Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1589 E. 2021/2280 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO:…
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI: … Ayakkabıcılık Hayv.deri Ür. İnş. San. Tic. Ltd. Şti
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … -…

DAVALI : … Deri San.ve Tic. Ltd Şti.
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 19/11/2021
YAZIM TARİHİ : 22/11/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 18/06/2019 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takibe konu çek miktarlarının 215.000,00 TL’lik kısmı için borcu bulunmadığını, tarafların birbirleri ile ticaret yaptıklarını, bu ticaretlerinde çek kullandıklarını, bu çeklerinde tedavüle sokulduğunu, borçlu oldukları iddia edilen toplam 250.000,00 TL değerindeki çeklere ilişkin olarak, dökümünü yaptıkları kıymetli evraklarla 215.000,00 TL’lik kısmının ödendiğini, ödemeye konu kıymetli evrakların, davalı şirket yetkilisi …’ın imzası karşılığı verildiğini, bu nedenle Konya … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takibe konulmuş çeklerin 215.000,00 TL’lik kısmından müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, tespit edilen miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, delil olarak ise defter ve kayıtlar ile yemin deliline de dayandığı görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2013 yılından bu yana devam ettiğini, 2016 ve 2017 yılı muavin defterlerinden davacının, (işbu dilekçenin verildiği gün) itibarıyla 224.870.-TL bakiye borcu bulunduğunu, davacının dava dilekçesinde listelediği çek ve bonoları davacının açık hesabına mahsuben alındığını, bu çekler düşüldükten sonra da davacının, davalı müvekkiline halen icra dosyasındaki alacağı kadar borcu bulunduğunu, ticari defterlerin incelendiğinde alacaklarının takip miktarı kadar olup olmadığının rahatlıkla tespit edilebileceğini belirterek davanın reddine ve %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, davalı da defter yemin ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “… Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konulan çeklerin 215.000,00 TL’lik kısmını müşteri çekleri ve senetleri vererek ödediğinden bahisle bu kısım yönünden borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davalının da bu çek ve senetlerin davacı-borçlunun açık hesabına istinaden alındığını, davacının halen borcunun olduğunu beyan ettiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13/05/2015 tarih 2013/19-2244 Esas 2015/1342 Karar ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 28/01/2016 tarih 2015/4975 Esas 2016/1104 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği gibi 818 sayılı Borçlar Kanununun 114’üncü (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun m.133) maddesine göre borcun yenilenmesi, ancak tarafların bu yöndeki açık iradeleri ile mümkün olup, mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması durumunda tarafların açık yenileme iradesi olmadıkça yenileme sayılamayacağı, çek ve senet verilmesi ödeme sayılmadığı, taraf defterlerine göre halen davacının davalıya borçlu olduğu, davacının davalıya yemin teklifinde bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, mahkememizce tedbir kararı verilmediğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan ticaret neticesinde davacı müvekkili şirketin, davalı borç alacaklı şirkete 250.000,00 TL toplam tutarlı çek verdiğini, bu çeklerin 215.000,00 TL’lik kısmı için davalı şirkete kambiyo evrakı verildiğini, taraflar arasındaki yenileme iradesini ortaya koyan davalı şirket yetkilisinin, imzasını taşıyan belge göz ardı edilerek bu tür belgelerin Yargıtay kararlarında yenileme iradesi göstergesi olarak kabul edildiği, YHGK’nun 30/03/2005 tarih, 2005/18-188 Esas 2005/204 Karar sayılı ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 03/10/2018 tarih, 2016/19520 Esas 2018/4773 Karar sayılı içtihatlarının da bu yönde olduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava dilekçesinde belirtilen 10 adet kıymetli evrak bedelinin 215.000,00 TL’lik kısmı için borçlu olmadıklarının tespiti isteminden ibarettir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava açılırken davacı tarafından yeterli harç yatırıldığı, ilk derece mahkemesince dava dilekçesi tensip zaptına bağlanarak ön inceleme duruşmasının icra edildiği, yargılamanın ise 18/06/2019 tarihli 8. celsede bitirildiği, istinaf harçlarının yatırıldığı ve istinafın süresinde yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya arasında bulunan Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı … Deri Ltd. Şti. vekili tarafından davacı borçlu … Ayakkabıcılık Ltd. Şti. aleyhine, 242.950,00 TL çek bedeli olmak üzere, faiz komisyon ve tazminat toplamı 273.619,95 TL üzerinden 25/05/2017 tarihinde takip başlattığı, takip dayanağı olarak liste halinde 5 adet çek gösterdiği, gösterilen çeklerin önlü arkalı fotokopilerinin takip talebine eklendiği, örnek 10 ödeme emrinin düzenlendiği, ayrıca Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas Karar D. İş dosyası üzerine takibe konu çekler için aynı miktar üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edildiği ve mahkemece 26/05/2017 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, örnek 10 ödeme emrinin ise 30/05/2017 tarihinde davacı borçlu şirkete tebliğ edildiği, dosyada icrai işlemlere devam edildiği görülmüştür.
Dosyaya sunulan SMMM tarafından aldırılan 25/01/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında ticaret yapılarak çekler verildiği, çeklerin çoğunun karşılıksız çıktığı, davalı şirketin defterlerinin incelenmesi sonucunda davacının davalı şirkete 242.950,00 TL borcunun olduğu, vadesi gelmeyen çeklerden ise toplamda 305.000,00 TL borçlu olduğu, toplamda dava konusu hariç 426.539,58 TL’lik şüpheli alacaklarda borçlu olduğu ve 23/11/2017 tarihi itibariyle cari hesabında 77.179,99 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini rapor ettiği görülmüştür.
SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen 18/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda ise davacı şirkete ait defterlerin kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, muhasebe usul ve esaslarına uygun tutulduğu ve birbirini teyit ettiği, söz konusu takip dosyasında belirtilen 5 adet çekin yevmiye defterlerinde yer aldığı, ayrıca davacının davalıya verdiğini iddia ettiği toplam 215.000,00 TL değerinde olan 10 adet çekinde davacının ticari defterlerinde yer aldığı icra dosyasına konu edilen çeklerin davalı tarafından tahsil edilmemesine rağmen davacı şirket ticari defterlerinde söz konusu çeklerin davalıya ödendiği şekilde işlem yapıldığı, davacının davalıya takip konusu edilen çeklerden ve cari hesaptan kaynaklanan 250.000,00 TL’si takip konusu edilen çeklerden bakiyesi ise cari hesaptan kaynaklanan 254.999,57 TL borcunun bulunduğunu rapor ettiği görülmüştür.
10 adet kıymetli evrak bedelinin 215.000,00 TL’lik kısmı için açılan menfi tespit istemli dava yargılamasının, ilk derece mahkemesince usulüne uygun olarak yapılıp bitirildiği, gerekli bilgileri içerir ve denetime elverişli bilirkişi raporu alındığı, davacı vekiline yemin delili hatırlatıldığı ve 04/04/2019 tarihli duruşmada yemin teklifinde bulunmayacaklarını, mevcut delil durumuna göre karar verilmesini talep ettikleri, toplanan delillere göre davanın reddine karar verildiği, kararın; davacı tarafından davalıya verilen toplam 215.000,00 TL’lik kambiyo evrakının yenileme iradesiyle verilip alındığını, davalı şirket yetkilisi …’e “yazılan çekimiz için verilen” ibaresi düşülerek imzası karşılığında verilmesinin de taraflar arasındaki yenileme iradesini gösterdiği, Yargıtay HGK’nın 2005/18-188 Esas (Doğrusu 2005/12-188) ve 19. Hukuk Dairesinin 2016/19520 Esas sayılı içtihatlarının da bu yönde olduğu, belirtilerek iş bu kararı istinaf edilmiş ise de dosya içeriğinde tarafların açıkça borcu yenilediklerine dair irade beyanlarını içerir sözleşme veya bilgi belge bulunmadığı, “yazılan çekimiz için verilen” ibaresinin karşılıklı yenileme anlamına gelmeyeceği, davalının belirttiği Yargıtay içtihatlarında da sözleşmeden ve tarafların imza ve kaşelerini taşıyan el yazısı ile yazılmış açıklamalardan bahsedildiği, yukarıda belirtildiği üzere dosyada böyle bir bilgi ve belgenin olmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13/05/2015 tarih, 2013/192244 Esas 2015/1342 Karar ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 28/01/2016 tarih, 2015/4975 Esas, 2016/1104 Karar sayılı içtihatlarının da bu yönde olduğu anlaşıldığından, davacının usul ve esas ile dosya içeriğine uygun olmayan istinaf taleplerinin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince tebliğ işlemlerinin dairemizce yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 19/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır