Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1686 E. 2021/2175 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … -…
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/04/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI: … Sigorta Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Alışveriş Merkezleri Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av…
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/11/2021
YAZIM TARİHİ : 09/11/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 14/04/2019 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra; dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … San. Tic. A.Ş ile davalı arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticari ilişki çerçevesinde müvekkili tarafından satılan emtiaların karşılığında keşide edilen faturaların bedellerinin ödenmediğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından davalı aleyhine Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız olarak takibe itirazda bulunduğunu, icra takibine konu alacağın kredi risk sigortası kapsamında sigortalı bulunduğunu ve alacağın bir kısmına ilişkin hasar ödemesinin müvekkili sigortacı … Sigorta A.Ş tarafından gerçekleştirildiğini, bu nedenle … Sigorta A.Ş’nin diğer alacaklı şirketin haklarına kısmen ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek ferileriyle halef olduğunu, davaya konu 249.080,82 TL asıl alacağın 180.742,43 TL’lik kısmı açısından … Sigorta A.Ş adına, 68.338,39 TL’lik kısmı açısından müvekkili … San ve Tic A.Ş adına takip edileceğini ve açıkladığı nedenlerle davanın kabulü ile borçlu davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 180.742,43 TL asıl alacak yönüyle 07/03/2019 hasar ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sigortacı … Sigorta A.Ş adına, 68.338,39 TL asıl alacak yönünden … San. ve Tic. A.Ş adına devamına, davalı borçlunun alacağın en az %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bu dosya Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin …………. Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek yukarıda yazılı esasa kaydedilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “….6345 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı anlaşıldığından davanın usulden reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacağın tamamı için arabuluculuğa başvurulduğunu, 27/02/2019 tarihinde son tutanağın imzalandığını, hasar ödemesinin 07/03/2019 tarihinde yapıldığını, müvekkili … A.Ş adına itirazın iptali davası açılabilmesi için ayrı bir arabuluculuk süreci yürütülmesine gerek bulunmadığını, icra takibine konu alacak kredi risk sigortası kapsamında sigortalı olup alacağın bir kısmına ilişkin hasar ödemesinin müvekkili sigorta şirketi tarafından gerçekleştirildiğini, müdahale talibine konu alacak kredi risk sigortası kapsamında sigortalı olup alacağın bir kısmına ilişkin hasar ödemesinin müvekkili sigorta şirketi tarafından gerçekleştirildiğini, her iki alacak için de yani hem sigortacı hem sigorta ettiren adına beyanda bulunduklarını, bu nedenle sigorta şirketinin alacağı ve alacak miktarları konusunda hukuki ihtilaf bulunmadığını, bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Resmi Gazete’de 18/12/2018 tarihinde yayımlanan 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) eklenen dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinde; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” düzenlemesi ile, TTK’nın geçici 12. maddesinde; “(1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği (01/01/2019) tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay’da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz” düzenlemesi getirilmiştir.
Bunun yanında, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na (HUAK) dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A maddesi eklenmiştir. HUAK’ın 18/A-2 maddesinde, “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi ticari davaları düzenlemiştir. Eldeki dava her iki tarafın tacir olması nedeniyle, Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi gereğince ticari davadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 7155 sayılı yasa ile eklenen 5/A maddesinin birinci fıkrasında “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü getirmiştir.
Somut olayda davacının bu dosyanın tefrik edildiği dosya da davacı olan … San. Tic. A.Ş ye kredi risk sigortası kapsamında ödeme yaparak haklarına halef olduğu, her ne kadar … San. Tic. A.Ş tarafından Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin…Esas sayılı dosyasında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş ise de bu dosyanın davacısı tarafından … San.Tic. A.Ş.’ye Konya………esas sayılı dosyasında dava açılmadan önce ödemede bulunarak haklarına halef olduğu, … San. Tic. A.Ş tarafından arabuluculuğa başvurulmasının bu dosyanın davacısı yönünden de arabuluculuğa başvurulduğu anlamına gelmeyeceği, yasa maddelerinden de anlaşılacağı üzere, konusu bir miktar para olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalar açılmadan önce, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak getirildiği, yukarıda anlatılan dava şartının dava açılmazdan önce yerine getirilmediği, HMK’nın 114/2 maddesinde diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğuna hükmedilmesi nedeniyle yukarıda anlatılan dava şartının iş bu dosyada yerine getirilip getirilmediğinin incelenmesi gerektiği, aynı yasanın 115/2 maddesinde dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün bulunması halinde, dava şartının tamamlanması için kesin süre verileceğine ilişkin hüküm getirilmiş ise de dosya içeriğinden dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığı anlaşıldığından, dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle de ilk derece mahkemesince verilen usulen red kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 05/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır