Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1523 E. 2019/661 K. 19.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … D.İş Esas … D.İş Karar
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN : … Bank Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAFLAR : 1- … (T.C Kimlik No: …)
: 2- … …… ….. Petrol San.Ve Tic.Ltd.Şti.
: 3- … ……. …… ……. San.Tic.Ltd.Şti.
VEKİLİ : Av. …

TALEP : İhtiyati Haciz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş Esas sayılı dosyası ile açılan ihtiyati haciz davasında … tarihinde tesis edilen ek karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz talep eden vekili, müvekkilinin 15/05/2015 keşide tarihli, 11/04/2019 ödeme tarihli 5.000.000,00 TL’ sı bedelli bono nedeniyle borçlulardan 2.989.922,55 TL’ sı nakit alacaklı olduğunu, ödeme günü geçmesine ve ibraz edilmesine rağmen bononun ödenmediğini, müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini, borçlular hakkında yasal takip işlemleri başlatılacağını, mallarının icraen haczine kadar geçecek süre içinde malları kaçırma olasılığı bulunduğunu ileri sürerek, borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece 30/04/2019 tarihli karar ile İİK’nun 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığında kabulüne karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince ‘….yapılan yargılama ve değerlendirmede; muteriz borçlular vekilince verilen itiraz dilekçesi ile; müvekkili …’ın adresinin Antalya ili olduğu ileri sürülerek, bu borçlunun tacir olmadığı bu nedenle bonoda yetkili olarak görülen Konya Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olmadığı ileri sürülmüş ise de; ihtiyati hacze konu senetteki …’ın açık adresinin ” … Selçuklu/KONYA” adresi olarak belirtilmesi ve bononun bu şekilde imzalanması karşısında bu borçlu yönünden yapılan yetki itirazın yerinde olmadığı kanaatine varmak gerekmiştir.
İcra İflas Kanunun 45/1. maddesi; “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir.” hükmünü amirdir.
Borçlar Kanunu 586. maddesi; ” Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir. ” hükmünü amirdir.
Muteriz vekilince Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi ile ilgili takip yapıldığı, takibin aynı borca yönelik olduğu, borcun rehinle temin edilmiş olduğu ileri sürülerek İ.İ.K.’nun 257/1. maddesinde belirtilen yasal şartın bulunmadığı da ileri sürülmüş ise de; İ.İ.K. 45/1 ve B.K. 586. maddesindeki yasal düzenlemeler asıl borçluya yönelik olup; kefillerin borcu teminat altına alınmadığından ve alacak ipotekle teminat altına alınmış olsa dahi kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapmakla herhangi bir yasal engel bulunmadığından ve ipoteğin paraya çevrilmesi ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takiplerin tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla başlatıldığından, muterizler vekilinin bu yöndeki itirazlarının da reddine karar vermek gerekmiştir.
İcra İflas Kanunun 265. Maddesi; “(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.) Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.; Değişik fıkra: 02/03/2005-5311 S.K./17.mad) İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.”
İİK 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz sebebleri tahdidi olarak sayılmış olup; muterizler vekilinin sair itirazları bu kapsamda olmadığından tüm itirazların reddi….’ gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilenler vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı tarafça (alacaklı) müvekkilleri aleyhine Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında bono üzerinden başlattıkları icra takibi ile Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi ile ilgili yaptıkları takibin aynı borca yönelik olduğunu, rehinle temin edilmemiş bir borç söz konusu olmadığını, aynı alacağı hem rehinle temin edilmiş ve bu rehnin paraya çevrilmesi için icra takibi başlatmış alacaklının aynı alacağa ilişkin kambiyo senedi hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunmasının İİK 167. madde hükmüne açıkça aykırı olduğunu, Yargıtay uygulamalarının da bu doğrultuda olduğunu, ayrıca müvekkillerine Kredi Garanti Fonu kapsamında kullandırılan söz konusu borca ilişkin olarak yasanın ön gördüğü yapılandırma hakkının kullandırılmadığını istinaf sebebi olarak ileri sürmüş ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Uyuşmazlık; bonoya dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İstinaf başvurusuna konu karar, ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin … tarihli ek karardır.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nrn 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nun 257/1. maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı İİK’nun 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir.
Somut olayda ihtiyati haciz talebine dayanak bononun incelenmesinde; 6102 sayılı TTK’nun 776. maddesine göre zorunlu unsurların yer aldığı ve kambiyo senedi vasfını taşıdığı anlaşılmaktadır. Kıymetli evrak kural olarak doğumlarına sebep olan alt işlemlerden bağımsızdır. Bu itibarla kendilerini oluşturan alt ilişki geçersiz olsa dahi bu durum kıymetli evrakın geçersizliğine sebep olmayacağından taraflar arasında mevcut borç ilişkisi ile alacağın muacceliyeti yönünden İİK’nun 257/1. maddesinde aranan şartlar gerçekleşmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun 45. maddesine göre, “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir…. Poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuzdur….”
İİK’nun 265. maddesine göre ; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuu ile yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.”
İcra İflas Kanunu’nun 167/1. maddesine göre alacağı poliçe veya emre muharrer senede dayalı olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile haciz yolu ile borçlu aleyhine takipte bulunabileceğine dair İİK’nun 45/3. maddesi hükmündeki istisna uyarınca rehinle temin edilmiş alacak olsa bile kambiyo senedine dayalı olarak takip yapılması mümkün olduğundan, ihtiyati hacze esas bononun teminatlandırılmasının söz konusu olmaması, kredi sözleşmesine bağlı borç için verilen ipotek teminatının kambiyo hukuku bakımından bono alacağı ile illiyeti bulunmadığından tanzim asıl borçlusu yönünden ihtiyati haciz kararı verilebilir.
Her ne kadar İİK’nun 45/1. maddesi gereğince, alacağın rehinle temin edilmiş olması halinde, alacağın rehin miktarından düşük olması durumunda sadece rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması zorunlu ise de; İİK’nun 45/3. ve 167/1. maddeleri gereğince “alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yolu ile takipte bulunabileceğinden” ve ihtiyati haciz kararı bonoya istinaden verildiğinden, ihtiyati haciz isteyen bankanın ihtiyati haciz talebinin usül ve yasaya uygun olduğu, ihtiyati haczin kaldırılmasının gerekmediği sonucuna varılmış ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ihtiyati haciz kararına yönelik itirazların İİK’nın 265. maddesinde düzenlenen itiraz sebeplerinden olmaması, ilk derece mahkemesinin tartışmasında ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu nedenle; ihtiyati hacze itiraz edenin istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İhtiyati hacze itiraz edenin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf kanun yoluna başvuranlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır