Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1229 E. 2021/1618 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …/… – …/..
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/…
KARAR NO : …/…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE …. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2019
NUMARASI : …/… Esas – …/… Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. . ..

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
YAZIM TARİHİ : 08/07/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye… Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 12/04/2019 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalı bankanın … Şubesine ait … nolu hesabından 23.07.2013 tarihinde çekilen 5.000,00 TL kredi nedeniyle 30.07.2013 tarihinde kredi kullanımına ait 384,43 TL komisyon kesintisi,14.08.2013 tarihinde çekilen, 100.000.00 TL kredi nedeniyle 500,00 TL kredi dosya ücreti ve aynı krediye ilişkin 25,00 TL dosya ücreti BMSW tutarı kesintisi, 01.10.2013 tarihinde çekilen, 138.000,00 TL kredi nedeniyle 750,00 kredi dosya ücreti ve aynı krediye ilişkin 37,50 TL dosya ücreti BMSW tutarı kesintisi, 24.10.2013 tarihinde çekilen, 60.000,00 TL kredi nedeniyle 250,00 TL kredi dosya masrafı ücreti ve aynı krediye ilişkin 12,50 TL dosya ücreti BMSW kesintisi, 02.12.2013 tarihinde çekilen, 200.000,00 TL kredi nedeniyle 750,00 TL kredi dosya ücreti ve aynı krediye ilişkin 37,50 TL dosya ücreti BMSW kesintisi, 31.12.2013 tarihinde çekilen 65.000,00 TL kredi nedeniyle 650,00 TL kredi dosya masrafı ücreti ve aynı krediye ilişkin 32,50 TL dosya ücreti BMSW kesintisi, 07.01.2014 tarihinde çekilen 300.000,00 TL kredi nedeniyle 1.000,00 TL kredi dosya masrafı ücreti ve aynı krediye ilişkin 50,00 TL dosya ücreti BMSW kesintisi, 31.01.2014 tarihinde çekilen 85.000.00 TL kredi nedeniyle 500,00 TL kredi dosya masrafı ücreti ve aynı krediye ilişkin 25,00 TL dosya ücreti BMSW kesintisi, 09.04.2014 tarihinde çekilen 118.000,00 TL kredi nedeniyle 500,00 TL kredi dosya masrafı ücreti ve aynı krediye ilişkin 25,00 TL dosya ücreti BMSW kesintisi, 30.04.2014 tarihinde çekilen 84.500,00 TL kredi nedeniyle 850,00 TL kredi dosya masrafı ücreti ve aynı krediye İlişkin 42,50 TL dosya ücreti BMSW kesintisi, 06.05.2014 tarihinde çekilen 45.750,00 TL kredi nedeniyle 500,00 TL kredi dosya masrafı ücreti ve aynı krediye ilişkin 25,00 TL dosya ücreti BMSW kesintisi, 02.06.2014 tarihinde çekilen 58.000,00 TL kredi nedeniyle 400,00 TL kredi dosya masrafı ücreti ve aynı krediye ilişkin 20,00 TL dosya ücreti BMSW kesintisi yapıldığını, bankadan kredi kullanımında dosya masrafı, komisyon bedeli vs. adı altında ücret tahsil edileceği sözleşmede yer alsa dahi bunların haksız şart olduğunun Yargıtay kararlarında açıkça belirtildiğini, sonuç olarak davacı müvekkilinin…. Şubesi … No’lu hesabından yapılan 7.366,93 TL’nin hiçbir yasal dayanağının bulunmadığını ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalının müvekkili şirketten haksız yere tahsil etmiş olduğu toplamda şimdilik 7.366,93 TL’nin kesinti tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talep ve iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olup, davacıdan tahsil edilen tüm kredi masraflarının hukuka ve akdedilen sözleşmeye uygun olduğunu, davacının davalı müvekkili bankanın Karatay Şubesinden, 12.11.2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesini imzalayarak davacıya 2.000.000,00 TL tutarlı kredi limiti tahsis edildiğini, davacıya ticari faaliyetlerinde her an kullanmak üzere 2.000.000,00 TL kredi limiti verildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye ve hukuka uygun olarak dava konusu ücretlerin tahsil edildiğini, davaya konu masrafların davacının bilgi ve onayı dahilinde tahsil edildiğini, tacir olan davacı imzalamış olduğu sözleşmeler ile bağlı olup, davacıdan alınan masraflar taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine uygun olduğunu, davacı bu sözleşmeye uygun olarak yaptığı ödemelerin iadesini isteyemeyeceğini, aksi yönde bir düşünce “sözleşmeye bağlılık” ve “irade özgürlüğü” ilkesine aykırı olacağını, davacının kredi talebi üzerinde söz konusu kredinin kullanım koşulları ve kredi kapsamında tahsil edilecek ücretler davacıya bildirildiğini, Genel Kredi Sözleşmesi’nin 8. sayfasında bizzat “Bu metni daha evvel şubenizden edindim, okudum, inceledim. Şube personeli tarafından da bilgilendirildim. hükümlerde tamamen mutabıkım.” ifadesini yazarak altını imzaladığını, davacının bilgi sahibi olarak uygun bulduğu ve bu kapsamda sözleşme imzaladığı masrafları iade talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davaya konu masrafları öderken hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmediğini, bu nedenle yapılan ödemenin iadesini talep edemeyeceğini, dava konusu masrafların 2013-2014 yılları arasında davacının müvekkili banka nezdindeki kullanmış olduğu 12 adet kredi masrafına ilişkin olduğunu, davacının TTK hükümleri gereğince basiretli davranarak borçlarını takip etmekle yükümlü olduğunu, davacının, kredi sözleşmesinin “tip sözleşme” olduğu ve geçersiz olacağı yönündeki itirazının kabul edilebilemeyeceğini, beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… bankalara faiz dışında menfaat elde etme hakkının tanındığı, TTK’nın 18/2 maddesi gereğince her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, dava konusu kredi işleminin ticari iş kapsamında kullanılmak üzere gerçekleştirildiği, kredi sözleşmeleri imzalanırken davacı tarafından davalı bankanın isteyebileceği komisyon ve ücretlerin kabul edilmiş olduğu, davacının sözleşmeyi imzalarken iradesini sakatlayıcı herhangi bir durumun söz konusu olmadığı, davalı banka tarafından yapılan kesintinin emsal bankalarca alınan komisyon tutarlarına göre de düşük kaldığı, bu bakımdan da gabin durumundan bahsedilemeyeceği, davacının tacir olması nedeniyle işletmesi için kredi sözleşmesi imzalarken basiretli davranması gerektiği, bilirkişi…. tarafından düzenlenen 14.03.2019 tarihli raporun denetime elverişli, gerekçeli, usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmekle hükme esas alınması suretiyle davanın reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacı müvekkilinden dosya masrafı, komisyon bedeli vb kalemler adı altında kesinti yaptığını, bu kesintilerin hukuki dayanağının bulunmadığını, müvekkili şirket yetkilisinin “Bu metni daha evvel şubenizden edindim, okudum, inceledim. Şube personeli tarafından da bilgilendirildim. hükümlerde tamamen mutabıkım.” şerhi genel işlem koşulu olduğu için yazıldığını, ifadelerin doğruluğunun ya da gerçekliğinin bulunmadığını, genel işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtların genel işlem koşulu olmaktan çıkaramayacağını, basiretli iş adamı gibi hareket etmenin yükümlülüğünün bu denli geniş yorumlanmasının TMK’nın 2. maddesine aykırı olduğunu, bankadan kredi kullanımında dosya masrafı ve ipotek ücreti vs adı altında ücret tahsil edileceği sözleşmede yer alsa dahi bunların haksız şart olduğuna ilişkin Yargıtay’ın emsal kararının bulunduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİMESİ VE GEREKÇE
Dava; davacının davalı bankadan kullandığı krediler nedeniyle davalı banka tarafından alınan dosya masrafları BSMV masrafları ve diğer haksız kesintilerin tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 03/12/2020 tarih 2020/11160 Esas 2020/5686 Karar ve 30/09/2019 tarih 2018/5750 Esas 2019/5991 Karar sayılı ilamlarında “… 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan ve 2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen 2006/1 sayılı Tebliğin 3. maddesinde, bankalarca mevduata uygulanacak sabit veya değişken faiz oranlarının serbestçe belirleneceği, 4. maddesinde ise reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının, serbestçe belirleneceği kabul edilmiştir. Yine aynı Tebliğin 6/2. maddesine göre; bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar. Bu durumda, ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken öncelikle, kredi sözleşmesiyle belirlenen bir oran olup olmadığı araştırılmalı, olması halinde bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, sözleşmeyle bir oran belirlenmediğinin tespiti halinde ise, bankanın masraflara ilişkin olarak belirlediği ve ilan ettiği oranlar bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, varsa yine bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, ilan edilen bir tutar bulunmaması halinde ise tahsil edilen masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir…” hususunun belirtildiği,
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 01/06/2020 tarih 2019/4751 Esas 2020/2528 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi; 6102 sayılı TTK’nın 20 (TTK m.22) maddesi uyarınca tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret isteyebileceği, davalı banka tacir olup, dava konusu kredi davacının ticari işletmesiyle ilgili işlemlerinden olduğu, dava konusu kredi de taraflar arasında akdedilen ticari nitelikli kredi sözleşmelerinden kaynaklı olduğu, bu nedenle kredi sözleşmesi hükümlerinin tacirin basiretli davranma yükümlülüğü ve sözleşme hürriyeti kapsamında ele alınması gerekeceği,
Taraflar arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesinin davayla ilgili masraf tahsilinin dayanağı olan 12. maddesinde Faiz, Komisyon, Masraf, Vergi Harç ve Fonlar başlığı altında yer alan 12.3. bendinde “müşteri, işbu sözleşme uyarınca kullandığı veya kullanacağı krediler nedeniyle komisyon, fon ücret KKDF, gibi sair teferruat ve ayrıca yasalarca yetkilendirilmiş mercilerce tayin edilen miktar ve oranlarda gider vergisi, sair vergi ve harçları nakden veya hesaben ödemeyi taahhüt eder” hükmün yer aldığı, alınan bilirkişi raporuna göre davalı bankanın davacıdan aldığı komisyon, dosya ücreti ve BSMV’nin davalı bankanın 2013 yılı ve 2014 yılı uygulanacak “ücret ve komisyon tarifesi”nde kredilerin kullanım tarihlerinde kredi dosya ücreti olarak tahsil edilmesi gereken tutarlardan daha az olduğu, davalı bankanın aldığı masrafların emsal bankaların aldığı ücretlerden de daha düşük olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince; davacının istinaf talebinin esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/07/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …. Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

A.G