Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1718 E. 2021/2172 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2019
NUMARASI :… Esas -… Karar
İSTİNAF EDEN
DAVACILAR : 1- … – (T.C Kimlik No:…)
2- … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/11/2021
YAZIM TARİHİ : 08/11/2021
Davacılar tarafından davalı aleyhine Konya Asliye… Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 11/07/2019 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacıların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacının davalıdan aldığı ve alacağı ürünlere karşılık toplam 246.499,88 TL’lik senet ve çek teslim ettiğini, fatura mukabili toplam 198.669,88 TL’lik teslimat yapıldığını, başkaca teslimat yapılmadığını, davacının verdiği çekler ve senetlerin toplam ile fatura mukabili teslim aldığı ürünlerin bakiyesi 47.800 TL olup davacının davalıda 47.800 TL alacağının bulunduğunu, davacının davalıya verdiği ve Konya … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibine girilen çekten dolayı müvekkilinin hiçbir borcununu bulunmadığını, icra dosyasına yatacak paraların iş bu dava sonuna kadar davalı alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili hakkında takibin iptaline, davalının %20 tazminata mahkum edilmesine, davacıların davalıya fazladan verdiği kambiyo evrakından dolayı cari hesapta alacaklı olduğu 21.100 TL’nin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; teslim edilen kıymetli evrak ve bedellerinin iddia edildiği kadar olmadığını, teslim edilen kıymetli evrakların tamamının tahsil olmadığını, 26.700,00 TL bedelli çekin davalıya ödenmediğini, davacı tarafın hem bu çek bedelini ödenmiş gibi istirdadını talep etmekte hem de aynı çeke karşı Konya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile imza inkarında bulunarak itiraz ettiğini, davacının iddialarının çelişkili olduğunu, alacağın henüz muaccel olmadığını ve talep edilemeyeceğini beyan ederek, davanın reddini, tedbir kararın kaldırılmasını, takibi durduran davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Mahkememiz her ne kadar yemin delilinin delil listesinde bulunması durumunda davacının davasını ispatlayacak başkaca bir delili olmaması durumunda kullanmak istediğinde kendisine tanınması gereken yasal bir hak olsa da dosyanın sefahatinden yapılan bilirkişi incelemelerinde açıkça davacının alacaklı olmadığı tespit edilmesi, hazırlanan yemin metninin dava dışı konuları da kapsadığı, mahkemenin vicdani kanaatine göre davalının borcu olmadığına dosya kapsamındaki delillerle kanaat getirdiği inandıcı ve samimi yeminden kaçınmasına gerekçe gösterdiği sebeplerde haklı olduğu takdir edilerek oluşan vicdani kanaat ile davacının davasının reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada alınan bilirkişi raporunda davalarının 8.000,00 TL’lik kısmının ispat edilmiş ise de ödeme yaptıklarını iddia ettikleri ancak davalı defterlerinde hiçbir kaydın bulunmadığı 39.800,00 TL’lik ödemeyi ispat açısından sadece yemin delillerinin kaldığını ve yemin deliline dayandıklarını, kesin delil olan yeminin yerel mahkemece reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla yükümlüdür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesine göre; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklindedir.
Menfi tespit davasında da anılan Yasa hükümlerindeki ispat yüküne ilişkin kuralın uygulanması gerekir. Buna göre, menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak alacaklı olduğunu iddia eden tarafa yani davalıya düşer. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/3521 Esas 2019/1844 Karar sayılı ilamı).
Davacıların yemin deliline dayandıkları, yemin delilinin HMK’nın 225 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, yemin kesin delillerden olduğu, yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlü olduğu, şu durumda kural olarak, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verileyeceği, davacılar tarafından davalı şirket yetkilisine yemin teklifinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince dosya kapsımında mevcut delil durumunda dosya aydınlanmış bulunduğundan ve davacılar tarafından hazırlanan yemin metninin dava dışı konuları da kapsadığı gerekçesiyle davacıların yemin delili talebinin reddine karar verildiği,
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 21/10/2019 tarih 2018/2758 Esas 2019/4861 Karar sayılı ilamında “….Uygulamada çokca yapılan yemin teklif eden kişinin yemin sorusunu da hazırlaması uygulaması muhakeme sırasında yanlışlık ve zorluklara neden olmaktadır. Yemin teklif edenin hazırladığı yemin metni mahkemeye bir teklif niteliğindedir. Yemin sorusu mahkemece resen ve özenli bir şekilde hazırlanıp yemin teklif eden tarafa yemin sorusunun ispat etmek istediği vakıaya uygun olduğu yönünde beyanı alındıktan sonra, yemin sorusu ve yeminin önemi açıklanarak usulen yemini yaptırılıp yemin edecek kişi vakıa hakkında yemin etmelidir.
Hakim ilk önce yemin konusunu (formülünü, sorusunu) tespit eder. Yemin teklif eden taraf, hangi vakıa hakkında yemin teklif ettiğini bildirir; yemin konusunu (sorusunu) ise hakim tespit eder. Hakimin tespit ettiği yeminin konusunun yemin teklif eden tarafın teklifine uygun düşüp düşmediğini denetlemek için yemin teklifinin taraflar bakımından olan öneminden dolayı, yemin konusunun duruşma tutanağına yazılması ve okunarak yemin teklif edene imza ettirilmesi uygun olur (m.154/3-ç;Yönetmelik m.211). Yemin edecek taraf, yemin konusunun yeterli açıklıkta olmadığını ileri sürerse, hakim, karşı tarafın görüşünü aldıktan sonra derhal bu konuda kararını verir. Bundan sonra hakim, yeminin icrasından önce yemin edecek tarafa, hangi konuda yemin edeceğini açıklar, yeminin anlam ve önemini anlatır ve yalan yere yemin etmesi halinde cezalandırılacağı (TCK m.275) hususunda dikkatini çeker (m.233/2). Daha sonra hakim, ‘size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz ?’ diye sorar. O taraf da ‘Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum demekle yemin eda etmiş sayılır (m.233/4). Yemin edecek tarafın, yukarıdaki yemin formülünü aynen tekrarlaması gerekir. Mahkeme ve taraflar, m.233/4’de yazılı olan bu yemin formülünü değiştiremez ve ona ekleme yapamazlar (BKZ: Prof. Dr. Baki KURU istinaf sistemine göre yazılmış Medeni Usul Hukuku s. 291-292 ) ….” belirtildiği, (benzer mahiyette Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 31/10/2018 tarih 2017/920 Esas 2018/10852 Karar sayılı ilamı) yukarıdaki içtihatlarda belirtildiği gibi yemin sorusunu ve formülünü hakim hazırlayacağından ilk derece mahkemesi hakimi tarafından yemin sorusu ve formülünün 6100 sayılı HMK 225 ve devamı maddelerine göre hazırlanarak davalı şirket yetkilisine yemininin yaptırılması gerekirken davacıların yemin teklifinin reddedilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan deliller toplanmamış ve bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiş yukarıda belirtilen eksikliklerin ikmalinden sonra delillerin esastan değerlendirilip hüküm tesis etmek üzere HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesi sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların istinaf taleplerinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin 11/07/2019 tarih … Esas … karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.a maddesi gereğince dava dosyasının ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacılar tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/11/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır