Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1356 E. 2019/841 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … Bankası A.Ş.
VEKİLİ : …

DAVALI : … (T.C Kimlik No: …)

DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … TİCARET Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında … tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine dava dosyasının dairemize geldiği anlaşılmakla üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın davaya konu bonolardan dolayı davalı borçludan alacaklı olduğunu, arabuluculuk görüşmesi akabinde arabuluculuk tutanağını sunacaklarını, dava konusu alacaklarına dayanak bonoların vade tarihleri geçmiş olmasına rağmen şimdiye kadar davalı borçlu tarafından ödenmediğini, 06/12/2013 düzenlenme tarihli 38 adet bonoların toplam da 21.444,00 TL bedelinin 3905 sayılı kanunun 2/2 maddesinde belirtilen oranda faizi ve % 0,3 oranında komisyonu ve protesto masrafı ile birlikte tahsili için işbu bonoya dayalı alacak davasının açıldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 21.444,00 TL bono bedellerinin vade tarihlerinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “….Dava dilekçesi ve yukarıda belirtilen tüm açıklamalar beraberce değerlendirildiğinde; işbu davada dava şartının yerine getirilmesi için davacı tarafından arabulucuya başvurmuş ise de arabulucu özen ve resen araştırma yükümlülüğünü yerine getirmeden; taraf 2 olarak nitelendirilen davalıya ilk toplantı için usulüne uygun davette bulunmadan, usulüne aykırı olarak arabuluculuk son tutanağını düzenlenmesi nedeniyle, arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediği…” gerekçesiyle davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile eklenen 5/A, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu’nun 7155 sayılı yasa ile eklenen 18/A-2 ve 6100 Sayılı HMK’nın 114/2, 115/1-2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulen reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; arabulucu tarafından yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin yapılmaması hatasının taraflarına yüklenmesinin kesinlikle hukuka aykırı olduğunu, bu karar ile taraflarının hak arama hürriyetinin ellerinden alındığını, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının nama yazılı senetlere istinaden alacak talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki 6502 sayılı Kanunda tüketici kavramı, 3/1- k maddesinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiler “tüketici” 3/1-1 maddesinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da banka hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edildiği ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletildiği, temel ilkeler başlıklı 4/5 maddesinde ise tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebileceği, bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olacağı, aynı kanunun 73/1 maddesinde ” tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2.maddesinde de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklindedir.
Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nın 4 ve 5.madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olduğundan (HMK m.1) yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir (Yargıtay 13.HD’nin 07/03/2018 tarih ve 2016/19443 Esas 2018/2823 Karar).
Davacı bankanın tacir olmasına karşın davalının UYAP incelemesinde vergi kaydının bulunmadığı ve ticaret sicil gazetesi incelemesinde ticaret sicil kaydına rastlanmamıştır.
Dairemizin emsal nitelikteki… esas sayılı dosyasında davacının; davalının dava dışı … Mühendislik Proje İnşaat ve Turizm Sanayi Ltd. Şti.’ne devre mülk satış sözleşmesi gereğince verdiği, sözleşmeye konu nama yazılı senetlere istinaden alacak talebinde bulunduğu, nama yazılı senet üzerinde yapılan cironun alacağın temliki sonucunu doğuracağı bu durumda senedi temellük edene karşı keşideci her türlü def’ilerini ileri sürebileceği (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 20/10/2011 tarih 2011/3304 Esas 2011/19632 Karar sayılı ilamı) taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu (Yargıtay 13. HD’nin 28/02/2017 tarih 2017/561 Esas 2017/2628 Karar sayılı ilamı) kabul edilmiştir.
Bu nedenle somut olayda tüketici mahkemesi görevli olduğundan Konya Asliye … TİCARET Mahkemesine açılan davada Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın HMK’nın 114/2, 115/1-2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde usul ve hukuka uygunluk görülmediğinden davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve yeniden değerlendirme yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … TİCARET Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARIN KALDIRILMASINA,
2- Dava dosyasının HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- Davacı tarafın istinaf başvurusu ile ilgili yaptığı yargılama giderlerinin; ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oy birliği ile HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır