Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1569 E. 2021/212 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2019
NUMARASI : Esas – Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
YAZIM TARİHİ : 23/02/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya asliye .. Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 20/03/2019 tarihinde tesis edilen karar karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine Konya .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası nezdinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, başlatılan takibin dayanağı olarak keşidecisi … Ltd. Şti. olan, 20/12/2018 vade tarihli 5.000.000,00 TL bedelli bono gösterildiğini, müvekkili şirketin tek yetkilisi bulunduğunu, imza için başka bir yetkilendirme de yapılmadığını, takip müstenidi bono incelendiğinde, bonoda müvekkili şirket adına müvekkili şirket yetkilisi tarafından atılmış bir imza olmadığının tespit edildiğini, müvekkili hakkında başlatılan icra takibi sebebiyle ticari itibarı zedelenecek duruma geldiğini, davalı/alacaklı banka bonoda lehtar konumunda olup; basiretli tacir hükümleri gereği imzaların kime ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğunu, davalı bankanın müvekkili hakkında iş bu takibi başlatırken kötüniyetli olduğunu beyan ederek davalı banka aleyhine asıl alacak miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, müvekkilinin mağduriyetinin doğmaması için HMK m.209 hükmü gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve takibin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına, müvekkilinin ödeme gücünün olmadığını bu sebeple adli yardım talebinin kabul edilmesine, müvekkili şirketin başlatılan icra dosyası nezdinde başlatılan takip ve takip müstenidi bono sebebiyle alacaklı/davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davranmayarak kötü niyetli takip başlattığı ve bu nedenle dava açılmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından, konusuz kalan dava hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına…” davacı vekilinin tazminat talebinin kabulü ile takip konusu 2.216.327,05 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 443.265,41 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davaya son veren taraf işlemleri olan feragat, kabul ve sulh, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 307 ilâ 315. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Tasarruf ilkesinin bir sonucu olarak davaya son veren taraf işlemleri hüküm kesinleşinceye kadar yapılabilir. Bir başka ifade ile taraflar davayı kabul ederek ya da davadan feragat ederek veya sulh sözleşmesi yaparak yargılamanın her aşamasında ve hatta kanun yollarında herhangi bir hükme gerek kalmaksızın davayı sona erdirebilirler. Ancak bu işlemler vekil tarafından yapılacaksa vekilin vekâletnamesinde özel yetkinin bulunması gerekir (HMK m. 74).
Davadan feragat, davayı kabul ve sulh, içerikleri itibariyle birer maddi hukuk işlemi olmakla birlikte, yapılış şekli itibariyle birer usulü işlemdir. Bu nedenle söz konusu işlemler bir taraftan maddi hukuk anlamında uygulama imkânı bulan iradeyi bozan hâllere dayanılarak iptal edilebilirken, diğer taraftan kesin hüküm gibi sonuç doğurmaktadır.
Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK m. 307). Davadan feragat eden davacı, bununla dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde istemiş olduğu haktan kısmen veya tamamen vazgeçer. Feragat, davayı kesin olarak sonuçlandıran bir hukuki neden olup, yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur.
Davacı tarafça verilen 26/01/2021 tarihli dilekçenin, davadan feragat niteliğinde olduğu, davalı vekili tarafından gönderilen 10/02/2021 tarihli dilekçenin de davalının vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin olmadığını beyan ettiği, HMK’nın 310. maddesi gereğince karar kesinleşinceye kadar davadan feragat mümkün olduğundan ve dairemizce henüz davalının istinafı esastan incelenip karara bağlanmadığından davacının davadan feragat beyanı nazara alınarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi’nin 20/03/2019 tarih, … Esas -… Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- Davalının yargılama gideri talebi bulunmadığından istinaf yargılama gideri hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davanın feragat sebebi ile REDDİNE,
2- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 37.849,33 TL harçtan karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 37.790,03 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3- Davalının vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince tebliğ işlemlerinin dairemizce yapılmasına,
D) Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 23/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G