Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1688 E. 2022/1237 K. 09.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … -…
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (… )
ÜYE : … (… )
KATİP : … (… )

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2019
NUMARASI : … Esas .. Karar

DAVACI : … (T.C. Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/09/2022
YAZIM TARİHİ : 13/09/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 13/09/2022 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas saylı dosyasından müvekkili davacı aleyhine dava konusu çeke dayalı Kambiyo Senetlerine Mahsus icra takibi yapıldığını, ancak takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığı gibi müvekkilinin isim ve imzasının bu çekte nasıl kullanıldığının anlaşılamadığını, bilirkişi incelemesi yapıldığında çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşılacağını ileri sürerek müvekkili davacının Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas saylı dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekin müvekkili bankaya borçlu dava dışı … Şti tarafından temlik cirosu ile devredildiğini, müvekkili bankanın iyiniyetli yetkili hamil olup çek üzerindeki imzaların sıhhatini araştırma yükümlülüğü bulunmadığını, çekin üzerindeki davacı imzasının kendisine ait olmaması halinde bu durumdan haberdar olmayan müvekkili bankanın sorumluluğunun bulunmadığı gibi müvekkili banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti de yüklenmemesi gerektiğini, zira çekin illetten mücerret bir kambiyo senedi olup, şeklen tüm unsurları taşıyan çeke dayalı olarak tahsil talebinde bulunan müvekkili bankanın herhangi bir hukuka aykırı ve kusurlu davranışı bulunmadığını, bununla birlikte davacının müvekkil bankanın müşterisi olup, itiraz üzerine müvekkili banka kayıtları üzerinde inceleme yapıldığını, buna göre davacı tarafından yapılan bu imza itirazı üzerine müvekkil banka kayıtları üzerinden inceleme yapıldığını, davacının müvekkili banka ile imzaladığı Bankacılık Hizmetleri sözleşmesinde yer alan imzası ile çek üzerindeki imzası karşılaştırıldığını, her iki imza arasında karakteristik özellikler bakımında büyük benzerlik bulunmakta olup çek üzerindeki imzanın davacı tarafından atıldığı kuvvetle muhtemel olduğunu, müvekkili bankanın iyiniyetli yetkili hamil olduğu dikkate alınarak yapılacak inceleme neticesinde imzanın borçluya ait olmadığının tespiti halinde müvekkili bankanın yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Adli Tıp Kurumu’nun 21/12/2018 tarihli raporunda dava konusu çek üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığının belirtildiği, raporunun denetime elverişli, gerekçeli, usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın dava konusu çekin iyiniyetli yetkili hamili olduğunu, müvekkili bankanın çek üzerindeki imzanın sahte olduğunu bilebilecek durumda olmadığını, bu nedenle mahkemece müvekkili banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin haksız ve yasaya aykırı olduğunu, takip konusu çeki müvekkili bankaya devredenin davacının kardeşlerinin yetkilisi ve ortağı oldukları şirket olduğunu, yerel mahkeme tarafından bu hususun irdelenmediğini, davacının kardeşleri tarafından temsil ve ilzam edilen bir çekin müvekkil bankaya devredilmiş olması karşısında müvekkil bankanın imzanın sıhhatinden kuşku duymayacağının açık olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava menfi tespit talebine ilişkindir.

İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere ve özellikle Dairemizce de usul ve yasaya uygun görülen Adli Tıp Kurumu’nun 21/12/2018 sayılı raporuna göre takip dayanağı çek’in ciro yoluyla devrine ilişkin davacıya atfen atılan imzanın davacıya ait olmadığı belirtildiğinden; davanın kabulüne ve davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi ile ilgili delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, ayrıca; kararın kaldırılması için kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı kanaatiyle davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 2.732,40 TL harçtan peşin alınan 638,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.093,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/09/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

O.B.