Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1498 E. 2021/2470 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … -T.C Kimlik No:…
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … -T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İstirdat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
YAZIM TARİHİ : 24/12/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan istirdat davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine haksız ve mesnetsiz olarak Konya … İcra Dairesi tarafından icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine Konya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile borca itiraz edildiğini, fakat süre yönünden davanın reddedildiğini, kesinleşmiş olan icra takibine cebri icra tehdidi altında … tarihinde 4.410,00 TL ödeme yapıldığını, cebri icra tehdidi altında kesinleşen icra dosyasına yapılan ödemenin istirdatı için bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, müvekkilinin … Köyünde … Market isimli köy bakkalını işletirken fatura ödeme merkezi bayiliği için … Ödeme Merkezleri Müdürlüğü ile 9044 Lisans nolu sözleşme yapıldığını, bu sözleşme gereği takibe konu … adet 500,00 TL bedelli ve … adet 750,00 TL bedelli senetlerin tarih kısmının boş bırakılarak müvekkiline imzalatıldığını, fakat müvekkilinin … tarihinde bu lisans sözleşmesini feshettiğini, bununla ilgili … tarihinde … Noterliğinden ihtarname çektiğini, bu fesih ihtarnamesinin …’e tebliğ edildiğini, yani müvekkilinin davalıdan herhangi bir şekilde hizmet almamış olduğundan ve sözleşmesini feshettiğinden hiçbir borcunun bulunmadığını, söz konusu karara göre senet üzerinde tanzim tarihinin daha sonradan doldurulduğu müvekkilinin sözleşmeyi feshetme tarihinden sonra olduğu için müvekkilinin bu hususu yazılı bir delil ile ispatladığını, bu yazılı delilin ise noterlikten … tarihinde çekilen fesih ihtarnamesi olduğunu beyan ederek davanın kabulü ile, müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığına, müvekkilinin cebri icra tehdidi altında ödediği 4.410,00 TL’nin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkilinin alacaklı olduğu kambiyo senedine istinaden davacı – borçlu aleyhine Konya … İcra Müdürlüğünün … E. nolu dosyasıyla takip yapıldığını, davalının bu takiple ilgili olarak açtığı Konya … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla açtığı itiraz davası reddedildiğini ve borçlu tarafından istirdat davası açıldığını, davacı aleyhine yapılan takip asli unsurları tam olan bir kambiyo senedine istinaden yapıldığını, davacı tarafça iddia edilen sözleşme dava dilekçesinde ve delillerinde bildirilmediğini, sadece tek taraflı bir işlem olan yazılı delil olarak kabulü mümkün olmayan bir ihtarnameden bahsedildiğini, öncelikle bir sözleşmeye istinaden takip yapıldığı hususunu kabul etmediklerini, davacı tarafından bu hususta delil bildirilmediğinden ve bu aşamada herhangi bir yeni delil ikamesine muvafakatleri olmadığından, davanın sadece bu yönüyle dahi reddi gerektiğini, dava dilekçesinde davacı tarafça … tarihli ihtarname ile “Gördüğüm lüzum üzerine” lisans sözleşmesini feshettiğinden bahsedildiğini, bir an için davacı tarafça bir sözleşmeye istinaden senetlerin verildiğine dair delil sunulduğu düşünülse dahi; hangi tarihli bir sözleşmeye, hangi yasal sürede ve hangi haklı gerekçeyle fesih edildiğinin bildirilmesi gerekmekte olduğunu, dolayısıyla bu ihtimalde dahi haksız davanın reddi gerekeceğini, davaya konu senetlerin bir sözleşmeye istinaden verildiğinin taraflarınca kesinlikle reddedilmesi ile birlikte, öyle olduğu kabul edilseydi ve haklı bir fesih nedeni olsaydı, iş bu davayı açabilmek için ödenen miktarın davalı müvekkili açısından sebepsiz zenginleşme teşkil etmesi gerektiğini, davalı müvekkilin sahibi oluğu firmanın fatura ödeme merkezi verdiği bayilerden alınan miktar, reklam ve yasal başvurular için kullanılmakta olduğunu, davacının aboneliği ile ilgili tüm masraflar kendisine gönderildiğini ancak davacının kabul etmediğini, tabela, cam giydirme, basılı evrak …vs, ödeme merkezinin ismine yapıldığı için iadesi mümkün olmayan eşyalar olduğunu, dolayısıyla bu halde de ön şartlarından biri gerçekleşmiş olmadığından reddedilmesi gerekeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: ilk derece mahkemesince; “….Dava konusu icra takibinin illetten mücerret kambiyo senedi vasfını haiz bonoya dayalı olarak başlatıldığı, her ne kadar davacı tarafça taraflar arasında sözleşme imzalandığı, daha sonra sözleşmenin feshine ilişkin davalı tarafa ihtarname gönderildiği, bu nedenle icra takibinin mesnetten yoksun olduğu iddiasında bulunulmuş ise de yargılama sürecinde bu iddiaya ilişkin herhangi bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığı, bu hususun davalı tarafça da kabul edilmediği, bu durumda dosyaya sunulan feshe ilişkin ihtarnamenin tek başına herhangi bir hukuki değer taşımadığı, tahkikat neticesinde dava dilekçesinde yemin deliline başvurulmuş olması nedeniyle davacı tarafa hukuki sonuçları ihtar edilmek suretiyle yemin delilinin hatırlatıldığı, verilen kesin süre içerisinde davacı tarafça yemin teklifinde de bulunulmadığı, tüm bu hususlar dikkate alındığında davacı tarafça davanın ispat edilemediği kanaatine varılmakla davanın reddine… ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin yazılı bir şekilde yapılmasının zorunlu olmadığını, yazılı yapılmamış olsa bile bir suretinin müvekkilinde bulunacağı düşüncesinin varsayımdan ibaret olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin feshine ilişkin noter kanalı ile hukuki değer taşıyan ve davayı ispatlar nitelikte olan ihtarname gönderdiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediğini ve sözleşmeyi inkar ettiğini, mahkemenin davalının dahi inkar etmediği konuda müvekkili aleyhine sözleşme yokmuşcasına karar verdiğini, müvekkilinin sözleşmeyi feshettiğini ve davalıdan herhangi bir şekilde hizmet almadığından borcunun bulunmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; istirdat talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının aleyhine haksız ve mesnetsiz olarak Konya … İcra Dairesi tarafından icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine Konya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile borca itiraz edildiğini, fakat süre yönünden davanın reddedildiğini, kesinleşmiş olan icra takibine cebri icra tehdidi altında … tarihinde 4.410,00 TL ödeme yapıldığını, cebri icra tehdidi altında kesinleşen icra dosyasına yapılan ödemenin istirdatı için bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, … Köyünde … Market isimli köy bakkalını işletirken fatura ödeme merkezi bayiliği için … Ödeme Merkezleri Müdürlüğü ile 9044 Lisans nolu sözleşme yapıldığını, bu sözleşme gereği takibe konu … adet 500,00 TL bedelli ve … adet 750,00 TL bedelli senetlerin tarih kısmının boş bırakılarak kendisine imzalatıldığını, fakat kendisinin … tarihinde bu lisans sözleşmesini feshettiğini, bununla ilgili … tarihinde … Noterliğinden ihtarname çektiğini, bu fesih ihtarnamesinin …’e tebliğ edildiğini, yani davalıdan herhangi bir şekilde hizmet almamış olduğundan ve sözleşmesini feshettiğinden hiçbir borcunun bulunmadığını, söz konusu karara göre senet üzerinde tanzim tarihinin daha sonradan doldurulduğu, sözleşmeyi feshetme tarihinden sonra olduğu için bu hususu yazılı bir delil ile ispatladığını, bu yazılı delilin ise noterlikten … tarihinde çekilen fesih ihtarnamesi olduğunu beyan ederek davanın kabulü ile, davalı tarafa borçlu olmadığına, müvekkilinin cebri icra tehdidi altında ödediği 4.410,00 TL’nin müvekkiline iadesine karar verilmesini, davalının ise davanın reddini talep ettiği,
6100 sayılı HMK’nın 201. maddesine göre senede karşı ileri sürülen her türlü iddia ve def’inin yazılı delille kanıtlanmasının zorunlu olduğu, senetlerin bedelsiz kaldığını iddia eden davacının bu yöndeki iddiasını HMK’nın 201. maddesi uyarınca yazılı delille ispatlamak zorunda olduğu, davacının davalının açıkça sözleşme ilişkisini kabul etmediği, davacının takibe konu senetlerin davalı ile imzaladıkları sözleşme uyarınca verildiğini ve senetlerden bedelsiz kaldığını ispat edemediği, davacının yemin teklifinde de bulunmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/12/2021 tarihinde oy birliğiyle HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır