Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1432 E. 2021/2153 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2019
NUMARASI : …Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … -…

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
YAZIM TARİHİ : 11/11/2021
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye… Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 08/03/2019 tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının davalı kooperatifin üyesi ..’nın, .. Blok, …nolu dairesini 14/10/2000 tarihinde devraldığını, davalının da bu üyeliği aynı tarihte kabul ettiğini, daha sonra 07/02/2001 tarihinde kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, üyelik için yatırdığı 9.000,00 Amerikan Dolarının 3 eşit taksitte ödenmesi için senetler verdiklerini, ancak bu paranın ödenmemesi üzerine 15/11/2001 tarihli sözleşme ile kooperatifin… pafta, … ada, .. parselde bulunan.. nolu dairenin satımı konusunda anlaşarak peşin bedelli üye olarak kabul edildiğini, 9.000 Amerikan Doları karşılığı 13.500,00 TL’nin peşine olarak kabul edildiğini, bunun dışında müvekkilinden bir paranın talep edilemeyeceğinin açık olduğunu, hal böyleyken kooperatifin 25/09/2016 tarihli genel kurul kararı ile müvekkilinden 5.000,00 TL taksitler halinde toplam 2.500,00 TL ödeme yaptığını, 25/09/2016 tarihli genel kurul kararının Kooperatifler Kanunun 52. maddesi gereğince batıl bir karar olduğunu, sözleşme gereği müvekkiline 30/12/2003 tarihinde teslim edilmesi gereken dairenin teslim edilmediğini, herhangi bir kira bedelinin ödenmediğini, bu hususun kooperatif defterleri incelendiğinde anlaşılacağını, bu nedenlerle 25/09/2016 tarihli genel kurul kararı doğrultusunda müvekkilinden talep edilen 5.000,00 TL aidat borcu nedeniyle müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL (Ocak 2012 tarihinden bugüne kadar) rayiç kira bedellerinin dönemlere göre işlemiş yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekilinin davalılar için ayrı ayrı sunduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının yasal 1 aylık süre içinde genel kurul kararının iptaline ilişkin dava açması gerektiğini, zira 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun 53. Maddesi gereğince genel kurul kararının yokluk halinin söz konusu olmadığını, davacının toplantıda oy kullandığını ve muhalefet şerhi koymadığını, iddia edildiği gibi alınan kararın 52. Madde kapsamında olmadığını, yine iddia edildiği gibi 23. Maddede tanımlanan eşitlik ilkesine aykırı bir durumda söz konusu olmadığını, Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında arsa sahipleri ile kooperatif arasındaki sözleşmenin feshi ve tapu iptal tescil davasında 15/07/2003 tarihli ara kararıyla inşaatın durdurulduğunu ve kooperatifin inşaattan el çektirilmesine karar verildiğini, bu karara kadar yapılan inşaatlardan bir kısmının kurayla üyelere teslim edildiğini, ancak mahkeme kararından kaynaklanan hukuki ve fiili engel sebebiyle bu tarihten sonra hiçbir inşaat yapılmadığı gibi bir blok inşaatının da yarım kaldığını, davacının dairesinin teslim edilememesinin sebebinin de bu olduğunu, ilgili mahkeme kararı ile kat karşılığı inşaat sözleşmeleri ile kooperatife ait tapu kayıtlarının iptal edildiğini, ayrıca peşin bedelli üye alımına dair genel kurul kararında alıcılara gecikme tazminatı ödenmesine dair hiçbir hüküm olmadığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “… Yukarıda izah edilenler, bilirkişi raporları, kooperatif kayıtları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı kooperatife ait 2014 ve 2016 yıllarına ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, muhasebe usul ve esaslarına uygun tutulduğu, birbirini teyit eder nitelikte olduğu, 19.01.1997 tarihinde yapılan 1996 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısında sabit fiyatlı üyelik konusunda karar alındığı, bu karar istinaden davacının 14.10.2000 tarihinde 162 nolu kararla peşin bedelli üye olarak kabul edildiği, peşin bedelli üyelik bedeli olarak 8.400,00 TL ödemenin yapıldığı, davacının kooperatif üyeliğinin bir sonucu olarak genel yönetim ve altyapı giderlerine ilişkin 2016 yılı için 932,78 TL borcunun bulunduğu, davacıya ayrıcalık getiren geç teslim sonucu kira tazminatı ödemeyi içeren taraflara arasındaki 15.11.2001 tarihli sözleşmenin kooperatifi bağlayıcı nitelikte olmadığı, ortaklar arasında eşitsizliğe neden olacak nitelikteki bu sözleşmeyi geçerli kılacak mahiyette yönetim kuruluna yetki veren bir genel kurul kararı bulunmadığından söz konusu sözleşmenin geçerlilik kazanmadığı, bu bakımdan davacının 932,78 TL lik kısım bakımından davalı kooperatife borçlu olduğu, bakiye kısım bakımından ise borçlu olmadığının sabit olduğu kanaatine varılmakla davacının davasının kısmen kabulü ile davalı kooperatifin 25.09.2016 tarihli genel kurul kararına istinaden davalı tarafça talep edilen 5.000,00 TL lik aidat borcunun 4.067,22 TL lik kısmı bakımından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemi ile kira bedeli isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE;
-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile davalı kooperatifin 25.09.2016 tarihli genel kurul kararına istinaden davalı tarafça talep edilen 5.000,00 TL lik aidat borcunun 4.067,22 TL lik kısmı bakımından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının kira bedeli isteminin REDDİNE, …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın mahiyeti gereği tek hakimle değilde mahkeme heyeti ile değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin 5.000,00 TL borçlandırılmasına ilişkin 25/09/2017 tarih, olağanüstü genel kurul kararının batıl ve yok hükmünde olduğunu, ticaret siciline tescil edilmediğini, bu nedenle aidat miktarının tamamı yönünden borçlu olmadığına karar verilmesi gerektiğini, 09/01/2018 tarihli kira tespitine ilişkin inşaat mühendisi bilirkişi raporu doğrultusunda kira bedeli taleplerinin reddi kararının hatalı olduğunu, dairenin rayiç kira bedelinin tespit edilmediği gerekçeleriyle istinaf ettiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Açılan dava kooperatif üyeliğinin sona ermesi nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf Dilekçesinin Reddi” başlıklı 346/(1). maddesinde; istinaf dilekçesinin, kanuni süre geçtikten sonra verileceği veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar vereceği,
Hukuk Muhakemeleri Kanununun “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341.maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiş, 2018 yılı değerleme oranına göre yapılan hesaplamaya göre 2019 yılı için istinaf kanun yoluna başvurma kesinlik sınırı 4.400,00 TL olarak belirlenmiştir.
İlk derece mahkemesinin karar tarihi 08/03/2019 olup, istinaf istemine konu miktar ise 1.932,78 TL’dir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na 6763 sayılı Kanun ile ilave edilen Ek-Madde 1 hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar veya değeri 4.400,00 TL’yi geçmeyen malvarlığına ilişkin kararlar kesin olup, HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Dava dosyasının incelenmesinde; istinaf kanun yoluna başvuran davacının talep miktarı nazara alındığında; davacı yönünden kararın kesin olduğu, istinaf kanun yolunun açık olmadığı, ilk derece mahkemesi hakiminin kanunla verilmeyen bir hakkı tanımak suretiyle hükme karşı istinaf kanun yolu açık olduğunu belirtmesinin, taraflara; yasayla verilmemiş bir hakkı (istinaf kanun yolunu) bahşetmeyeceği sonuç ve kanaatiyle davacının istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin HMK 352/1-b maddesi gereğince reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf kanun yoluna başvurma dilekçesinin REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40 TL harcın talep halinde davacı’ya iadesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/11/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 352 ve 362/1.a maddeleri gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır