Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1614 E. 2021/2462 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : .. Esas …Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … -T.C Kimlik No:…
VEKİLİ : Av. … -…

DAVALI : … -T.C Kimlik No:…
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : ..
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında …. tarafından … Şubesinden verilme … keşide tarihli 152.000,00 TL bedelli çeke istinaden Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, bu icra takipte kasıtlı olarak adresin müvekkili ile hiçbir alakası olmayan bir yer gösterildiğini, bu adreste güya müvekkili çalışanı olduğunu söyleyen … isimli şahsa tebliğ edildiğini, müvekkilinin usulsüz tebligat yapılarak gerçekleştirilen icra takibinden taşınmazları, araçları ve banka hesapları üzerine konulan … ayında yani takip tarihinden tam üç yıl sonra haberdar olduğunu, bu esnadan takip alacağının … tarihinde aynı zamanda … Tic. San. Ltd. Şti’nin muhasebecisi olan … tarafından …’ya temlik edildiğini, müvekkilinin davaya konu çekin karşılıksız çıkması üzerine bu çeke karşılık olmak üzere … Şubesi’ne ait … ve … keşide tarihli 75.000,00’er TL bedelli iki adet çeki arkasına … Tic. San. Ltd. Şti ve … – … cirolarını yapmak suretiyle … Bankasına teslim ettiğini ve 152.000,00 TL’lik … Bankası çekini iade aldığının …’in kayıtlarına geçtiğini, davalının yetkili hamil olduğunu kabul manasına gelmemek üzere takibe dayanak çek bedelinin davacı müvekkili tarafından lehtar bankaya ödendiğini, çekin karşılıksız kalması nedeniyle takibin iptalinin gerektiğini ve açıkladığı nedenlerle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalının dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacının iddialarının hukuki temelden uzak bulunduğunu, temlik işlemi için vekile özel yetki verilmesine gerek olmadığını, davacının mahkemeden gizlediği konunun vekaletnameler ile taşınmaz alım satım, araç alım satım ve bankacılık işlemleri, çek ciro etme, şirket borçlandırma ile özel yetki gerektiren işlemlerle alakalı olarak … isimli şahsın yetkilendirildiği hususu olduğunu, bu nedenle temlikin geçersiz olduğu iddiasına dayanılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin yetkili ve meşru hamil olduğunu, ayrıca davacının dava konusu çeke karşılık iki ayrı çekle ödeme yaptığı ve borcu kalmadığı iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini ve açıkladığı nedenlerle davanın reddi ile davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…davacının davasının reddi ile tarafların karşılıklı tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacağın temliki yönünden eksik inceleme ve hatalı değerlendirme yapıldığını, çekin bankaya ibrazından sonra usulüne uygun şekilde yapılmış bir alacağın temliki işlemi bulunmadığından alacaklı … yetkili hamil olmayıp davalı …’ya yaptığı temlik işleminin geçersiz olduğunu, ayrıca alacağın temliki olarak değerlendirilen işlemde temlik beyanının altında temlik iradesini ortaya koyar şekilde bir kaşe ve imzanın olmadığını, ödeme iddiaları yönünden eksik inceleme ve hatalı değerlendirme yapıldığını, takibe dayanak çekin davacı müvekkil yerine çeki bankaya ibraz eden … Tic.Ltd.Şti yetkilisi …’ya teslim edildiğini ve daha sonra da davalı …’nın öz dayısı olan … isimli dava dışı şahsın eline geçtiğini, tüm bu yasal olmayan işlemlerle birlikte hareket eden davalı … ile … ve … hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından dolayı …Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu ve soruşturmanın halen devam ettiğini, soruşturma dosyası incelenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, yerel mahkemenin davacı iddialarına ilişkin olarak … Bankası …. Şubesine yazılan müzekkerenin cevabını dahi beklemediğini, tüm bu nedenlerle usul ve asaya aykırı olarak verilmiş davanın reddi kararının kaldırılarak haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla yükümlüdür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesine göre; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklindedir.
Menfi tespit davasında da anılan Yasa hükümlerindeki ispat yüküne ilişkin kuralın uygulanması gerekir. Buna göre, menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak alacaklı olduğunu iddia eden tarafa yani davalıya düşer. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/3521 Esas 2019/1844 Karar sayılı ilamı).
Davacının …. tarafından hakkında … Şubesinden verilme … keşide tarihli 152.000,00 TL bedelli çeke istinaden Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takip alacağının… tarihinde aynı zamanda … Tic. San. Ltd. Şti’nin muhasebecisi olan … tarafından …’ya temlik edildiğini, müvekkilinin davaya konu çekin karşılıksız çıkması üzerine bu çeke karşılık olmak üzere … Şubesi’ne ait … ve … keşide tarihli 75.000,00’er TL bedelli iki adet çeki arkasına … San. Ltd. Şti ve … Ticaret – … cirolarını yapmak suretiyle … Bankasına teslim ettiğini ve 152.000,00 TL’lik .. Bankası çekini iade aldığının ..in kayıtlarına geçtiğini, davalının yetkili hamil olduğunu kabul manasına gelmemek üzere takibe dayanak çek bedelinin davacı müvekkili tarafından lehtar bankaya ödendiğini, çekin karşılıksız kalması nedeniyle takibin iptalinin gerektiğini ve açıkladığı nedenlerle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalının dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ettiğini, davalının ise davanın reddini talep ettiği, dava konusu çekin … Ltd.Şti. yetkilisi tarafından bankaya ibraz edildiği, çekin karşılıksız çıkması üzerine banka sorumluluk tutarı ödenerek çekin şirket yetkilisine iade edildiği, ibrazdan sonra dava konusu çekin davacının yetkilisi olduğu …San.ve Tic.Ltd.Şti’nin vekili olan … tarafından …’a temlik edildiği, …nın 504.maddesi gereğince alacağın temliki için vekile özel yetki verilmesine gerek bulunmadığı, …. tarafından borçlular hakkında Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, takip alacağının .. tarihinde … tarafından …’ya temlik edildiği, ibrazdan sonra yapılan cironun alacağın temliki hükümlerine tabi olması ve alacağın … tarafından … ya temlik edilmesi nedeniyle davacının şahsi defilerini davalıya karşı ileri sürebileceği, davacının şikayeti üzerine … Başsavcılığının … soruşturma dosyasında şüpheliler …, … ve .. hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yapılan soruşturmada kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, bu karara karşı yapılan itirazın da Konya …Sulh Ceza Hakimliğince reddedildiği, davacının yemin deliline de dayandığı, yemin delilinin HMK’nın 225 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, yeminin kesin delillerden olduğu, yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlü olduğu, şu durumda kural olarak, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemeyeceği, hal böyle olunca davacı taraf çek bedelinin ödendiğini bu nedenle davalıya borcunun bulunmadığını iddia ettiğinden ispat yükünün davacıya düştüğü, davacının yazılı delille borcunu ödediğini ispat edemediğinden, davacıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği, bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan deliller toplanmamış ve bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davacının istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiş yukarıda belirtilen eksikliklerin ikmalinden sonra delillerin esastan değerlendirilip hüküm tesis etmek üzere HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/12/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.