Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1262 E. 2021/2424 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE …. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI :… Esas … Karar

İSTİNAF EDEN
DAVACI/KARŞI DAVALI : … Met. İnş. Oto. Mak. San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … –
DAVALI/KARŞI DAVACI : … San.ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali-Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı/karşı davalı tarafından, davalı/karşı davacı aleyhine Konya Asliye …. Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali ve davalı/karşı davacı tarafından davacı/karşı davalı aleyhine aynı dosyada açılan alacak karşı davasında … tarihinde tesis edilen karara karşı davacı/karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı/karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkil şirketinin davalı borçluya karşı tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen borçlu şirketin belirlenen ödeme süresinde borcunu ödemediğini, müvekkili şirket yetkililerince icra takibine geçmeden önce borcun ifası defalarca istenilmiş olmasına rağmen davalı şirketten olumlu yanıt alınamadığını ve alacağın tahsili için Konya …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile borçlu hakkında ilamsız takip başlattığını, davalı şirketin … tarihinde borcun 131.430,00 TL’lik kısmını kabul ettiğini bunun dışında ödeme emrine, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, davalı şirketin TTK’nın 1530/2.maddesi gereğince temerrüde düştüğünü, davalı şirketin icra takibinin açılmasına sebebiyet verdiğini,temerrüt faizinden ve ferilerinden sorumlu olduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu beyan ederek davalının Konya …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA : Davalı /karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı firmadan müvekkili şirketinin tesislerinde üretiği şeker ve helva gibi ürünlerin imalatında kullanılmak üzere makina alınması konusunda davacı ile müvekkilinin anlaştığını ancak makinenin tesliminden sonra aranan niteliklerde olmaması, davacı tarafından imal edilecek bir makine olması gerekirken yeniden imal edilen bir makine olmayıp tedarik edilen ikinci el bir makine olması ve makinenin teklif mektubunda belirtilen şartları taşımaması ile makinelerde yaşanan diğer problemlerden dolayı davacıya ödenmesi gereken paranın bir miktarının ödenmediğini, halen de bu sorunların giderilmediğini,ancak müvekkili şirketin bu makinelerde imal edeceği ürünler nedeniyle taahhütlerinin bulunması yüzünden iade edilmediğini bozuldukça tamiri yapılarak kullanıldığını, davacı tarafın konuyu tarafların arasında anlaşarak çözmeleri gerektiği şeklindeki beyanı üzerine fatura bedelinden ödenmeyen miktarı da icra takibi süreci başladıktan sonra haciz tehdidi altında müvekkilinin ödediğini, davanın açıldığı tarih itibariyle davacı şirkete davalının borcu olmadığını ancak icra dairesi kanalıyla icra tehdidi altında müvekkilinin davacı tarafa 131.430,00 TL ödediğini, davacının edimini tam ve eksiksiz olarak ifa etmemesi sebebiyle bedelden tenzil isteminde bulunduklarını, bunun için karşı dava açtıklarını bu sebeplerle davacının davasının reddine, davacı tarafın imal-tedarik ve teslim ettiği malın gerçek değerinin tespitini, sözleşme fiyatı ile teslim edilen ürünün fiyatı arasındaki farka ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL’nin ürünün teslim tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra verdiği ıslah dilekçesiyle karşı davadaki taleplerini 56.860,00 TL’ye çıkarmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davacının davalı şirketten alacağını tahsil etmek için Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip yaptığını, davalı şirketin … tarihinde sadece fatura bedelleri olan 131.430,00 TL’yi ödediğini, davalı şirketin TTK’nun 1530/2 maddesi uyarınca temerrüde düştüğünü belirterek davalının 65.843,99 TL’lik işlemiş faize yönelik yaptığı itirazın iptalini talep etmiş, karşı davada ise davalı-karşı davacı … Entegre Tesislerinde kullanılmak üzere Mevlana Şekeri Hattı ve Helva Ünitesi makinesi alınmak üzere davacı-karşı davalı ile anlaştıklarını ancak teslim edilen makinaların ayıplı olduğunu belirterek bedelden indirim talebinde bulunduğu, asıl davanın incelenmesinde Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 05/02/2018 tarih 2016/3758 Esas 2018/351 Karar nolu ilamı ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’nin 23/03/2018 tarih 2017/439 Esas 2018/253 Karar nolu ilamlarında da belirtildiği gibi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1530. maddesindeki ticari hükümlerle yasaklanmış hükümler ile mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları ile ilgili olarak yer alan düzenlenmenin 2. ve 4. bentlerinin ise ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde uygulanmasının mümkün olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle bunun uygulanmasının mümkün bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş karşı davanın incelenmesinde, davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacıya imal edilen, teslim edilen ve kurulan makinaların alınan bilirkişi raporuna göre gizli ayıplı olduğu, davalı-karşı davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğu, davacı-karşı davalı her ne kadar ayıp ihbarının yapıldığı e-mail adresinin kendisine ait olmadığını beyan etmişsede bu e-mail adresinin davalı-karşı davacıya teklif sunan ve yazışmalar yapılan adres olduğu anlaşıldığından bu savunmasına itibar edilmemiş alınan bilirkişi raporuna göre davalı-karşı davacının 56.860,00 TL bedelden indirim talep edebileceği, davalı-karşı davacının davalı-karşı davacıyı karşı dava tarihinden önce temerrüde düşürmediği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davacının davasının reddine, karşı davacının davasının kabulü ile, 56.860,00 TL’nin 5.000,00 TL’sinin karşı dava tarihi olan … tarihinden 51.860,00 TL’sinin ise ıslah tarihi olan … tarihinde itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı /karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesinin müvekkili ile davalı yan arasındaki ilişkiyi yanlış yorumladığını, müvekkilinin davalı yana makine tedarikinde bulunduğunu, TTK’nın 1530/2 maddesi gereğince davalının temerrüde düştüğünü, davalarının kabulü gerekirken reddinin yerinde olmadığını, karşı dava açısından ise dosya hakkında hüküm kurulurken, dikkate alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme neticesinde hazırlandığını, bilirkişi raporlarına karşı itirazlarının yerel mahkeme tarafından dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, davalı yanın yapmış olduğu ayıp ihbarının usulüne uygun ve süresinde olmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığının bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, ilk derece mahkemesince verilen karara göre usulüne uygun ayıp ihbarı yapıldığı kabul edilse dahi, yapılan ihbarın süresinde olmadığını, 6102 sayılı TTK 23/c maddesi gereğince malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiğini, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğunu, alıcı davaya konu malın şayet ayıplı ise iki ve sekiz günlük sürelerde müvekkiline bildirmesi gerekmekteyken yasal sürelerin geçirildiğini, dolayısı ile davalı-karşı davacının sürelere uymamasından kaynaklı hukuki korumadan faydalanamayacağını, seçimlik haklarına da başvuramayacağını, müvekkili şirketin söz konusu malları …tarihinde teslim edip faturasını kestiğini, bu durumda davalı alıcının en geç … tarihinde kadar ayıp ihbarında bulunması gerekirken müvekkili şirket yetkililerine ait olmayan ve kimin kullandığı belirlenemeyen e-mail adresine … -…- …ve … tarihlerinde e-mail atarak bildirimde bulunduğunu, ayıp ihbarının müvekkiline yapılmadığını, yapılmış kabul edilse bile ihbarın kanuni süresi içerisinde olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını, davalarının kabulüne, davalı/karşı davacının davasının ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; faturaya dayalı başlatılan ilamsız icra takibine yapılan kısmi itirazın iptali, karşı dava ise ayıp nedenine dayalı satış bedelinden indirim yapılması talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre davalı/karşı davacı şirket tarafından davacı/karşı davalı şirkete … tarihli sipariş formu ile 2 adet mevlana şekeri üretim hattı, 2 adet de helva pişirim ünitesi sipariş edildiği, davaya konu olan mevlana şeker üretim hattı bedelinin 1 adetinin KDV hariç 88.000,00 TL (KDV dahil 104,430,00 TL) olduğu, mevlana şekeri üretim hatlarıyla ilgili olarak davacı/karşı davalı tarafından … tarihli KDV dahil 104.430,00 TL ve … tarihli KDV dahil 104.430,00 TL bedelli iki adet faturanın kesilmiş olduğu ve bu faturalara dayalı olarak … tarihinde davalı/karşı davacı aleyhine Konya ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile …tarihili fatura için 27.000,00 TL asıl alacak, 9.067,57 TL işlemiş faiz,… tarihli fatura için de 104.430,00 TL asıl alacak, 32.007,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 172.504,65 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı/karşı davacı tarafından takip alacaklısına 131.430,00 TL dışında herhangi bir borcunun olmadığı bildirilerek faize,faiz oranlarına ve ferilerine itiraz edildiği ve takipte itiraz edilmeyen 131.430,00 TL lik kısma ilişkin alacak aslının ve ferilerinin herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden davalı/karşı davacı tarafından icra dosyasına yatırıldığı, itiraz edilen kısımla ilgili icra takibinin durdurulduğu görülmüştür.
İlk derece mahkemesi tarafından taraflar arasındaki hukuki ilişkinin eser sözleşmesi olduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin alım satım ilişkisi olduğu anlaşılmıştır.
Asıl dava açısından davacı/karşı davalının istinaf sebepleri incelendiğinde; taraflar arasında mal alım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, TTK’nın 1530.maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalı/karşı davacıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Davacı/karşı davalı, davalı/karşı davacıyı icra takibinden önce temerrüde düşürmediğinden icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamaz.(Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 18/09/2018 tarih, 2017/3266 Esas-2018/4228 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.) Bu sebeple asıl davada verilen karar yerindedir. Ancak gerekçede taraflar arasındaki hukuki ilişkinin eser sözleşmesi olarak kabul edilmesi doğru olmamıştır.
Karşı dava açısından davacı/karşı davalının istinaf sebepleri incelendiğinde; TTK. m. 23/c hükmü, “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” düzenlemesini, TBK. m. 223 hükmü ise; “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” düzenlemesini içermektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 78/1. maddesinde ise ”Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda davalı/karşı davacı hakkında ilamsız icra takibi … tarihinde başlatılmış olup, davalı/karşı davacının takipte asıl alacak olarak talep edilen 131.400,00 TL fatura bedeline itiraz hakkı varken bu miktarda borcu olduğunu kabul ederek ihtirazi kayıt koymaksızın kendi rızası ile bu miktar ve ferilerini icra dosyasına yatırmıştır.
Dosya kapsamına göre davalı/karşı davacının icra dosyasına ödeme yaparken malın ayıplı olduğunu bildiği de sabittir. Bu durumda ihtirazi kayıt koymaksızın kendi rızası ile ödemede bulunan davalı/karşı davacının karşı davasının da TBK’nın 78/1.maddesi gereğince reddi gerekirken karşı davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1-b.2.maddesi gereğince yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davacı/karşı davalının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan davacı/karşı davalı tarafından yatırılan toplam 1.015,43 TL istinaf karar harcının talep halinde davacı/karşı davalıya iadesine,
2-İstinaf başvurusunda bulunan davacı/karşı davalı tarafından yatırılan toplam 242,60 TL istinaf yoluna başvuru harcının davalı/karşı davacıdan alınarak davacı/karşı davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince tarafların talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davanın ve karşı davanın ayrı ayrı REDDİNE,
2-Asıl davada alınan 1.124,45 TL peşin harçtan alınması gereken 59,30 TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 1.065,15 TL peşin harcın talep halinde davacı/karşı davalıya iadesine,

3-Karşı davada alınan 86, 00 TL peşin harç ve 886,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 972,00 TL harçtan alınması gereken 59,30 TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 912,70 TL peşin ve ıslah harcının talep halinde davalı/karşı davacıya iadesine,
4-Asıl davada davalı/karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince 7.592,77 TL vekalet ücretinin davacı/karşı davalıdan alınarak davalı/karşı davacıya verilmesine,
5-Karşı davada davacı/karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince 8.191,80 TL vekalet ücretinin davalı/karşı davacıdan alınarak davacı/karşı davalıya verilmesine,
6-Davacı/karşı davalının karşı davaya özgü yaptığı 93,00 TL posta masrafı olan yargılama giderinin davalı/karşı davacıdan alınarak davacı/karşı davalıya verilmesine, asıl davaya özgü yaptığı yargılama giderlerinin ise kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı/karşı davacının asıl davaya özgü yaptığı bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, karşı davaya özgü yaptığı yargılama giderlerinin ise kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine,
C)İlk derece mahkemesince … tarihinde düzenlenen harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesinin ilk derece mahkemesince istenmesine,
D) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
E) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır