Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1212 E. 2019/643 K. 12.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas

DAVACI : … Kargo Transport Lojistik Gümrükleme İnşaat Tarım Hayvancılık İthalat İhracat Nakliyat Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … – …

DAVALI : … Elektrik Perakende Satış Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhinde Konya Asliye … TİCARET Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 13/12/2018 tarihinde verilen ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararına davalının itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda … tarihinde tesis edilen itirazın reddine ilişkin ara kararına karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra; dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Kargo Transport Loj. Güm. İnş, Tar. Hay. İth. İhr. Nak. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 1989 yılından beridir ülkemizin çeşitli illerinde ve yurt dışında faaliyet gösteren bir lojistik şirketi olduğunu, aynı zamanda Konya ilinin … ilçesinin … köyünde, … köyünde ve … mevkinde çiftçilik faaliyetinde de bulunduğunu, bu bölgelerde iştigal ettiği tarımsal faaliyetlerinde elektrik enerjisini kullanmakta olduğunu, elektrik enerjisini kullandığı dört farklı abonelik bulunduğunu, bu aboneliklere ait numaraların …, …, … ve … olduğunu, bu aboneliklere ait trafolarda tarım arazisinin sulanması sonucu tüketilen Kilowatt saat tutarınca dağıtıcı firma tarafından müvekkil şirkete ödemesi gereken bir fatura tanziminde bulunulduğunu, düzenlenen faturadaki ödenmesi gereken tutar ile harcanan elektrik enerjisinin doğru orantılı olmadığını, … abone numarasına tahakkuk ettirilen 30/11/2018 son ödeme tarih ve 42.134,70 TL tutarlı faturanın sayaç arızasından ötürü kullanılan enerji miktarının çok üzerinde fahiş bir boyuta ulaşması karşısında borçlu olmadıklarının tespiti ve söz konusu faturanın iptaline karar verilmesi gerektiğini, dava konusu faturanın tahsili halinde, müvekkili şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayabileceğini beyanla teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde, dava sonunda verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, dava konusu faturanın tahsili için icra takibine girişilmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 06/12/2018 tarihli ihtiyati tedbir talebi ile tedbir talebinin kabul edilmesi halinde tedbir kararının elektrik enerjisinin kesilmesi ve sayaçların mühürlenmesi ile engelleyecek mahiyette verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının … numaralı tesisatında kurulu sayacın 05/09/2018 tarih … seri nolu MEDAŞ Ölçü Dereleri Kontrol ve Değiştirme Tutanağı ile arızalı sayacın değiştirildiğini, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünce yapılan muayenede sayacın ölçüm entegresinin arızalı olduğu, sayacın değer kaydetmediğinin tespit edildiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 37.maddesi çerçevesinde davacıya ek tahakkuk geçekleştirildiği ve Ek Tahakkuk Bilgilendirme Formu düzenlendiğini, davacının en son 08/08/2018 tarihinde sulama yaptığı beyanının doğru olmadığını, davacının tacir olduğunu, 6446 sayılı kanunun 3.maddesi çerçevesinde sayaçların dağıtım tesisine dahil olduğunu, tedarikçi şirket olan müvekkiline bu davada husumet düşmeyeceğini, davanın reddine, kötüniyetli davacı/borçlunun alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından 13/12/2018 tarihli ihtiyati tedbir ara kararı ile “6.500,00 TL nakit veya aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunu mahkememiz kasasına depo ettiği takdirde davacının … numaralı elektrik aboneliğine ilişkin 30/11/2018 son ödeme tarihli 42.134,70 TL tutarındaki fatura bedelinin icra takibine konu edilmesinin önlenmesine; edildiği takdirde başlatılacak icra takibinin durdurulmasına, söz konusu 30/11/2018 son ödeme tarihli elektrik faturası bedelinin ödenmemiş olması gerekçesiyle davacının … abone numarası ile almakta olduğu elektrik enerjisinin davalı tarafından kesilmesinin önlenmesine,” karar verilmiştir.
Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi ihtiyati tedbir ara kararına itirazı üzerine ilk derece mahkemesince verilen … tarihli ara kararının davalı tarafça istinafı sonucunda Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin … esas … karar, 07/02/2019 tarihli kararı ile ihtiyati tedbir ara kararına itiraz üzerine ilgililer davet edilip duruşma açılmadan dosya üzerinden inceleme yapılmak suretiyle itirazın reddine karar verilmesi HMK 394/4 maddesine aykırı kabul edilerek HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, itirazın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince İtirazın Duruşmalı İncelemesi Sonucunda … Tarihinde Verilen Ara Karar : İlk derece mahkemesince davalı tarafın itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda; “…her ne kadar müteakip aylara ilişkin faturalardaki tahakkuk eden tüketim bedelleri olağanın altında görünse de, bu durumun iptali istenen 42.134,70 TL’lik faturayı haklı kılıp kılmayacağı hususunun yargılamayı gerektirdiği ve ihtilaflı olan bir faturanın ödenmemiş olması nedeniyle davacı abonenin elektrik enerjisinin kesilmesinin telafisi güç zararlara neden olabileceği; tüm bu hususlar göz önüne alındığında mahkememizce 13/12/2018 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının İİK 72/2 ve HMK’nın 389 vd. Maddelerine uygun olduğu anlaşılmakla davalının ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik itirazının reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu bedelin dava sırasında ödenmek durumunda kalınması durumunda davacının bundan bir zararı olmayacağını, dava istirdada dönüşeceğinden davacının dava sonunda haklı bulunması durumunda ödediği parayı tereddütsüz alabileceğini, olayın taraflarının ekonomik büyüklükleri, dava konusu edilen tutarın miktarı hep birlikte değerlendirildiğinde, HMK’da tedbir kararı verilebilmesi için aranan şartların somut olay için bulunmadığını, davacının haklılığını yaklaşık olarak da ispatlayamadığını, davacının fatura içeriğini benimsediğini ve kabul ettiğini, zamanında borcunu ödemeyen tüketicilerin durumunun Yönetmeliğin 35. maddesinde düzenlendiğini, diğer yandan söz konusu yönetmeliğin yürürlükte olduğu sürece herkes için bağlayıcı olduğunu, şayet telafisi imkansız zarar ve açıkça hukuka aykırılık iddiası var ise yönetmeliğin yürürlüğünün durdurulması için ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştay’da dava açılması gerektiğini, adli mahkemenin tedbir kararıyla yönetmeliğin yürürlüğünün durdurulmasının usule uygun olmadığını belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati tedbir ara kararına itiraz üzerine verilen itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacı serbest tüketici abonenin … numaralı tesisatında kurulu bulunan sayacın 05/09/2018 tarih … seri numaralı MEDAŞ ölçü devreleri kontrol ve değiştirme tutanağı sonucunda Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’nce yapılan muayenede sayacın ölçüm entegresinin arızalı olması sebebiyle Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği uyarınca davalı şirket tarafından düzenlenen 20/11/2018 tarihli son ödeme tarihi 30/11/2018 olan 42.134,70 TL elektrik tüketim bedeli faturası hakkında davacı serbest tüketici abone tarafından açılan borçlu olmadığının tespitine ilişkin dava yargılamasında ihtiyati tedbir ara kararına itiraz üzerine verilen itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılması talep edilmektedir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389/1.maddesi gereğince, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” hükmü getirilmiştir.
Maddeye göre; ihtiyati tedbir talebinin yapıldığı sırada, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından, hakkın elde edilmesi tamamen imkansız hale geleceğinden, hakkın elde edilmesinde gecikme nedeniyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe ediliyorsa, ihtiyati tedbir şartlarının var olduğunun kabul edileceği belirtilmektedir. Başka bir deyişle, bu hallerde mahkeme, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
Davacı serbest tüketici tarımsal sulama abonesinin elektriğinin kesilmesinin telafisi imkansız ciddi bir zararın doğmasına neden olabileceği, davaya konu fatura bedelinin icra takibine konu edilmesinin önlenmesine, edildiği takdirde başlatılacak icra takibinin durdurulmasına ilişkin verilen tedbir kararı ise İİK ‘nun 72.maddeye göre verildiğinden, menfi tespit davasının 22/11/2018 tarihinde açıldığı, davaya konu faturanın son ödeme tarihinin 20/11/2018 olduğu, icra takibinden önce açılan bir dava sözkonusu olduğundan, ilk derece mahkemesince 6.500,00 TL nakdi ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu karşılığında tedbir kararı verilmesi ve itiraz üzerine tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinde talep tarihi itibariyle ihtiyati tedbirde haklılığın yaklaşık olarak ispatlandığı kanaatiyle bir isabetsizlik yoktur.
Bu durumda, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın bulunmaması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır