Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1811 E. 2021/2135 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI: …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :01/11/2021
YAZIM TARİHİ :01/11/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 18/04/2019 tarihinde tesis edilen karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi açıkça inkar etmeyip, ödemezlik defi ileri sürerek hiçbir borcunun olmadığını iddia ettiğini, dolayısıyla müvekkilinin takibe konu edilen alacağının varlığı konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığını, taraflar arasındaki tek uyuşmazlık davalının bu borcunu ödeyip ödemediği noktasında toplandığını, davalıyla olan ticari ilişkide müvekkilince davalıya fatura mukabili satışlar yapıldığını ürünlerin teslim edildiğini, faturaların her iki tarafın defterlerine işlendiğini, takibe konu edilen miktarda faturadan kaynaklanan cari hesap bakiyesi alacağının, davalı borçlu tarafından ödenmediğini, bu sebeple davalı borçlu hakkında Konya… İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı faturadan kaynaklı cari hesap bakiye borcu olduğunu bildiği halde takibe haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenlerle davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatı ödemeye hükmedilmesini, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin de davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı alacaklıya ait şahıs şirketinden ihracatının yapılması kaydı ile gönderilen ürünlerin ihracatının gerçekleştirildikten sonra tamamen ürünlerden kaynaklanan sorun nedeniyle ve ürünlerin Irak Devleti Mevzuatına uymadığı gerekçesiyle Irak Gümrüğünün malları kabul etmediğini ve el koyduğunu, malların imha edilmesi söz konusuyken alacaklı firmaya bu durumun belirtildiğinde malların kendisine iade edilmesini, iade edilmesi halinde müvekkilin yapmış olduğu masrafları karşılayacağını bildirdiğini, bunun üzerine malların gümrükten alındığını, davacı alacaklı tarafından verilen şifahi teminat gereği masrafların müvekkili şirkete ödenmediğinden ödemezlik defini kullanarak malların alacaklı firmaya gönderilmediğini, mallara Irak Gümrüğünce el konulmasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, bu durumun tamamen alacaklı şirketten kaynaklandığını, malların halen müvekkili firmanın deposunda bulunduğunu, takibe ilişkin borcun ancak alacaklının taşımaya ilişkin masrafları müvekkiline ödemesi ile doğacağını, borç doğmadığından müvekkilinden talep edilmesinin de hukuka aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı gerçek kişi ticaret erbabının davalı limited şirkete karşı Konya … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasıyla toplam 11.984,76 TL lik fatura alacağına istinaden takibe giriştiği, takip talebini fatura örneğine eklediği, davalı borçlu şirkete örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu şirket vekilinin yukarıda özetlenen cevap dilekçelerindeki içerik doğrultusunda itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu ve davacı alacaklı tarafından hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı, davalı her ne kadar davacıyla arasındaki alışverişin ve borcunun bulunmasını kabul ettiği fakat itirazının malların Irak Devleti mevzuatına uygun olmaması nedeniyle yaptığı masrafların kendisine ödenmemesi nedeniyle hiçbir borcunun olmadığını iddia etmiş ise de; davacı alacaklıyla aralarındaki alım satım ilişkisinde satın alınan malların Irak Devleti mevzuatına uygun olması gerektiği yönündeki savunmasını destekler yazılı sözleşme veya bilgi ve belge sunmadığı, bahsi geçen malların gümrükten geri alınması nedeniyle masraf ettiğine dair de dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunmadığı, malların halen kendisinde olduğunun ikrarı nedeniyle itirazlarının soyut kaldığı, borcun ödenmemesi nedeniyle davacının icra takibi yapmakta işbu itirazın iptali davasını açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu, davalının tevlitli yapılan sözlü sözleşme ve malların kendinde bulunduğu savunması nedeniyle usul ekonomisi ve hızlı yargılama ilkeleri gereğince tarafların ticari defterlerinin de incelenmesine gerek olmadığı, alacağın itiraz edilmeyen faturaya dayanması nedeniyle likit de olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve vicdani kanaate varılmıştır.” gerekçesiyle Davacı … vekilinin davalı … aleyhine açtığı itirazın iptali davasının kabulü ile; Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının kaldığı yerden ve aynı miktar üzerinden devamına, alacaklı likit olduğundan hüküm altına alınan 11.984,76 TL’nin % 20 oranında hesaplanacak inkar tazminatının da davalı şirketten alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin hatalı bir şekilde davalı vekilinin geçerli bir mazeret bildirmemesi nedeniyle mazeretin reddine karar verdiğini, mahkemenin delilleri ve belgelerini sunmaları için ihtarat yapması gerekirken yapmadığını ve aynı zamanda çözülmesi teknik bilgi ve tecrübeyi gerektiren uyuşmazlık konusu hakkında bilirkişi incelemesi yaptırmadığını, yerel mahkemenin ilk duruşmada taraflarına kesin süre vermeden savunma haklarının kısıtlanmasına sebep olduğunu, bu nedenlerle dosyanın eksik incelenmesi nedeniyle bozularak yeniden karar verilmesi gerektiğini, gümrük beyannamesi ekli listesinde de yer alan ürünlerin ihracatı gerçekleştirildikten sonra tamamen ürünlerden kaynaklanan sorun nedeniyle ve ürünlerin Irak Devleti mevzuatına uymadığı gerekçesiyle Irak gümrüğünün malları kabul etmediğini, bu olay sonucunda mallara el konulduğunu, ekte yer alan 24.09.2016 tarihli gümrük beyannamesi ekli listesi ile istenilen malzemelerin imalatçı davacının kusuru nedeniyle Irak hükumeti tarafından kabul edilmediğini ve mallara el konulduğunu, el koyma yazısına göre müvekkili şirkete ait ihracat malzemelerinin 2010 tarihli 18 47 numaralı Irak Sağlık kurallarına uygun olmadığı için ürünlerin geri gönderileceği veya imha edileceğinin taraflarına bildirildiğini, yazının devamıyla ürünlerin kullanma süresine aykırılık nedeniyle geri gönderileceğinin bildirildiğini, yazıyla da sabit olduğu üzere taleplerini destekler şekilde ürünlerin Irak Mevzuatına aykırı olduğu için geri gönderildiğini, malların imha edilmesi durumu söz konusu olacak iken müvekkilinin, alacaklı şahsa ait firmaya bu durumu belirttiğinde malların kendisine iade edilmesini ve malların iade edilmesi halinde müvekkilinin yapmış olduğu masrafları karşılayacağını belirttiğini, müvekkili firmanın da alacaklı şahsa ait firmadan bu şifahi teminatı alınca söz konusu malları gümrükten geri aldığını, davacı alacaklı tarafından verilen şifahi teminat gereği masraflar müvekkili şirkete ödenmediğinden dolayı müvekkili şirketin de ödemezlik defini kullanarak söz konusu malları alacaklı şahsa ait firmaya göndermediğini, sonuç olarak müvekkilinin davacı alacaklıya hiç bir borcu bulunmadığını, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; faturaya dayalı başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacı tarafından davalı aleyhine 21/09/2016 tarihli 11.984,76 Tl bedelli faturaya dayalı olarak 14/11/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı davalı şirketin vekili aracılığıyla borca itiraz ettiği İcra Müdürlüğü tarafından 29/01/2018 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafından iş bu itirazın iptali davasının 28/18/2018 tarihinde Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açıldığı, mahkemenin 31/12/2018 tarihli kararı ile davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görev yönünden davanın usulden reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleşmesi ve davacı vekilinin süresinde talep etmesi üzerine dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği ve Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sırasını aldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinin Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davalı şirkete tebliğe çıkarıldığı, tebligatın iade edilmesi üzerine ticaret sicilindeki adresine Tebligat Kanunun 35. Maddesine göre tebliğe çıkarıldığı, dava dilekçesinin davalı şirkete 03/01/2019 tarihinde Tebligat Kanunun 35. Maddesine göre tebliğ edildiği, Konya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin tebliğden önce 31/12/2018 tarihinde görevsizlik kararı vermiş olduğu, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesince dava dilekçesinin tekrar davalı şirket vekiline duruşma günü ile birlikte tebliğe çıkarıldığı ve 25/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili Av. …’ın dosyaya 07/03/2019 tarihli cevap dilekçesi sunduğu, ayrıca 18/04/2019 tarihli duruşma için başka mahkemedeki duruşmasını göstererek mazeret dilekçesi gönderdiği, mahkemece 18/04/2019 tarihli ilk duruşmada davalı vekilinin geçerli bir mazeret bildirmediği gerekçesiyle mazeretinin reddine karar verildiği ve bu duruşmada davanın bitirilerek davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Anayasanın 36. maddesinde, herkesin meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.
Diğer taraftan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
Somut olayda davalı vekili 17/04/2019 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği mazeret dilekçesinde, aynı gün Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasının duruşması olması sebebi ile duruşmaya katılamayacağını bildirmiştir. İlk derece mahkemesince davalı vekilinin mazeretinin geçerli bir mazeret olarak kabul edilmemesi ve davalı delilleri değerlendirilmeden karar verilmesi savunma hakkının kısıtlanması ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2019 tarih… Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 214,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırılan teminatın yatırana iadesine,
7-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/11/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip … e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır