.338,89 TL bedelli iade faturalarına dayalı olarak 29/06/2016 tarihinde davacının her üç davalı aleyhine icra takibine giriştiği, ödeme emrini tebliğ alan her üç davalının yasal süresi içerisinde takibe ve borca itiraz etmeleri nedeniyle davalıların haklarındaki icra takiplerini durdurdukları anlaşılmıştır.
Davacının da yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde işbu itirazın iptali davasını 17/08/2016 tarihinde açtığı anlaşılmıştır.
Davalıların medikal malzeme imalatı, ithalatı ve pazarlaması yapan grup şirketler olduğu, davacının da pazarlama şirketi olan davalı … Ltd. Şti. nin bayisi olduğu, diğer davalıların ürettiği veya ithal ettiği malları … Ltd. Şti. nin yönlendirme ile davacının piyasaya satabilmesi için Sağlık Bakanlığı nezdindeki UBB sistemine sokabilmesi için diğer davalıların sisteme işlediği, davacı ile … Ltd. Şti. ve … A.Ş. arasında herhangi bir akdi ve ticari ilişkinin mevcut olmadığı, davacı ile … Ltd. Şti. arasında bayilik ilişkisinin olduğu, adı geçen davalı tarafından 16/02/2016 tarihinde bayilik ilişkisinin sonlandırıldığı, bu sonlandırmadan kaynaklanan tazminat davasının mahkememizin … Esas sayılı dosyasında görülmekte olduğu, eldeki davalarımızın sözü geçen haksız fesihten kaynaklanan dava ile hiçbir ilgisinin olmadığı ve davalılar … Ltd. Şti. ve … A.Ş.’nin davacıya karşı bir sorumlulukları olmadığından ve davacı tarafından sorumlu olduklarına ilişkin başkaca somut bir iddia ve delil de sunulmadığından adı geçen davalılar … Ltd. Şti. ve … A.Ş. hakkındaki iade faturalarından kaynaklanan alacak ile ilgili itirazın iptali davasının davada pasif husumet ehliyetleri olmadığından başkaca hususlar tartışılmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle haklarındaki davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacının icra takibine konu ettiği 3 adet toplam 637.338,89 TL bedelli iade faturaları bilirkişi raporuna göre davalı … Ltd. Şti.’nin ticari defter ve belgelerinde gözükmemektedir. Davacının iade faturalarındaki malları davalı … Ltd. Şti.’ne teslim ve iade ettiğine ilişkin adı geçen şirkete kargo gönderdiğine ilişkin kargo teslim makbuzundan başka bir delili yoktur. Kargo ile ne gönderildiği dahi belli değildir. Davalı … Ltd. Şti.’nin iade faturalarına konu malları iade almak gibi bir sorumluluğunun olduğuna ilişkin taraflar arasında bir yazılı sözleşme de yoktur. Kargodaki malların davalı … Ltd. Şti.’nden alınan mallar olduğu dahi belli değildir. Davacının düzenlediği iade faturaları kendisinin ticari defter ve belgelerinde gözüküyor ise de davacı 2014 yılına ait yevmiye defterini sunup kesin süre içerisinde diğer defterlerini sunmadığından, davalı … Ltd. Şti.’nin ticari defter ve belgeleri de usul ve yasaya uygun olup bu faturalar davalı … Ltd. Şti.’nin kayıtlarında gözükmediğinden ve ayrıca iade faturalarındaki malları davalı … Ltd. Şti.’ne iade ettiğini ispatlayamadığından (davacı tacirdir basiretli davranıp malları hukuken iade etmedikçe iade etmiş sayılamaz) ve ayrıca iadesi gereken mallarla ilgili görevli mahkemeden gerekirse tevdi mahalli tayini kararı temin etmesi ve buna göre işlem yapması gerekirken gönderdiği malları davalının kargodan almaması nedeniyle malların öylece kargoda bekletilmesi davacı şirkete bir hak bahşetmeyeceğinden davacının davalı … Ltd. Şti.’nden iade faturalarından dolayı yasal ve haklı bir alacağının ve hakkının olmadığı anlaşıldığından davacının iade faturalarına dayalı alacağa yönelik itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Belirtilen iade faturaları davacı … Ltd.Şti.’nin kendi ticari defterlerinde cari hesaba ödeme olarak işlenmiş ise de bunun da aynı nedenlerle nazara alınmaması gerekmiştir. Davacının … Ltd. Şti. ‘ne karşı icra takibi yapmasında kötü niyetli olduğu hakkında bir delil olmadığından davalı … Ltd. Şti.’nin kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Çeklerin ve fazla ödemenin istirdadı ile ilgili davaya gelince;
Tüm dosya kapsamı ile davacı, davalı … Ltd. Şti.’ne 13/11/2015 tarih … yevmiye sayılı noter temliknamesi ile Karaman Devlet Hastanesi’ndeki hakedişlerinden 188.740,52 TL sini, 13/11/2015 tarih … yevmiye sayılı noter temliknamesi ile Selçuk Üniversitesi Selçuk Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki hakedişlerinden 92.482,56 TL sini, 13/11/2015 tarih … yevmiye sayılı noter temliknamesi ile Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’ndeki hakedişlerinden 81.702,00 TL sini, 13/11/2015 tarih … yevmiye sayılı noter temliknamesi ile Manavgat Devlet Hastanesi’ndeki hakedişlerinden 75.591,12 TL sini ve 17/12/2015 tarih … yevmiye sayılı noter temliknamesi ile Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki hakedişlerinden 143.999,64 TL sini olmak üzere toplam 582.515,84 TL sini devir ve temlik etmiştir. Tabii ki temlik edilen bu bedellerden harç ve vergi vs. gibi kesintiler yapılmış olması yapılan kesintiler kadar davalı … Ltd. Şti.’ nin eksik tahsilat yaptığı anlamına geleceği kuşkusuz olup bu konuda taraflar arasında bir çekişme yoktur.
Davacı … Ltd.Şti.’nin kendi ticari defter ve belgelerine göre davadan önce olmak üzere temlikler nedeniyle Manavgat Devlet Hastanesince 04/11/2015 tarihinde 51.250,07 TL, Selçuk Üniversitesi Selçuk Tıp Fakültesi Hastanesince 13/11/2015 tarihinde 92.482,56 TL, Afyonkarahisar Devlet Hastanesince 23/11/2015 tarihinde 47.636,30 TL, Karaman Devlet Hastanesince 07/12/2015 tarihinde 50.810,08 TL ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesince 17/12/2015 tarihinde 60.368,52 TL olmak üzere toplam 302.547,53 TL davadan önce davacının ticari defterlerine göre davalı … Ltd. Şti.’ ne ödenmiştir. Davacının henüz tahsil edilmemiş başkaca hak edişleri defterlerine ödeme olarak göstermesi yerinde değildir.
Davalı … Ltd. Şti.’nin kendi ticari defter ve belgelerine göre davadan önce olmak üzere temlikler nedeniyle Afyonkarahisar Devlet Hastanesinden 27/11/2015 tarihinde 19.053,44 TL, 30/11/2015 tarihinde 23.819,05 TL, 21/12/2015 tarihinde 4.763,81 TL, Manavgat Devlet Hastanesinden 04/01/2016 tarihinde 4.706,01 TL, 02/03/2016 tarihinde 46.554,06 TL, Karaman Devlet Hastanesinden 28/01/2016 tarihinde 6.919,84 TL, 18/03/2016 tarihinde 4.293,84 TL, 21/03/2016 tarihinde 7.609,26 TL, 21/03/2016 tarihinde 7.609,26 TL, 21/03/2016 tarihinde 12.188,94 TL olmak üzere toplam 137.517,51 TL davadan önce davalı … Ltd. Şti.’nin kendi defterlerine göre kendisi hastanelerden tahsil etmiştir.
Yine davalı … Ltd. Şti.’nin kendi ticari defter ve belgelerine göre davadan sonra olmak üzere temlikler nedeniyle Karaman Devlet Hastanesinden 28/03/2016 tarihinde 6.297,33 TL, 28/03/2016 tarihinde 7.991,43 TL, 28/03/2016 tarihinde 6.927,33 TL, 28/03/2016 tarihinde 14.336,40 TL, 28/03/2016 tarihinde 5.314,93 TL, 28/03/2016 tarihinde 10.800,48 TL, 28/03/2016 tarihinde 10.798,34 TL, 28/03/2016 tarihinde 7.962,53 TL, 28/03/2016 tarihinde 11.883,84 TL, 28/03/2016 tarihinde 11.509,16 TL, 28/03/2016 tarihinde 8.702,26 TL, 28/03/2016 tarihinde 15.378,02 TL, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesinden 13/04/2016 tarihinde 63.601,23 TL, 05/05/2016 tarihinde 11.822,53 TL, Afyonkarahisar Devlet Hastanesinden 06/05/2016 tarihinde 23.819,05 TL ve Selçuk Üniversitesi Selçuk Tıp Fakültesi Hastanesinden 30/05/2016 tarihinde 33.250,82 TL (ki 33.250,82 TL davalı … Ltd. Şti.’ nin temlike dayalı hakkının bir kısmının dava dışı kendi borçlusu Finansbank A.Ş.’ye temlik etmesi nedeniyle Finansbank’a ödenmiştir) olmak üzere toplam 265.420,43 TL davadan sonra davalı … Ltd. Şti.’nin kendi defterlerine göre kendisi hastanelerden tahsil etmiştir.
Böylelikle davalı … Ltd. Şti.’nin kendi ticari defterlerine göre davadan önce 137.517,51 TL ve davadan sonra 265.420,43 TL olmak üzere toplam 402.937,94 TL temliklere dayalı olarak davalıya ödeme yapılmıştır. Davacının ticari defterlerine göre ise davadan önce 271.875,64 TL ve davadan sonra 302.547,53 TL olmak üzere toplam 574.423,17 TL temliklere dayalı olarak davalı … Ltd.Şti.’ne ödeme yapılmıştır.
Davadan önce davacının ticari defterlerine göre 302.547,53 TL, davalı … Ltd.Şti.’nin ticari defterlerine göre ise 137.517,51 TL davalı … Ltd.Şti.’ne ödenmiş gözükmektedir.
Davadan sonra ise davacının ticari defterlerine göre 271.875,64 TL, davalı … Ltd.Şti.’nin ticari defterlerine göre ise 265.420,43 TL davalı … Ltd.Şti.’ne ödenmiş gözükmektedir.
İlgili hastanelerle yapılan ve celp edilen yazışma cevapları ve eklerine göre davalı … Ltd. Şti.’nin ticari defterlerinde gözüken tüm ödemeler, gelen hastane yazıları ile uyumlu olduğu gibi davalı … Ltd. Şti.’nin ticari defter ve belgeleri usul ve yasaya uygun olduğundan ve davacının ticari defterleri usulsüz olduğundan davalı … Ltd. Şti.’nin ticari defterlerine göre değer verilerek sonuca gidilmesi gerekmiştir. Böylelikle davadan önce temlikler nedeniyle hastanelerce 137.517,51 TL davadan sonra ise 265.420,43 TL davalı … Ltd.Şti.’ne ödenmiştir.
Ayrıca, işbu davanın açıldığı 24/03/2016 tarihinden sonra;
Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası (… İcra Müdürlüğü kapatıldığından dosya … İcra Müdürlüğünün … Esas sırasına kaydedilmiştir.) üzerinden davalı … Ltd. Şti. ne 08/11/2016 tarihinde 1.263,38 TL,
Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı … Ltd. Şti. ne 21/02/2018 tarihinde 75.059,58 TL,
Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı … Ltd. Şti. ne 01/12/2017 tarihinde 112.059,42 TL,
Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı … Ltd. Şti. ne 20/02/2018 tarihinde 112.465,01 TL,
Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı … Ltd. Şti. ne 20/02/2018 tarihinde 7.182,03 TL,
Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı … Ltd. Şti. ne 20/02/2018 tarihinde 86.277,03 TL,
Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı … Ltd. Şti. ne 01/02/2018 tarihinde 42,00 TL,
Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı … Ltd. Şti. ne 21/12/2016 tarihinde 55,00 TL,
Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı … Ltd. Şti. ne 03/02/2017 tarihinde 10.177,81 TL olmak üzere icralarca davadan sonra davalı … Ltd.Şti. ne 404.581,26 TL daha ödenmiştir. Böylelikle davalı … Ltd. Şti. nin ticari defterlerinde gözüken şekli ile davadan sonra davacıdan tahsil ettiği 265.420,43 TL ile icra yolu ile davadan sonra ödenen ödemeler toplamı 404.581,26 TL toplandığında davalı … Ltd. Şti.’nin davadan sonra davacı … Ltd. Şti.’nden toplam 670.001,69 TL tahsil ettiği ve bu ödemeler toplamının dava tarihindeki alacak miktarı olan 756.367,31 TL sini tamamen karşılamadığı anlaşılmıştır.
Davadan sonra yapılan toplam 670.001,69 TL miktarındaki ödemeler borcun tamamını karşılamadığından ve davadan sonraki kısmi ödemeler menfi tespit davasında mahkemece değil takip varsa ilgili icraca nazara alınması gerektiğinden davadan sonra yapılmış kısmi ödemeler eldeki davada mahkememizce nazara alınmamıştır.
Her ne kadar davacı vekili 15/10/2018 tarihli duruşmada davadan önce davalı … Ltd. Şti.’ne temlikler nedeniyle toplam net 480.795,00 TL ödendiğini ve davadan sonra da icra yoluyla davalı … Ltd. Şti.’ne 228.064,00 TL ödendiğini savunmuş ise de temlikler nedeniyle davadan önce davalı … Ltd. Şti.’ne 137.517,51 TL ve davadan sonra da 265.420,43 TL ve ayrıca yine davadan sonra icralarca 404.581,26 TL ödeme yapılmıştır. Davacı vekilinin ve nispeten davalı vekilinin yapılan ödemeleri sağlıklı beyan etmedikleri anlaşılmıştır.
Davadan sonra yapılan borcu tamamen kapatmayan kısmi ödemeler davada nazara alınamayacağından (icra dairesince nazara alınacağından) bu hususa değer verilmemiştir. Taraf vekillerinin duruşmalardaki beyanlarından da anlaşılacağı üzere davadan sonra icra kasasına yapılan borcu kapatmayan kısmi ödemeler de icra dairelerince nazara alınacağından ve bu konuda mahkememizce bir karar verilmesine gerek olmadığı da anlaşılmıştır.
Davalı … Ltd. Şti. vekili işbu davanın açıldığı 24/03/2016 tarihi itibariyle müvekkilinin davacı … Ltd. Şti.’nden 996.367,31 TL alacaklı olduğunu bu nedenlerle bu miktarın kapsamında kalan 545.000,00 TL bedelli 7 adet çekin ve 105.000,00 TL fazla ödemenin iadesi ile ilgili talebin reddi gerektiğini bildirmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekilinin bu beyanına göre fazladan yapılmış bir tahsilat yoktur ve 545.000,00 TL bedelli çekler belirtilen 996.367,31 TL nin içinde kalmaktadır. Ancak ne var ki davalı … Ltd. Şti.’nin kendi ticari defter ve belgelerine göre dava tarihi itibariyle (temlikler nedeniyle davadan önce tahsil edilen 137.517,51 TL dahil ve bu rakam düşüldükten sonra) davalı … Ltd. Şti., davacı … Ltd.Şti.’nden 756.367,31 TL alacaklıdır. Davalı … Ltd. Şti.’nin ticari defterleri kendi beyanlarının aksine davacının daha lehinedir.
Dava tarihi itibariyle davacı … Ltd.Şti.’nin kendi ticari defter ve belgelerine göre davalı … Ltd. Şti.’ne bir borcu olmadığı gibi bilakis davalı … Ltd. Şti.’nden 1.457.028,34 TL alacağı vardır. Ancak ne var ki davalı … Ltd. Şti.’nin ticari defterlerine göre ise davalı … Ltd. Şti. davacı … Ltd.Şti.’nden 756.367,31 TL alacaklıdır. Davacı … Ltd.Şti.’nin yukarıda belirtildiği gibi ticari defter ve belgeleri tam sunulmadığından lehine delil olarak nazara alınamaz. Zaten nazara alınsa bile yaptığı ödemeleri ispatlamalıdır.
Davacı … Ltd.Şti.’nin ticari defterlerinde ödeme olarak gözüken dava dışı 6 adet toplam 635.000,00 TL bedelli çekler (…, …, …, …, …, … nolu 6 adet çek) davalı … Ltd. Şti.’nin alacağından düşülerek ödeme gösterilmiş bilahare 29/12/2015 tarihli işlemle aynı çekleri ödeme suretiyle değilde “ÇEK İADE” göstermek suretiyle iade almıştır (zaten davalı … Ltd.Şti’nin defterlerine göre de sözü geçen … nolu çek iade edilerek bunun yerine aynı bedelli dava dışı keşidecisi …, lehtarı ve ilk cirantası …, hamili … olan … nolu çek alınmış ve davalıca 03/11/2015 tarihinde tahsil de edilmiştir. Davacı … Ltd.Şti.’nde … nolu çek hiç gözükmemektedir. Ödenen bu çek düşüldükten sonra davalının defterlerine göre alacağı 756.367,31 TL dır). Yine 29/12/2015 tarihli başka bir işlemle davalı … Ltd. Şti.’ne 635.000,00 TL nakit ödeme göstererek davalı … Ltd. Şti.’nin alacağından düşmüştür (veya borcuna eklemiştir). Sözü geçen çekler ödenmeksizin iade alındığından bu çeklerle ilgili davacının davalıya bir ödeme yapmadığı ve çek kayıtlarına göre de ödeme olmadığı anlaşılmıştır. Çeklerin davacının elinde olması, kendi ticari defterlerindeki çekleri ödemeksizin iade alması ve alacak ve borç hanesine ayrı ayrı yazılması suretiyle çeklerin nötrleştirilmesi hali davacıya bir hak bahşetmeyecektir. Sözün özü davacının kendi ticari defterlerine göre dahi sözü geçen dava dışı 635.000,00 TL bedelli çekler ödenmemiştir.
Davacının ticari defterlerinde gözüken 29/12/2015 tarihli 635.000,00 TL lik nakit ödemesi hakkında davacının herhangi bir yazılı belgesi olmadığı gibi davacı yemin deliline de baştan beri dayanmadığından davacının kendi defterlerinde gözüken işbu 635.000,00 TL lik ödemeye itibar edilmemiştir.
Yukarıda da anlatıldığı gibi davacı … Ltd.Şti.’nin düzenlediği 3 adet toplam 637.338,89 TL bedelli iade faturaları nedeniyle davacının davalı … Ltd. Şti.’nden bir hak ve alacağı olmadığından davacının kendi defterlerinde gözüken bu kalem ödemeye de itibar edilmemiştir.
Davacının usulsüz ticari defterlerine göre (defterlerindeki tartışılmasına gerek bile olmayan diğer kayıtlar hariç) 635.000,00 TL ve 637.338,89 TL lik ödemeler toplamı olan 1.272.338,89 TL lik ödemelerin düşülmesi ile kendi defterlerine göre bile (1.457.028,34-1.272.338,89=) 184.689,45 TL davalı … Ltd. Şti.’nden alacaklı görünüyor ise de davacının ticari defterleri usul ve yasaya uygun olmadığından lehine olan kısımlara itibar edilmemiştir. Davacının usulsüz defterlerine göre davacı, davalıya asgari 1.272.338,89 TL borçludur. Ancak davalının ticari defterleri davacının daha lehine olup borcu 756.367,31 TL dır. Çünkü her türlü ödeme ve temliknamelerden kaynaklanan ödemeler defterlerinde açıkça göründüğünden usul ve yasaya uygun olan davalı … Ltd. Şti.’nin ticari defterlerine göre davalı … Ltd. Şti. davacıdan dava tarihi itibariyle 756.367,31 TL alacaklı olduğundan davalının davacının lehine olan ticari defterlerine göre dava tarihi itibariyle 756.367,31 TL alacaklı olduğu işbu alacağın içinde dava konusu çeklerin de dahil olduğu çeklerin ödenmesi halinde belirtilen alacaktan düşülmesinin taraflarca bilinmekte olduğu ve davacının usulsüz kendi defterlerine göre borcu 1.272.338,89 TL ise de davalının ticari defterleri davacının daha lehine olduğundan 756.367,31 TL borçlu olan davacının davalı … Ltd. Şti.’ne yönelik davasının iadesi gereken bir çek veya para olmadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu durumlar karşısında davacının davalı … Ltd. Şti. ‘ne yönelik davalarının reddine ilişkin aşağıdaki hükümlerin kurulması gerekmiştir…’ gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili asıl dava yönünden istinaf nedenleri olarak, müvekkili şirketin ticari defterlerinde ödenip fiilen teslim alınan çeklere ilişkin 635.000,00 TL ödeme olarak yer alan kayıttan sonra diğer alacak şeklinde gösterilen 635.000,00 TL ödeme kaydının mükerrer kayıt olup itibar edilmemesi gerektiğini, cari hesap şeklinde süregelen alım satım ilişkisinde borçlanma karşılığında çek verildiği takdirde bu çekin cari hesapta ödeme olarak düşüleceği, tahsil edildiği takdirde herhangi bir işlem yapılmayacağı, ancak borçlunun çeki ödememesi halinde evvelden ödeme olarak kayıt edilen çekin cari hesaptan ters çıkış (ödenmeksizin çek iade) yapılarak borçlunun tekrar borçlandırılacağını, çek ödendikten sonra çek borçlusuna iade edilmiş ise alacaklının cari hesapta ters çıkış (ödenmeksizin çek iade) yapamayacağını, cari hesapta ters çıkış (ödenmeksizin çek iade) yapılabilmesi için çekin ödenmemesi ve alacaklının elinde bulunması gerektiğini, dava konusu çeklerin ödenip iade alındığı halde davalı şirketin çekleri ters çıkış (ödenmeksizin çek iade) yaparak müvekkilini borçlandırdığını, usulsüz tutulan davalı ticari defterlerine mahkemece itibar edildiğini, oysa mahkemece müvekkilin çeklerinin ters çıkış (ödenmeksizin çek iade) yapılmasının nedenlerinin araştırılması gerektiğini, davalıya dava evvel ödenen ve mahkemece de ödendiği tespit edilen dava dışı çekler, davalıya temlik edilen alacaklar ve dava konusu çekler birlikte değerlendirme yapılarak davalıya olan borcun fazlası ile ödendiğinin tespiti gerekirken davalının usulüne uygun tutulmayan ticari defter ve kayıtlarına itibar edilerek yanılgılı değerlendirme ile dava konusu çeklerin davacı elinde olduğu hususu da gözardı edilerek davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
Davacı vekili birleşen dava yönünden istinaf nedenleri olarak, davacının taraflar arasında akdedilen bayiilik sözleşmesi uyarınca grup şirket olarak faaliyetlerini sürdüren davalı şirketlerden ……Ltd Şti’nin bayiisi olduğunu, tek taraflı olarak davalı şirket tarafından bayiilik sözleşmesinin feshedilmesi nedeni ile ellerinde emtia stoğu kaldığından ve bu emtianın UBB kodlu olduğunu, UBB kodunun emtianın sağlık sektöründe kimliği olduğunu, bu nedenle davalı şirket adına tescilli emtianın satılma imkanı da bulunmadığından 3 adet iade faturası düzenlediklerini ve emtiayı davalı şirkete gönderdiklerini, iade faturalarına dayalı olarak başlattıkları takibe haksız olarak itiraz edildiğini, davalının sattığı ürünleri iade mecburiyeti bulunduğunu, emtianın usulen iade edilip, iade faturası da düzenlendiğini, mahkemece iadenin ispat edilemediği, iade ispat edilse dahi iade edilen emtianın satıma konu emtia olduğunun ispat edilemediği, davacının basiretli tacir olarak tevdi mahalli belirleyerek iadeyi gerçekleştirmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddinin hatalı değerlendirmeye dayandığını, emtianın kargoda bekletildiğini, emtianın satıma konu emtia olduğunun tespitinin mahkemece yapılabileceğini, diğer davalılarında davalı ……Ltd.Şti ile grup şirket olarak faaliyetlerini sürdürdüklerini, müvekkilin bayiileri olduğunu 24/12/2013 tarihinde Sağlık Bakanlığı Ulusal Bilgi Bankası’na bildirdiklerini ve müvekkilini bayii olarak tanımlattıklarını, müvekkili şirketin emtiayı davalı ……Ltd. Şti den satın almış olması nedeni ile diğer davalılar yönünden davanın pasif dava ehliyeti yönünden reddine karar verilmiş ise de müvekkilinin davalı … Ltd. Şti dışındaki diğer firmaların bayiisi olduğunu, davalıların tamamının grup şirketi olup UBB kodlu satıma konu emtianın davalılar tarafından ithal edildiğini, bu nedenle davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl davada uyuşmazlık 7 adet çekten dolayı bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit, birleşen davada iade faturasından kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olmadığı ve sahibi lehine delil niteliği taşımadığı gibi davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olması sebebiyle bu kayıtlara itibar edilmesi gerektiği davalının usulüne uygun olarak tutulan ve delil olarak kabul edilen ticari defterlerine göre davalının davacıdan alacaklı olduğu, çeklerin bedelsiz kaldığına yönelik davacı tarafça usulüne uygun yazılı deliller sunulmadığı, davacının yemin deliline dayanmadığı, davacının iddiasını ispatlamak için defterlerden başka delil ibraz edemediği defterlerin de usulüne uygun olarak tutulmadığı bu nedenle mahkemece delil olarak kabul edilmediği gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmiş olmasında ve birleşen dava yönünden davacının düzenlediği iade faturaları davalı tarafından benimsenmediğinden, davacı tarafından sunulan iade faturası tek başına malın iadesini ispata yeterli olmadığından, davacının faturaya konu malların iade edildiğini usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerekmekte olup alınan bilirkişi raporuna göre söz konusu iade faturalarının davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi iadeye konu malların teslim edildiğine dair teslim belgesi de bulunmadığından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın bulunmamasına göre davacının istinaf başvurusunun asıl dava ve birleşen dava yönünden HMK’nun 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/685 Esas/ 2018/6185 Karar, 2014/600 Esas/ 2014/3014 Karar)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin asıl dava ve birleşen dava yönünden ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,

6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine … tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
(Muhalif)

Muhalefet Şerhi: İlk derece mahkemesinin … esas … karar sayılı dava dosyası istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler doğrultusunda incelendiğinde;
Davacı … Med. İnş. Mak. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından … Tıbbi Aletler San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine menfi tespit ve istirdat talebiyle dava açıldığı, bilahare aynı davacı tarafından grup şirket olarak iddia edilen … Tıbbi Aletler San. Tic. Ltd. Şti., … Kesici Takımlar Hırdavat Tıbbi Aletler San. ve Tic. Ltd. Şti. ile … Makina Medikal Otomotiv İnşaat Tarım ve Hayv. San. Tic. A.Ş aleyhinde Konya … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında 3 adet iade faturasına dayanılarak başlatılan ilamsız icra takibine davalıların yapmış olduğu itirazın iptali talebi ile dava açıldığı, dava dosyasının bu dosya ile birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda; davacının her iki davadaki taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Dava dosyası incelendiğinde; davacı ile davalı … Ltd. Şti. arasında davacının adı geçen şirketin bayisi olarak UBB (Sağlık Bakanlığı Ulusal Bilgi Bankası) kayıtlı bayisi olduğu, davacı tarafından menfi tespit davasına konu edilen, 75.000,00’er TL meblağlı 3 adet ve 80.000,00 TL meblağlı 4 adet olmak üzere toplam 545.000,00 TL meblağlı 7 adet çek verildiği, daha sonra davacanın Karaman devlet hastanesi, Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, Manavgat Devlet Hastanesi ve Afyon Devlet Hastanesindeki toplam 650.000,00 TL alacağının cari hesaptan mahsup edilmek üzere davalıya temlik edildiği, 7 adet çekin karşılıksız kaldığı, davacı tarafından düzenlenen 3 adet iade faturası ve faturada belirtilen malzemelerin kargo şirketi aracılığıyla davalıya gönderildiği, davalı tarafından kabul edilmediği konularında ihtilaf bulunmadığı,
İhtilafın asıl dosyada aralarındaki hukuki ilişkiden dolayı davacının davalı şirketlere borcu bulunup bulunmadığı, cari hesaptan dolayı davacının davalıdan 105.000,00 TL alacaklı olup olmadığı, birleştirilen dosyada ise; davalıların Konya … İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasındaki alacağa yönelik itirazlarında haklı olup olmadığı konularında oluğu tespit edilmiştir.
HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU
Madde 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
…………….
Aşağıda belirteceğimiz sebeplerden dolayı sayın çoğunluğun; İstinaf incelemesi sonucu ilk derece mahkemesince davacının menfi tespit ve istirdat talebi ile ilgili yapılan yargılamada delillerin eksiksiz toplandığı ve yapılan değerlendirme sonucunda verilen kararın dosya kapsamına uygun olduğuna ilişkin görüşü benimsenmemiştir.
1- İstinabe yoluyla davalı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu S.M Mali Müşavir D.T. … tarafından tanzim edilen 23/02/2017 tarihli raporun 16. sayfasının sonuç başlıklı 1. maddesinde; davalıya ait incelenen 2013, 2014, 2015 ve 2016 yılları yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığının belirtildiği, aynı şekilde davacı defterlerini inceleyen S.M. Mali Müşavir … tarafından tanzim edilen 14/11/2017 tarihli raporun 9. sayfasının ilk paragrafında; davacıya ait incelenen 2013, 2014, 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin ve yevmiye defterlerinin kapanış tasdikinin süresinde yapıldığı, ticari defterlerin kendi içinde birbirini teyit eder nitelikte muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu belirtilmesine rağmen; taraf defter kayıtlarının birbirini teyit etmediği belirtildiğinden; HMK.nun 222/2 maddesi gereğince; davacı defter kayıtlarının kendisi lehine delil olarak kabulü yasal olarak mümkün değildir.
Bu durumda; her iki tarafın iddialarını TMK’nın 6. ve HMK’nın 190 ve 222. maddeleri gereğince defter kayıtları dışında başka delillerle ispatlamaları gerekmektedir.
2- Davalının sağlık bakanlığı UBB kaydının iptalinden sonra davacı elinde kalan ve iddiaya göre elden çıkarması mümkün olmayan bir kısım malların iadesi ile ilgili düzenlenen iade faturası ve iade edilen malların davalı tarafça; henüz iade faturası düzenlemeden önce “malları gönderme teslim almam”, yargılama sırasında “sözleşmeye göre malları teslim alma mecburiyetim yoktur”,”davacı fason mal kullanıyor”, “iade edilen malların bizden alınan mallar olup olmadığı araştırılsın” mazeretiyle kabul edilmemesi iade faturasına itiraz mahiyetinde kabul edilip; tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bildirmiş olduğu delilleri toplandıktan sonra, özellikle bayilik sözleşmesinin iptali sonucu davacı elinde kalan malların davacı tarafından elden çıkarılması imkanı bulunup bulunmadığı ve iade faturasındaki malların davalıdan alınan mallar olup olmadığı konusunda uzman bilirkişiden görüş alındıktan sonra delillerin esastan değerlendirilmesi gerekirken, davacının tevdi mahalli belirleme zorunda olduğu şeklinde hukuka uygun olmayan yetersiz gerekçeyle mefi tespit talebinin reddi şeklinde hüküm tesis edilmesinin ve aynı şekilde mevcut delillerle istinaf sebeplerinin incelenip esastan değerlendirilmesininde doğru olmadığı kanaatindeyim.
Davacının menfi tespit ve istirdat talebine ilişkin davasında adalete uygun bir kararın tesisi için öncelikle davacının davalıya temlik ettiği yukarıda adları belirtilen sağlık kuruluşlarındaki alacaklarının tahsil edilip edilmediğinin, iade faturasındaki malların bayilik sözleşmesine dayalı hukuki ilişkiden dolayı davalıdan alınan mallar olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Çünkü; davacının temlik ettiği alacakların tamamının tahsil edilmesi (650.000,00 TL), iade faturasındaki malların davalı tarafından alınma mecburiyeti bulunduğu ispatlandığı taktirde (637.000,00 TL) davalı defterlerinde ödeme olarak kayıtlı olmaması sebebiyle ve bilirkişi tarafından davacı borcundan mahsup edilip edilmeyeceği mahkemenin takdirine bırakılan, davalının borçlu veya kefil sıfatıyla Türkiye Ekonomi Bankasına olan borcu nedeniyle Selçuk üniversitesi tarafından bankaya gönderilen( 92.842,56 TL) olmak üzere (Bilirkişilerce ; defter incelemesinde davacı ödemesi olarak hesaba alınmayan) toplam 1.379.842,56,00 TL davacı ödemesi olarak kabul edildiğinde; davalı defter kayıtlarına göre ; davalı alacağı olarak tespit edilen 728.483,85 TL’nin fazlasıyla karşılanmış olacağı ihtimali bulunduğundan belirtilen konularda tahkikat yapılmadan hüküm tesisinin doğru olmadığı kanaatinde olduğumdan çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

Başkan …
e-imzalıdır