Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1710 E. 2021/2170 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2019
NUMARASI : …Esas -… Karar

DAVACI : … Deniz İşleri Ve Ticaret A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … …
İSTİNAF EDEN DAVALI : … İç Dış Ticaret Yatçılık İm. Oto. Nak. ve Tic.Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/11/2021
YAZIM TARİHİ : 08/11/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 13/06/2019 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalı tarafın istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1961 yılından beri deniz tarama, kurtarma ve yardım deniz altı ve üstü yapıların inşası ve buna benzer konularda faaliyet göstermekte olduğunu, davalı şirket ile müvekkili arasında …. isimli dalgıç botunun “U90 deniz şanzımanı” tipi mevcut şanzımanının yedeğinin davalı şirket tarafından müvekkili şirkete satılması konusunda mutabık kalındığını, sağlanan anlaşmada şanzıman bedelinin peşin olarak ödenmesi kararlaştırıldığından anılan bedelin 06/10/2017 tarihinde müvekkili şirket tarafından davalıya ödendiğini, davaya konu şanzımanın bedeli davalı şirkete ödenmiş olmasına ve davalı şirketçe 22/11/2017 tarihli fatura düzenlenmesine rağmen davalı şirket alım-satım sözleşmesine konu şanzımanı müvekkili şirkete teslim etmediğini, davalının borcu için ilamsız takip başlatıldığını, davalı şirketin takibe yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu ancak, itirazın haksız olduğunu beyan ederek, davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı şirket usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Davacının davasının kabulü ile Konya … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine….” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacağa konu Deniz Şanzımanı’nın taraflar arasında yapılan anlaşma hükümlerine uygun olarak davacı şirkete teslim edildiğini, davacı şirketin alacağa konu Şanzımanı beğenmediğini beyan ederek iade faturası düzenlediğini ancak müvekkiline şanzımanı iade etmediğini, davacı şirketin ödemiş olduğu parayı iade istemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirket üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğinden dolayı 10/05/2018 tarihinde borca itiraz ettiğini, bu nedenle yerel mahkeme ilamının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla yükümlüdür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesine göre; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir”. Alacak davasında ispat yükü kural olarak alacaklı olduğunu iddia eden tarafa yani davacıya düşer. Zira hukuki ilişkinin varlığını iddia eden ve bundan dolayı alacaklı olduğunu ileri süren taraf davacı olduğu için TMK.’nın 6. maddesi (HMK. md. 190) uyarınca ispat külfeti davacı alacaklıdadır. Kuşkusuz bu kuralın uygulanabilmesi için davalı borçlunun dava konusu hukuki ilişkiyi inkar etmesi ve borcun hiç doğmadığını ileri sürmesi gerekmektedir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olacağı da hüküm altına alınmıştır. (HMK 222/4).
Davacının davalıya “U90 Deniz Şanzımanı” tipi mevcut şanzımanu yedeğinin gönderilmesi için para gönderdiğini, davalının alım sözleşmesine konu şanzımanı kendisine teslim etmediğini, ödediği bedeli de iade etmediğini iddia etmediğini, bu bedelin tahsili için Konya 6.İcra Müdürlüğünün 2018/4215 esas sayılı dosyasında yaptığı takibe itiraz ettiğini belirterek davalının itirazın iptalini talep ettiği, taraflar tacir olup davacının her iki tarafın ticari defterlere dayandığından ve tarafların ticari işletmesiyle ilgili bu hususta tarafların ticari defterleri incelenmeden karar verilmesinin doğru olmadığı, bu nedenle her iki tarafında ticari defterleri istenip kayıt ve belgeleri incelenerek taraf defterlerindeki kayıtlar karşılaştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından davalının istinaf başvuru talebinin kabulü ile davalının diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili esasa ilişkin delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/06/2019 tarih…Esas…sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 197,99 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/11/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G