Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1803 E. 2020/974 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:… – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE TİCARET .. MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI: … – (T.C. Kimlik No:…)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … Holding Anonim Şirketi
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … -…
DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/07/2020
YAZIM TARİHİ : 10/08/2020
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 28/05/2019 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine dava dosyasının dairemize geldiği anlaşılmakla üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava, 23/09/2017 tarihli açıklama ve ıslah dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya para yatırdığını, bunun karşılığında hisse senedi aldığını, davalı şirketin 17/04/2000 tarihinde iade ettiğini, müvekkilinin şuan itibariyle hissesinin karşılığı olan paranın ve kötüniyetli olarak ödenmeyen kar payının davalı şirketten talep ettiğini, müvekkilinin davalı şirkete Kayseri … Noterliği’nin 10/11/2016 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ortaklık durum belgesine göre çıkma hakkı kullandırılarak paylarının gerçek değerinin tespiti ile kar paylarının hesabına yatırılması suretiyle ödenmesi için ihtarname gönderdiğini, ancak davalı şirketin bu tarihe kadar ihtarnameye herhangi bir cevap vermediğini beyan ederek şimdilik 1.000,00 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 23/03/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 79.731,63 TL artırarak 80.731,63 TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde davalı şirkete para ödediğini belirttiğini ancak yaptığını iddia ettiği bu işlemin miktarı ve tarihi konusunda herhangi bir beyanda bulunmadığını, davalı şirketin parasını iade ettiğini belirtmesine rağmen diğer yandan hissesinin karşılığı olan parayı alamadığı ve bunu talep ettiğini açıkladığını, davacının bu şekilde çelişen beyanlarının usul ve hükümlere aykırı düştüğü gibi savunma haklarının da kısıtlanmasına neden olduğunu, bu nedenle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, davacının TTK’nın 531. maddesi gereği dava açma hakkının bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından kar payı dağıtımına ilişkin alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığından davacının kar payı isteminin reddinin gerektiğini, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddi gerçeğe uygun, hukuki dinlenme hakkı korunarak adil yargılanma çerçevesinde karar verilmesini gerektiğini, usul ve yasaya aykırı karara itibar edilmesinin mağduriyet ve suistimal yaratacağını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kar payı alınması maksadıyla verilen paranın iadesi istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davaya konu … İnşaat Tarım ve Sanayi İşletmeleri Ticaret A.Ş’nin ünvanının … Sanayi Ticaret ve Yatırım Holding A.Ş. olarak değiştirildiği, bilahare … Holding A.Ş.’ye devredilmesi suretiyle birleştirilmesine ve tasfiyesiz infisahına karar verildiği ve unvanının … Holding A.Ş. olarak değiştiği dosya kapsamından anlaşıldığı,
İlk derece mahkemesince delillerin esastan değerlendirilmesi ve davacının istinaf kanun yoluna başvurmasından sonra dairemizce henüz istinaf sebepleri esastan incelenmeden; 7194 sayılı yasanın 41. Maddesiyle; 3332 sayılı yasaya “31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez.
Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” şeklinde Geçici 4. madde eklenmiştir.
Sermaye Piyasası Kanunu
Madde 16 “(1) (Değişik birinci cümle: 28/11/2017-7061/109 md.) Payları borsada işlem gören ortaklıklar ile kitle fonlaması suretiyle halktan para toplayan ortaklıklar hariç olmak üzere pay sahibi sayısı beş yüzü aşan anonim ortaklıkların payları halka arz olunmuş sayılır. Bu ortaklıklar halka açık ortaklık hükümlerine de tabi olurlar. (2) Payları borsada işlem görmeyen anonim ortaklıklar, halka açık ortaklık statüsünü kazandıktan sonra en geç iki yıl içinde paylarının işlem görmesi için borsaya başvurmak zorundadırlar. Aksi durumda, Kurul, bu payların borsada işlem görmesi veya ortaklığın halka açık ortaklık statüsünden çıkarılması için, ortaklığın talebini aramaksızın gerekli kararları alır. (3)(Ek: 28/11/2017-7061/109 md.) (Değişik Cümle: 27/12/2018-7159/8 md.)….”
Öncelikle; yasal düzenlemenin taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi kapsayıp kapsamadığı ve davalı şirketin yasal düzenlemede belirtilen şirketlerden olup olmadığı yönünden delillerin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davalı şirketin yasal düzenlemede verilen 31/12/2014 tarihinden önce, BIST (İMKB) yönetim kurulunun 23/10/2012 tarihli toplantısında ortaklığın paylarının halka arz edilmeksizin 2.ulusal pazarda 23/11/2012 tarihinden itibaren işlem görmesine karar verildiği ve 23/11/2012 tarihinden itibaren işlem görmeye başladığı mevcut delillerden anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının yatırım maksadı ile davalı şirkete para verdiğini, verilen para karşılığında kendisine “ortaklık durum belgesi” ve hisse senetleri verildiğini istenmesine rağmen parasının iade edilmediğini verdiği paranın faizi ile tahsilini, davalı tarafın ise; davacı tarafından davalı şirkete para verilmişse; şirkete ortak olmak maksadıyla verildiğini, kendisine verdiği para karşılığında nominal bedelli hisse senedi verildiğini , davacının şirket pay sahibi olarak şirket kayıtlarına kaydedildiğini Anonim şirket olan davalının 6762 sayılı TK’nın 329 ve 405. maddelerindeki düzenleme gereğince kendi hisselerini temellük etmesinin ve bunun sonucu olarak yatırılan paranın iadesinin mümkün olmadığını aksinin kabulü durumunda ise; davanın süresinde açılmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Yukarıda yapılan açıklama ve tespitler nazara alındığında; taraflar arasında görülmekte olan davanın 05/12/2019 tarihinde 3332 sayılı yasaya eklenen geçici 4. madde kapsamında olduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle; tarafların iddia ve savunmaları ile ilgili bildirdiği deliller esastan değerlendirilmeden, 7194 sayılı yasanın 41. Maddesiyle 3332 sayılı yasaya eklenen geçici 4. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince açılan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına, davacı lehine davalı şirket aleyhine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan asgari ücret tarifesi gereğince maktu ücret-i vekalet taktirine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Yasal düzenleme gereğince davacının istinaf talebinin KABULÜNE; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarih … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2- İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında davacı tarafından yatırılan 121,30 TL başvurma harcının davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Açılan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
2- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40 TL peşin ve ıslah talebi sırasında yatırılan 1.361,61 TL olmak üzere toplam 1.393,01 TL harçtan alınması gereken 54,40 TL harcın mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 1.338,61 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 54,40 maktu karar harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti gideri, 220,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.305,80 TL yargılama giderinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince 3.400,00 TL maktu ücreti vekaletin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansını yatıran tarafa iadesine,
C) İlk derece mahkemesince davalıdan tahsiline karar verilen tamamlama harcı ile ilgili harç tahsil müzekkeresi düzenlenmiş ise; müzekkerenin bila infaz iadesinin istenmesine, iade işleminin İlk derece mahkemesince yapılmasına,
D) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
E) Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 16/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır