Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1684 E. 2021/2225 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 14/09/2018
EK KARAR TARİHİ : 06/12/2018
NUMARASI : …Esas -… Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … İnşaat Attariye Ticaret Sanayi Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ: 12/11/2021
YAZIM TARİH : 15/11/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 14/09/2018 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Seydişehir Noterliğinin 09/06/2011 tarihli ve … yevmiye numaralı vekalete ve aralarındaki şifahi sözleşmeye istinaden iş ve işlemler yaptığını, dosyaları hazırladığını ve borçluya maden işleri için ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) hizmeti verdiğini, müvekkili şirketin vermiş olduğu hizmetin 2012 yılı ÇED hizmeti asgari ücret tarifesindeki karşılığının 8.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin bu alacağını defalarca istemesine rağmen borçlu tarafından hiçbir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin alacağını tahsili amacıyla Konya … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe itirazı sonucu icra takibinin durduğunu, bu nedenle davalarının kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının hiçbirinin somut bilgi ve belgelere dayanmadığını, davacının soyut iddiasından başka borç alacak ilişkisinin ortaya konulmasının mümkün olmadığını, ayrıca ÇED belgesi alınması için yapılan işlemler için fahiş bir miktar üzerinden hesaplamaya gidilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkil şirketin sürekli olarak taş ocağı işlettiği için ÇED belgesini aldığı yerlere ödediği ücretin ortada olduğunu, davacının dava konusu talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, yetkili mahkemenin Seydişehir Mahkemeleri olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Davanın kısmen kabulüne, davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile 7.000,00 TL asıl alacağa takip takibinden itibaren işleyecek reeskont avans ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin reddine….” karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “…HMK’nın 344.maddesi gereğince davalı … İnş.Attariye Tic. San.Ltd.Şti.’nin istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına….” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin gerekçeli kararından anlaşılacağı üzere 30/10/2017 tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmadığını, Çevre Mühendisleri Odasının 14/06/2016 tarihli müzekkere cevabının tek başına hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin alacağının likit alacak olduğunu, basiretli bir tacir olarak davranma yükümlülüğü altında olan davalının da müvekkilinin yapmış olduğu hizmet bedelini bilebilecek durumda olduğu halde kötü niyetli olarak böyle bir borcu olmadığı gerekçesiyle icra takibinin tamamına itiraz etmesi nedeniyle icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerekirken aksi yönde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ÇED raporu hazırlama işini sunmuş oldukları 12/10/2016 tarihinde fatura karşılığı olarak 1.770,00 TL’ye yaptırılmış olduğunu, 2012 yılında aynı iş için ödenmesi gereken miktarın 7.000,00 TL olarak hesaplanmasının ve yerel mahkemenin bu yönde karar vermesinin hukuken izah edilmesinin mümkün olmadığını, Çevre Mühendisleri Odası tarafından mahkemeye gönderilen ücretler, dava konusu ÇED raporu hazırlanması için belirlenen asgari olmayıp “tavsiye edilen ücretler” olduğunu, alınan bilirkişi raporunun tamamen hukuki dayanaktan yoksun ve bilimsel verilen dışında hazırlandığını, ÇED raporu alınması yönündeki ücretin belirlenmesi için teknik bilgi ve beceriye gerek olmadığını, daha sonra aynı işin müvekkili şirket tarafından yaptırıldığını ve miktarını belgeleyen faturayı dosyaya sunduklarını, mahkemenin bu faturaya göre değerlendirme yaparak karar vermesinin hukuken daha doğru olacağını, aleyhlerine verilen kararın hatalı olduğunu, hukuka aykırı durumun istinaf yoluyla düzeltilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ek karara yönelik istinaf dilekçesinde özetle; 06/12/2018 tarihli ek karanın eksik inceleme sonucu alındığını, usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf başvurusu yaparken harçları ödediklerini, bunun harici istenen ödemelerin yapılmamasının istinaf taleplerinin kabul edilmemesini gerektirecek sebepler olmadığını, çünkü karşı tarafın kararı istinaf incelemesine götürdüğünü, kanunen kendilerinin katılma yoluyla istinaf başvurusu yapma hakkı bulunduğunu, buna rağmen istinaf harcı ödeyerek ekstra bir ödeme yapmış olduklarını, istinaf harcı ödemeden katılma yoluyla istinaf haklarının bulunduğunu, tüm bu nedenlerle red kararına karşı itirazlarının değerlendirilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalının ek karara yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 344. maddesinde “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı kanunun 346. maddesinde “İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344 üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; ilk derece mahkemesi tarafından 14/09/2018 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilince 25/10/2018 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulduğu, ilk derece mahkemesince 06/11/2018 tarihli muhtıra ile davalıya istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve istinaf posta gideri eksik yatırıldığından 83,65 TL eksik istinaf karar harcı ve 200,00 TL posta giderinin yatırılması için bir haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde istinaf harcının ve posta giderinin yatırılmadığı, ilk derece mahkemesince 06/12/2018 tarihli ek karar ile; HMK’nın 434/3. maddesi uyarınca istinaf harcı ve posta gideri yatırılmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği,
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2010/19-286 Esas 2010/330 Karar sayılı kararında bir muhtıranın geçerli olması için gereken özellikler belirtilmiştir. Buna göre; temyiz/istinaf harç ve giderlerinin eksik ödendiğinin anlaşılması halinde muhtıra gönderilerek kararı veren Hâkim veya Mahkeme Başkanı tarafından yedi günlük kesin süre içinde harç ve giderin tamamlanması, aksi halde temyiz/ istinaftan vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz/istinaf edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme kararın temyiz/istinaf edilmemiş sayılmasına karar verir. Bu kararın da temyiz/istinaf edilmesi halinde 346/366.maddeleri hükümleri kıyasen uygulanır.
İlk derece mahkemesi hakimi tarafından davalı tarafa istinaf harcının ve posta giderinin tamamlanması için bir haftalık kesin süre verildiği, ayrıca yazılı olarak aksi halde istinaftan vazgeçmiş sayılacağı hususunun bildirildiği, muhtırada Hâkimin sicili ve e-imzasının bulunduğu görülmekle muhtıranın hâkim tarafından usulünce düzenlendiği, davalı tarafa geçerli bir bildirimin yapılmasına rağmen verilen kesin sürede istinaf harcının ve posta giderinin ödenmediği anlaşılmakla; istinaf kanun yoluna başvuran davalının ek karara yönelik istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
Davacının asıl karara yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; davacının davalı tarafından kendisine verilen Seydişehir Noterliği’nin 09/08/2011 tarih … yevmiye nolu vekaletnamesi ile “… Temsile yetkili olduğum şirketin adına Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı,Çevre ve Orman Bakanlığı ile bu Bakanlıklara bağlı taşra teşkilatlarında ve diğer tüm Bakanlıklar Kamu Kurumu ve Kuruluşlarında ilgili Belediyelerde Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) ve Seçme Eleme Kriterlerine göre Hazırlanmış Proje Tanıtım Dosyası,Gürültü ve hava kirliliği ölçümleri, Deşarj ve Emisyon izinleri İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsat şirketimizin TSE, İSO vb. her türlü kalite standardı, markalaşma çalışmaları dahil ilgili tüm belgelerin hazırlanması bilgilerin derlenmesi ve ilgili mercilere sunulması ve takibinin yapılması ve sonuçlandırılması…” hususunda vekil tayin edildiğini, bu vekaletname uyarınca davalı şirket ÇED belgesi alınması hususunda proje hazırladığını ve hizmet verdiğini, davalının hizmet bedelini ödemediğini, hizmet bedelinin tahsili için Konya …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yaptığı takibe itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptalini talep ettiği, dosya içerisinde mevcut belgelerden davacının davalıya ÇED belgesi alınması hususunda proje hazırladığının ve hizmet verdiğinin sabit olduğu, taraflar arasındaki vekalette ücret kararlaştırılmadığı, Çevre Mühendisleri Odasından gelen yazıda ve alınan bilirkişi raporunda davacının 2012 yılında verdiği hizmet bedelinin 7.000,00 TL olduğunun bildirildiği, davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği, alacağın likit olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davacının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
1- Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B) Davalının ek karara yönelik istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
1- Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
C) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
D) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
E) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/11/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır