Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1766 E. 2022/1249 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av. … –

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/09/2022
YAZIM TARİHİ : 16/09/2022
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekillerince istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, dava ve haksız işgal tarihlerinde müvekkili şantiyesindeki müvekkiline ait ve kuraları çektirilmemiş meskenden birini ( … Sok. No:…) 2008 yılının Ağustos ayının ilk haftasında haksız işgal ettiğini ve tahliye etmemekte direndiğini, bu hususta deracattan da geçen Konya … AHM’nin … E-… K. sayılı ilamının da onandığını, tahliye ve teslimi de kapsayan önceki davada, haksız işgal tarihinden 06.10.2010 tarihine kadar olan dönem için haksız işgal tazminatı talep edilmiş olup, işbu davada 07.10.2010 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için haksız işgal tazminatı talep edildiğini ileri sürerek, 07.10.2010 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için 36.000,00 TL haksız işgal tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile talebini 38.289,40 TL’ne yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, zamanaşımı def’i ve husumet itirazında bulunmuş, müvekkilinin dava konusu daireyi satın aldığını ve bedelini ödediğini ayrıca, dava konusu taşınmazın doğalgaz tesisat projesinin müvekkili tarafından yaptırıldığını, güneş enerjisi ve kombi taktırıldığını, elektrik ve su bağlatıldığını, dairenin diğer bütün eksiklerini giderdiğini, davacının müvekkilinin yaptırdığı söz konusu masrafları ödemeden müvekkilinden ecrimisil isteyemeyeceğini, takas mahsup talebinde bulunduklarını, Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiğini, Konya … ATM’nin … ve … E. sayılı dosyalarının incelenmesi halinde de davacının dava konusu arsa üzerinde hiçbir hakkı olmadığının ortaya çıkacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Dava, “haksız işgalden kaynaklanan ecrimisil” davasıdır.
Davamız, davacı kooperatifin, davalı üyenin haksız olarak işgal ettiği mecur hakkında daha önce yargılaması yapılan ve karara bağlanan hüküm doğrultusunda verilen tazminatın devamında haksız işgalin devamı halindeki oluşan ve mahkememizde açılmış olan davanın açıldığı tarihe kadar oluşan ecrimisil talebidir.
Yargıtay 23. HD.nin 23.05.2014 gün ve 2014/1438 E. 2014/4030 K. sayılı emsal içtihadına göre, “Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesine göre, ortaklar… hak ve vecibelerde eşittirler. Tip ana sözleşmenin 62. maddesine göre, imal edilen konutlar, ortakların katılımı ile noter önünde çekilecek kur’a ile dağıtılır. Yine, davacı kooperatifin ortak sayısı ile imal ettiği konut sayısı arasında fark olduğu da dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda, mahkemece, davalının davacı kooperatifin ortağı olduğu, dava tarihi itibariyle davacı kooperatifin imal ettiği konutlara ilişkin kur’a çekilmediği, davalı adına tahsis kararı olmadığı, üretilen konut ile ortak sayısı arasında fark bulunduğu, eşitlik kuralı çerçevesinde kur’a ile kooperatif ortağına konut tahsis edilmedikçe, ortağın konuta yerleşip kullanamayacağı nazara alınarak, taraflar arasında doğan muarazanın, davalının davaya konu konuta ilişkin müdahalesinin tahliye edilmesi suretiyle önlenmesine, işgal tazminatına ilişkin talep yönünden ise, dosyadaki tüm delil ve belgeler birlikte değerlendirilerek davalının konuta yerleşirken iyiniyetle hareket edip etmediğinin üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesinin gözardı edilmesinde isabet görülmemiştir.”
Somut olayda ; davalı vekili zamanaşımı ve aktif husumet yokluğu itirazında bulunmuş ise de ; Davanın haksız işgal tazminatı (ecrimisil) talebine yönelik dava olduğu, TMK. 683.maddesine göre birşeye malik olan kimsenin hukuk düzeni sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğunun, malikin malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı her türlü haksız elatmanın önlenmesini dava edebileceğinin düzenlendiği, yine HGK’nın 01.11.2000 tarih ve 2000/3-1341-1584 sayılı kararında; “Ecrimisil, hak sahibi zilyedin, kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminattır.” şeklinde tanımlandığı, bu tanıma göre ecrimisil davası, taşınmazın maliki ya da zilyedi tarafından açılabileceği, 08.03.1950 gün ve 22/4 sayılı Yargıtay İBK.da da ” başkasının malını haklı bir nedene dayanmadan işgal edenin fiilinin, “haksız fiil” olarak nitelendirildiği, dava konusu edilen taşınmazın davacı kooperatif adına kayıtlı olduğu, taraflar arasında Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Es … Kar. Sayılı dosyasından elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talepli dava açıldığı, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, verilen Kararın Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2017/1154 Es.2018/2119 Kar. sayılı ilamı ile onandığı, davalının davacı kooperatife üye olduğu ancak kooperatif tarafından tahsis işlemi yapılmadığı ve kura çekiminin yapılmaması nedeniyle davalının dairedeki tasarrufunun haksız olduğu hususlarının belirlendiği, bu konuda her hangi bir ihtilafın artık kalmadığı, mahkememizce davalının tasurrufu altında bulunan dairede inşaat bilirkişisi eşliğinde keşif yapıldığı, bilirkişinin 25/04/2019 havale tarihli ayrıntılı raporunu dosyaya sunduğu, raporda 07/10/2010 – 01/05/2018 tarihleri arasındaki davalının ödemekle yükümlü olduğu ecrimisil bedelinin 38289,40 TL olduğunun bildirildiği, Ancak davacının geriye doğru 5 yıllık ecrimisil talep edebileceğinden , davacının ecrimisil talebinde haklı olduğu, ancak davalının süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunduğu, 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay’ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları gereğince ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık sürenin dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlayacağı davacı tarafın 07.10. 2010-01.05.2013 yılları arasındaki taleplerinin zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş olup Kooperatif tarafından yapılan bir tahsis bulunmaması ve davalının söz konusu meskenleri kullanmasının haklı sebeplere dayandığını ispat edememesi nedeniyle, davalının dava konusu meskeni haksız işgal ettiği (kullandığı) ve bu nedenle haksız işgal tazminatı (ecrimisil) ödemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişinin 25/05/2019 tarihli raporuna göre; dava konusu 07/10/2010 – 18/05/2018 (dava tarihi olan) dönemi için, dava konusu meskenin ecrimisil bedelinin 38.289,40 TL. olduğu belirlenmiştir.
Davacı kooperatifin ecrimisil alacağının 27.308,88 TL. olduğu…” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, ecrimisil talebi olarak 27.308,88 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, taraflar arasındaki davalının dava konusu meskenden tahliyesiyle meskenin boş olarak müvekkiline teslimine, dava tarihine kadar haksız işgal tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesi talepli dava sürerken taraflar arasında zamanaşımının işleyemeyeceğini, tarafları bağlayan özel kanun (1163 S.K.) hükümlerinin zamanaşımına engel olduğunu, bilirkişi raporuyla da 38.289,40 TL haksız işgal tazminatı alacağının bulunduğu belirtilmesine rağmen davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, mahkemece, davaya ilişkin evrak için Tapu Müdürlüğüne yazı yazıldığı belirtilmiş ise de tapu kayıtlarının dosyaya alınmadığını, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, haksız işgal iddiası ile açılan işbu davada kooperatifin dava konusu taşınmazın maliki olmadığını ve dava konusu taşınmaz üzerinde ayni veya şahsi hiçbir hakkının bulunmadığını, mahkemeden bozma öncesi Konya … ATM’nin … ve … E. sayılı dosyaların (bozma sonrasında Konya … ATM’nin … ve … E. sayılı dosyalarının incelemesi talep edilmesine rağmen dosyaların istenilmediğini ve eksik inceleme ile karar verildiğini, taşınmazın tapu kaydında …. adına kayıtlı olup, davacının, … ile yaptığı arsa karşılığı kat yapım sözleşmesini geçersizlik itirazı ileri sürerek geçersiz hale getirdiğini, geçersizliği tespit eden ve kesin hüküm haline gelen Konya … ATM’nin … ve … E. sayılı dava dosyalarının 2013 yılında kesinleştiğini, davcının aktif husumet ehliyeti olmayıp, her iki dava dosyasının istenerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin herhangi bir işgalinin söz konusu olmadığını, davacı kooperatif tarafından 30.06.2000 tarihli genel kurul ile …‘a satış için yetki verildiğini ve …’ın söz konusu yetki ile müvekkiline dava konusu daireyi 25.12.2000 tarihinde sattığını ve bedelini tahsil ettiğini, mülkiyet hakkı olmayan, şahsi hakkının geçersiz olduğu tespit edilen davacının ecrimisil isteyebilmesinin mümkün olmadığını, takas mahsup iddialarının da mahkemece değerlendirilmediğini, inşaat bilirkişinden rapor alınmadığını, bu dava açısından bilirkişilik niteliği olmayan SMMM’den rapor alındığını, itirazlarına rağmen itirazlarının değerlendirilmediğini, tanıkları dinlenmeden eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulduğunu, mahkemece 07.10.2010-01.05.2013 tarihleri arasında zamanaşımına uğradığı belirtilmiş ise de, dava tarihi 18.05.2018 olup, zamanaşmının 01.05.2013 değil dava tarihine göre 18.05.2013 olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif ile ortağı arasındaki haksız işgal iddiasına dayalı ecrimisil istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde, daha önce davalı hakkında aynı iddiaya dayalı olarak Konya … AHM’nin … E-… K. sayılı dosyasında, davanın kabulü ile davalının dava konusu iki konuttan tahliyesine, iki konutun davacıya teslimine ve 7.323,62 TL ecrimisil bedelinin temerrüt faiziyle tahsiline, tavzih kararı ile de, her ne kadar iki konut için hüküm tesis edilmiş ise de, davalının 20/4 nolu konuttan tahliyesine, bu konutun davacıya teslimine karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 23 HD’nin 2015/456 E- 2015/8161 K. ilamı ile, tavzih yolu ile düzeltme yapılamayacağından bahisle sair temyiz itirazları incelenmeksizin kararın bozulduğu, bozma sonrası Konya … AHM’nin … E-… K. sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile davalının konuttan tahliyesine ve bu konutun davacıya teslimine, 7.323,62 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın Yargıtay 23 HD’nin 2017/1154 E-2018/2119 K. sayılı ilamı ile onandığı, davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine Yargıtay 23 HD’nin 2018/1232 E-2019/2433 K. sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin kabulü ile onama ilamının kaldırılmasına ve kararın bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının taşınmazdan tahliyesine ve dairenin davacıya teslimine, ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın Yargıtay 6. HD’nin 2021/2044 E-2022/2281 K. sayılı ilamı ile onandığı ve 21.6.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında, Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleşen kararda da belirtildiği gibi, davalının, davacı adına kayıtlı olup, davalıya tahsis edilmeyen taşınmaza el attığı anlaşılmakla mahkemece ecrimisile hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, davalı vekilinin cevap dilekçesinde takas mahsup iddiasında bulunmasına ve davacı tarafça da cevaba cevap dilekçesi ile de bu hususa karşı çıkılmamasına rağmen, benzer bir uyuşmazlıkla ilgili davada Yargıtay 23. HD’nin 2016/1788 E-2018/2109 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, davalının bu savunması üzerinde durulup, delilleri incelenerek, taşınmaza yapıldığı iddia edilen faydalı ve zorunlu masrafların saptanması, bulunan tutarın ecrimisil bedelinden mahsup edilmesi gerekirken bu savunma üzerinde durulmaması doğru görülmediği gibi, mahkemece, süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunulması nedeniyle kısmen kabul kararı verilmesine rağmen ecrimisil bedelinin tespitinde hataya düşülmesi de doğru görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının, yukarıda belirtilen hususlarda inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2019 tarih, … Esas- … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 466,36 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6- İstinaf başvurusunda bulunanlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/09/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T