Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1259 E. 2021/2156 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE… TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2019
NUMARASI : … Esas -…Karar

DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … -…
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
YAZIM TARİHİ : 08/11/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye… Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 04/04/2019 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekilinin ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından müvekkili aleyhine Konya …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takip nedeni ile müvekkili adına kayıtlı bulunan … plaka nolu aracın haczedildiğini, takibe konu 16/09/2015 keşide tarihli 20/12/2015 vade tarihli 33.500,00 TL bedelli senet altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, senet metninde tahrifat yapıldığını ve 3.500,00 TL olan rakamın önüne “3” rakamı eklenerek 33.500,00 TL haline getirildiğini, davalının kötüniyetli olduğundan bahisle müvekkilinin Konya ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu senet nedeniyle davalıya 33.619,77 TL borçlu olmadığının tespitini, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması konusunda teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkili adına kayıtlı olan …… plaka nolu aracın dava sonuna kadar yediemin sıfatı ile müvekkiline teslimiyle, %20’den aşağı olmamak üzere de kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı vekilinin sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının Konya … İcra Hukuk Mahkemesinin ………. esas sayılı dosyası ile imza itirazında bulunulduğunu, ancak 21/01/2016 tarihinde davacının davasından feragat ettiğini, bu nedenle davacının bu davayı açmakta kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin mağdur olmaması için tedbir kararı kaldırılarak davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “…Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı tarafından Konya …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasında takibe konulan senetteki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle borçlu olmadığının tespitini ve davalı tarafından tahsil edildiği kabul edilen 5.080,40 TL’nin 26/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının icra dosyasına verdiği 26/09/2016 tarihli dilekçesi ile davacıdan haricen 5.080,40 TL tahsil ettiğini beyan ettiği bu kısım yönünden talebin istirdada dönüştüğü, her ne kadar davacı Konya …İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında açtığı imzaya itiraz davasından feragat etmişse de Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 03/03/2016 tarih 2015/10765 esas 2016/3782 karar nolu ilamında da belirtildiği gibi İcra Hukuk Mahkemeleri dar yetkili mahkemeler olup kural olarak bu mahkemelerden verilen kararlar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan rapora göre takibe konu senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, her ne kadar imza incelemesi için gönderilen müzekkereye tahrifat hususunda inceleme yapılması talebi sehven yazılmamış ve bu hususta inceleme yapılmamışsa da senetteki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiğinin anlaşıldığından bunun sonuca etkili olmadığı, davalının bildirdiği soruşturma dosyalarının dava konusu senetle bir ilgisinin bulunmadığı, sahtecilik definin herkese karşı ileri sürülebileceği, davalının ciro yoluyla senede hamil olduğu bu nedenle keşidecinin imzasının sahte olduğunu bilebilecek durumda olmadığı anlaşıldığından Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13/02/2017 tarih 2016/5403 esas 2017/1031 karar nolu ilamında da belirtildiği gibi davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE,
Konya …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan takibe konu senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
5.080,40 TL’nin 26/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının Konya … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itirazına ilişkin dava açtığını, davadan feragat etmesi nedeniyle … Karar numarası üzerinden dosyanın karara çıkartıldığından, iş bu davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, ilk derece mahkemesince teminatsız olarak tedbir kararı verildiğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durmasına karar verilemeyeceğinden davanın reddi gerektiğini, Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemeye esas teşkil eden evrakların çoğunluğunun fotokopi olması nedeniyle incelemenin hukuka aykırı olduğunu, bu yönde itirazda bulunmalarına rağmen itirazlarının ilk derece mahkemesince değerlendirilmeye alınmadığını, tarafların, isticvap edilmeleri gerektiğini, davacının hile iddiasında bulunması halinde her iki tarafın tanıklarının dinlenerek dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre karar verilmesi gerektiği iddialarıyla istinaf ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; vaki icra takibine konu bonodan dolayı davacının borçlu oladığının tespitine ilişkin menfi tespit davasından ibarettir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava açılırken gerekli harçların alındığı, dava dilekçesinin davalıya tebliği ile taraf teşkilinin sağlandığı, ilk derece mahkemesince dosyanın tensip zaptına bağlanarak ön inceleme duruşmasının taraf vekillerinin de bulunduğu halde icra edildiği, dosyaya konu takip dosyası, ………….sayılı soruşturma evrakı ile davacıya ait imza örneklerinin celp edildiği, Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi’nden rapor aldırıldığı, dosyanın 04/01/2019 tarihli 10. celsede karara çıkartıldığı, gerekçeli kararın yazıldığı ve istinaf eden davalı …’a 13/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından yasal süresi içerisinde 24/05/2019 tarihinde istinaf edildiği ve istinaf harçlarının yatırıldığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan Konya … İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı … ve dava dışı Yaşar aleyhine, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinden alınan ihtiyati haciz kararı ile takip başlattıkları, fakat bu ihtiyati haciz kararının uygulanmaya konmadığı, takip borçluları olarak dosya davacısının haricinde…, … ve…’in borçlu olarak gösterildiği, toplam 33.619,77 TL üzerinden takibe girişildiği, takip dayanağı olarak, 16/09/2015 tanzim, 20/12/2015 vade, tarihli 33.500,00 TL’lik bir adet senet gösterildiği, örnek 10 ödeme emri düzenlendiği ve senet fotokopisinin takip dosyasına eklendiği, ödeme emrinin davacı …’e usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve istinaf incelemesine konu dosya üzerinden takibin durdurulmasına ilişkin gerekçeli tedbir kararı verildiği görülmüştür.
Dosya içerisinde bulunan Konya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davanın dosyamız davacısı tarafından dosyamız davalısına karşı açıldığı ve senet altındaki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasıyla takibin iptaline karar verilmesi talep edildiği, ilk derece mahkemesince 26/01/2016 tarihinde, … Karar numarası üzerinden davalı vekilinin UYAP üzerinden gönderdiği 21/06/2016 tarihli dilekçeleri ile davadan feragat ettiklerini bildirdikleri gerekçesiyle davanın feragat nedeni ile reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacıya ait imza örnekleri toplandıktan sonra dosya bir bütün halinde Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek, iddia ve savunmalar doğrultusunda senet altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda rapor tanziminin istendiği, Adli Tıp Kurumu’nun 15/10/2018 tarihli raporunda özetle; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan inceleme neticesinde, incelemeye konu senetteki borçlu imzaları ile davacının mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususunu rapor olarak sundukları görülmüştür.
“…İcra Hukuk Mahkemeleri dar yetkili mahkemeler olup kural olarak bu mahkemelerden verilen kararlar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmezler…” (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 03/03/2016 tarih, 2015/10765 Esas 2016/3782 Karar sayılı kararı)
“…Davalı , dava konusu senede ciro yoluyla hamil olmuş ve bu nedenle keşidecinin imzasının sahte olduğunu bilebilecek durumda bulunmadığı…” (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13/02/2017 tarih, 2016/5403 Esas 2017/1031 Karar)
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar doğrultusunda istinaf sebepleri incelenip değerlendirildiğinde; takibe konu 16/09/2015 tanzim, 20/12/2015 ödeme tarihli, 33.500,00 TL meblağlı, keşidecileri Yaşar Ertunç ve …, lehtarı Halil Ertunç, cirantaları lehtar Halil, Mehmet Taşpınar ve davalı … olan kambiyo senedindeki keşideci adına atılan imzanın davacı …’a ait olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 15/10/2018 tarihli raporu ile tespit edildiğinden ve takibe konu senedi ciro yoluyla devralan davalının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından mevcut delillerin değerlendirilmesi sonucu davacının yukarıda vasıfları belirtilen takibe konu senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, kısmen yapılan ödememin istirdaden davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığı,
Her ne kadar davacının İcra Hukuk Mahkemesine açtığı takibin iptaline yönelik dava feragat nedeniyle sonuçlanmış ise de; İcra Hukuk Mahkemesinin sınırlı yetkili mahkeme olması ve bu mahkemece verilen kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği, ayrıca; tarafların isticvap edilmesinin davanın sonucuna etkili olmadığı sebebiyle davalının istinaf sebeplerinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 2.296,56 TL harçtan peşin alınan 574,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.722,42 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/11/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır