Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1071 E. 2020/640 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2019
NUMARASI : Esas – Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ :

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ :
KARAR TARİHİ : 08/07/2020
YAZIM TARİHİ : 28/07/2020
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 08/03/2019 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine dava dosyasının dairemize geldiği anlaşılmakla üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yurt dışında çalışarak biriktirdiği paranın hem ülkesinde değerlendirilmesi hem de istediği zaman geri alabileceği maksadıyla davalılara bir belge karşılığında yatırdığını, ancak defalarca istemesine rağmen müvekkilinin davalılardan halen parasını geri alamadığını, davalıların dolandırmak kastı ile açıkça kanunlara aykırı hareket etmek suretiyle gerçek olmadığını bile bile müvekkilini ve daha binlerce kişiyi kandırarak bir takım belgeler kaşılığı şirket kayıtlarına geçirdiğini, davalıların tüm bu faaliyetlerinin hukuka aykırı olduğunu ve dolandırma kastı ile hareket ettiklerini bu nedenle de şirketleri paravan olarak kullanmak suretiyle kanunu dolanarak işlem yaptıklarını TBMM meclis tutanaklarında hem de SPK raporlarında ayrıntılı açıklandığını, bu nedenlerle davalı şirket tarafından ortaklık ilişkisi dışında fazladan haksız olarak alınan 11.757,00 Euro’dan fazlaya dair hakları sakla kalmak kaydı ile şimdilik 30.000,00 TL’nin ödendiği tarih itibariyle işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesine ekli olarak sunulan belgeleri kabul etmediklerini, davalı yönünden belgelerin bağlayıcı olmadığını, davacının yedinde bulunan hisse senedini devren iktisap ettiğini, ayrıca davacı yedinde bulunan hisse senetlerini 02/01/2013 tarihinde borsaya kota ettirdiğini, TTK nun 329 ve 405. maddeleri gereğince şirket ortaklarının hisse bedellerini şirketten geri istemesinin ve şirketin kendi paylarını geri almasının mümkün olmadığını, davacı tarafın müvekkili şirkete veya şirketlere her an geri alabileceği garantisi ile para verdiğine ilişkin iddianın gerçek olmadığını, hile iddiasının yasal dayanağı bulunmadığını, iş bu uyuzmazlıkta haksız fiil hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirket veya şirketlerin davacı taraftan para almadığını, müvekkili şirketin bankacılık mevzuatına dayanarak herhangi bir mevduat toplamadığı gibi bunun da mümkün olmadığını, aynı şekilde müvekkilinin SPK, TTK ve BK hükümlerini de ihlal etmediğini, davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının iddia ettiği şekilde bir kanuna aykırılık varsa bile yapılan ilamlar sonucu bu durumun davacı tarafından 1999 yılından beri bilindiğinin aşikar olduğunu, Borçlar Kanununda belirtilen hak düşürücü sürenin geçtiğini, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 3.839,85 TL’nin dava tarihi olan 05/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hem taraflarından dosyaya sunulan belgeler hem de davalıların bizzat SPK’ya verdiği tahsilat listelerinde davalı tarafın müvekkilinden 11.750,00 Euro tahsilat yapıldığının tespit edildiğini, kar payı adı altında ödeme yapıldığına dair davalı tarafından sunulan delillerin adi evrak niteliği dahi bulunmadığını, ödeme belgesi nitelikleri olmadığını, davacı müvekkilin 20 adet hissesini 500 Euro bedelle devrettiği tespitine katılmanın mümkün olmadığını, bu devir işleminin muvazaalı olduğunu, müvekkiline de böyle bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle bizzat davalı tarafın verdiği SPK listelerinde alındığı bildirilen tarihten itibaren faiziyle birlikte alacağın iadesi gerektiğini, istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 30.000,00 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davalının para toplanırken davacıya anonim şirkete ortak olacağı konusunda hiçbir bilgi vermediği, aynı şekilde davacının da yatırım yaparken anonim şirkete ortak olacağı iradesiyle hareket etmediği, bu nedenle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin hile haksız fiiline dayalı para tahsili olduğu, hak düşürücü süre itirazlarının ve zamanaşımı defilerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, hisse senetlerinin geçersiz olduğu yada davalının sermayesinde temsil edilmemesi gibi bir durumun mevzu bahis olmadığını, davacının ye’dinde bulunduğu iddia edilen hisse senetlerinin davalı şirkete iadesine karar verilmemesinin de hukuka aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesince yemin delilini kullanma haklarının engellendiği gibi isticvap taleplerinin de usul ve yasaya aykırı şekilde reddedildiğini, dava tarihindeki yabancı paranın değeri üzerinde zarar hesabı yapılmasının da hatalı olduğunu, ödeme belgelerinin hepsi dikkate alınmaksızın hatalı hesaplama neticesi hüküm tesis edildiğini, davacının her türlü iddia ve talebi hakkında hak düşürücü süre ve zamanaşımı kurallarının uygulanması gerektiğini, bu yöndeki savunmalarının dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil etmediğini, bu sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı şirkete ortak olmadığının tespiti, kar payı alınması maksadıyla verilen paranın iadesi istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davaya konu …’nin ünvanının …. olarak değiştirildiği, bilahare ….’ye devredilmesi suretiyle birleştirilmesine ve tasfiyesiz infisahına karar verildiği ve unvanının …. olarak değiştiği dosya kapsamından anlaşıldığı,
İlk derece mahkemesince delillerin esastan değerlendirilmesi ve tarafların istinaf kanun yoluna başvurmasından sonra dairemizce henüz istinaf sebepleri esastan incelenmeden; 7194 sayılı yasanın 41. Maddesiyle; 3332 sayılı yasaya “31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez.
Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” şeklinde Geçici 4. madde eklenmiştir.
Yasal düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğu ve bu nedenle Anayasa Mahkemesine gidilmesine yönelik davacı talebi yapılan müzakereler sonucunda uygun görülmemiştir.
Sermaye Piyasası Kanunu
Madde 16 “(1) (Değişik birinci cümle: 28/11/2017-7061/109 md.) Payları borsada işlem gören ortaklıklar ile kitle fonlaması suretiyle halktan para toplayan ortaklıklar hariç olmak üzere pay sahibi sayısı beş yüzü aşan anonim ortaklıkların payları halka arz olunmuş sayılır. Bu ortaklıklar halka açık ortaklık hükümlerine de tabi olurlar. (2) Payları borsada işlem görmeyen anonim ortaklıklar, halka açık ortaklık statüsünü kazandıktan sonra en geç iki yıl içinde paylarının işlem görmesi için borsaya başvurmak zorundadırlar. Aksi durumda, Kurul, bu payların borsada işlem görmesi veya ortaklığın halka açık ortaklık statüsünden çıkarılması için, ortaklığın talebini aramaksızın gerekli kararları alır. (3)(Ek: 28/11/2017-7061/109 md.) (Değişik Cümle: 27/12/2018-7159/8 md.)….”
Öncelikle; yasal düzenlemenin taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi kapsayıp kapsamadığı ve davalı şirketin yasal düzenlemede belirtilen şirketlerden olup olmadığı yönünden delillerin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davalı şirketin yasal düzenlemede verilen 31/12/2014 tarihinden önce, BIST (İMKB) yönetim kurulunun 23/10/2012 tarihli toplantısında ortaklığın paylarının halka arz edilmeksizin 2.ulusal pazarda 23/11/2012 tarihinden itibaren işlem görmesine karar verildiği ve 23/11/2012 tarihinden itibaren işlem görmeye başladığı mevcut delillerden anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının yatırım maksadı ile davalı şirkete para verdiğini, verilen para karşılığında kendisine “ortaklık durum belgesi” ve hisse senetleri verildiğini istenmesine rağmen parasının iade edilmediğini verdiği paranın faizi ile tahsilini, davalı tarafın ise; davacı tarafından davalı şirkete para verilmişse; şirkete ortak olmak maksadıyla verildiğini, kendisine verdiği para karşılığında nominal bedelli hisse senedi verildiğini , davacının şirket pay sahibi olarak şirket kayıtlarına kaydedildiğini Anonim şirket olan davalının 6762 sayılı TK’nın 329 ve 405. maddelerindeki düzenleme gereğince kendi hisselerini temellük etmesinin ve bunun sonucu olarak yatırılan paranın iadesinin mümkün olmadığını aksinin kabulü durumunda ise; davanın süresinde açılmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Yukarıda yapılan açıklama ve tespitler nazara alındığında; taraflar arasında görülmekte olan davanın 05/12/2019 tarihinde 3332 sayılı yasaya eklenen geçici 4. madde kapsamında olduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle; tarafların iddia ve savunmaları ile ilgili bildirdiği deliller esastan değerlendirilmeden, 7194 sayılı yasanın 41. Maddesiyle 3332 sayılı yasaya eklenen geçici 4. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince açılan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına, davacı lehine davalı şirket aleyhine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan asgari ücret tarifesi gereğince maktu ücret-i vekalet taktirine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Yasal düzenleme gereğince tarafların istinaf talebinin KABULÜNE; Konya Asliye . Ticaret Mahkemesi’nin 08/03/2019 tarih … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yatırılan 65,57 TL nispi istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davalıya iadesine,
2- İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3- İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında davacı tarafından yatırılan 121,30 TL başvurma harcının davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
4- İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına,
5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Açılan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
2- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 512,33 TL peşin harçtan alınması gereken 54,40 TL harcın mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 457,93 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 54,40 maktu karar harcı, 2.250,00 TL bilirkişi ücreti gideri, 179,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.513,10 TL yargılama giderinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
5- Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince 3.400,00 TL maktu ücreti vekaletin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansını yatıran tarafa iadesine,
C) İlk derece mahkemesince davalıdan tahsiline karar verilen tamamlama harcı ile ilgili harç tahsil müzekkeresi düzenlenmiş ise; müzekkerenin bila infaz iadesinin istenmesine, iade işleminin İlk derece mahkemesince yapılmasına,
D) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
E) Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 08/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır

E/Y