Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1088 E. 2021/403 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/….
KARAR NO : …/…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE …. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2019
NUMARASI : …/…. Esas – …./.. Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : ..
VEKİLİ : Av. … -..

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 19/03/2021
YAZIM TARİHİ : 29/03/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 22/03/2019 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı tarafından irsaliyeli fatura alacaklarına istinaden Konya… İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra dosyasından alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, ödeme emrinin davalıya tebliğini, davalı borçlu şirketin haksız ve kötüniyetli itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek borçlunun yetki itirazının reddine, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile %10’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali davasının görülebilmesi için öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunmasının gerektiğini, yetkili icra dairelerinin … İcra Dairelerinin olduğunu, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, söz konusu faturaların kendilerine tebliğ edilmediğini beyan ederek yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… davalı tarafın yargılama sürecinde dava konusu asıl alacağı davacı tarafa ödediği ve bundan dolayı da davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine, davanın açılmasına sebebiyet veren davalı borçlu aleyhine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin yükletilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; feragat taleplerinin icra takibinden kaynaklandığını, davaya konu icra dosyasından kaynaklanan masraf ve vekalet ücreti yönünden feragatlerinin bulunmadığını, mahkemece bu talepleri değerlendirilmeden karar verildiğini, dava tarihinden sonra ödeme yapan davalının icra dosyasına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğinin ortaya çıktığını, bu nedenle itiraz eden davalı hakkında alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve %10 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Yargıtay’ın 10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; Hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması öngörülmüş ve çelişkinin varlığı tespit edildiği taktirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu istinaf sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Diğer taraftan; hükmün nasıl tesis edileceği, tefhimi ve kararın nasıl yazılacağı 6100 sayılı HMK madde 294-297. maddelerinde etraflıca düzenlenmiştir. Yasal düzenleme uyarınca; hüküm kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırılmayacak şekilde gösterilmesi gerekmektedir. Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Hukuka uygunluk denetiminin yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
İlk derece mahkemesinin gerekçe kısmında: “…Davacı vekili 22/03/2019 tarihli duruşma sırasında ve aşamalarındaki beyanlarında ; asıl alacaklarının davalı tarafça ödendiğini, faiz alacaklarından da feragat ettiklerini,ancak davalının haksız tutumu nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve beyan ettiği anlaşılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesinde “(1)Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir.
Davacı vekilinin feragat beyanı uyarınca 6100 sayılı HMK’nun 311.maddesi gereği davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumlar karşısında, davalı tarafın yargılama sürecinde dava konusu asıl alacağı davacı tarafa ödediği ve bundan dolayı da davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine, davanın açılmasına sebebiyet veren davalı borçlu aleyhine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin yükletilmesine ilişkin karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” belirtildiği, gerekçenin bir bölümünde davacının sadece faiz alacağından feragat ettiği belirtilmesine rağmen gerekçenin sonuç kısmında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiğinin yazıldığı,
Yukarıda belirtilen nedenlerle; gerekçe kısımında birbiriyle çelişen ifadelerin yer aldığı anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin kabulüne, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden değerlendirme yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin 22/03/2019 tarih, …/… Esas …/… Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/03/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G