Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1764 E. 2021/2210 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLLERİ :

İHBAR OLUNAN :

VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
YAZIM TARİHİ : 15/11/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında 11/07/2019 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın davalı firmadan bir araç almak için 07/07/2017 tarihinde görüşmelere başladığını, aracın donanım ve renginin aynı gün tespit edilmesi üzerine 38.000,00 TL ödeyerek trafik tescil ve sigorta işlemlerini başlattığını, aracın kredi ile alınması nedeniyle davanın açılış tarihine kadar 2.313,42 TL ödeme yaptığını, ayıplı ürünlerin sigortası için 1.055,04 TL ve kaskosu için 1.227,61 TL harcama yapıldığını, plaka işlemleri nedeniyle de 250,00 TL masraf edildiğini, aracın 10/07/2017 tarihinde teslim alındıktan sonra 45 – 50 km kullanıldığını, daha sonra marş ve motor arızalarının meydana geldiğini, 17/07/2017 tarihinde aracın servise götürdüklerini, serviste araç arızasının bulunamadığını, sesin enjektör alışmasından kaynaklı olup, 6.000,00 km’ye kadar enjektörün alışabileceğini bildirerek aracı teslim ettiklerini, araca çeki demiri montajı yaptırdıklarını, çizim ve mühendislik ücreti olarak 236,00 TL ödediklerini, montaj için 450,00 TL masraf yapıldığını, 75,00 TL değerinde paspas takımı, 149,00 TL değerinde bagaj havuz paspası alındığını, 01/08/2017 tarihinde aracın tekrar bozulduğunu, aracı servise bıraktıklarını ve araçta şanzıman türbin pozisyon hatası olduğunu ve aracın parçaya ihtiyaç duyduğunu, ancak bu parçanın sistemde tanımlı olmadığını, bu yüzden aracın tamiratının usun sürebileceğini bildirdiklerini, aracın dava tarihinde de serviste olduğunu, ikame araç verilmediğini, davalıya noterlik vasıtasıyla sözleşmeden döndüklerini ve aracı teslim ettiklerini ancak ödemelerin iade edilmediğini, ihtar ederek verilen tarihe kadar ödeme yapılmaz ise dava açma durumu hasıl olacağını bildirdiklerini, neticeten “…Fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, Davalı yana zaten teslim etmiş olduğumuz aracın, TBK 227 vd, maddelerine dayanarak sözleşmeden döndüğümüzün tespiti ve kredi sözleşmesinin de iptal edilerek yapılan ödemelerin ve araca zorunlu olarak yapılan masrafların ve şimdilik 100,00 TL araç mahrumiyeti tazminatının; noter ihtarıyla davalı yanı temerrüde düşürmüş olduğumuz tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,…” şeklinde talepte bulundukları görülmüştür.
Dava dilekçesine ekli ihtarnamenin incelenmesinde ise ihtarnamenin davacı tarafından davalı şirkete keşide edildiği, ihtarda araçtaki arızalardan bahisle TBK 227. madde de belirtilen seçimlik haklarından satılanı geri vermeye hazır olduklarını bildirerek sözleşmeden dönme hakkını kullandıklarını ve aynı yasanın 229. maddesi gereğince satış bedelinin temerrüt faizi ile birlikte ödenmesini, ayıplı ürün için yapılan masrafların ödenmesini ve araç mahrumiyet tazminatı ödenmesini, aracın fatura bedeli olan 117.403,10 TL’nin 10/07/2017 tarihinden itibaren başlayacak temerrüt faizi ile birlikte ödenmesini, araca takılan çeki demiri masrafı olan 1.828,91 TL’nin taraflarına ödenmesini, ödemelerin 7 gün içerisinde yapılmasını ihtar ettikleri, ihtarnamenin tebliği şerhinin bulunmadığı görülmüştür. Ayrıca dava dilekçesine aslı gibidir diye onaylı ilgili alacağa ait 10/07/2017 tarihli fatura, araç tesciline ilişkin geçici belge, kasko poliçesi örneği, araca yapılan masraflara ilişkin (çeki demiri) faturaların eklendiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; konu aracın bakım ve servisleriyle tamirinin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 13. maddesinde ve Garanti Yönetmeliğinin 14. maddesinde, arızaların maldan yararlanmamayı sürekli kılması hükmünün bulunduğunu, araç parçalarının gelmesi halinde aracın sorunsuz kullanılabileceğini, satın alınma tarihinden bu yana faiz talep edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığından davacının faiz isteme hakkının olmadığını savunarak davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “… 1-Davacının davasının KABULÜ İLE ;
a)111.044,16 TL. kredi bedeli,
b)38.000 TL. araç peşinatı,
c)5.035,56 TL. araca yapılan masraflar,
d)16.000 TL. araç mahrumiyeti nedeniyle uğranılan zarar bedeli olmak üzere toplam 170.079,72 TL.nin davalıya ihbarı olan 11/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminatlar yönünden zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçmesine rağmen ilk derece mahkemesince bu hususların dikkate alınmadığını, araçtaki şanzıman tesisatı ve krank sensörünün servis tarafından değiştirildiğini, üzerilerine düşün her türlü görevin yapıldığını, bilirkişinin, hataların devam ettiği şeklindeki raporunda belirtildiği üzere, araç hatalarının giderilmesi müvekkili şirketin yapabileceklerini aştığını, hataların üretim kaynaklı olduğunu, bu nedenle sorumluluğunun ihbar olunan …’ye ait olduğunu, dava değerinin 100,00 TL olarak gösterilip, iki kez ıslah talebinde bulunulduğunu, 29/12/2017 tarihinde davacı tarafından dava değerini 154.079,72 TL artırarak 154.179,72 TL olarak bildirdiğini, daha sonra kiralanan araca ilişkin masrafları taraflarına yükletmek adına ikinci bir ıslah dilekçeleri ile dava değerini yükseltmeye çalıştıklarını, mahkemenin bu ikinci ıslah talebini de kabul ederek hüküm kurduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istinaf ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ticari şirketler arasındaki alım satımdan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince davalı şirketin talebi üzerine davanın …’ye ihbar edildiği, konu araca ilişkin trafik ve kredi bilgilerinin celp istendiği, davacı tarafça araç kiralanmasına ve çeki demirine ilişkin fatura ve sair bilgilerin dosyaya sunulduğu, araç servis formları ile aracın satışına ilişkin vergi tahsilatları da dahil sair bilgi ve belgelerin de ilgili yerlerden getirtilerek incelendiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesinin talimatına istinaden Kocaeli … Asliye Ticaret Mahkemesince bilirkişinin de bulunduğu halde konu araç üzerinde 15/03/2019 tarihinde keşif yapıldığı, keşfe dayalı olarak aldırılan bilirkişi Prof Dr. …nın sunduğu raporda özetle; servis kayıtlarının incelendiğinde, aracın tamir ve bakımının yapılmasına rağmen arızanın giderilemediği ve halen devam ettiği, hem mekanik hem de yazılım hatalarının bulunduğu, bu hataların üretimden kaynaklı olduğu, ayıpların araçtan beklenen faydayı ortadan kaldırdığı, onarım tutarının belirlenebilmesi için elektronik yazılım ve mekanik açısından derinleme araştırma yapılması gerektiğinden bir fiyat belirlenmesinin doğru olmadığını bildirir rapor sunduğu görülmüştür.
Davacı vekili 16/05/2019 tarihinde sunduğu ıslah dilekçesiyle, dava dilekçesinde talep ettikleri miktarların belirlendiği, bu nedenle 111.044,16 TL kredi sözleşme bedeli, 38.000,00 TL araç peşinatı, 5.035,56 zorunlu masraflar ve 16.000,00 TL araç mahrumiyeti tazminatı olmak üzere toplam 170.079,72 TL’nin noter ihtarı ile temerrüte düşürülen tarih itibariyle işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İlk derece mahkemesince 6502 sayılı yasanın 8/1, 3/h ve 58. maddelerinden bahisle davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın yukarıdaki gerekçelerle, davalı şirket vekili tarafından istinaf edildiği, dosya ve gerekçeli kararın incelenmesinde davacı vekilince kaleme alınan dava dilekçesinde, her iki tarafın ticari şirket olması nedeniyle, görev kurallarına uygun olarak asliye ticaret mahkemesine hitap edildiği, davanın asliye ticaret mahkemesine açılarak yukarıdaki esasa kaydedildiği, asliye ticaret mahkemesince yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararda 6502 sayılı Tüketici Yasasının 8/1 ve 3/h maddelerinde belirtilen ayıplı mal kurallarından bahsedildiği, ayrıca aynı yasanın 58. maddesine istinaden çıkartılan yönetmelikte, ücretsiz onarım talebinin azami sürelerinin belirtildiğinden bahisle, taraflar arasındaki alışverişe konu araçta 6502 sayılı yasanın 8. maddesi kapsamında gizli ayıp bulunduğu, davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi yönünde talepte bulunması nedeniyle, ödediği bedelin ihtarnamenin tebliği ve temerrüt tarihinden itibaren davacıya iadesi gerektiği, gerekçesiyle hüküm kurduğu görülmüştür. Taraflar tüketici olmadığından aralarında tüketim ilişkisinin de bulunmamaktadır. Ticari şirketler arasında gerçekleşen alım satım sözleşmelerine ilişkin nizaların ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden iş bu davanında ticaret mahkemesinde açıldığı, yargılamanın ticaret mahkemesince icra edilmesi nedeniyle taraflar arasındaki nizanın tüketici yasası hükümlerine göre değil de Türk Ticaret Kanunu (ve gerektiğinde bu kanunun yollamasıyla Türk Borçlar Kanunu) nun ilgili hükümlerinden bahisle, yine ilgili hükümleri gereğince, gerekçe oluşturularak karar yazılması gerekirken, ticari şirket olan taraflardan birinin tüketici, diğerinin de profesyonel satıcı gibi kabul edilip, aralarındaki ilişkinin de tüketim ilişkini olarak değerlendirilerek 6502 sayılı yasanın yukarıda belirtilen maddeleri gereğince hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun olmadığı, kabule göre de bilirkişiden satışa konu araç için yapılan masraflara ilişkin bilgi alınmadığı, araç mahrumiyeti talebiyle, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediği, belirtilen konuların aydınlatılması için başka bir bilirkişi tayini veya aynı bilirkişiden ek rapor aldırılmasının düşünülmemesi, dosya içeriği ile usul ve yasaya uygun düşmediği anlaşıldığından, davalının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin 11/07/2019 tarih, … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 2.904,35 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/11/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

M.Ç.